Silah elimde canlı bomba gibi içeri giriyorum. Koridora girer girmez baktım adamlar direkt ayaklandılar benim elde silah "Bas lan geri." diye bağırıyorum. Girdim odaya içeri de ki lavuk ayaklanmış tuttum bunu kravatından çektim masaya dayadım, sonra kafasına silahı dayadım.

"Ver lan parayı dıbına koduğum."

diye bağırdım. Kravatından elimi çektim, Çekmeceyi açtı. Verdi parayı " 4 bin lira var şimdilik. Devdıbını 1 hafta içinde halletmeye çalışırım." diye yalvardı resmen lavuk. Nevzat abi kafasını salladı.

Çıktım odadan koridorda ki lavuklar bir şey yapamıyor, bindik arabaya verdim parayı Nevzat abiye, "Oğlum sen deli misin? Başka türlü alırdık adam bir daha borç almaz şimdi bizden." dedi.

"Biz görevimizi yaptık boşver gerisini abi." dedim.

"Makinesi kullandın mı hiç?" dedi. "Kullandım." dedim halbuki kullanmamıştım. "Tamam içeride takıl. iyi bir iş var. Yarın gidersiniz Nevzatlarla." dedi. Kafamı salladım geçtim içeri, sigara yaktım. "Dedim ne işi yapıcaz Nevzat abi?" güldü. "Abi demene gerek yok gardaşım, aynı yolun yolcusuyuz."

Kafamı salladım. "Selim napıyor?" diye sordum. "Ben genelde çökerim, o arabayı kullanır." dedi. Kafamı salladım yine sigara içtik, 1-2 el bilardo attık. Beni çağırmış patron yanına gittim çıkardı 100 lira verdi. "Şimdilik cebinde bulunsun aslanım." dedi yolladı.

Dedim iyi iş anasını satayım daha işi yapmadan iyi para kaldırdık.

Diğer gün gittik yine bilardoya, payımızı verdi, 1-2 gün ortalıkta gözükmeyin dedi uzadık biz. Dedim "Abi ben gidicem, kardeşimi özledim görmem lazım." Yakın bir yere attılar beni yürüyorum parktadır filan diye kardeşimi görmeye çalışıyorum yok. Eve gitsem dayım bırakmayacak kaçak gibi aylardır yokum anasını satayım.

Dedim buradan ekmek yok, benim kızı göreyim. Evine yakın bir yerde beklemeye başladım. Çok geçmeden bir kız arkadaşı ile yürümeye başladı ama ben tanımıyorum kızı. Başka sınıftan desem illa ki görürüm filan o sırada göz göze geldik. O durdu ben durdum. Kaçmak istedim, ayaklarım gitmedi.

Yeminler ediyordu öldürdüm diye, bugün bu hikayeyi yazmadan önce bu lavuğu öldürdüm.

Benim hayatımda ki herkes gitti beyler, annem, babam, Ceydam.

Bu dıbına koduğumun hayatında bana huzur veren tek şey kardeşim olabilir artık. Ona da zarardan başka bir şeyim olmaz bundan sonra.

Geldikleri zaman 1 ceset değil 2 ceset bulacaklar.

Yıldızlara gidiyorum, annemin, babamın, ceydamın yanına gidiyorum.

Bir süre öpüştükten sonra kendimize geldik. Sarıldı bana, başını göğüs kafesime yasladı. "Seni özlediğim kadar kimseyi özlemedim." dedi. "Benim senin kadar özlediğim başka biri daha var." dedim. ikimizde sustuk.

Mutfağa geçtim, dolabı açtım, hiçbir şey yoktu. Dışarı çıkalım istersen bir şeyler alalım dedim. Olur dedi, dışarı çıktık çok şey aldım, bizden sonra babamın da idare etmesi gerekiyordu. Gerçi açıp dolabı bakar mıydı acaba?

Tabii o zamanlar kızı zannediyoruz, kendi kendime dedim bozulmamış bir huur getirtip evlendirirse filan yine ortalık karışır mı?

