/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +75
    "dıbına koyayım öyle öğretmenin, bir de öğretmen olacak." dedi adam. Anadolulu susuyor sadece dinliyordu. Bense sigara üstünde sigara yakıyordum. Anlatmaya başlamıştım. Durmak istemiyordum, ağzımdan çıkan her sözcükte rahatlıyor, birilerine bir şeyler anlatıyordum. Sanki yüküm hafifliyordu.

    Merakla bana bakıyorlardı. Duraksadım biraz.

    Anadolulu lafa girdi. "Gardaş bak iyi değilsin sen. Boşver anlatma." dedi. Nasıl gözüküyorum acaba diye sordum kendi kendime, boğazımı temizledim, yutkundum. Yeniden anımsamaya başladım.
    ···
  2. 27.
    +81
    Günler günleri kovaladı. Artık okulun sonuna geliyorduk. Akşam kız arkadaşımla mesajlaşırken tanımadık bir numaradan mesaj gelmişti. Aradım, kim olduğunu merak ettiğim için. Sesinden berat olduğunu anladım.

    "Yarın okul çıkışı bekle beni." dedi.

    Günler geçtikten sonra kavga etmek istemesi beni şaşırtmıştı. "Tamam." diyemeden kapattı telefonu. Kız arkadaşım ile biraz daha konuşup yattım.

    Diğer gün okula gittim. Kız arkadaşım ile yan yanaydık yine elleri saçlarımda geziyor, seni seviyorum diyordu. Gözlerinin içinde kayboluyordum. Daha ötesi yoktu işte. Onun saçlarımla oynaması, gülümsemesi tüm sinirimi stresimi bitiriyordu. Rahatlıyordum.

    Çıkışta vedalaştık yine, babam görür diye beni tembihliyor eve bıraktırmıyordu. 1-2 kez bırakmıştım sadece. istisnalar oluyordu. Beratın yanına gittim çıkışta.
    ···
  3. 28.
    +61
    Bekliyordu. Sigara uzattı. Şaşırdım ama aldım. "Ne oldu?" diye sordum. Yüzü ekşidi. O zaman anladım kavga etmek değildi niyeti.

    "Otur hele şöyle, bi sigaramızı içelim." dedi.

    Oturdum sigaramı içiyordum ama ne diyecek diye içim içimi yiyordu. Sigaralar bittikten sonra bana baktı.

    "Önce hakkını helal et." dedi. "O gün yarı yarıya haklıydın. Hakettim bazı şeyleri." dedi.

    Kafamı salladım. "Helal olsun, sende helal et." dedim. Biraz içim rahatlamıştı. Herhalde acil bir şey olmadı dedim.

    "Helal olsunda, sana bir şey söylemem lazım, herkes söylemek istiyor fakat cesaret edemiyor." dedi.
    ···
  4. 29.
    +69
    Bir sigara daha yakmıştım. Bankta oturan ikili bana pür dikkat bakıyordu. "Gardaş sende ne çekmişsin be, bende benimkine kötü derdim." dedi.

    Gözlerimi ovaladım. Sigaranın dumanı gözlerime kaçıyordu. Gözlerim yanıyordu. Üst üste yanan sigaralar gözlerime zarar vermişti. Üstüne soğuk, içime işliyordu. Özellikle beni en çok yaralayan, bana en çok zarar veren geçmişti. Ne sigara dumanı, ne soğuk. Bunlarda geçerdi ama geçmiş, geçmezdi.
    ···
  5. 30.
    +61
    "Söyle ne oldu?" diye sordum sertçe bakarak Berat'a, "Sarp kardeş bi sakin ol." dedi. "Sakinim ne oldu söyle, sevmem ben böyle şeyleri." dedim. "Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." dedi. Düşünüyordu belli. Bir sigara daha uzattı. "Al iç, sakinleş bir." dedi. Geri çevirdim. "Konuya gel." dedim.

    "Sen gelmedin ya okula, uzaklaştırma filan."

    Gözlerinin içine bakıyordum. Anladım bir şey olmuştu. "Kardeş o zaman işte Serkanla senin kız yakınlaşmış."

    istemsizce güldüm. "Olum sen canına mı susadın? Daha yeni dövdüm seni lan dıbına koduğum." diye hışımla ayağa kalktım. "Tüm okul görmüş biliyor. Sadece sana söyleyemiyorlar. Nereye kadar böyle gidecek diye düşünüp ben söyledim." dedi.

