-
1.
+5 -3çocukluğunu her türk çocuğu gibi aile baskısı ama bir o kadarda rahatlık içinde geçirirdim, babamın okumazsan... diye başlayan cümlelerinden bunalıp cahillikle marmarisin yolunu tuttum, 1 ay çalıştırıp para yok gibtir git diyen para babalarını görüp ezildim, sokaklarda kalıp ağladım cahilliğin bedelini, sokaklardaki yaşamı tattım.
engelli bir adamın gecenin 4 ünde soyulup dayak yemesini izledim dahası
kadın dayaklarına şahit oldum, geceler pistir dostlarım hele de mahallenizden uzakta
şehrinizden firar bi hayat sürüyorsanız daha bir tehlikelidir gözleri pusludur gecenin ilerisini göremez tahmin edemezsiniz, gün doğar mıydı bana? yada tünelin ucundaki o ışık bir gün göz kırparmıydı?
hepsini anlatacağım -
2.
+1 -2liseli ve ergen bu kelimeler bazen hayatınızın en heyecanlı dönemlerini kapsar, bazende hayatınızı bomtak edecek bir geleceğin mimarisi olurlar.
asarım keserim laflarıyla kurduğum kargaşa, kendimi büyük görme hevesi her liselide olduğu gibi benimde başımı yakmıştı inanın bana
bunları yazarken bile sen kimdin huur çocuğudiyorum, gücü bilekte var sanan kalbini köreltmiş kendinden küçükleri ezerek etrafını güldürmeye çalışan bir huur çocuğuydun.
çocukları tarafından terk edilen kendi yaptığı el işlerini pazarda satan teyze mi güçlüydü yoksa ben mi?
babası anasından ayrılılan gibtir olup giden ve kardeşlerini yetiştirmek için mendil satan çocuklarmı güçlüydü yoksa
baba parasıyla, insanlara ahkam kesen ben, evet liseli dediğiniz o bin miydi güçlü olan?
bunları sorgulamak için çok vaktim oldu, sokaktı gerçek olan
sokaklardı hayatı yaşayan, binlerce nefesin binlerce derdin havayla karışımıydı gerçek.
o toz pembe okul sıraları değildi bahsettiğim.
hayatın ta içinden sokak kaldırımlarından... -
3.
+2tek derdi, ekmeğe gitmemek olan bir çocuktum ben ve turizm lisesinde öğrenim görüyordum varla yok arasındaydım
hiç bir zaman sayılmadım, nerde bir güçsüz gördümse ezdim çünkü bana böyle öğrettiler, ezmeyi öğrettiler böyle yaşadım.
turizm lisesinin 3. yılıydı bir barda staj yapıyordum günler güzel geçiyordu alkollede ilk tanışmamdı üstelik, 19 20 yaşında özenti üniversite
genç kızları gelir 40 yıllık içiciymiş gibi kadeh sallar kusar giderdi.
berbattı, fakat gülüyorduk eğleniyorduk.
hoşuma gidiyordu içki, önce herşeyi unutturuyor beni benden uzaklaştırıyordu, ayrı bir havasıda vardı içki içiyorsun amk sen erkeksin damgasını yakıştırdılar önce, ayyaşlara kötü gözle bakıp, içkiyi yücelten insanlardı bunlar herşey güzeldi toz pembeydi dünya bile sarhoştu benim için, belkide bundan dönüyordu.
staj bitti, okula gitmek istemedim babamın baskısı gün be gün devam etti ben ise aklımda bar fikriyle, yarım kalan staj maaşımla atladım otobüse 1 gecede kayboldum hani büyüktüm ya ben hani bir tak olmuştum ya önümde kimse duramazdı ya, işte o liseli hayatı öğrenmek için up uzun bir yola çıkıyordu -
4.
