-
26.
+5Ayrıca spoiler da vereyim Hitler de zamanında bu konuyla çok ilgilenmiş. Zaten nazi işaretlerine baktığınız zaman çoğu şeyi anlatıyor.
-
27.
+5bu gerçekleri ne kadar masal gibi gösterip saklamaya çalışsalar da elbet bir gün açığa çıkacaktır beyler buyrun buna da göz atın
http://www.hurriyet.com.t...r-kita-zelandiya-40368994 -
28.
+5Atatürk, Türk ulusunun tarihte gerçekten böyle bir rol oynadığına inanıyordu beyler siz ister inanın ister inanmayın.
-
29.
+4Beyler bu konuya yarın devam ederiz ama ben bir kaç şey söylemek istiyorum. Mustafa Kemal ATATÜRK ü gerçekten tam tanıyamıyoruz ve anlayamıyoruz ve bu beni gerçekten çok üzüyor. ATATÜRK ile ilgili bir sürü araştırmam var zamanı gelince onlarıda paylaşırım. Kardeşlerim kuru kuru "Atam izindeyiz" deyip sadece 10 kasım da 23 nisan da onun fotoğraflarını paylaşarak olmuyor bu işler. Şimdi bazılarınız beni yanlış anlayabilir ama etrafta çok görüyorum öylelerinden. Ben onunla ilgili yaptığım araştırmaları okurken , yazarken kaç defa göz yaşlarımı tutamadığımı bilirim. O gerçekten tam anlamıyla bir lider ve deha lütfen onu araştırın , anlamaya çalışın.
Hepinize iyi geceler dilerim -
30.
+4burada yaşayan insanlardan da bahsetmek istiyorum beyler ;
Yazılı tabletlerden alınan bilgilere göre burada yaşayan insanların nüfusu yaklaşık 64 milyon civarıydı.
Burda yaşayan insanlar genellikle şöyle anlatılmış : "duru beyaz veya buğday tenli, yumuşak saçları, koyu renkli gözleri, siyah ya da siyaha yakın saçları olan son derece güzel insanlardı. Bunun dışında sarı, kahve ve siyah derili başka ırklara mensup insanlarda vardı, ancak onlar genelde yönetim kadrolarında yer almazlardı." -
31.
+4GÜNAYDIN BEYLER
Bazılarınıza hala masal vaya hayalperestlik gibi geliyor , anlıyorum ama bunun sebebini de söyledim.
Adamlar öyle bir inandırmış ki bizleri , Türk evlatları bile kendi tarihine inanmayacak hale geldi, getirildi.Bu konuyu Atatürk araştırıp çeşitli yerlere elçilerini gönderip kitaplarını getirip üzerine notlar alarak aylarca araştırdığı bir konu diyorum. Sizce Atatürk gibi bir adam hayalperest olabilir mi? Bakın arkadaşlar günümüzde bile tüm dünyada Türkleri ,barbar geri kafalı, yozlaşmış bir toplum olarak görmeleri boşuna değildir. Bu bir projedir ve takır takır işlemektedir. FULBRiGHT ANLAŞMASINI okuyun beyler ve düşünün normalde bizim Amerikalılarla ne gibi bir ortak eğitim anlaşmamız olabilir çok saçma değil mi bu? Atatürk ölmeseydi / öldürülmeseydi
herşey çok farklı olacaktı.
Bide şuna açıklık getireyim ben tüm dünya Türk' tür , Türklerden gelmiştir diye bir şey demedim. Bunu kimse demedi zaten. Tekrar dönün başlara siyahilerden sarışınlara kadar yaşayanlar var.
Ayrıca Atlantis ayrıca bir konuda var. Oralara şimdiden girmek istemiyorum.
özetle beyler kafanızdaki kalıplaşmış şeyleri yıkmak kolay olmayacak tabi ki ama bahsettiğim konular EZOTERiK TiR. Ezoterizmi anlamak gerekir. iyi düşünüp taşları yerine oturtmak gerekir.
O yüzden sıradan insanlar değil de ATATÜRK gibi bir insan bu konuyla ilgilenip araştırmıştır. -
32.
