17 agustos 2010 doğum günüm

hayat işte komiklikler, şakalarda var...

karanlıkta yanan mum romantizmi temsil etmez bence.

nasıl baktığında önemlidir.

http://fizy.com/#s/13dqqe

diğer sayfaya geçelim artık.

yeni bir başlangıç olsun.

kararamadı bi dıbına koduğumun havası..

turistlik otellerde böle akşam yemeği öncesi havuzda hoş bir boşluk olur ya o zaman dilimine girelim artık gibicem yoksa birini.

http://fizy.com/#s/1aijny

hobaaa...

sakla beni ser kuytularında, salla sert savur rüzgarlarında,

dolayıp tut beni kanatlarında;

besle beni yar yudum yudum aşkla...

fakir babam hep şöyle derdi;

bir gün bana ihanet edeceksin biliyorum. sen britüs'sün...

yusuf güney küpe takmasa daha çok ciddiye alınırdı diye düşünüyorum..

bir gün arabamla sahilde içiyorken düşündüm ve farkettim;

hayat o kadar güzel değildi ama nefes almak kafa yapıyordu..

bazen bir şarkı öyle bir zamanda çalar ki. bütün iğrençliğine rağmen hayatınızı özetleyebilir;

http://fizy.com/#s/1aic35

birini sinir etmenin tek yolu onu giblememektir.

birazdan angutyus amcamızdan devam edicem.

...

karı milleti tarla gibidir baba. bol bol sulayacaksın. sulayacaksın ki yeşersin çiçek açsın. bende fırsat buldukca suluyordum işte.
çapasını falan ekgib etmiyordum.
hayatı köfteye benzetirim ben.
köfte gibidir.
tuzunu biberini soğanını iyi katarsan miis gibi olur, her türlü yersin.
ekmek arası yapar yersin, kızartır yersin, suda pişirir yersin.
ama et seçiminde dikkatli olacaksın.
hayatını baylaşağın insanda et gibidir. iyi yerde otlamış bir hayvanın etinden güzel köfte olur.
benden bi gibim olmaz mesala.
niye;
ben yannan gibi bir adamım. yannantan yapılan köfte iyi olmaz. damarlı olur yannan eti kıymasıda çeker. yemeye çalışırsan o yannanın damarları diş etlerine takılır yutamassın.
siz siz olun yannan gibi adam ve kadınlardan köfte tadında bi hayat yaşamayı beklemeyin.
daha iyi yerde otlamış inekleri tercih edin.
peki biz niye yannan gibi adamlarlar ile birlikte oluyoruz.
onu zaten klavye entelleri yıllardır tartılşıyor.
hatunun bin adam tercihi başlığında malum yerde.

...

...

bir gün köpekler gibi içip oxsford taraflarına gitmiştik. iki kişi. biraz takıldık bir yere oturduk ayakta duracak halimiz yok. iki tane hatun geldi yan masaya. biri esmer biriside kızıl ama allahları var. kızlardan asalet akıyor. tavırları, mimikleri, giyimleri. ayak bilekleri incecicik, kızıl olanın belinde iki tane gamzesi var. sadece biz değil ortamda ki herkes kızları kesiyor. ama öyle bir hava var ki bu haspalarda eziyorlar karşilerindekini asaletleri ile.
biz başladık yanımdaki hayvan ile yorum yapmaya.
kızların hakkında atıp tutuyoruz. önce iltifatlar sonra lan işte evlenilecek kızlar derken alkolün de etkisi ile emmeli, gömmeli, muhabbete döndük. kızlar hiç birşey demiyor. nasıl desinler ki bizi anlamuıyorlar bile.
derken
- lan şu kızılın dıbını sabaha kadar yalarım
kız döndü
-kardeşim bir de türküz ya.
- valla olsun biz am yalama olayında türk, yabancı ayrımı yapmıyoruz. tüm halkların amlarına eşit yaklaşıyoruz. devrici sosyalistst am yalayıcılarız biz. pu hah haaaaa
kızlar allah belanızı versin dedi gitti.

...

http://www.facebook.com/v...17384721638529&ref=mf

...

bir erkeğin yapabileceği en büyük alçaklık karşısında ki kıza arkadaş ayağına salça olması ve kendisini keşfetmesini beklemesidir.
bu huur çocukluğunun en yoğun halidir. çünkü eziklik ile yoğrulmuştur.

...

bu kadar angutyus yeter...

evet son 1 saat sonra ben gibtirip giderim.