0hiç bir pişmanlık duymadım giderken ne annemin gözyaşıydı umrumda olan nede babamın benim böyle bir evladım yok feryadıydı.
kapıyı çektim ve çıktım yüzümde tebessüm, bu eve zengin döneceğim hayaliyle çıktım yola.
otobüsteki teyzeler yavrum hangi bölümde okuyorsun dedikçe yalanlar uydurdum, her yalan uydurduğumda biraz daha gülümsedim.
stajda beraber çalıştığım bir abi referans olacaktı bana gülünç, sen kime güveniyorsun be dün ki çocuk. 4 ay tanıdığın insan seni evine alacakta hiç mi bişey beklemeyecek?
neden güveniyorsun herkese? neden ulaşamayacağın menzillere atılıyorsun?
umrumda değildi hiç birşey o anki hayal o kadar tatlıydı ki gerçeği örtüyordu, gerçeği düşünecek en ufak bilincim kalmamıştı.
hayaller gibecekti beni, herkeste olduğu gibi. -
5.
0belki zengin olursam annem ve babam daha çok severdi beni.
çünkü bana böyle öğrettiler dostlarım, ne kadar çok para o kadar saygı ne kadar çok para o kadar sevgi.
ne karakterdi önemli olan, ne yakışıklılık ne dürüstlük önemli olan paraydı, paraya tapmayı öğrettiler
herkesin değerini öyle biçtiler.
sabah 6 ydı marmarise indiğimde havaya nem çökmüş etraf sessizdi, derin bir nefes aldım telefonu açmak istedim açamadım
kim bilir kaç mesaj kaç çağrı birikmişti, moral bozmak yok dedim. bugün hayatına bembeyaz bir sayfa açıyorsun hayatındaki herşeyi siliyorsun.
oysaki ben bembeyaz bir kağıdı karalıyordum, elimdeki kağıtları yakıyordum farkında değildim, güzel bir rüyaydı bu.
kafeye oturup bi kaç saat bekledim, sıcak bir çay içip sakinleşmeye çalıştım
cebimdeki buruşmuş kağıdı çıkarıp kontörlü telefondan, abiye ulaştım sesi uykuluydu bulunduğum yeri sordu ve gelip alacağını söyledi sessiz sakin bekledim -
6.
0gözlerim küçüktür benim, güldüğümde kaybolur gider, onu gördüm uzaktan siyah deri ceketiyle geliyordu yüzümde büyük bir gülümseme gözlerim kaybolmuş gitmiş, okan abi dedim sesim sevinçten dört köşeydi.
hoşgeldin dostum dedi, marmarise hoş geldin.
bulunduğu barın patronundan izin aldı, 2 3 saat boyunca etrafı dolaştırdı sahil boyu uzanan koyları barlar sokağını... cennet diyordum bura cennet.
çok güveniyordum ona, tek tutunacağım dalın çatlak olduğunu kim bilebilirdi ki dostlarım, evine zütürdü sonra, ilk gün sağlam bir uyku çektim
güzel güzel rüyalar gördüm, annemide gördüm de... görmemiş gibi davrandım, içinde bulunduğum hayal annemi düşünmemi engelliyordu
ah annem, 14 yaşına kadar hacettepe dışkapı hastanelere zütürüp, adam olmamı isteyen tek insan, keşke olsaydın şimdi adam oldum diyebilseydim geç oldu ama geldim diyebilseydim yapamadım, hayırsız evlat gibi kaldım içinde onunla gömüldüm bende.
öldüğünde bile yanında olamadım var mıdır bundan acısı... -
7.
0o günün akşamı okan abi, ne yapacağımdan ve ortamdan bahsediyordu burada arkan sağlam olmalı dedi yoksa rahat bırakmazlar neyseki ben varım kimse sana bişey yapamaz diyordu.
daha da çok güvendim ona
tutunduğum tek dalın çatlak olacağını nerden bilebilirdim ki dostlarım?
ikinci gün öğlen uyanıp çalışacağım mekana gittik x- bardı mekanın adı ışıklı bir girişi vardı pis bir yerdi belli, ama benim gözümde bir holdingten farksızdı
patronla görüştüm, patron hoşgeldin genç buranın şartları zorlamasın seni ailen falan yok mu anlat biraz?
tarzında bir takım sorular sordu, bende iyiden iyiye çaresizleştim daha da ezdim kendimi.