    Yumruğumu sıktım Berat'a vuracaktım kendimi frenledim. Telefonumu çıkardım. Kız arkadaşımı aradım meşgule attı.

    Berata döndüm, "Serkan'ın numarası var mı sende?" diye sordum. "Yok ama buluruz." dedi. Düşündüm. "Nasıl olsa yarın görüşeceğiz." dedim.

    Berata baktım bana üzülmüş gibiydi. "Eyvallah." dedim. Dişlerimi birbirine vura vura eve gittim.
    ···
    1. 1.
      0
      ne çektin be romancı panpam be
      ···
  6. 31.
    +57
    Aradım bir daha kızı, açtı bu sefer. "Nasılsın?" dedim. "iyiyim aşkım sen." dedi. "Bana söylemek istediğin bir şey var mı?" diye sordum. "Hayır, ne oldu ki?" diye sordu. Sesi titremişti. Kapattım telefonu. Tamamen kapattım.

    Diğer gün okula gitmedim. Çıkışı bekledim. Çıkışta birlikte çıktılar ve ayrıldılar. Serkan'ı takip ettim. Issız bir yere gitmesini bekledim. En sonunda 2 evin arasında yürürken bunu kıstırdım. Kavga etmek için yol sayılmaz ama aralık gibi bir şeydi çok dardı. Yine de vurmaya başladım.

    Beni tanıyınca "Dur." demeye filan çalıştı ama tüm gücümle vuruyordum. ikinci kez cinnet geçiriyordum. Bir şey demeden bir güzel dövdüm Serkan'ı orda. Yüzüne tükürüp eve doğru yürüdüm.

    Baktım kapıda kız arkadaşım duruyor. Kız arkadaşım denilebilir mi ki acaba artık?

    "Sarp, nerdesin ne oldu?" diye sordu. Ellerini saçlarıma atmaya çalıştı. Bileğini tuttum sıkıca. "Her şeyden haberim var." dedim. "Nasıl yani?" diye sordu. "Serkanı biliyorum. Şimdi oradan geliyorum." dedim. Şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı. "Nasıl yani, naptın sen?" diye sordu merakla.
    ···
  7. 32.
    +72
    Artık şişeler bitmiş, sigaralar azalmıştı. Bende bir bir sigaraları yakmaya devam ediyordum. Saat epey geç oluyordu. Ben anlatıyordum onlar dinliyordu. Normalde çoktan uyumuştum bunları düşünerek ama o gün farklılık olmuştu. Benimle sohbet açmışlardı.

    Bende uzun yılların birikintisini onlara döküyordum. Hemde doğum günümde, güvenip anlatabileceğim birileri vardı artık. Bende anlatmak istiyordum, çözülmüştük bir kere. Anlatıyordum içimden geçen her şeyi, içimde kopan fırtınaları bir bir.

    "Vay dıbına koyayım, hiç uyduruyor gibi bir halinde yok." dedi adam. Anadolulu kafasını salladı. "Eee gardaş sonra ne oldu?" diye sordu.
    ···
  8. 33.
    +53 -1
    "Serkanı yolun üstünde hastanelik ettim." dedim sadece. Yüzü değişti. "Serkan." dedi. O serkan ismi paramparça etmişti beni. Koşarak gitti. Arkasından baktım sadece. Gözlerim dolmuştu sakin oldum. Eve çıktım kendimi yatağıma attım. Ne annem, ne de annemin yerine koymaya çalıştığım kişiler yoktu artık.

    Üstümü değiştirdim. Bu stresimi nasıl atabilirim diye düşünüyordum. Çıktım dayımlara gittim. Kardeşimi gördüm. Eve geldim babam yine sızmıştı. Telefonumu elime aldığımda sadece Berattan mesaj gördüm. Sevdiğim kız mesaj dahi atmamıştı.

    "Aldım haberi, yalnız bunun çevresi var. Biz bununla kavga ederken karışamıyorlardı bizimde tanıdıklarımız var diye ama seninle uğraşacaklardır. Ben araya girerim yarın. Kavga etme sakın."