+4Ayrıca önyargılarınızdan da kurtulun artık. Bu yaşınıza kadar "batı merkezli tarihi" okudunuz okullarda ve beyninize batının çağdaş demokrasinin ve özgürlüğün beşiği olduğu kazındı beyninize ama gerçek öyle değildi tabi ki şunu da okuyun demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız
http://muratcalik.com/19-fulbright-anlasmasi.html -
33.
+3"UYGUR iMPARATORLUĞUNUN PASiFiK iN KARŞI TARAFINDAKi ORTA ASYA'DAN UZANAN GÜÇLÜ KOLLARI HAZAR DENiZi ÜZERiNDEN DOĞU AVRUPAYI SARMIŞTI. BU, BRiTANYA ADALARI KITA AVRUPASINDAN KOPMADAN ÖNCEYDi.
imparatorluğun güney sınırı KOÇiN ÇiNi , BURMA , HiNDiSTAN, VE iRAN IN KUZEY SINIRLARIYLA KOMŞUYDU ve bu da Himalayalar ve Asyanın diğer dağları henüz yükselmeden önceydi."
KUZEY SINIRI SiBiRYA iÇLERiNE DOĞRU GiTMiŞTi, FAKAT BUNU AÇIKLAYAN BiR BELGE OLMADIĞI iÇiN NEREYE KADAR GiTTiĞiNi BiLMiYORUZ. SiBiRYANIN GÜNEYiNDE BAZI UYGUR ŞEHiRLERiNiN KALINTILARI BULUNMUŞTUR.
SONUÇ OLARAK ÇOK ESKi ÇAĞLARDAN KALMA BiR HiNDU BELGESiNDE DE SÖYLENDiĞi GiBi UYGURLAR , HAZAR DENiZiNiN BATI VE DOĞU KIYILARI ÜZERiNDEN AVRUPANIN iÇLERiNE DOĞRU YAYILMIŞLARDIR" -
34.
+3adam andromedadan gelmiş ne diyor bi bakalım.
-
35.
+3Mu 'yu araştıran uzmanlara göre Mu'nun birdenbire yok oluşu iki nedene bağlanıyor beyler. MÖ 10000-12000 lerde gökyüzünden düşen bir meteor ya da yıldız tüm dünyanın doğal yapısını bozmuştu. Bu bozulma Mu'nun sonunu hazırlamış. Uzmanlara göre bu tezin en güçlü kanıtı "BAAL YILDIZI" yazıtı'dır. Daha çok kabul gören diğer bir teoriye göre Mu'nun batışı tamamen jeolojik nedenlerden kaynaklanmıştı. Mu'nun yok oluşuna yer kabuğunun altına sıkışan gazların farklı uyarıcıların etkisiyle sıkışarak yüzeye çıkmasının neden olduğunu düşünürler. Yerkabuğunun altındaki şiddetli depremler ve volkanik hareketlenmeler aşağıdaki gazların yukarıya çıkabileceği geçitler açmıştı. Aşağıdan gelen gazların etkisiyle daha yüksekte bulunan yarıklara uygulanan basınç yarıkları daha genişleterek kıtayı parçalara ayırmıştır.
-
36.
+2Daha fazla kafanızı karıştırmamak için Mu uygarlığının dini kısmından bahsetmeyecektim çünkü gerçekten değişik görüşler var ve aklınızı bulandırabilir bunlar. Ama yine de kısaca değinmek istiyorum...
-
37.
+2Biraz daha beyin fırtınası yapalım şimdi. Bu takım adalarından çoğu volkaniktir ve hala aktiftir beyler. Umarım taşlar yerine yavaş yavaş oturmaya başlamıştır
-
38.
+2ABD TAM 70 MiLYON KIZILDERiLiYi KATLETTiTümünü Göster
Dünyada en büyük soykırımı suçlusu Amerika Birleşik Devletleri'dir. Tam yetmiş milyon kızıl deriliyi katl ettiler
ABD TAM 70 MiLYON KIZILDERiLiYi KATLETTi
70 milyon insanı gözü kırpmadan, 65 milyon bizonuda sırf kızılderililer yiyor, yemesin aç kalsın diye ÖLDÜREN Bir inanç sistemi Tüm Dünyaya kendini demokrasi havarisi diye tanıtırken, kendisine karşı olan Her iNANCI da terörist olarak yaftalıyor...
