1. 54.
    0
    Hiç umutmam bizim sokakda arka daki apartmandan bir amca bir kuran okuyordu hayatımda dinlediğim en güzel kuran tilavetiydi. Yada o an züt korkusuna bana böyle gelmişti. insanlar kokuşturuyordu. O an balkondan sokağa baktığımda selma teyze Mehmet amca donla koşuşturuyordu. Oysa ki selma teyze kapalı bir kadındı niye donla geziyordu? inanırmısınız babam o hengamede arkadaşından merdiven istedi. Hani şu ağaçlardan meyve toplarken kullanılan alt tarafı geniş üste çıkınca küçülen merdivenlerden. Babamın arkadaşı ….. abiii kıyamet koptu ne verdiveni diye bağırdı. Hala unutamam. ..
    ···
  2. 53.
    0
    Babam beni ve annemi balkona çıkardı. Elektriği hizasına inmişti balkon. Bu nasıl olabilirdi? Oysaki biz çok yukarıdaydık…. Balkon hafif sola yatıktı. Babam salondaki tülleri söküp belime bağladı. Balkonumuzda palanga sistemi vardı. Bildiğiniz sabit makara gibi düşünün. 5. Kata odun çekmek için kullanırdık. O zaman doğalgaz falan yok tabi. Neyse…. Babam salondaki tülün üzerine o palanganın ipini belime doladı ve beni aşağı sarkıtacaktı. Sen git oğlum biz bir şekilde annenle çıkarız demişti. Bu sırada annem elimi tuttu sakın oğlum bizle kal dedi. Ana yüreğimidir nedir bilinmez. Bende babama çaktırmadan ben inmeyeceğim sizle kalacağım dedim. Babam sert bir çıkış yaptı. Git kurtar kendini diye…. Mırın kırın ettim. Anneminde desteğiyle babam bu fikirden vaz geçti.
    ···
  3. 52.
    0
    O anlar geçmek bilmedi. Bir yandan o uğultu, insan sesleri, yıkılan binanın sesi ki daha sonra idrak edebildim. Ayağımın ucuna birşeyler düşmüştü fakat ayağımı falan oynatabiliyordum. Deprem oldu bitti. Benim yatağım hafif sola doğru eğimli hale gelmişti. Ne olduğunu anlamamıştım. Koca bina yıkılmış gitmiş haberim yok. Birşeyler hissetmiştim ama deprem inanın aklıma gelmemişti. Açıkçası söylemek gerekirse sudan çıkmış balık gibiydim. Bir şey oldu bitti. Ama neydi ? babam ve annem kendi odalarından gelmeye çalıştılar. (annem depremden sonra vefat etti. Daha önceki mesajda annemin vefat ettiğini söylemiştim.) ama salonun kapısının arkası moloz yığını olmuştu. Babam elinde fenerle oğlum korkma geleceğiz diyor bense hala kafamda yastık öylece yatıyorum. Babam salon kapısının cdıbını kırdı kapının içinden geçti ve arkadaşındaki moloz yığınlarını kenara itti kapı açıldı annem gelmişti. Babam korkma deprem oldu evimiz yıkıldı dedi. Benim başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Bu yaşadığım duygular için kelimeler kifayetsiz kalıyor ama yapacak bir şey yok kendinizi benim yerime koyun.
    ···
  4. 51.
    +1
    Bu olaydan sonra yani yatağın beni zıplatmasıyla irkildim dedim noluyor. Savaş mı ney diye irkildim yastığı kaldırım. Kafamı yukarı kaldırdım. Kafamı yukarı kaldırmamla şu meşhur alev topunu gördüm daha yatay sallanma başlamamıştı çok iyi hatırlıyorum sadece uğultu ve havaya zıplama vardı. Ses uğultu gürültü o koyu kırmızı denizden çıkan alev topu. Amiyane tabirle ödüm takuma karışmıştı. Derin nefes alıp nefesimi tutuyordum. Bunu neden yapıyor bilmiyordum bir yandan ağlıyor bir yandan da dua ediyordum. Ve o sesleri duymamak için bağırıyordum. Ama korkudan ama üzüntüden ama heyecandan. Tam kestiremiyorum şimdi. Kafamı tekrar yastığın altına sokmuştum. iki elimle yandan yastığı kulaklarıma bastırıyordum. Bir yandan yastığın altında nefes almaya bir yandan da bağırmaya çalışıyordum. Birden dan dan dan diye ses geldi ve yatay olarak sallanmaya başladım.
    ···
  5. 50.
    0
    reserved
    ···
  6. 49.
    0
    Önce bir rüya gördüm. Evet depremden önce bir rüya görmüştüm. Sıra sıra gemiler ve japon askerleri görmüştüm. Sahilden geçerek biz yerel halk ile dalga geçiyordı. Aptal türkler diye. Bu rüyanın bir hikmeti var mı yok mu bilemem ama rüyayı hala çok net hatırlıyorum. Neyse uzatmayayım. Öncelikle bir uçak sesi duydum. Ama nasıl sanki apartman bir f16 filosuyla beraber uçuyor. Bu arada belirteyim ben evin salon kısmında yatıyordum. Hem denize hem de resimde görünen yola cephesi vardı. Kulaklarımı öyle tırmalıyordu ki kafamı yastığın altına gömdüm duymayayım diye. ilk aklıma gelen savaş çıktığı ve gölcük donanmasının bombalandığı yönündeydi. Yatakda yüzü koyun yatıyordum. Bir anda yatağın beni tahmini yarım metre yukarı fırlattığını çok iyi hatırlıyorum. Hani yatağın üzerinde zıplarsınız yaylanır ya aynı o şekilde ama ben ne zıplamış ne de tepinmiştim. Sadece korkuyla yüzükoyun yatıyordum.