    Yazmış. Cevap vermedim. Yattım düşünürken uyuyakaldım. Diğer gün uyandığımda okula gitmekle gitmemek arasında kaldım.
    ···
  9. 34.
    +68
    Okula yürümeye başladım. Sarhoş gibiydim sınıfa girdiğimde Serkanla yüz yüze geldim. Yüzünde çok fazla yara yoktu. Hatta çok az belli oluyordu. Bir şey demeden yerime geçtim. Sevdiğim kız arada sırada bana bakıyordu. Pişman mıydı acaba? Ben çok pişmandım.

    Dersler geldi geçti. Çıkış çattı. Berat yanıma geldi. "Adam çağırmış, ben halledicem. Sen karışma." dedi. Çıktık birlikte, kimseden de korkmuyorum anasını satayım. Vurup öldürsünler havasındayım.

    Kabalık, toplanmışlar. Berat gitti konuşmaya başladı büyük birisi vardı. Bizden büyüktü. Abi böyle böyle anlattı olayı. Atar gider olunca Serkan etrafındakilere güvenip vurmaya çalıştı bana. Beratta uyardı bunları bak şunu şunu tanıyorum hesabı liseli uyarışı. Serkan delirmiş gibi saldırmaya başladı bana. hırkasından tutup yere fırlattım çıktım üstüne vurmaya başladım tam okulun önünde kavga etmeye başladık. Beratta benden olduğu için girişti bunlara ama kalabalıklar. Beni tuttu 2 kişi kaldırdı çekiştiriyorlar o sırada serkan bir yumruk attı dengem bozuldu. Etraftan koştular. Hocalar filan dışarı çıktı Serkan bu sırada bana 3-4 yumruk daha attı ama hepsi kafama kulağıma geldiği için bir iz bırakmadı. Benim yerdeyken onun yüzüne attığım yumruklar yüzünü kan içinde bırakmıştı çok olmasada.
    ···
  10. 35.
    +69
    Müdür aldı beni hemen içeri. Babamı aradı. Babam geldi bu sefer. Başka okul vs vs dediler. istemedim. Her şeyi bırakıp çıktım o okuldan, sevdiğim kızı, anılarımı. Berat ve Serkanda uzaklaştırma yedi. Babamla eve gittiğimizde bağırmaya başladı.

    "Ulan senden adam olmaz! Bir okuldan atılmadığın kalmıştı!"

    diye bir tokat attı. Üstümü giyindim çıktım evden. Bir şey söylemedi, döneceğimi düşündü herhalde. O günden sonra bir daha dönmedim hiç o eve. Dış kapısının önünden bile geçmedim.

    Ara sıra sevdiğim kıza uzaktan uzaktan bakıyorum aldığım haberlere göre, ayrılmışlar serkanla da, en çok merak ettiğim şey bana ulaşmaya çalışıp çalışmadığı oldu. Çünkü soramadım. Neden? Diyemedim.

    Kardeşimde büyüyor yavaş yavaş. Dayım sağolsun aslan gibi.
    ···
  11. 36.
    +59
    Baktılar bana son dalı yaktım ve içmeye başladım. "Böyle işte, ondan sonra o sokak senin bu sokak benim gezdim."

    Anadolulu elini uzattı "Gardaş ben Nevzat." dedi. Diğeri elini uzattı. "Bende Selim birader." dedi. "Sarp." dedim kafamı salladım kafamız iyiydi. ismimi daha önce anlattıklarımdan duymuş olma ihtimalleri bile vardı ama diğer gün ismimi unutacaklardı.

    Şişeleri filan topladılar. Bende sızacaktım da böyle leş gibi uyunulmaz burda, sabah çoluk çocuk gelir diye düşündüm. "Nereye gideceksiniz?" diye sordum.
    ···
    1. 1.
      +9
      Entry için giriş yaptim. Yalan da olsa doğru da olsa sardi . devam birader
      ···
    2. 2.
      0
      Flashback ile hikaye yazan ilk incici
      Geri dönemiycem sonraki her entriye şuku
      ···
  12. 37.
    +55
    "Bir depoda kalıyoruz." dedi Nevzat. "Sadece ikimiz yokuz ama 2 tane de dinli imanlı adamlar var içirmiyorlar bize orada bir şey o yüzden bu rezilliği çekiyoruz." dedi ve güldü. "Sende gel istersen soğukta üşüme." dedi.