Benim için hava hoşta, kaybedecek bir şey eklenmişti yeniden hayatıma. Kardeşim dayımlarda büyüyordu. Babam başının çaresine bakıyordu. Gerçi sevdiğim kızda başının çaresine bakardı illa ki, ailesi arkasında ama ne biliyim benden başkasının olsun istemezdim.

Patron herkes çıktıktan sonra dedi. "Gördün mü yavşağı nasıl hemen evlilik olayına bağladı. Başka türlü kurtulamaz elimizden biliyor."

Güldüm sadece. Dedi "Sende depoya kaç yavaştan."

Eyvallah dedim depoya gittim.

Bunlar gelinin yanına doğru çıktılar, imzalar atılacak her şey bitecek. Bende dua ediyorum, bir terslik olmasın lavuk terslik çıkarmasın kızla kaçıcam evlenicem. Para lazım, para için iş lazım, iş için bu evlilik şart.

Neyse geçtiler bunlar bizde dalga geçiyoruz lavukla, diyorum dıbına koduğum nasıl döndü para olmadığını duyunca filan. Nevzat abi diyor tanıyorum çocukluktan beri çok şımarık. Neyse artık her şey hazır gelinle damat çıkıyolar yavaş yavaş ben seviniyorum bitti her şey. Yeni bir başlangıç yapıcam.

Halbuki sonun başlangıcı olacak o adımlar bilmiyorum.

Dedim bu işi mi yapıcaz hep, yok mu başka bir iş? Böyle bu işler, gider borcu alırız dedi. Dedim basit işmiş eyvallah.

"Patronun şu karı satıcısı ile arası bozuk." dedi. "Hayırdır?" dedim. "Bilmiyorum, onları barıştırmak için bir yol deneyecekler. Patronun oğlu 18ine girecek. Onunla ilgili galiba."

Ben görmedim etmedim patronun oğlunu. Kafamı salladım yine. "Bizene dıbına koyim." dedim. Güldü "Ekmek teknemiz." dedi. "Batmaz bu tekne kolay kolay." dedim. "Küçük küslükler bu tip işlerde çok uzun sürmez, sağdan soldan müdahile edeni çok olur."

"Haklısın." dedi geçti.

Sakin kalmaya çalıştım.

Olaylar böyle devam etti, 2 yıl geçti. Gerekli parayı biriktirmiştim.

Fakat sevdiğim kızla konuşamamıştım.

Sadece birkaç kez korumalık yaparak denk geldim.

Bu 2 yıl boyunca bacağına sıktığımız adamda oldu, boğazına bıçak dayadığımız adamda oldu anasını satayım.

Patronun sağ kolu olacaktım neredeyse.

Bunun lavuk oğlunu karıya filan biz zütürüyorduk. Utanmasa tuvalete zütürün diyecekti.

Yani çok gibko bir şeyin içindeydim. Sevdiğim kızın kocasını karıya zütürürken korumalık yapıyordum.

Artık paramda vardı. Ev+Dükkan için. Bir şekilde ulaşmam lazımdı. Ulaşıp kaçırmam lazımdı.

He kaçırdıktan sonra peşimize düşecekler miydi? Elbette.

Diğer gün gittim bekliyorum yine kızı, uzun bekleyişler sonucu denk geldik yine. Telefonla haberleşmek için gerekli işlemleri de yaptık. Yine sarıldık filan sonra ben çıktım gittim bilardo salonuna, bu kadar yani, sevdiğim kızla sadece bunu yapabiliyordum.

Bilardo salonundayken kıza mesaj attım. "Çok para kazanırsam kaçar mısın benimle uzaklara?" diye.

1 dakika geçmedi. "Evet." yazdı.

Bir çeşit evlenme teklifiydi galiba bu, oda kabul etmişti. Yüzüm gülmüş mutlu olmuştum bir mutluluk sigarası yaktım anasını satayım. Sigaradan ölücez diyorum da inanmıyosunuz. Mekana bir tane artist geldi. Millete bağırıyor çağırıyor tepem attı benim kim lan bu diye ayağa kalktım baktım patron çıktı. "Oğlum sakin olsana." diye uyardı bebeyi, oğlu çıktı, egoist şımarık bir bebe dıbına koduğum. Ayar oldum ama sesimi çıkarmadım.

