https://www.youtube.com/watch?v=Suuqq4YMpRM

Daha sonra mezranın ileri gelenlerinden diyeyim,yöneticisi
demek biraz değişik oluyor...

Ütğm:Üsteğmen Y:Yönetici

(Ütğm):Bak abi biz buraya size değil,size zararı olanlar için geldik
bizi öyle size düşman gibi anlatıyor olabilir,
fakat senin dinin ile benim
dinim aynı.Senin ülken ile benim ülkem aynı.
Kültürlerimiz birbirine benzer.
Yalan konuşma çünkü yalancıyı Allah sevmez,
düzgünce cevap ver PKK lılar nerede?
(Y):Gomutanım valla ben bu sabah geldim...
Zaten gelme sebebim bana mezrada
teröristlerin zorla kaldığını ve mallarımızı gasp ettiğini söylediler.
Benim elimden bir şey gelmesede yinede geleyim dedim.
(Ütğm):Bak abi,nereye gittiklerini biliyormusun*
(Y):yok vallahi gomutanım ama hangi evlerde kalmışlar
biliyorum.isterseniz mezraya gidelim,ev sahipleri anlatsın size.

Biz bu fikri kabul ettik ve 2 tim yani 60 kişi falan
mezraya gireceğiz,diğer tim mevzide kalacak ve
pusu olayı varsa bize takviye sağlayacak.

Üsteğmen kendi timini ve ben de kendi timimi aldım
ve mezraay doğru normal hızda yürüyeme başladık.

Tabi askerler sevinmişti.Sonuçta mevzi aldığımız vakit
çocuklar uyanık ya,krizi fırsata çevirmişler ve dinlenmişler.

Bu arada abandonment kardeşim komik anıların varsa onlarıda
anlat biz yeri geldiğinde neşelenelim gülelim yeri geldiğinde
üzülelim demişti.Çok haklısın paşam ki zaten şansına bu atacağım
bölümlerde komik daha doğrusu benim komik buluğum bir olay var.

https://www.youtube.com/watch?v=ATxRhKHVX7k

Yürüyoruz.En önde Üsteğmenimiz... hemen arkasında askerleri
yani timi.Ardından ben ve benim tim.

Arada 2 metrelik mesafe var ve tek kişik sıra halinde
yürüyoruz mezraya doğru.

Yavaş yavaş mezradan gelen yemek kokuları
burnumuza geliyor.Zaten açız... Kokuyu 45 km
öteden rahat alırız.

15-20 dakikaya mezranın girişine vardık.Önde
mezralı adam ve yönetici var.
Halk biraz korkmuş belli yani.PKK mezradakileri
bize karşı baya kışkırtmış.Mezralı halk bizden nefret etmiyor fakat
çok korkuyordu.

inanın bizim mezraya ayak basmamızla,çocuklar
oyunu bırakmış kimi babasının kimi annesinin
arkasına yapışmış kafalarını azıcık çıkarmış ve
korku+merak duygusuyla bizlere bakıyorlar.

Ben tabi bana bakan çocuklara gülümser suratla,göz kırpıyorum.
Çocuklar anlam veremiyor...

Teröristlerin zorla kaldığı evlere girdik.
Bildiğin hastaneye çevirmiş puştlar mezrayı.
Halk çaresiz,senin kafana silah dayayıp
zorla iş yaptırsalar yaparsın..

4-5 ev de kalmışlar.Ev sahiplerine sorular sorduk.
Yaklaşık 30-42 kişi arasıydı hatırladığım kadarıyla,
terörist yaptığı saldırı sonucu yorgun ve yaralılarla
birlikte mezraya gelmişler ve halktan zorla
bir şeyler almışlar.

işin ilginç tarafı,bu zorlamayı isteyerek yapmadıklarını
davaları için ve sizler için yapıyoruz diyerek bize karşı
doldurmuşlar...

Hatta askerler bizden daha zorbacı,onlardan korkun ve onlara
dikkat edin gibi zütlerinden çıkan yannanın etkisiyle
boş laflar etmişler.(baya ağır bir küfür oldu ama yani... )

https://www.youtube.com/watch?v=2aoRw_h_8es

Nerde kalmıştım,hii şimdi hatırladım en son küfür etmiştim.

Beyler mezradaki halkı topladık ve onları bilinçlendirdik.
PKK'nın katliamlarından bahsettik ve çocuklara çatamızda olan
gofretlerden verdik.