- yok, ailemi okulu bıraktım buraya geldim çalışmak için.
( çantada keklik bir çocuk gibi göstermiştim kendimi )
bu adamlar iyi niyetli değildi o saf cahil içi temiz dışında ise liseli bir serseri olan ben, her gördüğüm sakallıyı hacı sanarak yoluma
bodoslama devam ediyordum. -
8.
0ya zengin olmak için yaşayacaktık, yada bu turist şehir beni içinde boğacaktı.
ilk iş günümde, herşey sakin gidiyordu gece 2 3 e doğru kimin eli kimin zütünde belli değil
birbirlerinin evlerine gidiyolardı, yaşları maksimum 19 du 17 yaşında bile olan vardı üstelik.
hemde yasak olmasına rağmen...
gibine takan bile yoktu, berbattı buralar o gün anlamıştım bunu fakat geri dönüş yoktu, bende zevkime bakmaya çalıştım.
pislikler içinde zevk... komik gülünç
her gün içtim, sek binboa atmadan, sek yeşil efe atmadan çıkmıyordum bardan dışarı. -
9.
+1annemi düşünmemek için içiyordum pişman olmamak için içiyordum
unutmak için içiyordum, içimdeki pisliği toz pembe rüyalarla takas ettiğim ilk günler gibi
toz pembe hayaller görmek için içiyordum
uyanmak istemediğim hayata gözümü yummak için içiyordum...
okanın ne tak yediği belli değildi, bazen eve gelmez bazense gözleri kayık saçmalardı iterdi beni, sen zavallısın derdi.
hap attığını biliyordum, bozulmuyordum.
marmaristeki 13. günümde, evin önündeki polis arabalarını gördüm lisedeki çocuklara hap satarken yakalanmış okan,
içeri almışlar onu benide aldılar sorguladılar. bi an elim gitti telefona çaldıramadım evi, annemin sesi çınladı kulağımda
ilk kez o gece ağladım ben, güvendiğiniz tek dalın kırık çıkması ne kadar acıdır, ne büyük bir çaresizliktir.
işten çıkmıştım sabah göz kırpıyordu kaldırımlara, evin önüne geldim bir iki adım atmadan kahverengi deri montlu iki adam çevirdi beni.
- okan nerde lan? dediler.
+ o yok dedim. hapiste
- yeni yaltakcısı senmisin huur çocuğu dediler ittiler bıçak çıkardı biri, diğeri engel oldu
- bela bulmayalım gece gece dedi
20 30 dakika dövdüler yüzümü koruyordum dahası yok, uyandığımda evin camlarını inmiş vaziyette buluyordum kimlerdi ne istiyorlardı
bilmiyordum, ama belli ki bu adamlar rahat bırakmayacaktı.
sabah patrona durumu anlattım, gelemeyeceğimi söyledim.
+ daha geleli kaç gün oldu ne taklara batıyorsun dedi.
fazla üstelemedim, fakat bu evde duramayacağımın farkındaydım, küçük çantama alel acele aldığım evden kaçmak için
sabırsızlandığım annemin yeni yıkadığı ve hala çamaşır kokan o elbiseleri doldurdum.
terkettim evi, sokaklar daha bir ürkütücüydü artık. -
10.
+1balıkçılarla içme nöbetleri, sahil kenarında deniz serinliğinde uyumalar, bankları kiralama dönemleri başlıyordu benim için.
tinerciler daha bir yakın, köpekler daha bir kankamdı.
rahatlık battı dıbına koyduğum diyordum rahatlık battı.
nerde o ahkam kesen genç? nerde o güçsüz çocukları ezen genç? nerde o arkasına güvenen adam?
sokakta... hiç bilmediği şehrin bomtak sokaklarında.
işe girdiğimden bu yana bahşişler hariç gram para almamıştım, içkiyle karnım doyuyordu nefesim alkol kokuyordu her gün.
daha bir yaşlanmıştım.