    ···
  7. 48.
    0
    reservoir dogs
    ···
  8. 47.
    0
    Gelelim kuru fasulyenin faydalarına. Evim hakkında biraz bilgi vereyim. ilk mesajımda da belirttiğim gibi önü açık ve sadece okul bahçesi var. Okul depremden önce bizim evin sağ tarafındaydı. (depremden sonra okulu yıkıp bütün bahçeye yaptılar ve büyüttüler.) Bizim evin önünde eski tek katlı bir okul vardı. Depremden önce bu okulu yıkmışlardı. Bizim daire 5. Kattaydı. Apartman 6 kattı. Bizim ev sahile ve sol taraftaki yola bakıyordu . aynı katta arka dağ tarafına bakan bir dairemiz vardı. Orada kiracilar oturuyordu. Üst katta bizim dairenin sol tarafında ki teras ise halamındı. Yazlık olarak kullanıyorlardı. Bu resimdeki alttan ikinci daire. Sol taraf da balkkonunda bez gerili olan daire. http://imgim.com/7858incib1397394.jpg Normalde 5. Kat idi.
    ···
  9. 46.
    0
    reyis hızlı yaz dinliyoruz
    ···
  10. 45.
    +1
    evet gördüm anlatacağım ve bu alev olayıyla ilgili daha detaylarım var. benden başka da şahitlerle de görüştüm
    ···
  11. 44.
    0
    son olarak depremden hemen önce gökyüzünde alev topu gördün mü?
    ···
  12. 43.
    +2
    Geldim panpalar. Su ısıtıyorum kahve yapıp yazmaya devam. @43 evet panpa rahmetli annem de dedi, ben hayatımda yıldızları bu kadar yakın görmemiştim. Bende şahidim sanki elle tutulacak gibiydi.ve gök çok açıktı yani sanki heryer yıldızla kaplıydı. Başka soru sormak isteyen varsa sorabilir.
    ···
  13. 42.
    0
    deprem gecesi yıldızlar çok yakın ve parlakmış doğru mu? bu konuyu ben 1 yıl araştırdım üniversitede hocalarıma sordum tek yanıt bulamadığımız şey buydu cevap lütfen
    ···
  14. 41.
    0
    ···
  15. 40.
    0
    devam panpa full şukuladım
    ···
  16. 39.
    +1
    panpalar biraz atıştırıp geleceğim. yazmıyorsun diye lütfen küfür etmeyiniz . Hikayemi tamamlayacağım. Deprem öncesi yaşadığım tuhaf şeylerden bahsettim, şimdi ise deprem ve depremden sonrasını anlatacağım. Hani derler ya dost kötü zamanda belli olur, ben bunu kendim yaşadım. Hepsini anlatacağım. insanların nasıl bir anda değiştiğini.
    ···
  17. 38.
    0
    devam et panpa verdim şukunu
    ···
  18. 37.
    +1
    Birde ya güneş yada ay tutulması olmuştu yalan söylemeyeyim hangisi olduğunu hatırlamıyorum.
    ···
  19. 36.
    +1
    Gelelim misket olayına. Misket de ne alaka diyebilirsiniz. Açıklayacağım. Misketi iki yerde oynardık. Biri sahilde ki parkın içinde diğeri evin arka tarafında ki boş arsada. Boş arsada genellikle baş oynardık. Yani biz baş diyorduk hani misketleri ip gibi dizip vurmaya dayanan oyun. Sahil kısmında da ya kuyu yada üçgen oynardık. Ev tarafındaki arsada karınca olmazdı. Fakat sahilde ki park da çok karınca vardı. iki tip karınca vardı. Biri siyah küçük olanlardan hani evlerde falan oluyor. Biride biraz daha büyük kırmızımsı ve hızı siyah karıncaya göre fazla olanlardan. Depreme yakın zamanda küçük siyah karıncalar adeta kaybolmuştu. Sanki yer yarıldı da yerin içine girmişlerdi. Gariplik bu ya ama oysaki o kırmızımsı karıncalar olduğu gibiydi. Onlar yine ortalıklarda dolanıyordu fakat siyah karıncalardan eser yoktu.
    ···
  20. 35.
    +1
    Gelelim denizle ilgili olaya. Denizden acayip balık çıkıyordu. Bizim oralarda balık deniz sakin olduğu zaman çıkardı. Dalgalı olduğu zaman bilin ki ya hiç balık tutamazdınız ya da tek tük. Gittiğinize uğraştığınıza ve zamanınıza değmezdi. Ama depremden önce son 2-3 günde öyle bir dalga oluyordu ki sahil kısmında akıllara zarar. Denize girmek imkansız, hadi dalga var yine yüzülür diyebilirsiniz fakat kumsal kısmı bilek boyunda midye taş yosun ne ararsanız var yani dalga çok olduğundan dipte ne var ne yok kıyıya taşımış. Aynı zamanda hala da taşımakta. Ve kıyı kıymı çamur gibi. Bu çamurluğun dalgadan kaynaklı mı yoksa başka birşeyden mi kaynaklı olduğunu bilmiyorum. Ama o güzelim su gitmiş adeta haliç gelmişti. Acayip bir koku sürekli dalgalar. Yosun ve çürüşümüş midye sahili kokudan yürünmez hale getirmiştir.
    ···