1. 51.
    0
    karının ağzından devamı:

    saat 5:45 de çeşme deki toplanma noktasına vardık. çığlıklar içinde seviniyorduk, uzaktan iki tane büyük yolcu gemisi görebiliyorduk. toplanma noktasının önü arabalardan geçilmeyecek haldeydi. ulaşabilenlerin araçları dışarda kalmıştır diye düşünüp bunu dert etmedik. biz de aracımızı oldukça uzakta bir noktada bırakabildik ve giriş kapısına doğru elele koşmaya başladık. daha koşarken bir şeylerin ters gittiğini anladık. bazı araçların içleri kanla kaplıydı, bazı araçlar ise ters istikamete doğru duruyordu. adımlarımız yavaşladı, durduk ve birbirimize baktık. geriye, araca koşup silahlarımızı aldık. dikkatlice ilerlemeye başladık. kapıya ulaştığımızda ikimizde ağlıyorduk. kapıda hiç kimse yoktu, tellerin bir kısmı yıkılmıştı. gemilerden birine doğru koşmaya başladık. kısa sürede vardık ve merdivenlerin olmadığını gördük. hala gözlerimizden yaşlar gelirken birbirimize baktık. tam bu sırada vahşi bir sesle irkildik. geminin giriş kapısından üzerimize bir enfeksiyonlu atladı. onu vurduk, mermilerin gücüyle aradaki mesafeyi alamadan denize düştü. şaşkın bir şekilde kapıya bakarken ardından daha fazlası gelmeye başladı. onları da vurduk. eşim arabaya koşmamı söyledi. arabaya koşmaya başladım. o da yavaş yavaş beni koruyarak gelmeye başladı. arkama bakmıyordum, sadece arada sırada silah sesleri geliyordu. kapıya ulaştığımda içimden dua ederek geriye baktım. eşim bana yakındı. durdum ve ben de bir süre gelenlere ateş ettim. kısa bir süre için gelenleri bitirdik fakat gemiden kıyıya atlayan çok sayıda enfeksiyonlu vardı. ciğerlerimiz patlayana kadar arabaya koştuk.
    arabaya ulaştığımız sırada dönüp bir süre daha ateş ettik. bize en yakında olanları öldürdükten sonra arabaya bindik ve ordan uzaklaştık. aynada yavaş yavaş küçüldüler...
    düşünemiyorduk, nereye gideceğimizi bilmiyorduk. yaklaşık yarım saat bu şekilde ilerledik. sonra bir yerde durduk, toplanma noktasında olanları ve ne yapacağımıza düşünmeye çalıştık. şüphesiz ki gemilere enfeksiyon sızmıştı. toplanma noktası diye bir şey kalmamıştı. onu aklımızdan çıkarmaya çalıştık. nasıl kurtulacağımızı düşünmeye odaklanmaya çalıştık.
    eşim; bir tekne bulup sakız adasına kaçmamızı önerdi. başka bir yol göremiyorduk zaten. tek sorun ise ikimizin de daha önce tekne kullanmamış olmasıydı. yelkenli değil de motorlu bulursak üstesinden gelebileceğimizi düşündük ve marinalara bakmaya karar verdik. ilk bulduğumuz marina bomboştu. ordan ayrıldık ve bir başkasına gittik. uzaktan baktığımızda büyük bir kaos görünüyordu. çok sayıda araba, daha da çok sayıda enfeksiyonlu vardı. bizi farkedemeyecekleri bir noktada durduk. ilerlemek mümkün görünmüyordu.
    eşim bir kaç kilometre geride gördüğümüz deniz fenerine gitmemi söyledi. denizden yüzerek ilerleyerek bir tekne alacağını söyledi. kabul etmedim. sesimi yükseltmeye cesaret edemeden bağırdım, ağladım.
    yüzümü ellerinin arasına aldı ve geri döneceğini, beni yanlız bırakmayacağını söyledi. en sonunda kabul ettim. ağlayarak arabaya bindim ve ilerlemeye başladım. arkada durmuş, öylece bana bakıyordu. virajı dönünce gözden kaybettim...
    deniz feneri, kayalıklarla denize doğru elli metre kadar içeri giren bir yerdeydi. zor da olsa araçla oraya kadar vardım. etraf sakindi. tüm silahları ve mermilerimi aldım, kıyıya doğru dönüp beklemeye başladım...
