-
32.
+1Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
-Özdemir Asaf -
-
1.
0Bu şiirden esinlenip bir kadına "cennetim de sensin cehennemim de" demiştim. Tabi anlamadı beni :D
-
2.
0şiir okumayan anlamaz :D
-
1.
-
31.
+1Rüzgâr,
yıldızlar
ve su.
Bir Afrika rüyasının uykusu
düşmüş dalgalara.
Işıltılı, kara
bir yelken gibi ince
direğinde geminin.
Geçmekteyiz içinden
bir sayısız
bir uçsuz bucaksız yıldızlar âleminin.
Yıldızlar
rüzgâr
ve su.
Başüstünde bir gemici korosu
su gibi, rüzgâr gibi, yıldızlar gibi bir türkü söylüyor,
yıldızlar gibi
rüzgâr gibi
su gibi bir türkü.
Bu türkü diyor ki, "Korkumuz yok!
inmedi bir gün bile gözlerimize
bir kış akşamı gibi karanlığı korkunun."
Bu türkü
diyor ki,
"Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz
ölümün önünde sigaramızı."
Bu türkü
diyor ki,
"Çizmişiz rotamızı
dostların alkışlarıyla değil
gıcırtısıyla düşmanın
dişlerinin."
Bu türkü diyor ki, "Dövüşmek.."
Bu türkü diyor ki, "Işıklı büyük
ışıklı geniş ve sınırsız bir limana
dümen suyumuzda sürüklemek denizi.."
Bu türkü diyor ki, "Yıldızlar
rüzgâr
ve su... "
Başüstünde bir gemici korosu
bir türkü söylüyor;
yıldızlar gibi
rüzgâr gibi,
su gibi bir türkü..
-Nazım Hikmet -
30.
+2Sevgilim sevgilim
Kuzey sanrısı gibidir
Geceyi beşe filan böler
Sonra ayılar hüzünden ölmez
Sevgilim sevgilim
Açlıktan ölür onlar
işte bundan ötürü
Hüznü artık bir ayıya bıraktım
Sevgilim sevgilim
Bir ayıya
ister ormanda kullansın
ister buzdağında
Hayatın kutlu olsun sevgilim
Ki sana değişe değişe aktım
Kimi zaman bir japon gibi uykusuz kaldım
-Uykusuz kalır mı onlar bilmem aslında-
Sevgilim sevgilim
Bir orman gibi çoğal aramızda
Şehirden bir çocuk olarak şurda burda
Bir sabuntozu markasında köpürerek
Çınarın tutsaklığını
Ve menekşenin tutsaklığını
Ve menekşenin sevincini yaşa
Sevgilim sevgilim
Hüzüne yer var hayatımızda
-Turgut Uyar -
29.
0"Dibi kıllı ucu mor damarlı boru"
işte kızlar size en çetin soru
Bilenler gelsin de tutsun ucunu
Yoksa ben salacam âlem üstüne!...
Hafif dokanınca birden kabardı
Demin pembe iken şimdi morardı
Bir de baktım üstü damar damardı
Salladım fikimi âlem üstüne!...
Damcuk fikmediysen sakın üzülme
Hele köt fikmediysen hiç büzülme
Barrağına bakıp bakıp süzülme
Tut fikini salla âlem üstüne!...
Bir kasvet kapladı artık içimi
Tutacaksa tutsun biri fikimi
Domaltmazsam hemencecik birini
Salacam kobrayı âlem üstüne!...
Fikim ip gibiyken urgana döndü
Çarşafa sarkıktı yorgana döndü
Zonkladıkça memo çılgına döndü
Attırdı sonunda yorgan üstüne... -
28.