Çocuklar o kadar mutlu oldular ki,inanın kendimi Şırnak'ta
hissetmediğim kadar mutlu hissettim.
Çocuklardan bir tanesi vardı,gofreti belki ilk defa yiyordu.
O kadar gülüyordu ki gözlerinin içi,inanın gelip bana sarıldı.
Yanağıma bir öpücük kondurdu...

Tabi halk zor da olsa ikna oldu.Hatta Üsteğmenimizin
timinde hafız bir çocuk vardı.
Mezrada ki erkekler bir arada oturup,
bir kaç ayet dinledik ardından mezranın anaları
TANDIR ekmeği yapmışlar

Uffff bir kokusu ve görüntüsü var.Biz tabi ilk defa ana
elinden yemek yiyeceğiz.Bıktık asker yemeklerinden
gerçi tandır ekmeği yemek değil fakat bizim için
farklı bir anlam ifade etti.

Kadınlar 30 tane falan tandır ekmeği yapmışlar.
Biz kendi aramızda paylaştırdık.Yedik.
Tabi kadınlar bir de gözleme yapmışlar.
gözlemenin sayısı daha fazla.

Biz,bizi bekleyen timleri de düşünerek,
onlar içinde ayrdık.Büyük ninelerin
ellerinden öptük,çocuklara asker selamı çaktık
ardından geldiğmiz yere yani
konuşlandırdığımız askerlere doğru yavaştan yürüdük.

https://www.youtube.com/watch?v=pr-e_xyrF1s

Ahan da senin bölümün abandonment... Lan geldiğimiz
yoldan yürüyoruz... 15 dakika sonra zaten bizi bekleyen askerler olacak.

Arkamda Mahmut vardı.Ben de Mahmut'u en arkaya gönderdim,
hemen arkama tecrübesiz bir askeri aldım.

Yürüyoruz... Bir ara arkamda ki asker birden bana tutunarak
beni ve kendisini düşürdü... Lan tabi askerler de hemen kendini yere
attı.Beni yere düşüren çocuk da bağırıyor "iMDATT" diye...

Ben yerde noluyor dıbına koyum diyorum.Tabi
Üsteğmenimizin timi önümüzde olduğu için onlar da
hemen yere atlamış.

Bizi bekleyen timin komutanlarından bir tanesi telsizden
"ORADA NOLUYOR?" diyor...

Ben ayağa kalktım,arkama baktım askerin kıyafet
ıslak ve çamur olmuş.

Asker yürürken ağzı açık olmasın,yoksa böyle olay başımıza geliyor.

Asker sadece önüne bakıyor... Aşağı,yukarı,sağ ve sola bakmadan
sadece dümdüz sabit bir kafayla yürüyor... Önünde çamur var.Ben
çamuru gördüm o yüzden biliyorum.

Bu çamura basınca ayağı kayıyor ve o anki panikle
benim çantadan tutuyor ve benle birlikte düşüyor.
Tabi ben ve asker düşünce,arkada ki
askerler bizim keskn nişancı tarafından vurulduğumuzu sanıp yere
yatıyor.Birde beni düşüren bu gavat iMDAT diye bağırınca
öndeki tim de heyecanla kendini yere atıyor.

La birde bizim mevzilenmiş olan askerler bunu görünce
hemen onlarda 14 kişilik bir grupla mevzi ala ala geliyorlar.

Sonra birde telsizle "NOLUYOR?"çağrısı yapılıyor.
ben ayağa kalktım ve sakinleştirmek için
bir şey yok diye abartmadan bağırdım.

Herkes ayağa kalktı.Bizim gavat yerde vurulduğunu
sanıp hala imdat diyor.
üstü çamur olmuş ama görsen tak sanıp uzaklaşırsın.

https://www.youtube.com/watch?v=r-b34_bb2cs

Herkes ayağa kalktı.Bizim gavat yerde vurulduğunu
sanıp hala imdat diyor.
üstü çamur olmuş ama görsen tak sanıp uzaklaşırsın.

Ben kalk lan diye bağırıyorum.Bu tabi kendine geldi.
Ben baya bi fırçaladım hatta geri döndüğümde sana tutanak
yazacam falan dedim.

Timdeki askerler çakdırmadan gülüyor tabi.
Allah şimdi varya bunun muhabbeti koğuşta kesin döner.
Ben rezil olmadım ama rezil olan asker benim
sorumluluğum altımda olunca kabak
benim başıma patlayabiliyor.