    motor sesini duyduğumda gözyaşlarımın sebebi değişti. mutluluktan ağlamaya başlamıştım artık. eşim altı, yedi metrelik güzel görünen ahşap bir tekneyle gülümseyerek geliyordu. birbirimize deli gibi el sallıyorduk. biraz sertçe olsa da kayalıkların yanına yanaşmayı başardı. önce silahları, erzağı ve diğer malzemeleri attım. hepsini yere attı. sonra da kollarını açıp beni beklemeye başladı. suya atlayıp tekneye çıktım.
    ikimizde sırılsıklamdık. birbirimize sarıldık, öptük, kokladık. sürekli "bitti artık, bitti artık" diye bağırıyordu. "hemen burdan uzaklaşalım, sakız adasına gidelim" dedi ve içeriye gitti. tam kendimi yere bıraktığım anda bir çok şey birden oldu.
    eşim korkunç bir çığlık attı, ardından zayıf bir hırlama sesi, viyaklamaya dönüştü. hemen yerden silah aldım.ve içeriye koştum. eşim yere düşmüş, kusuyor, bağırıyor ve çırpınıyordu. yerde bir fare ezilmişti.
    aşık olduğum adamın son sözleri "ateş et" oldu...

    tekneyi nasıl aldığını, o enfeksiyonlu farenin oraya nasıl geldiğini, eşime nasıl saldırdığını hiçbir zaman öğrenemeyeceğim. bildiğim tek şey gözlerinin değişmediğiydi. ona ateş etmeden önce geçen bir ömürlük zaman boyunca gözlerine baktım. gördüğüm tek şey aşk ve hüzündü. son ana kadar gözgöze kaldık. bir kaç defa ateş ettim ve öldü.
    kocamı öldürmüştüm.
    sonrasında olan olaylar hafızamda çok az yer tutuyor, sakız adasına ulaştım. boş bir kumsala çıktım. biraz ilerde bir eve doğru ilerledim. yaşlı bir çift bana doğru geldi. türkçe ve ingilizce seslendim. türkçe cevap verdiler. olanları anlattım. yaşlı adam kazma ve kürek getirdi, birlikte eşimi gömdük, tekneyi ise yaktık. yunan ordusunun artık mülteci kabul etmediğini, burada kalmamın tehlikeli olduğunu söylediler. beni psara da bir arkadaşlarına zütüreceklerini, bir süre orada kalmam gerektiğini söylediler. onların da türkçe bildiğini belirttiler ve beni hemen o gece tekneyle psara ya getirdiler.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 52.
    0
    http://inci.sozlukspot.com/e/51188471/
    ···
  3. 53.
    0
    çubuklu yaşar
    ···
  4. 54.
    0
    kağıthane'nin sanayi mahallelerinde acil karantina önlemleri alındı. kuduz benzeri belirtiler gösteren köpekler ve zaman zaman da farelerin insanlara saldırdığı haberleri geliyor. karantina önlemleri hızlıca alınmaya çalışıldı ama lağımlardaki farelere nasıl bir önlem alınıyor bilmiyorum. bir kişinin köpek saldırısı sonucunda enfeksiyon kaptığı söyleniyor ama bu bilgi henüz doğrulanmadı. söylentilere göre enfeksiyon kapan kişi sağlık ekipleri gelmeden önce bazı kişilere saldırmış ama kime ya da kimlere saldırdığı ve bu kişilerin şimdi nerede olduğu hakkında en ufak bir fikir yok.
    insanlar kendilerini bir şekilde dezenfekte etmeye çalışıyorlar. sürekli suyla sabunla ellerini yıkıyorlar, bunun ne faydası olur bilmiyorum. ama burada ciddi bir korku hakim. herkes bulabildiği binalara girmiş, korku içinde beklemekte.
    ···
  5. 55.
    0
    (bkz: ada zombilerin düğünü)

    belediye' nin dağıttığı kömür yüzünden bu hale geldiler.
    ···
  6. 56.
    0
    kamyona ulaşmaya çalışırken 3 kişi enfeksiyonlular tarafından tarafından yakalandı. onlardan da kaçtık ve en sonunda kamyona ulaşabildik. sadece 5 kişi kaldık. etraf panikleyen insanlarla dolu. bazı marketler yağmaya uğramış. 2 defa enfeksiyonlulardan oluşan bir gruba kamyonla çarptık. ben ailemin yanına gitmek istediğimi söylediğimde neredeyse kamyondan atılıyordum. yol üzerinde evime nispeten yakın bir yerde indim. market yağmalarından birine katılıp alabildiğim kadar yiyecek aldım. beşiktaş a zor bela, evime ulaştım. enfeksiyonlular kalabalık caddelere yöneliyorlar. salgın çok yayılmış. evimin 4. katta olması tek tesellim. kapıya yapabildiğimiz kadar destek koyduk. ışıkları söndürdük, bekliyoruz.
    sanırım yakında yardım edecek hiç kimse kalmayacak.
