Gerçekte olduğu gibi inci sözlük'te de bugünün bu şekilde olmasının sebebi geçmişte atılmış adımlar, alınan kararlar ve verilen mücadelelerdir.

Artık sözlük eski inci'de olup biten ve bugünü şekillendiren olayları bilmeyen yazarlarla dolu.

O sebeple BUYUK INCI SÖZLÜK SAVAŞLARI tarihini bir belgesel şeklinde bu başlıkta yeniden ele alıyoruz.

Bölüm 1: 17 TEMMUZ 2010 - INCI SÖZLÜK iÇ SAVAŞI

17 Temmuz 2010 sabahı güneş, inci ülkesinin nobrain ovaları üzerinde hafif hafif ağırırken, öğlene doğru patlak verecek ve gece yarısına kadar sürecek felaketten kimsenin haberi yoktu.

Saat 8 sularında Kral 1. Serkan Inci monarşi sarayında herzaman ki gibi mermere yan yatmış şekilde kahvaltı niyetine alevli meyveleri zütürürken sarayın avlusundaki cariye Suzan neşeyle dans ediyor, bir yandan da günaydın cicişler entry'leri atıyordu.

Has bahçe'deki çiçekleri kontrol eden Vezir Hamdisopayigetir ise "Ayh gene kızarmamış bu dandik güller gııııs" diye şikayet etmekteydi.

Uzun süredir Monarşi Sarayında gününü gün eden 1. Serkan inci ve şürekası inci halkına akılalmaz vergilerle zulm ediyor, ve nereden geldikleri belirsiz ÜÇÜKÜNCÜ nesilleri doldurarak ucuz iş gücü yaratmak suretiyle yerel halkın işinden olmasına ön ayak oluyordu.

Zall ülkesi ise fakirlik ve yoksulluktan kırılan inci üzerine taciz akınları gerçekleştirip arada bir sözlüğe index atıyor, halk buna bir karşılık veremiyordu.

işte tüm bunlar büyük bir iç isyanın çıkması için yeterli sebepleri oluşturmuştu.
Bugün inci sözlük tarihinin ilk ve en kanlı savaşlarından biri yaşanacaktı.

REZLER gelirse devam edecek...

EDIT: 1nci ve 6nci SAYFADAN DEVAM EDIYOR.

Saat 10'a doğru Saray'da hergün düzenlenen içtima sona erdi. Muhafız Birliği Komutanı General Ibrahim Birinci komutasındaki El Kase tugayından 30 kadar ufak bir birlik alarak aylık vergileri toplamak üzere Yüksek surlarla korunan sarayı terk etti ve Halk Pazarına doğru çıktı.

Pazara 100 metre kala yaydıkları muallak kokusundan dolayı tüm esnaf ve ahali yaklaşmakta olan Vergi memurlarının farkına varmıştı.

El altından ferre link dağıtan seyyar tezgahlar herzamanki gibi apar topar toplanıp topuklarken, "Entry no'su 3131 ile bitenlere 1000 lira dağıtıyorum'cular" hızla ambarlara saklanıyor ve ölü taklidi moduna geçiyordu.

Başlık up'layan fakir halk ise ortada kalmıştı, çaresizce Birinci komutasındaki Muhafızlar ve Vergi memurları tarafından vahşice silik yiyor ve analarından emdikleri süt burunlarından geliyordu. Binbir emekle yarım saatte 5000 kez upladıkları spam başlıklar bir çırpıda çöpe gitmişti. Ama yapacak birşey yoktu...

Belki de bu kez vardı.

Vaktiyle inci sözlük'ün büyük zaferlerinde rol alan 1. ve 2. nesillerin çoğu uzun zamandır muhalifti,
defalarca Serkan inci'ye çağrıda bulunarak gri ekran denen sıkıntıya bir çözüm bulmasını istemişler ancak sürekli geri çevrilmiş ya da giblenmemiştiler.
Serkan inci halkın aksine sarayında mutlak monarşinin verdiği güvenle huzur içinde kafasına göre takılıyor ve her istediğini kendi başına kanunlaştırıyordu, ancak görmezden geldiği 1. ve 2. nesillerden bazıları sözlükte oldukça nüfuzlu ve toprak sahibi kimselerdi.
Bunlar istediği zaman köylüyü ve çiftçiyi saray aleyhine kışkırtabilecek güce sahipti ve saray şürekası bu durumu görmezden gelmenin bedelini birkaç saat sonra pahalıya ödeyecekti.

Birkaç isimsiz toprak sahibi muhalif öğlene doğru ÇığlıkAtanKarı çiftliğinde gizlice bir araya geldi, amaçları artık zurnanın zırt dediği deliğe dahi ÜÇÜKÜNCÜ ve Liseli dolduran, halkın ekmeği ile oynayan, ferresiyla oynayan, meme capsiyle oynayan Serkan inci'nin sözlük üzerindeki oldu bitti politikalarına son vermek ve alınacak tüm kararları inci vatandaşlarının seçimine istinaden demokrat bir biçimde aldırtmak ve yeniden inci sözlüğü barınabilir bir yer haline dönüştürtmekti.