sokaktaki ilk günüm balık tutan servet abiyle koyu bir muhabbete girdim
yazık evlat dedi. benimde bir zamanlar ufak bi lokantam vardı geçinir giderdik, doymadım evlat dedi. borç yaptım zora girdim fabrika açtım yinede doymadım diyordu servet abi. fabrikanın yanına birde ufak düğün salonu açtım diyordu herşey iyi gidiyordu, evlat çocuklarım ailem çok mutluydu ruhsat alamadım düğün salonunu kapattım henüz oraya yaptığım masrafı kapatamazken, 500 milyar borç yaptım
sesi titrek, pişmanlık kokuyordu.
sen, sen ol sakın fazlasını isteme dedi. benim gibi 30 yıllık evliliğini çocuklarını kaybedersin yapma evlat dedi yapma ... -
11.
+3ne diyordu ahmet kaya
duvarlar konuşmuyor anne, açık kalmıyor hiç bir kapı, hani benim gençliğim nerde?
sokaklarda anne, hayatının stajını yapıyordu oğlun, sokakları öğreniyordu.
sahil serindi, annemin ördüğü eldiven ve bereyle daha bir üşütüyordu beni.
yokluğu içimde hissediyordum, iliklerime kadar.
hani bıraksalar ayrılmayacaktım o pislik mabedi bardan. dönmek istemiyordum benzi soğuk kaldırımlara.
üşümekten değilde, öldürülmekten korkuyordum.
ellerim tutmuyordu ve her gün onar tane bardak kırar hale gelmiştim, patrondan yediğim azarlar bi yana dursun.
çekilmez bir hal alıyordu marmaris.
sokaklarda, neler görüyorsam gözümü yumuyordum, sağa dönsem sevişen gençler.
sola dönsem dayak yiyen masum bir yaşlı yada genç
önüme baksam tiner çeken 15 inde çocuk
arkamı dönsem adaletini gibtiğimin dünyası
uyu diyordum kendime uyu, uyursan geçer. - 12.
-
13.
0işe başladığımının 1. ayıydı tamam dedim biraz para geçsin elime geçer her şey
en azından dedim otel odasında geçirirdim bir kaç gün geceyi
tam 1. ayıydı beni almadılar içeri.
patron istemiyor seni dediler param dedim umursamadılar
paramı verin lan dedim vurdular, dizlerimin üstüne çöküp kaldım
çaresiz, üstüme kara bulutların çöktüğünü hissettim sağır bir sessizlik çöktü üstüme
çığlıklar attım, annesizliği unuttum da içimde kayboldum hangi yaram kabuk bağlasın
hangi göze uyansın güneş ve gecenin yarım ayazlığı
ben yalnızdım hiç olmadık kadar, anasının dıbına kadar yalnız çaresiz parasız... -
14.
0Acıyla ovuyordum geceyi, deniz dibimdeydi de sanki çok uzaktı
o huzur veren mavilik, boğuyordu bakarken ben soğuk park gecelerinde geceledim
montumu yastık yaptım, o günden sonra 2 gün suyla doydum dibine kadar pisliğe bulandım.
dilencilik yapıyım dedim, gururum el vermedi hırsızlık yapıyım dedim elim gitmedi
ölmeyi bekledim bi kaç gün nefesim el vermedi.
sokaklar daha bir boş daha bir benimdi artık gözyaşlarıyla sulanmış kaldırımlar vardı bana ait.
sadece bana sahip.
yaş 18'di ciğerlerim sarhoştu, hala sarhoş olmayı umuyordum ama sarhoşluk pembe rüyalar gösterir bana
bu kabustu, bu her zaman sarhoşken gördüğüm hayallerden değildi, bu felaketti.
marmaris sokaklarını o gün gezdim, gezmek ne kelime yürüyerek yolları bitirmeye çalışıyordum olmadı.
hastane bahçesinde yattım, uyandığımda güneş yeni ısıtıyordu havayı dünden farklıydı bugün
bütün gün uyumayı diliyordum kalacak yerim dahi yoktu, kaldığınız evin yediğiniz yemeğin kıymetini bilin
sıcak nefesinizin sıcak bir çorbanın, sıcacık bir annenin babanın değerini bilin sahip olduklarınızı kaybetmeyin dostlarım. -
15.