    ···
  7. 57.
    0
    olm kağıthanede oturuyom ben de heee

    ne diyon amk
    ···
  8. 58.
    0
    inönü stadında toplanan kalabalık bir grubun dayanmaya çalıştığını öğrendim. şimdilik orayı tutabilmişler. yardım gelmesi açısından kolay bir yer olduğunu söylüyor oradaki arkadaşım. dayanmaya çalışıyorlar. ben ailemle birlikte bu gece burada kalacağım. şimdilik bizim ev sağlam. hayvanlara dikkat etmek gerekiyor. başıboş hayvanların birçoğu enfeksiyon kapmış durumdaymış. benim gördüklerim de bunu destekler nitelikte.
    sokaklar iyice ıssızlaştı, sadece arada sırada duyulan vahşi çığlıklar var.
    ···
  9. 59.
    0
    zombie tegil tombi dir onlar
    ···
  10. 60.
    0
    the walking dead terk ak
    ···
  11. 61.
    0
    apartmanımıza girdiler. allahım kapımızın tam önünde komşumuza saldırdılar. komşumuz bizim evde olduğumuzu biliyordu, kapıyı deli gibi yumrukladı ama biz açamadık. yetişemedik. karısı ve çocuklarına ne olduğunu bilmiyoruz. kapıyı tekrar destekledik, hatta daha da iyi hale getirdik diyebilirim. komşumuz enfeksiyonlu haliyle kapıyı yumrukladı, tırnakladı ve hiç durmadan haykırdı. şimdi yine sessiz apartman.
    artık tam anlamıyla donmuş durumdayız.
    nereye kadar böyle dayanabiliriz bilemiyorum.
    ···
  12. 62.
    0
    ebenin amı okuyanı gibsinler biraz az yaz
    ···
  13. 63.
    0
    Tobe yarabbi kapıları kitledim ama stok yapmadık silahda yok beyler :(
    ···
  14. 64.
    0
    noluo la
    ···
  15. 65.
    0
    kamyon parkındaki şirketin kamyonuna ulaşmaya çalışacağız. bilmiyorum sonumuz ne olacak. kamyona ulaşıp nereye gideceğimizi henüz bilmiyoruz
    ···
  16. 66.
    0
    karantina dışında enfeksiyonlu insanların görüldüğü haberleri geliyor. söylentiye göre iki kişi, o civarlarda çalışan bir grup çocuğa saldırmış, çocukları ısırmışlar, parçalamışlar.
    bunun gerçekten bir zombi istilasına dönmesinden ciddi anlamda korkmaya başladım
    ···
  17. 67.
    0
    çatıdan bir çocuğun, bir köpeğe saldırdığını gördüm. onu ısırırken çevreden gelen biri kafasına ağır bir demirle vurdu. sanırım çocuk öldü, köpek kaçtı. ordakiler köpeği kovalamaya çalıştılar ama yakalayıp yakalayamadıklarını bilmiyorum.
    bulunduğum bina oldukça sağlam ama çok korkuyorum.
    ···
  18. 68.
    0
    enfeksiyonlu birçok insanın etrafa saldırdığını görüyorum. çatıdan konuştuğum biri karantina bölgesinin kontrolden çıktığını, enfeksiyonluların görevlilere de saldırdığını söyledi. burada işler çığrından çıktı. kapılara ve pencerelere takviye yapmaya çalıştık. elimizin altında aletler olması çok iyi oldu. telefonla konuştuğumuz yetkililer bulunduğumuz yerde kalmamızı söylediler.
    ···
  19. 69.
    0
    bütün kapıları pencereleri bir şekilde destekledik bekliyoruz. etrafta yetkililerden hiçbir iz yok. her geçen dakika gördüğüm enfeksiyonlu insan sayısı artıyor. gerçekten zombilere benziyorlar. çok korkuyoruz. aşağıda bazı işçiler namaz kılmaya başladı. neye sığınacağımı bilmiyorum ama çok korkuyorum.
    ···
  20. 70.
    0
    az önce gözümüzün önünde beş enfeksiyonlu iki kişiyi parçaladı. canlı başka birini görünce ona doğru koşmaya başladılar. saldırıya uğrayan iki kişi yerde can çekişir gibi hareketler yapıyorlar, çırpınıyorlar ve bağırıyorlar. çok korkunç bir sesleri var. onlara ne olacağını merak ediyoruz. herkes dua ediyor.
    ···