KATLEDiLEN KIZILDERiLiLER GÖMÜLÜYORLAR
Tarih boyunca kendisine ait olmayan coğrafyalar üzerinde sayısız savaş ve çatışmanın mimarı olan ABD, kendi kanlı tarihini ve soykırımlarını unutmuş gibi görünüyor. Ama tarih unutmuyor. Bu kanlı tarihin sayfalarını açtığımızda, karşımıza ilk olarak Kızılderili katliamı çıkıyor. Kristof Kolomb’un 1492 tarihindeki keşfinden hemen sonra başlayan Kızılderili katliamı, yerli halkın tabi tutulduğu soykırımın adıdır. O tarihten 1886 yılına kadar süren katliamda, 70 milyon Kızılderili ortadan kaldırıldı.
ilk biyolojik silah
ABD’nin resmi devlet politikası olan Kızılderili soykırımı, Nazi Almanyası’nda Yahudilere karşı uygulanan soykırımdan çok daha büyük bir soykırımdı. ABD’nin resmi makamları Kızılderili kellesi başına 5 dolar ödemişti. Devlete ait binaların bodrumları, Kızılderili kafataslarıyla dolmuş taşmıştı. ilk biyolojik silah, Kızılderililer üzerinde uygulanmıştı. Sürgüne gönderilen Kızılderililere yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırılarak çok sayıda insanın öldürülmesi sağlanmıştı. Kızılderililerin açlıktan ölmesi için başlıca yiyecekleri olan bizonların toptan ölmesi de, soykırım yöntemlerinden biri olmuştu. Ancak ABD’liler, soykırım için son derece ilginç bir savunma yapıyor: “Sonuna kadar öldürmedikçe soykırım sayılmaz!”
Sığır gibi vurdular
’Yaralı Diz Katliamı’, Lakota Siuları ile Amerikan askerleri arasındaki son büyük çatışma olarak tarihe geçmişti. 29 Kasım 1890’da Birleşik Devletlerin beş yüz kişilik 7. Süvari alayı Minneconjou Lakota yerlilerinin kamp yerlerini çevirmiş ve çıkan çatışmada, Kızılderili şefi Koca Ayak’ın da aralarında bulunduğu 62’si kadın ve çocuk toplam 153 Siu öldürülmüştü. 1890’da Wounded Knee’deki Siu katliamı Kızılderili özgürlüğünün sembolik olarak sonu oldu.
Katliamı yaşayanlardan biri olan Gelincik Louise’nin şu sözleri vahşeti anlatmak için yeterli: “Kaçmaya çalıştık. Ama yaban sığırı gibi bir bir vurdular bizi. “
BURAYI ALDIM ZATEN ÇOĞUNUZ BiLiYORDUR
http://www.bilimvetarih.com/node/71 -
39.
+2
-
40.
+2ORTA ASYA VE UYGUR TÜRKLERi ARASINDAKi iLiŞKiLER
Beyler kıta sular altına gömülmeden önce burdaki uygarlıklar zaten göç edip koloni kurmaya başlamışlardı. Yazdıklarımdan da anlayacağınız üzere bir kısmı Amerika kıtasına, bir kısmı mekgiba tarafına ve en büyük kolonilerden biride TAM DA UYGUR iMPARATORLUĞUNUN OLDUĞU YERE gitmeye başlıyorlar.
J.churcward ın kitabından ve Atatürk ün de altını çizdiği yeri paylaşıyorum :
UYGUR iMPARATORLUĞU MU'NUN EN BAŞTA GELEN KOLONi iMPARATORLUĞUYDU VE DOĞU YARISI TEVRAT'TA SÖZÜ GEÇEN "TUFAN" SIRASINDA MAHVOLMUŞTU ! -
41.