Üsteğmen durumu anladı tabi.Önde ki tim yerden kalktı,
düşen gavatta şansına bir şey olmadı.

Normal yürümeye başladık tabi.Konu çabucak
yayıldı tabi.Üsteğmen,telsizle "Memo arkanı kolla"diye çağrı attı.
Ben içimden askere sövüyorum.Puşt,gavat, vs gidiyor.

Bundan sonra çocuğu ben dahil herkes çağırırken Arkacı Hüso diyorduk.
Hatta çamur olan yerlerde,askerler Hüso'ya önünde tutanak çukuru var
diyordu.

Neyse,biz mevzilendiğimiz yere vardık ve Koruyucuyla birlikte
durum değerlendirdik.

Şimdi ilk önce kendi aramızda bir değerlendirme yaptık.
Sonra bunu tabura ilettik,tabur'da tugaya iletti.Tugaydan da
Genel Kurmay'a gitti.Biz emir bekliyoruz.

-içerik gizlenmiştir.-

Abi bu akşam çok serisin hep böyle olsa çok güzel olur

MÜSLÜM BABA'dan DiNLEYiN GECELER

https://www.youtube.com/watch?v=KM_Qgro0_L4

Biz,yatacağımız yeri belirledikten sonra güvenliği aldık zaten.
Yattığımız yer mevzi bulacağımız ve kayalıkların
arasında kalan küçük bir alandı.

Ateş yakmak yasak çünkü,etrafa ışık veriyor
burda çatışmaya davetiye çıkarıyordu.

ilk defa Güney Doğu'da,bir dağda ki bu dağ
bir çok yiğide mezar olmuş bir dağ olan GABAR DAĞ'ında
gece geçiriyordum.Aslında bakarsınız gece ışık olmadığı için
gökyüzü daha mükemmel bir görüntü veriyordu.

Gecenin sessizliğini sadece Cırcır böceği ve etrafta ki
seyrek olan ağaçların rüzgardan dolayı çıkardığı
hışırtı sesi vardı.

Düşünmek için muazzam bir zamandı.
Düşüdüm bu sefer ne annemi,ne babamı...
içimde değişik bir hiss vardı.Sanki hayatımda
bir daha detaylı olarak tadamayacağım bir duyguydu.

AŞK'tı galiba... Çünkü aklıma HATiCE geliyordu.
Bilmiyorum ondan sonra aşk duygusunu yaşayamadım.
Daha doğrusu belki benim ki gerçek aşk değildi bilemezdim.
Şimdi aşıkmısın diye sorsanız cevabım hayır olur galiba.

Sanki içimde ana,baba veya memleket özlemi değilde
bana güzel gözlerle bakan,benim hayat arkadaşım olan
birisine duyacağım bir özlemmiş gibi geldi.

Siz daha iyi biilirsiniz aşkı.Kalbiniz çarpar hele ondan
uzak olunca içiniz pırpır eder.Onu göreceğiniz günü
beklersiniz...

iki elimin üstüne başımı koydum ve şuan dedim.
Ne yapıyordu acaba??

Bu akşamda bugün ki aziz şehitlerimizin ismiyle bitirelim.

"ŞEHiTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ" Mekanınız cennet olsun YiĞiTLER

J.Asb.Çvş Ahmet Bayram 25.03.1985/Uzungeçit-Hakkari
P.Uzm.Onb. Ahmet Gurbuz 25.03.1990/Çukurca-Hakkari
J.Er. Ersoy Kırmak 25.03.1992/Taşkonak-Şırnak
J.Kd.Ütğm. ismail Moray 25.03.1994 /Hasankeyf-Batman
J.Er.Murat Çakar 25.03.1994/Kırlık-Şanlıurfa
J.Er Turhan Turan 25.03.1994/Batman
J.Er.Hasan Açıkgöz 25.03.1997/Hozatlı-Tunceli

Yarın 22.00 da görüşmek üzere hoşçakalın ve hayırlı geceler paşalar.
Daha seri olmak için : )

Dayiya suku yu ekgib etmeyinn.d

Bence sen barış astegmenle karsilasmissindir abi :D

Yine döktürmüşssün abim giremiyorum bu aralar geceleri.. Bekliyoruzz *

Beyler bugün 1 saat geciktireceğim yani saat 23.00 gibi başlayacağım ve toplam 10 bölüm atacağım. Yarın yine burdayım bu sefer saat 22.00'da 11-12 bölüm atacağım...