    Kafamı salladım sadece. Birlikte depoya yürüdük. Küçük, kolilerin bulunduğu bir yerdi. Köşeye 2 tane karton parçası koydum ve uyumaya çalıştım. Onlarında benden tek farkı kirlenmiş yorganlardı.

    Kafamı koyduğum gibi yorgunlukla sızdım.
    ···
  13. 38.
    +55
    O gün hiç unutmam rüyamda yıldızlara bakıyordum. O sırada çenemin tam altında bir sıcaklık hissedip baktığım zaman sevdiğim kızı gördüm. "Seni özledim." diyordu. Kendimi tutamayıp sarılıyordum. Kokluyordum doyasıya, "Seni seviyorum, ne olur beni bırakma." diye söylenirken.

    "Kardeş iyi misin?" diye bir ses duydum. Bu ne Nevzatın ne de Selim'in sesiydi. "iyiyim." dedim refleks olarak. Tanımadığım bir adam bana bakıyordu. "Nevzat ve Selim nerede?" diye sordum. "işleri var, bir şeyler atıştır istersen." dedi. "Gerek yok, ben gideyim." dedim. "Dursaydın." dedi ama arkama bakmadan çıktım gittim.
    ···
    1. 1.
      0
      panka helal et ayraç bıraktım
      ···
  14. 39.
    +66
    Adımlarım sevdiğim kızın geçeceği sokaklara doğru gidiyordu. Beynim sanki ayaklarıma söz geçiremiyordu, o soktuğumun ayaklarını beyin değil kalbim yönetiyordu sanki. Tam bir parkın yanından geçerken durdum.

    Parka şöyle bir bakınca tüm anılarım aklımdan geçti. Tam burada sarıldığım günler vardı sevdiğim kıza, birbirimize seni seviyorum dediğimiz günler vardı. Parkı görüp geçmişi anımsadıktan sonra geri döndüm.

    Neden bilmiyorum ama istemedim bir an, nefret ettim sanki. Hızlı adımlarla uzaklaştım oradan. Hızlı adımlarla çekip gittim. Depoya döndüm. Adama selam verdim. "Nevzat ve Selim ne zaman gelir?" diye sordum. "Gelirler yakın zamanda sen, bir şeyler atıştır." dedi. Domates, peynir bir şeyler atıştırdım.
    ···
  15. 40.
    +60
    Çok geçmeden Nevzatla Selim geldi. Depoda bekleyen adam yanımızdan ayrılınca bana baktılar. "Bugünde içeriz." dediler. "Param yok." dedim. "Dert etme." dediler. Neden bana yardım ediyorlardı bilmiyordum.

    Geceye yakın yine dışarı çıkıp o parka gittik, yine kurulduk. Bir sigara yaktım. "Benim anlatacak bir şeyim kalmadı." dedim. "Siz anlatın."

    Nevzat başladı anlatmaya. "Babam annemi gözlerimin önünde öldürdü. Sonra da deli raporu verdiler. Zaten kafadan kırıktı. Bende kaçtım buraya geldim. Bir şekilde paramı çıkardım." dedi.

    Kafamı salladım. "Son zamanlarda iyi iş yapmıyorum ama Allah affetsin." dedi kafamı kaldırıp şöyle bir baktım. "Ne yapıyorsun ki?" diye sordum.
    ···
  16. 41.
    +56
    "Ayakçılık ama iyi para çıkıyor, o depoda ayakçılık yaptığım kişilerin işte." dedi. "Ayakçılık derken?" diye sorup sigaramı yine çektim içime. "Haraç işleri vardır. Biz haraçları toplarız." dedi. Anlamıştım. iyi işlerin içinde değillerdi.