+2ABD ile yapılan eğitim anlaşamsını soranlar olmuş beyler buyrun ;Tümünü Göster
Eğitim Sistemini ABD‘mi Kontrol Ediyor?
27 Aralık 1947′de imzalanan "Fulbright Antlaşması" ile Türk Eğitim Sisteminin ABD tarafından kontrol edildiği ortaya çıktı.
Büyük yapısal sorunlarla boğuşan Türk eğitim sistemini 64 yıldır ABD'lilerin kontrol ettiği ortaya çıktı. Milli Eğitim'de 27 Aralık 1947′de imzalanan "Fulbright Antlaşması" ile oluşturulan komisyon Türk eğitim sistemini şekillendirmiş. Anlaşma gereği komisyonun başkanlığını ABD'nin Türkiye'deki Büyükelçisi yapıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, 1947 yılında yapılan anlaşma ile "Fulbright komisyonu" olarak bilinen komisyona bağlanmış. Fulbright Anlaşması'nın 5. Maddesine göre komisyon 4 Türk, 4 ABD'li 8 üyeden oluşuyor. Oylamalarda eşitlik olursa, nihai karar ABD'nin Türkiye Büyükelçisi tarafından veriliyor. Fulbright komisyonu, ilkokuldan imam Hatip'e kadar, tüm eğitim müfredatını belirleyebiliyor. Yarısı ABD'lilerden oluşan komisyona ABD'nin Türkiye büyükelçisi başkanlık ediyor. Komisyonda ABD'li uzmanların yer almasına tepki gösteren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı ismail Koncuk, eğitim sisteminin yabancılara ihale edilemeyeceğini söyledi.
'HASTALIKLI BiR BEYiNiN ÜRÜNÜDÜR'
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı ismail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı'nda yapılan anlaşmalar kapsamında ABD'li pek çok uzmanın görevlendirildiğini hatırlattı. Yıllardır uygulanan bu usulün son derece yanlış bir yaklaşım olduğunu belirtti. Türkiye her alanda insan yetiştirme başarısını yakalamış bir ülke olduğunu dile getiren Koncuk, "ABD'li uzmanların Türk Milli eğitim sistemine en küçük bir katkıları olduğunu kimse söyleyemez. Türkiye'nin meselelerine ve eğitim öğretim meseleleri yabancılara ihale edemez. Bu anlayışın hastalıklı bir beyinin ürünüdür. Türkiye'de görev yapan ve alanında uzmanlaşmış on binlerce eğitimcilerimize de hakaret olarak algılanır" ifadesini kullandı.
'BAKANLAR KURULU ABD'LiLERDEN OLUŞSUN'
Koncuk, "Ülke insanlarını yok sayarak, ABD'li uzmanlardan fayda sağlamak bize göre kompleksli bir anlayıştır. O halde bende Türk Eğitim-Sen Başkanı olarak şunu teklif ediyorum ki, Bakanlar Kurulu'nun yarısı ABD'lilerden oluşsun. Bu doğru bir teklif olur mu? Peki, Türk eğitim sistemine yapılanın benim bu teklifimden ne farkı var. Ben bu anlayışı kınıyorum" şeklinde konuştu.
KABUL EDiLEMEZ BiR UYGULAMA
Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, Türk Milli Eğitim sisteminin 1947 yılında yapılan anlaşmadan bu yana ABD'liler tarafından denetleniyor olmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti. "Bu tamamen resmi ideolojinin ürünüdür. Türk Milli Eğitim sisteminin artık yalnızca adı milli" diyen Tanrıverdi, "Türkiye'de eğitim sistemi, bu topluma ait olan değerlerden oldukça uzaktır. Türk eğitim sisteminde ABD etkisini görüyoruz. Örneğin hiçbir kitapta başörtülü anne ve sakallı baba figürü, resmi göremezsiniz. Bu ülkenin kültürünü yansıtmaz" dedi
Tanrıverdi, "Türk Milli Eğitim sistemini ABD denetliyorsa ortaya çıktıysa, bu ülkenin üniversiteleri, eğitim fakülteleri ne iş yapıyor? Eğitim fakülteleri ne amaçla çalışıyorlar?" şeklinde konuştu.