0Sesinde ne var biliyor musun
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun
Sesinde ne var biliyor musun
Uykusuz Türkçe var
işinden memnun değilsin
Bu kenti sevmiyorsun
Bir adam gazetesini katlar
Sesinde ne var biliyor musun
Eski öpüşler var
Banyonun buzlu camı
Birkaç gün görünmedin
Okul şarkıları var
Sesinde ne var biliyor musun
Ev incinlığı var
iki de bir elini başına zütürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun
Sesinde ne var biliyor musun
Söylemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar
Sesinde ne var biliyor musun
Söylenmemiş sözcükler var -
-
1.
+1Sesinde ne var biliyor musun
Söylenmemiş sözcükler var
Cemal Süreya, duygular bu kadar sade anlatılamaz ya.
-
1.
-
27.
+1BENCE SEN DE ŞiMDi HERKES GiBiSiN
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin
Nazım Hikmet bu geceye hakim -
-
1.
0Okurken kendi sesinden dinledim sanki, büyük adamdı, gençliğimizi öğretti, yaşamayı öğretti. Boşlukta kalınca onu okuyup anladık hislerimizi. O bize hislerimizi öğretti. Selam olsun sana mavi gözlü dev...
-
1.
-
26.
+1Yine Nazım abimiz, bizim için bakışlarımızın sebeplerini sıralamış. Bir gözde kaybolmayı, kendini bulmayı anlatmış.
Gözlerin gözlerin gözlerin,
ister hapisaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,
şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte
Antalya tarafında ekinler seher vakti.
Gözlerin gözlerin gözlerin,
kaç defa karşımda ağladılar
çırılçıplak kaldı gözlerin
altı aylık çocuk gözleri gibi kocaman ve çırılçıplak,
fakat bir gün bile güneşsiz kalmadılar.
Gözlerin gözlerin gözlerin,
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün
sevinçli bahtiyar
alabildiğine akıllı ve mükemmel
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.
Gözlerin gözlerin gözlerin,
sonbaharda öyledir işte kestanelikleri Bursa'nın
ve yaz yağmurundan sonra yapraklar
ve her mevsim ve her saat istanbul.
Gözlerin gözlerin gözlerin,
gün gelecek gülüm, gün gelecek,
kardeş insanlar birbirine
senin gözlerinle bakacaklar gülüm,
senin gözlerinle bakacaklar. -
25.
+1Hüseyin Nihal Atsız'dan gelsin
Bilsin cihan ki ben bu cihanın nesindeyim,
Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim.
Dünya denen mezellete dalsın her isteyen,
Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim.
Herkes bir özleyişle yaşar... bende öylece
Altaylar’ın ve Tanrıdağ’ın çevresindeyim.
Merdanelikle şöyle bakıp ayrılıklara
Son menzilin hüzün dolu kaşanesindeyim.
Artık veda zamanına pek fazla kalmadı;
Yorgun ve kimsesiz ölümün bahçesindeyim... -
-
1.
+1Türkçülüğü güzel savunan insan, okumadığım ne kadar da çok şiiri varmış.
-
-
1.
+1tüm şiirlerinin toplandığı "yolların sonu" adlı kitabı var tavsiye ederim
-
2.
0Eyvallah dostum, listeme ekledim.
-
1.
-
1.
-
24.
0A h bir görsen kalbimin derinlerindeki seni
N asıl işlemişsin içime buram buram sen
A yar oldum zütüne senin
N asıl söylesem de evirip çevirip gibsem seni -
23.
+3Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
yorulmuşsundur;
nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
acıkmışsındır;
beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
ayağını basdın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde
ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler
gönlüm gibi zengin
hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
Nazım Hikmet -
-
1.
0Adam Nazımcı çıktı :D
-
2.
0Kitabı yarın geliyor panpa Ümit yaşar, urgut uyar hepsini severim ama şuanki durumumu en iyi nazım da görüyorum sanırım
-
-
1.
0Bugün yeni şiirler yazarsın o zaman bize (:
-
1.
-
1.
-
22.
+2Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
istanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.
NAZIM HiKMET -
21.