0sokaklarda kaldığımın 11. günüydü deniz suyu temizlemiyordu artık bedenimi.
iş arıyordum fakat kapılar sonuna kadar kapanıyordu giydiklerinize bakar insanlar
görünüşünüze bu görünüşle değil iş, hayvanlara bile garip geliyordum.
uzunyalı pilajında geceledim, sabahı bekledim merve adlı bir kız tanıdım o gün gece 3 tü deli gibi ağlıyor
birasını içiyordu yatmaya çalıştığımı farkedip acınası bi gözle baktı bana ismimi sordu
bir 5 saniye cevap vermedim, o kadar zor bi soru değil dedi zorla gülümsedi.
insanlarla en uzun kaç gün konuşmadın dedim.
bilmem dedi hiç düşünmedim dilsiz olsaydım daha iyiydi aslında diye söylendi.
güldüm cevap vermedim, neden burda olduğumu sordu
anlattım.
sevgilisini, en yakın arkadaşıyla basmıştı ve ağlıyordu merve, sinirlendim belli etmedim.
bu kadar küçük bir sebepten ağlanırmıydı. benim için küçüktü çok küçük
ağlarken bakmamaya çalışıyordum, gözleri renkliydi sanırım gece belli etmesede yeşilliğini hissediyordum
bir süre sonra neden konuşmadığımı farkettim, gözlerinde kaybolmuştum elleriyle sarstı beni.
özürdilerim dedim, uzun uzun konuştuk annesiyle babasının ayrıldığını söyledi, istanbulda kalmış bir süre
sonra annesiyle yaşamaya dayanamayıp marmarise babasının yanına gelmiş şimdi annesi babası merve ve abisi
aynı evde kalıyormuş, evleri dubleks olduğu için iki ayrı bölüm gibilermiş evde.
garip bir durum olmalıydı. -
16.
0telefonun var mı dedi bana, evet dedim elimi attım cebime
1 aydır açmadığımı farkettim numaramı verdim o gece telefonumu açacaktım
açacaktım açmasına da neler duyacaktım kim bilir neler görecektim, gece zehir değil katran olacaktı.
açtım telefonu 72 çağrı 30 mesaj buldum 5 i sesliydi.
aile akraba dost herkes aramış, annemin mesajlarını görmemeye çalışıyordum
silmek istedim hepsini silemedim, teker teker okuduk merveyle daha sonra bir sesli mesaj;
oğlum... nerdeysen çık gel gece uyanıyorum odanda uyuduğunu düşünüyorum yoksun oğlum
ağlamaktan gözpınarlarım kurudu nerdeysen hangi şehirdeysen gel artık
ellerimi sıktım, dişlerimi sıktım sanki kırılacaktı gözlerimden yaş akacaktıda gelmiyordu artık
uzun zaman sonra ilk kez bir el tuttu elimi, geçecek dedi üzülme, ölene kadar böyle gitmeyecek. -
17.
0gece devam edeceğim beyler.
-
anal virtuozu
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 07 11 2024
-
ordegin o obez fotosu neydi la
-
teyp kendini ikinci ataturk yapmaya calisiyor
-
adalet kırıntısı
-
yaşitlarim hep evlendi
-
bu sozlukte yazinca sanki duvarla konuşuom
-
travesti zütünü patlata patlata osurdu
-
vikingur banka luka maci
-
memati sansımızı pubg yada lol
-
tipokuyan hocamm
-
foto yukleyemeyen esskler var
-
çok yalnızımm be sözlük
-
intiharlar bilekçiler bodyciler lavaş
-
yeni alfabe ne alaja
-
tt oldum i t oldum
-
bir kız osururken
-
27 bin tlyi katlamam lazim mac verin
-
abd boşuna süper güç değil
- / 1