Yuvarlak masa toplantısı saat 13:00 gibi sona ererken alınan karar çok açıktı YA AM GÖT MEME YA ISYAN.

isyan kelimesi kuruluşundan beri inci'de hiç duyulmamış bir olaydı, ta ki o güne kadar. isyan kılıç gibidir bir kez kınından çıktımı artık geri dönüşü yoktur.

Bunu bilen isyancı liderler derhal başlıklar açarak halkı ufaktan moda sokmaya başlamıştı bile.

Saat 13:30'da 1. ve 2. nesil derebeylerinin açtığı başlıklar ufaktan ufaktan SOLTAŞŞAK kasabasına kadar ulaşmış ve ISYAN dedikodusu halk pazarında kulaktan kulağa dolaşır olmuştu.
Durumu haber alan Tangalı Ibrahim Birinci Paşa ve Co-Modları vergi toplama işini yarıda keserek linç olmamak ve yönetimi acilen uyarmak adına saraya zütüm zütüm kaçtılar.

Durumdan cesaret alan pısırık 1. 2. nesiller pazar yerini ateşe vererek ISYAN, ISYAN, ISYAN !!! çığlıkları ile kalabalığı adeta FB - TS maçının IKI IKI !!! IKI IKI !!! diyen bağıran efsane stad anonsçusu gibi galeyana getirmekteydi.

Gaza gelmeye dünden razı ÜÇÜKÜNCÜLER dahi BENDE KOYJAM HEE diyerek isyana destek vermeye başladı.

Öğlen ile Akşam üzeri arası Nobrain, ÇığlıkAtanKarı bölgeleri tamamen isyancıların kontrolüne geçmişti.

Sarayda durum öğrenildiği anda herkes şok geçirdi NAPAK KANKA INANAK MI ? diyen Hamdisopayigetir olayın ciddiyetini pencereden dışarı baktığında SOLTAŞŞAKTAN yağmur gibi boşalan "ISYAN, SERKAAAAN SIRRKAAAN gibTIROLGITTT, INCIYE EL KOYDUM, INCI DARBESI, KATE APTIN DIYE BI KARI VARMIS CAPSLI" başlıklarını görerek kavramıştı.

Ama kavradığı tek şey olayın ciddiyeti değil gibi gözüküyordu.

Bir çığ misali büyümekte olan Isyanın ayak sesleri Saray harici bütün Inci ülkesinde karşılık bulmuştu.

Yazarlar Serkan Inci tarafından kulağından tutularak gibilip atılmakta olan sözlüğü kurtarmak adına seferberlik çağrısına kulak verdi ve saat 17:00 sularında ana isyan başlığı 54.000 entry'e ulaşarak bir rekor kırdı.

Moderasyon tutuşmuştu, derhal bir çözüm bulmaları gerekiyordu, silik atmak çözüm getirmeyecekti zira inci'yi inci yapan tüm taşşak sahibi yazarlar isyana destek olmaktaydı.

Isyancı liderler fazla imkan olmamasına rağmen alelacele 2000 spamcı-okçu 4000 sövücü-süvari 3000 kadar da hafif zırhlı anancı-piyadeler ile OlanBiten yolu üzerinde bulunan Monarşi sarayına doğru yürüyüşe geçtiler.

Yol boyunca "Ölmeye Ölmeye Ölmeye Geldik, ibine Sirkani gibmeğe geldik" savaş naraları attılar.
Galibiyet çok zordu ancak imkansız olanı başarmak inci'nin karakterinde vardı.

1. Serkan Inci vezirleriyle hızlı bir fikir alış verişi yapdıktan sonra kesin kararını iletti;

"Toplayın Orduyu bütün isyancıları kılıçtan geçirin, alayını kesin biçin silik atın olmazsa bomba falan gibi bişey atın"

Vezir Hamdisopayıgetir'in ilettiği kararla, II. General Ibrahim Birinci komutasında 3 Co-Mod 7000 ispiyoncu-okçu , 16000 yalaka-piyade ve 9000 torpilli-süvari'den oluşan Monarşi ordusu OlanBiten yolu önünde toplanarak yaklaşmakta olan Isyancı birlikleri vahşice katletmek üzere saf tuttu.

Ancak inanmış isyancıları silik yemek korkutamazdı, amı zütü kaybetmiş ve inci ruhundan eser kalmamış bir sözlükte popi kasmaktansa silik yiyerek şereflice bu sözlüğe veda etmeyi tercih etmişlerdi.

Tarihci Heredot'da gözlemci olarak isyancı ordusuyla birlikte bulunduğundan aldığı notlara şunu eklemiştir;

"O kadar ciddi bir isyandı ki yarım saat boyunca 1 kez bile anan kelimesini duyamadım ve kulaklarıma inanamadım."