0Platonik askima vol 1
Kulaklari civi gibi
Dışı parlak deri gibi
Tipi biraz gavat gibi
Yapma guzel kardesim
Otuyor bahcemin gülü
Namida buyuk e5in bulbulu
Bir gun bakmadin gormedin yuzumu
Yapma guzel kardesim -
20.
+2En sevdiğim:
Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar,
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalan istiyorsan yalanlar söyleyeyim.
incinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia. -
-
1.
+2Feridun abimiz iyi mi yaptı bilmiyorum ama hep ezgili okuyorum artık, gitmiyor başka türlü. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, söze bak ya.
-
2.
0şiirlerin şarkıya dönüştürülmesine karşıyım ama yine de dinlerim
Lavinya Özdemir'e gitseydi böyle olmazdı adam napsın -
-
1.
+1Kavuşursan meşk, kavuşamazsan aşk olurmuş (:
-
1.
-
1.
-
19.
+1Nazım abimizin yüreğinden mapus hayatı
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: ’Lafı bile edilemez, mikroskopik bi zaman... ’
Bana sorarsanız: ‘On senesi ömrümün... ’
Bir kurşun kallemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: ’Bütün bi hayat... ’
Bana sorarsanız: ‘Adam sende bi hafta... ’
Katillikten yatan Osman; ben içeri düştüğümden beri
Yedibuçuğu doldurup çıktı.
Dolaştı dışarda bi vakit,
Sonra kaçakçılıktan tekrar düştü içeri, altı ayı doldurup çıktı tekrar.
Dün mektubu geldi; evlenmiş, bi çocuğu olacakmış baharda...
Şimdi on yaşına bastı, ben içeri düştüğüm sene ana rahmine düşen çocuklar.
Ve o yılın titrek, uzun bacaklı tayları,
Rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldu çoktan.
Fakat zeytin fidanları hala fidan, hala çocuktur.
Yeni meydanlar açılmış uzaktaki şehrimde, ben içeri düştüğümden beri...
Ve bizim hane halkı, bilmediğim bir sokakta, görmediğim bi evde oturuyor
Pamuk gibiydi bembeyazdı ekmek, ben içeri düştüğüm sene
Sonra vegibaya bindi
Bizim burda, içerde
Birbirini vurdu millet, yumruk kadar simsiyah bi tayin için
Şimdi serbestledi yine, fakat esmer ve tatsız
Ben içeri düştüğüm sene, ikincisi başlamamıştı henüz
Daşov kampında fırınlar yakılmamış, atom bombası atılmamıştı Hiroşimaya
Boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman
Sonra kapandı resmen o fasıl, şimdi üçünden bahsediyor amerikan doları
Fakat gün ışığı her şeye rağmen, ben içeri düştüğümden beri
Ve karanlığın kenarından, onlar ağır ellerini kaldırımlara basıp doğruldular yarı yarıya
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine
‘Onlar ki; toprakta karınca, su da balık, havada kuş kadar çokturlar.
Korkak, cesur, cahil ve çocukturlar,
Ve kahreden yaratan ki onlardır,
Şarkılarda yalnız onların maceraları vardır’
Ve gayrısı
Mesela, benim on sene yatmam
Laf’ı güzaf... -
18.
+1Gün ışığı kötten sekip göze duhul etmişse
Orda şekil olub beyne "ben bir kötüm" demişse
Beyincağız, eli mahkum barrağı dikeltmişse
Anlarım ki fikfik vakti gelmiş amma geçiyor
Ömrüm kalkan barrağımı indirmekle geçiyor -
17.
+1Şimdi sizlere bir sorum var: Dirilerin üzerleri toprakla örtülür mü? Yada siz hiçbir okyanusu dudaklarından öptünüz mü? Saatlerin saçları olsaydı bu kadar hızlı geçip gider miydi zaman? Ve evet. Yemin ediyorum ki evet. Bir okyanusu ağzının en ıslağından öptüm ben. Sonra med-cezir oldu. Öldüm!
