1. 1.
    -1
    evet resevlerinizi alın ilgiye göre başlıyacam. 3-5 part yazdım.
    edit: herkese şukusunu verdim.
    ···
  2. 2.
    0
    up up up up
    ···
  3. 3.
    0
    up up up up up
    ···
  4. 4.
    0
    @4 sen kaçma amk seni iki günde bulurlar
    ···
  5. 5.
    -1
    O zamanlar 17 yaşındaydım. Hani o atarlı olduğumuz yıllar vardır ya ben onları yaşıyordum. Kendi halimde dışarı çıkmayı pek sevmeyen asosyal bir çocuktum. Derslerim çevremdekilere göre iyiydi. Ama ben derslerime önem vermiyordum. Benim için önemli olan kendimi geliştirmekti. Ve o zamanlar bunu çoktan başarmıştım zaten.
    ···
  6. 6.
    -1
    lan kimse yokmu amk
    ···
  7. 7.
    0
    Yine asabi olduğum günlerdi. Bir şey keşfetmiştim ve onu uyguluyordum. Aslında müzik dinlemeyi sevmezdim ama dış ortamla bağlantımı koparmak için müziği sevmeye başlamıştım. O günlerde beni en çok tatmin eden şey ise müzik dinlerken kitap okumaktı. Yaşıtlarım sokaklarda top oynarken ben dışardan kopmaya çalışıyordum. Böyle normal şeylerde dinlemiyodum. Rock tarzı şeylerin sesi daha çok çıktığı için telefonumu onlarla doldurmuştum.
    ···
  8. 8.
    0
    Ailem bir şey sorduğunda tersliyor ve onlara geri söylüyordum. Türkçe küfür etsem anlayacaklar diye ingilizce küfürler ediyordum. Defalarca anneme-babama hatta beni ekmek aldırmaya yollayan komşuya bile yüksek sesle “son of a bitch” demişliğim vardır. Yada evdekiler bana kızarken onlara yüksek sesle roman okur tepkimi öyle gösterirdim. Belki biraz kültürleri artarda adam olurlar diye düşünürdüm.
    ···
  9. 9.
    0
    O sıralar evdekilerin üstümdeki baskısı arttığı zamanlardı. Evden kaçmayı düşünüyordum. Ama bu göze alamayacağım bir şeydi. Daha doğrusu zütüm yemiyordu. Ama son olanlar beni iyice çığırdan çıkarmıştı. Evde annemle babamın kavga ettiği bir zamandı. Bense koltuğa uzanmış yüksek sesle çalıkuşu okuyordum. En son babam “yeter lan yeter.” Diyerek beni kolumdan tuttuğu gibi odama kapatmış ve telefonumu duvara fırlatıp kırmıştı. Bunlar yetmiyomuş gibi birde romanımın sayfalarını yırtıyordu. Aklıma koymuştum evden gidecektim.
    ···
  10. 10.
    -1
    @22 yarram çocuklarıyım bakacaklar tabikide
    ···
  11. 11.
    +1
    Roman almak için biriktirdiğim paralarım vardı. Onlara güveniyordum. Annem ve babam işe gitmişlerdi. Sırt çantama kıyafetlerimi doldurup yola çıktım. Saat daha erken olduğu için kimse beni göremezdi. Umursamıyordum aslında. Görseler ne olacaktı ki? Benim tek düşündüğüm şey “nereye gidecem” sorusuydu. ve bulmuştum gideceğim yeri; bursa
    ···
  12. 12.
    0
    @25 doğru diyon panpa. benim çalıkuşunuda yırttıydı bin
    ···
  13. 13.
    0
    @28 gibtir git amk.
    ···
  14. 14.
    0
    @30 evet bursa diyince yanlış anlaşılabilir ama kötü yol filan yok
    ···
  15. 15.
    0
    Komik gelebilir ama ben bursaya gidecektim. Feribota binecek ve gül ablanın yanına yerleşecektim. Çok sevdiğim bir insandı. Ve benden anlayabileceğini düşünüyordum.. Evdede tek yaşadığı için ona arkadaş olurum diye düşünüyordum. Daha 35 yaşlarındaydı Ve Üniversitede öğretim üyeliği yapıyordu. Eşi inançsız biri olduğu için onla 2 sene önce boşanmıştı
    ···
  16. 16.
    0
    Evi bulmam zor olmadı. Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Daha yeni uyanmış olacak geceliğiyle açtı kapıyı. Beni görünce şaşırdı. “ne işin var buralarda. Üstelik yalnızsın” gibi bir tepki verdi. içeri buyur etti ve sunduğu bir kahve eşliğinde ona olanları anlattım. Üstelik yeminde verdirdim bizimkilere arayıp söylememesi için. Benim gözümdeki değeri bir kat daha artmıştı ve eski evinin tek çocuğu olan benim bir ablam olmuştu.
    ···
  17. 17.
    0
    @38 desdeğin için sağol
    ···
  18. 18.
    0
    Saat 1e geliyordu. Gül ablanın misafiri gelmişti. Kapıyı ben açmıştım. Kapıyı açtığımda gül abla yaşlarında birisini bekliyordum. Ama hiçte öyle olmamıştı. Kapının 1 adım önünde beklide bursanın en güzel kızı diyeceğimiz sonradan adını öğrendiğim özge duruyordu
    ···
  19. 19.
    +1
    lan kimse yok mu amk. duvaramı anlatıyoz
    ···
  20. 20.
    +1
    Büyük bir mallıkla içeri buyur ettim. Özge üniversiteye hazırlanıyormuş ve gül ablada onu çalıştırıyormuş. Ben tekli koltuğa oturup onları izlemeye başladım. Özge 18 yaşında esmer, çıtıpıtı taş gibi bir kızdı. Gülüyordum “ gül abla taşa ders anlatıyor”diye. Ama gerçekten haklıydım. Gül ablanın yemek sandalyesinde kolları masaya dayalı bir taş oturuyordu. Özgeyi zihnimde çıplak hayal ediyor onu oturduğu sandalyede kelimenin tam manasıyla “gibiyordum”
    ···