Arkamı döndüm yavaş yavaş yürümeye başladım.

"Sarp." diye seslendi.

Durdum o anda, arkamı da dönemedim. Sanki beynim yine kaybetmişti kontrolü sadece bekledim. Arkamdan birisinin koştuğunu farkettim. Arkamı döndüğümde yüz yüzeydik. "Nerelerdesin kaç aydır?" diye sordu.

"işlerim var." dedim. "Sana ulaşamıyorum. Ulaşmak istedim." dedi. Bir şey demedim. "Serkan hataydı, boşluğuma denk geldi." dedi. "Konuşmak istemiyorum." dedim. "Bir yerlere gidelim. Konuşalım, baş başa ne olursun." dedi. Gözlerine baktım. Arkadaşına baktım ardından. O da döndü arkadaşına baktı. "Bugünü birlikte geçirebiliriz." dedi. Şaşkın şaşkın bakmaya başladım. Gülümsedi ellerini saçlarıma attı. "Seni çok özledim." dedi. Gülüyordu ama gözleri dolmuştu.

Düğüne 2 gün kalmış. Bir gün sonra birine çökücez, diğer gün düğün. Dedim şu iki gün ölmezsek bir daha ölmeyiz anasını satayım .

Nevzat abinin kanı iyice ısınmıştı bana Selim karı kız peşindeydi. Telefona uzun süre mesaj gelmemeye başladı. Dedim hayırdır inşallah kız yine nereye kayboldu içime kurtta düştü amk.

Uyuduk uyandık, gidicez çökücez. Ben kime çökücez hala bilmiyorum ama Nevzat abinin söylediğine göre araba kiralayacısına çökücez, bunlarda mafya gibi bir şey. Öyle hemen silah çekmek yok.

Hatta uyarmıştı beni makineyi kullanacaksan vermeyeyim diye. Yok abi sorun değil demiştim.

Tabii işler istediğim gibi gitmedi.

Girdik içeri selamın aleyküm, aleyküm selam böyle böyle borç var.

Adam çıkardı verdi 15 bin lira, borç 30 bin lira, dedim 10 bin lira daha lazım. Yarı yarıya tahsil edemeyiz gerekli yerlere bizde emir kuluyuz.

Seni ben düşünemem şuan elimde bu var dedi. Çektim silahı dayadım kafasına, hop dıbına koyim 3 kişi silah çekti bize. Nevzat abi dıbına koduğum salağı der gibi bakıyor. Allahtan adam korkak çıktı da "7 bin lira daha ekleyebilriim ancak, itibarımı düşürmeyin burada silahlı kavga çıkarıpta." dedi 7 bin lira daha ekledi.

"Devdıbını yakın zamanda alırız." dedim.

Çıktık. Nevzat abi kızdı. Olum deli misin öldürteceksin bizi bir gün filan. Bir şey demedim. Mesajda yoktu hala. Dedim kız yine bıraktı beni. Yine parçalandım ortadan ikiye.

Panpa çok dertlisin... Elin neden bu kadar hızlı onu da anladık. Devam et panpa bekliyoruz.

Gittik verdik parayı, payımızı verdi. Tabii ben biriktirme işine başladım ilk kez o zaman. "Diğer günde düğün var gidin üstünüze de bir şeyler alın." dedi. Gittik üstümüze başımıza düzgün bir şeyler alıp depoya geçtik uyuduk. Diğer gün düğün.

Telefona bakıyorum mesaj yok, kafayı yeme aşamasına gelmişim birader. Birilerini öldürücem artık. Annemin yerine koyduğum kişi beni 2dir aldatıyor, kandırıyor.

Neyse sabah kalktık aldıklarımızı giyindik. Jilet gibi, belde makine. Dediğim gibi oturması çok zor oluyor makine ile ayakta beklicez.

