Can'ın kıyafetlerinden bir şeyler giyip diğer kıza da ufak bir selam verdikten sonra, kusmuklu kıyafetlerimi bir poşete koyup dışarı çıktım. Cebimdeki parama baktım. Sigara alacak kadar param vardı. Canların evinin karşısındaki büyük markete girip kasada beklemeye başladım. Önümdeki adam, kasadaki her şeyin fiyatını sorup duruyordu. Uzun boylu bir adam sayılırdı tahmini 185-190 boylarında olmalıydı, kemikli geniş suratında kaybolacak gibi duran yuvarlak gözlükleri ve laubali olmasının yanı sıra insanı bezdiren bir hantallıkta bir konuşması vardı. Tavırlarında da bir acele sezilmiyordu hatta tam tersine fazla rahat sayılırdı. En sonunda sıkılmış tavırlarımı farketmiş olacak ki kasada geçirdiği şeyler ile birlikte bir paket sigara bir de naneli sakız alıp dışarıya çıktı. Adamın yavaş tavırları sinirimi bozsa da asıl sinirlendiğim şeyin kendim olduğunu biliyordum. Marifetmişçesine küfeyle içiyor gecenin sonunda ise param bitmiş ve ağzımda kusmuk tadı ile uyanıyordum ve bu yüzden bir kızı ilk kaçırışım değildi. Ben bunları düşünürken kasiyer sert bir ses tonuyla beni tekrardan hayata getirdi "Beyefendi bir şey almayacaksanız, lütfen diğer müşterilere izin verir misiniz ? " nedensiz bir heyecanla "bi tane mavi lark" dedim. Sigarayı alıp parayı uzattıktan sonra dışarı çıktım.

El yordamıyla çakmağımı aradıktan sonra iç cebimde bulduğum çakmağımı çıkarıp sigaramı yaktıktan sonra yürümeye başladım. Peşimden birinin hızlı adımlarla geldiğini farkettim. Adımlarımı yavaşlattım ve omzumun üstünden geriye doğru baktım. Marketteki adamdı. Paketinden bir sigara çıkarıp çakmağım olup olmadığını sordu. Çakmağımı çıkarıp, sigarasını yaktım. Gülümseyerek teşekkür etti. Ardından evimin yakınındaki bir yere nasıl gidebileceğini sordu. Pek içimden gelmese de her şekilde yolda denk geleceğimiz için "Ben de o tarafa gidiyorum zaten isterseniz birlikte gidelim" dedim.

Ağzımda kusmuk tadıyla uyandım. Hafifçe doğrulup ayağa kalktım. Başım dönüyordu ağzım kupkuruydu. Masanın üstünde duran sidiğimden bile sıcak olan biradan bir yudum aldım. Durup sigaramı yaktım. Eğer bugüne kadar, izlediğim tüm ferrelar beni yanıltmıyor ise içeride kesinlikle bir pompa dönüyordu. Sigaramı içerken, sesleri dinledim. Kısa bir süre sonra kesildi. Kapıyı açtım. Aynı anda yan odadan arkadaşım Can çıktı.

"Günaydın 18 lik çıtır" dedi yüzünde her zamanki yavşak gülümsemesiyle.
"Günaydın kaptan ferreci" deyip sigaramdan bir duman aldım.

Can tuvalete doğru yöneldi. Kapının açıklığından gördüğüm kadarıyla yatakta bir kız yatıyordu. Düne dair anılarım yüklenmeye başlamıştı artık 18'dim. Gerçi şimdilik büyük marketlerden kimliğimi gösterip sigara alabilmek dışında bir artısı yoktu.

Can'ın peşinden tuvalete gittim. Kapıyı açtığımda, yere kadar indirdiği donunu beline kadar çekip , sinirle " Kapısız köyden mi geldin dıbına koyayım" dedi.

Umursamadan sigaramdan son fırtımı çekip klozete attım ve o ellerini yıkamak üzere lavaboya eğilmişken işemeye başladım. "Dün gece ne içtik be" dedim. Gülerek evet manasında kafasını salladı.

Okuyan varsa

onun anasını gibim :d

"Ee dedim dün ne oldu anlatsana" dedim.

"işte olum bardan çıktık kızlarla buraya geldik" dedi.

"Oğlum ben hiç bir şey hatırlamıyorum, benim kız nerede ? " dedim.

"Üzerine kusana kadar birlikte içerideydiniz. Sonra sen sızdın, kız da içeride yattı sabah da gitti"

"Yani milli olamadım mı ? "

"içerideyken ne yaptınız bilmiyorum da, herhalde öyle."

Hasgibtir çekip pantolonumu topladım. Büyük gecede her şey yerli yerinde iken yine yapamamıştım.

Bitirmezsen ananı gibeyim, lütfen bitir.