Beklemedeyiz dayi *

Bekliyoruz abiii

https://www.youtube.com/watch?v=_HMitfQZPfA

iki elimiin üstüne başımı koydum ve şuan dedim.
Napıyordur acaba??

Bilmiyorum,liseden sonra ilk defa böyle bir
yoğun duygu yaşıyordum.
Hatta diğer duygulardan daha değişikti.

Acaba insan,yaşı ilerledikçe aşk duygusu
gelişiyormuydu?

Bilmiyorum... inanın en son o zaman
böyle bir duygu hissettim.
Hatice'yle olur mu? olmaz mı?
bilemem fakat en son kalbimi ona kaptırmıştım galiba.
Hissettiklerim gerçek aşkmıydı onu da bilemem.

Gökyüzü,yıldızlarla doluydu.Bulut yoktu fakat
hava soğuktu.Karanlık,sessizlik ve soğuk.
Güvenliği almış ve uyumak için gözlerimizin kapanmasını
bekliyorduk.Ayakta 6 asker vardı.ikişer saat nöbet tutup
yerine başka askerler geçicekti.

Herkes yorgundu ama kimse uyuyamıyordu.
Sonuçta hepimizin ilk dağda kalışımız.Herkes korkuyor.

Yavaştan uykum geliyor ardı ardına esniyordum(esnediniz demi?)
Gözlerim kapanıyordu... Uykum gelmişti.Ama korkuyordum açıkcası
uyurken baskın yersek ayılmamız,panikten çıkmamız çok uzun sürer
zaten o ara da zayiat fazla olurdu.

Herkes uykuya yenik düşmüştü.Nöbetçiler hariç onlar kayaların orda
yere oturmuş,etrafı dikizliyorlardı.

Gözlerim kapanmışdı... Sonrasını hatırlamıyorum...

https://www.youtube.com/watch?v=4KASIwvtvY8

3-4 saat olmuştu.Birisinin beni dürtmesiyle panikle
kalktım.Daha güneş doğmasına vardı 1-2 saat.

Askerimdi beni uyandıran."KOMUTANIM Bi gibINTIMIZ VAR"dedi.
Ben hayırdır inşallah dedim ve kalktım.
Mataramda ki suyun çok az bir kısmını avcuma döküp
yüzümde gezdirdim elimi.

Ardından kalkıp,hayırdır dedim.
B:Ben A:Asker

A:Komutanım,telsizden bir anons geçti.
B:Hayırdır.
A:Komutanım,nöbet devraldıktan 5-10 dk
sonra telsizden çağrı yapıldı.Fakat tam duyamadık
bu sebeple sizi kaldırdır.
B:Tamam paşam,iyi yapmışsınız

Dedikten sonra ayağa kalkıp,telsizi aldım.Ardından
telsize konuşma yaptım.Çağrının tekrarlanmasını istedim.
Cevap fazla gecikmedi,"KOMUTANIM Jandarma Komandolar,
Gabar'da Botiş mevkiinde pusuya düşmüşler.Yakın birlikleri
oraya gönderiyoruz onun çağrısı yapıldı.

Bizim bulunduğumuz mevkii Botişe çok uzaktı.
En az 3-4 saatte varırız ki o zamana kadar
çatışma biter hatta pkk bize mesafe farkı atar.

Biz gitmeyeceğiz... Zaten telsizden bize çağrı yapıldı
bulunduğunuz yerde sabit kalın güneş doğduktan sonra harekete geçin
ve iniş bölgesine gidin diye.

Ben merak ettim ve santrale,temas sağlayan
timin telsiz frekansını istedim.

EFKARLI ŞARKILARLA BiRAZ DERTLERiMiZi VURGULAYALIM *
https://www.youtube.com/watch?v=u08LZWILXuM

Santralden hangi timin pusuya düşürüldüğünü öğrendim.
Gökhan Üsteğmen.Jandarma Komando ve çok baba yiğit bir adam.
Kendisiyle,Harbiye'de tanışmıştım hatta operasyona çıkmadan
önce sohbet etmiştim.

Tim komutanını tanımamın bana getirdiği merakla
telsizi tekrar elime aldım ve hafifçe ağzıma yaklaştırdım.
"Üsteğmenim durum nasıl?"

Ses gelmedi.Bir kez daha
"Üsteğmenim durum nasıl?"

Ardından bir hışırtı sesi "kışş,kışşş,kışşşşşşş"ses böyle geldi.
Ardından

B:Ben G:Gökhan Üsteğmen
G:"Parola ne?"