FULBRiGT KOMiSYONU NEDiR?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devlet kademelerinde yabancı uzman ve danışmanlara kapılar ilk olarak Milli Eğitim'de 27 Aralık 1947′de imzalanan "Fulbright Antlaşması" ile aralandı. Fulbrigh denilen Amerikalının hazırladığı bu anlaşmanın asıl adı "Türkiye ve ABD Hükümetleri Arasında Eğitim Komisyonu Kurulması Hakkındaki Anlaşma. Türkiye'deki bütün eğitim aşamalarının müfredat ve kitaplarının tespit edildiği, tüm eğitim sisteminin biçimlendirildiği bir komisyon. 1947 yılından beri, Türkiye eğitim sistemi bu komisyonun denetiminde. Bu komisyon, ilkokuldan imam Hatip'e kadar, tüm eğitim müfredatını belirliyor. Bu anlaşma ile Türkiye Milli Eğitimi 4'ü Amerikalı ve 4'ü Türk, 8 kişiden oluşan bir komisyonun idaresine bırakılmıştı. Bu komisyonun başkanlığını ABD'nin Türkiye'deki Büyükelçisi'nin yapması kabul edilmişti.
http://www.egitimajansi.com/haber-yazdir/7835 -
42.
+2Hepsi de ilk dinin saf tek tanrıcılık olduğunu, var olan her şeyi Tanrı nın yarattığını ve bugün de içinde barındırdığı tüm hayatla birlikte evrenin onun kontrolü altında olduğunu gerçeğini doğrulamaktadır.
-
43.
+2Kardeşim Arkeoloji 3.sınıf öğrecisiyim. Dünyada sadece üç tane ırkın olduğu bilinmekte. bunlar germanlar, araplar ve Türkler. Anadoludaki ilk uygarlık dediğin gibi Hititler ve mezopotamya uygarlığı olan Sümerlerin Türk oldukları düşünüyorum. Ama kesin değildir. Dünyadaki ilk yerleşim ve sürekli yerleşim gören yeri Anadolu'dur. Senin dediğin o Mu kıtası hakkında derslerde birşey görmedim fakat bende az buz araştırmıştım ve senin bilgilerini desteklemekteyim.
-
-
1.
0Derslerde işlenmemesi çok normal çünkü birileri bunları biliyor ve örtbas etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
-
2.
0Aynen kardeşim öğrenmek için ayrı bi araştırma yapmak gerek.
-
1.
-
44.
+2iLK DiN : RA MU
Mu uygarlığının en önemli özelliklerinden biri dini inançlarıydı ve bazı araştırmacılara göre ilk insanı burada yaratan tanrı, ilk vahye dayalı dini de buraya göndermişti.
BEYLER BURASI ÇOK iLGiNÇ ÇÜNKÜ ŞU AN DA 3 SEMAVi DiN iLE ÇOK BENZER ÖZELLiKLERE SAHiP.
"Babil ve akad harabeleri arasındaki kabartma yazılar 10000 ile 15000 yıl önceki bu halkın insan ve yaratılışla ilgili duygu ve düşüncelerini gayet açık bir şekilde ortaya koyar.
insanın özel olarak yaratıldığına inanıyor ve nasıl var olduğunu açıklıyorlardı. Bu yazıtlar , Tanrı nın yaratıcı olduğunu ve güçlerinin evreni ve evrendeki her şeyi kontrol ettiğinini çok açık bir şekilde ifade etmektedir. Bunlar , Mu'nun vahyedilmiş metinleri, Mekgiba tabletleri üzerindeki yazılar ve Kuzey Amerikanın kayalık yazılarıyla UYUM iÇERiSiNDEDiR. -
45.
+2Beyler mayalarla ,sümerlilerin Mu uygarlığının bağlantılarına değinmiştim. Bakın 15 bin yıl önceden bunları öngörebilen gelişmiş bir uygarlıktan bahsediyoruz. Sümer ve mayalara da baktığınız zaman matematik, astronomi , geometri gibi alanlarda gelişmiş olması... Sadece okumayın beyin fırtınası yapın ve taşları yerine oturtun.