Cemal Sureya -
-
1.
+1Cemal abimizin şiir gibi yazılar da yazmasının en belirgin örneklerinden. O şiiri ölçülerden kurtarmış, insanların ulaşamadığı yerden alıp yüreklerine yerleştirmiş ve tabiki de meyve veren ağaç misali; bu yüzden taşlanmış. Yüreğine sağlık.
-
2.
0Bu siirinin bende ayri bir yeri var panpa
-
-
1.
0Bir hikayesi mi var yoksa?
-
2.
0Keske hikayesini yazabilsem. Ne zaman aklima dusse bu siir kufur ederim kendime sevdigimle yasayamiyacagim diye
-
3.
+1Sevmek en çok da kavuşamamaktır aslında. insan sahibi olduğu şeylere değer vermez. Biraz adilik belki bu ama insanın bazen uzağında kalan bir sevdiği olmalı, insan kalabilmek için.
diğerleri 1 -
1.
-
1.
-
16.
+1
-
15.
+2Henüz vakit varken, gülüm
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri
Volter rıhtımında dayayıp seni duvara
öpmeliyim ağzından
sonra dönüp yüzümüzü Notrdam'a
çiçeğini seyretmeliyiz onun,
birden bana sarılmalısın, gülüm,
korkudan, hayretten, sevinçten
ve de sessiz sessiz ağlamalısın,
yıldızlar da çiselemeli,
incecikten bir yağmurla karışarak.
Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
şu Mayıs gecesi rıhtımdan geçmeliyiz
söğütlerin altından, gülüm,
ıslak salkım söğütlerin.
Paris'in en güzel bir çift sözünü söylemeliyim sana,
en güzel, en yalansız,
sonra da ıslıkla bir şey çalarak
gebermeliyim bahtiyarlıktan
ve insanlara inanmalıyız.
Yukarda taştan evler,
girintisiz, çıkıntısız,
birbirine bitişik
ve duvarları ayışığından
ve dimdik pencereleri ayakta uyukluyor
ve karşı yakada Luvur
aydınlanmış ışıklarla
aydınlanmış bizim için
billur sarayımız...
Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
şu Mayıs gecesi rıhtımda, depolarda
kırmızı varillere oturmalıyız.
Karşıda karanlığa giren kanal.
Bir şat geçiyor,
selamlıyalım gülüm,
geçen sarı kamaralı şatı selamlıyalım.
Belçika'ya mı yolu, Hollanda'ya mı?
Kamaranın kapısında ak önlüklü bir kadın
tatlı tatlı gülümsüyor.
Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm...
Parisliler, Parisliler,
Paris yanıp yıkılmasın...
Nazım Hikmetsiz asla olmaz -
-
1.
0Bu gece Nazım abimizle devam edecek gibi (:
-
1.
-
14.
0Kaldırdım taşı
Aldın mı başı
Görünce gözündeki yaşı
Hep çekesim geliyor -
13.
+2Anılar Defterinde Gül Yaprağı
Gibi Unutuldum Kurudum
Başıma Düştü Sevda Ağı
Bir Başıma Tenhalarda Kahroldum.
Sen Kimbilir Rüzgarlı Eteklerinle Kimbilir
Hangi iklimdesin
Ben Sensiz Bu Sessizlikle
Deliler Gibiyim
Sensiz Bu Sessizlikle.
Ayrılıkla Başım Belada
Gözlerini Çevir Gözlerime
Yoksa Ben
Sensiz Bu Sessizlikle
Deli Gibiyim
Sensiz Bu Sensizlikle.
Cahit Zarifoğlu
Bu adamın yeri çok ayrıdır bende -
-
1.
+1Kimse ayrı değildir ki, sessizce yaklaşan bir fırtına gibi Cahit abimiz (: kapılmamak elde değil...
-
1.
başlık yok! burası bom boş!