Bu çağrıyı telsize yaparken bile arkadan silah sesleri geliyordu.

B:"Aydınlık" (şifreyi unuttuğum için kafadan attım.Öyle varsayalım)
G:Kimsin?
B:"Serçe 1 komutanım"
G:Oooo Serçe,işte şuan sıcak temastayız.Puştlar pusmuş
aniden bastılar Serçe.Şuan şehit asker var fakat kaç tanesi
şehit bilmiyoruz.Yaralılarımız da var.
B:Komutanım Allah yardımcınız olsun.
G:Sağol Serçe

Tabi arkada silah sesleri geliyor.Ben aslında
bana telsizle cevap vermesine şaşırmıştım.
Diyelim onun taburuyuz o zaman tim komutanı o da olmadı
herhangi bir asker cevap vermek zorunda fakat ben durumu
merak ettiğim için çağrı atmıştım ve o da gayet soğukkanlı bir şekilde cevap vermişti.

B:Komutanım yine haberleşiriz,sizi meşgul etmiyim.
G:Nasipse görüşürüz aslanım.

https://www.youtube.com/watch?v=RyF4PMWCXmE

Gökhan Üsteğmen niye öyle söylemişti.Bir şeyler mi hissetmişti?
Acaba şuan ne durumlardı dedim.

Kim bilir kaç şehit vardı..
Kim bilir yine hangi hayaller akıp gitti?
Kim bilir hangi ocağa ateş düşecekti?
kim bilir hangi yürekler yanacaktı?

Tekrar geçtim yatmaya.Daha doğrusu,
uzanmaya... Yatamazdım.
Haberini aldığım çatışma varken,şehit haberi varken
nasıl yatacaktım.

huur çocukları,yine bir geceyi tak ettiler,
yine bir genci attığı kahpe kurşunla
yaktılar.

Merak ediyordum.Ben daha yeni göreve gelmiştim.
Çok az çatışmaya girmiştim.Acaba dedim hangi çatışmada
öleceğim.

Daha kaç kez içim yanacaktı?
Daha kaç kez tanıdığım,konuştuğum insanlar ölecekti?
Daha kaç kez yerde yatan cansız YiĞiT görecektim?

Bunları sordum kendime.
Aklım ne Hatice ne annem nede babamdaydı.
Aklım Gökhan Üsteğmen ve aslanlarındaydı.

Aklıma Murat geldi!!!
Kimler geldi geçti bu dünyadan dedim.
Düşünsenize Murat'ı 2-3 ay önce bu dünyadaydı,
hayattaydı,hayalleri vardı fakat o gece onun için son geceydi.

Murat'ı hiç unutamam hatta UNUTMAYACAĞIM.
Her defasında düşündüm Muratımı.
Bana "devrem,Memo,kardeşim" demesini özledim,mangal yaparken
etleri yakmasını,onunla dertleşmeyi,şakalaşmayı,üzülmeyi,darılmayı
özledim... Keşke şark görevini tamamlayıp gitseydi...

https://www.youtube.com/watch?v=V3B3pTGlsN4

Gökhan Üsteğmenle yakın değildik ama bana çok
yardım etti.insan her tanıdığını sever ona zarar gelmesin
ister.

O gece Gökhan Üsteğmenide hayattan mı koparacaklardı.
Birde nişanlıydı kendisi.

Gözlerimi kapatamadım,yediremedim.
içim sıkıntıyla doldu.Yapamıyordum.
Onlar orada çarpışsın sen yat.

Nöbet sırasında Yağız diye bir askerim vardı o geldi
yanıma ve aynen şöyle dedi "Komutanım uyumanız ve dinlenmeniz lazım
bizim size,sizin ise dinlenmeye ihtiyacınız var"

Yağız'ın bu sözü gerçekten çok doğru bir sözdü.
Bana neden ihtiyacları vardı derseniz onlar bana emanetti.
Ben askeri eğitimi detaylı bir şekilde aldım,bu YiĞiTLER ise daha çok
üzerinden geçilen eğitim almışlardı.

Yağız'a sadece "haklısın aslanım"demişimdir herhalde
başka söylenecek söz yoktu.Yağız'a, güneş doğmadan 45 dakika
önce beni uyandırmasını söyledim.

Gözlerimi kapattım.Bu sefer hiç bir şey olmamış gibi düşünerek.
En fazla 1 saat sonra tekrar uyumuşumdur.