Gittik mekana, bu yannan kafası patronun oğlu evlenmek istemiyorum ayaklarında patron gibecek anasını az kalmış. Ortalık her an karışabilir yani. Tetikte beklicez biz.

Ben 11 yaşındayım hepinizden zeki ve yakısıklıyım. Saçma sapan hikayelere inanıyosunuz mal herifler ahahwawa

Ama kıza nasıl ulaşacağım konusunda bir fikrim yoktu.

Bu patronun lavuk oğlu arayıcılığı ile ulaşmaya karar verdim.

Sarhoş olduğu zaman direkt eve sürdürüp, evin içine sokacaktım böylece kızla konuşma şansına sahip olacaktım.

Günler geçtikten sonra böyle bir fırsat geçti elime, korumalar almak istediler fakat kesin emri var ben zütüreceğim içeri dedim.

Bir eli omzumda kapıyı çaldım.

Heyecanla bekliyorum. Sevdiğim kız kapıyı açtı.

Öylece durdu.

Bir şey demeden geçtim yukarı çıkarttım lavuğu bıraktım yatağa, evde kimse yoktu sanırım.

Sevdiğim kız peşimden geldi.

Sadece bakıştık bir süre.

Çenesinin hemen yanında gördüğüm morluk ile kendimden geçti.

"Ne oldu?" diye sordum.

Bir şey söylemedi.

Sarıldım.

"Buradan kaçmak için fırsatımız var. Benimle kaçar mısın?" diye sordum.

Sessizce kafasını salladı.

Bitti, arabaya bindik. Nevzat Abi dedi sakın konuşma, ağzını bile açma, makineyi de çekti aldı belimden. Beyler ben depoya gidiyordum.

Sevdiğim kız ise o lavukla aynı eve gidiyordu.

Kafayı yememek elde mi amk?

Depodan çıktım akşam.

O parka gittim.

Tek başımayım bu sefer kimse yok.

içiyorum,

içiyorum,

Ağlıyorum bir yandan.

En sonunda sızmışım.

Üşüdüğümü hissederek uyandım. Kimse yoktu allahtan etrafta.

Çoluğa çocuğa kötü örnek olucaz anasını satayım.

Gittim depoya,

Ama kafa yerinde değil dıbına koyayım gitmiş.

Bir bişey dese cinnet geçiricem yine.

Bu sefer elimden alamazlarda yani.

Sabah olmuş, yani kısaca sevdiğim kız başkasının kadını olmuştu.

Burada çalıntı diyenlerin hiçbiri o çakal filmini izlememiş amk, çıktığı ilk yıl izledim. Şurada hayatımızda benzeyen tek yer haraç ve bilardo salonu onun dışında adamın hiçbir yönüne benzemiyorum, boş.

Sonunu biliyorlarmış, ulan benim yapacağım sonu bilseniz dilinizi yutarsınız amk. Ne sonu. Daha basit yerleri anlattım.

Edit : Ayrıca sonu sadece burada yapmayacağım.

Planımı yapmıştım, para biriktirecektim. Sonra sevdiğim ile birlikte gidecektik buralardan. Ev+Dükkan parası biriktirip tüymeyi düşünüyodum kısaca yani. Güzel olacaktı her şey, sağlam para da kazanıyorduk.

Şu pekekentle bizim patronun mevzusu tamamlanırsa işler hız kazanacaktı. Biz düğünde korumalık yapacaktık bir nevi. Bir sigara yaktım. izlemeye başladım yine ortalığı. Bu lavuk çıktı babasının yanından göz göze geldik.

Ne bakıyosun lan? dedi. Patron arkada, işine bak birader dedim. Patron hemen girdi araya tamam hadi hadi dedi oğlunu zütürdü kapıya sonra geldi bana laga luga yaptı. Sakin ol filan dedim eyvallah.

Gece yine gittik depoya, diğer gün iş varmış, Nevzat abi uyardı. Ciddi iş bu dedi. içimi heyecan kaplamadı değil.