    Nevzat sustuktan sonra Selim konuşmaya başladı. "Ben çok saftım." dedi ve güldü. "18 de evlendim anasını satayım. Lise aşkımla. Kuru ekmek getirsen eve varım seninle diyordu huur. Aldatmış beni, yakaladım bir huur çocuğu ile, o gündür bu gündür o saflığımı kaybettim." dedi.
    ···
    1. 1.
      +48
      welcome the darkside
      ···
  17. 42.
    +79
    "Boynuz yemişiz anasını satayım." diye devam etti. "Eee ne yaptın adamı öldürmedin mi?" diye sordum. "Yok öldürmedim, adam evli çıktı. Bende onun karısını gibtim." Kafamı salladım inandırıcı gelmemişti pek. "Ama huurdan aldığım intikam daha ağır oldu." dedi.

    "Ne yaptın?" diye sordum. Nevzat güldü. "Şüphelendiğim süre boyuna kamera koydum eve, kameraya çektim. Kameraya çektiğim videoları internete attım. Ailesine yolladım. Tek tek, en uzak akrabasına bile." dedi.

    "Madem boynuzlandık, iyice parlatalım, cümle alem bilsin diyosun." dedim güldüm. Şaşkın şaşkın baktı sonra oda güldü. "Biraz öyle oldu dıbına koyayım." dedi oda güldü.
    ···
    1. 1.
      +7
      Selim de az bin değilmiş
      ···
    2. 2.
      +2 -1
      ayraç ZZ
      ···
  18. 43.
    +63
    Dedim dıbına koyim nasıl insanlarla oturup konuşuyorum, hayat ne hallere getirdi beni. Bir tanesinin babası annesini öldürmüş. Bir tanesi 18 de evlenmiş boynuz yemiş intikam almış. Benim geçmişim zaten normal değil.

    "Şu ayakçılık işi nasıl? Para var mı?" diye sordum. "Var, olmaz mı?" dedi Nevzat. "Pay veriyorlar elbette."

    "Başka ne yapıyorsunuz?" diye sordum. "Vermeyeni korkutuyoruz." diye cevap aldım. "Hangi yöntemlerle, emanet var mı?" diye sordum.

    "Evet." cevabını aldım.

    Bana göre değildi. "Polis işi?" dedim. "Bir şey olmuyor." dedi. "Bende para kazanmak istiyorum, alırlar mı beni?" dedim. "Adam lazım, sen güvenilir birisin. zütürelim seni yarın." dediler.
    ···
  19. 44.
    +61
    ilginç geliyordu. Bir gece olan gibik bir konuşma yüzünden şimdi hayatımı tak yoluna doğru sürüklediğimi hissediyordum. Bakalım kader bizi nereye sürükleyecekti. "Şimdi gidemez miyiz?" dedim. "Saat geç oldu, bekle biraz." dedi. Şişeler bitti, sigaralar içildi.

    Yeniden depoya döndük. Yattım uyudum. Sabah bir şeyler atıştırdıktan sonra yürümeye başladık. "Nereye gidiyoruz?" diye sordum. "Bilardo salonu." dediler. Dedim anasını satayım bilardo salonu ne alaka?

    "Sadece bilardo salonu değil, çevrende gördüğün çoğu lüks yerin sahibi bu işlerin içindedir, sen bu işlerin nasıl döndüğünü zannediyorsun." dedi Nevzat.
    ···
    1. 1.
      0
      Adaş hayat hikayen çakal filmindeki karakteri anımsattı bana bu işe girmen bilardo salonu felan
      ···
  20. 45.
    +63
    Girdik bilardo salonuna herkes kendi halinde, arka tarafa geçince duman altı bir oda gördüm. "Neresi burası?" dedim. "Burada önemli üyeler bulunur." diye cevap aldım. Duman altı oda ve önemli üyeler. ilginç gelmişti yine, takılmadım.

    Bir kapıya geldik. Çaldı kapıyı girdi. Bir adam oturmuş telefonla konuşuyor. Taşaklı birisi belli. Eliyle durun işareti yaptık yannan gibi dikilmeye başladık kapıda. Telefon konuşması bitince içeri girdik. Nevzat konuşmaya başladı. "Abi yeni eleman getirdim sana. Sağlamdır." dedi. içimden dedim ne kadar tanıyorsa beni.

    Yaşımı sordu söyledim, neden buradasın dedi. Dürüstçe paraya ihtiyacım var dedim. Güldü, bizde para bol. Sadık olursan paralı yaşarsın dedi. Kafamı salladım. Ama içimden kritiklerini yapıyorum. Neye karıştığımı düşünüyorum.
    ···