+42
-7
Tüm filmler sigara yakılmalık filmlerdir. izlemeden önce sigaraları hazırlayın.
1. Can Dostum (Good Will Hunting)
Will, bir üniversitede hademelik yapan süper zeki bir gençtir. Will, bir türlü sokak kavgalarından kendini alıkoyamaz ve başı derde girer. Hapise düşmek üzere olan Will'i bu durumdan kurtarabilecek tek kişi onun yeteneklerini farkeden, okulun profesörlerinden Sean McGuire'dır. Aralarında bir anlaşma yaparlar ve bu zamanla çok özel bir dostluğa doğru yol alırlar..
2. Yüksek Risk (Starred Up)
Ödüllü pgiboterapist Jonathan Asser’ın kaleminden beyaz perdeye uyarlanan Yüksek Risk, A Prophet / Yeraltı Peygamberi’nden sonra çekilen en iyi hapishane filmi olarak görülüyor. Sahiden de, insanın gözünü kırpmadan izlediği, sarsıcı ve hiç beklenmedik olayların ardı ardına geliştiği bu filmde, genç mahkûm Eric’in öyküsünü izliyoruz. Eric genç olmasına rağmen, aşırı şiddete eğiliminden dolayı, yetişkin hükümlülerin kaldığı bir hapishaneye nakledilir. Aynı zamanda babasının da gün doldurduğu bu hapishanede kendini gardiyanlardan koruması, diğer tutuklularla işbirliği yapması ve hatta babasıyla yüzleşmesi gerekecektir. Gelgelelim, onu yok etmeye yemin etmiş birtakım güçler de bu dört duvarın içindedir!
3. Kahvaltı Kulübü (The Breakfast Club)
Amerikan lise hayatından beş ayrı klişe karakter kendilerini, cezalı oldukları cumartesi gününü okul kütüphanesinde geçirmek üzere bir arada bulurlar: bir sarışın, bir anarşist, bir inek, bir sporcu ve bir entel! Disiplin delisi lise müdürünün manasız testesteron gösterileri karşısında hem kendi kendilerini, hem de ne çok ortak yönleri olduğunu keşfedecekleri bir güne dönüşecektir bu!
4. Sadece Jim (Just Jim)
Evet, Galler’deyiz. Jim sönük bir lise öğrencisidir. Tek arkadaşı Michael onu daha cool arkadaşları için satmıştır. Âşık olduğunu sandığı kız onun ismini dahi bilmemektedir. Köpeği de kaçıp, kaybolduğunda Jim’in kimsesi kalmamıştır artık. Ta ki Jim’in tam zıttı, yakışıklı ve cool Amerikalı Dean okula adım atıp onun en yakın arkadaşı olana kadar. Dean, Jim’e aynı zamanda popüler olmanın sırlarını öğretecektir. Tabii her şeyin bir bedeli vardır, popülerlik, karanlık sırlar falan, hayat bunlara değecek midir diye sorgulamaya başlar bir yandan Jim. Richard Ayoade’nin Submarine filminden tanıdığımız kült oyuncu Craig Roberts bu ilk yönetmenlik denemesinde bizi kara komedinin, gerçeküstü tonların arasında bir yere zütürüyor. Sadece Jim, Roberts’ın sadece iyi bir oyuncu olmadığını, aynı zamanda gelecek vaat eden bir yönetmen olabileceğini de kanıtlıyor.
5. Arıza (The Wackness)
1994'ün yazında New York'un tüm sokakları hip-hop müzikleriyle yankılanıyor. Yeni vali, Rudolph Giuliani ise gürültü yapan taşınabilir radyoları, alkolikleri ve grafiticileri ortadan kaldırma yolunda girişimlerde bulunuyor. Uyuşturucu satıcısı ve hiç arkadaşı olmayan delikanlı Luke ailesiyle sürekli sorun yaşar; aynı zamanda da kızlara hiç güvenmez. Terapisti Dr. Squires'la bir anlaşma yapar; seans karşılığında Luke ona uyuşturucu verecektir. Dr. Squires ise kendinden daha genç olan karısının ondan uzaklaşmasından dolayı alt üst olmuştur. Bu ikili çok iyi arkadaş olur. Doktor, Luke'a ayak uydurmak için gençliğindeki gibi saçlarını uzatır. Daha sonra Luke, doktorun üvey kızı Stephanie'yle tanışır ve ilk defa masum gerçek aşkı tadar. Stephanie, Luke'un sonunda ergenlikten çıkmasına yardımcı olur. The Wackness, iki kaybolmuş ruhun olgunlaşmasının olağan dışı hikayesi. Genç yönetmenin geniş oyuncu kadrosuyla ele aldığı enteresan bir komedi.
6. Araba çalmak ve fazlası (Stealing Cars)
Sistem içerisinde isyankar olmak zorunda kalmış bir "ergenin" kendi yolunu bulma çabaları..
7. Charlie iş Başında (Charlie Bartlett)
Gittiği her okuldan kovulan Charlie Bartlett devlet okuluna gitmeye başlayınca, yumruk yemiş gibi olur. Ama Charlie etrafını saran çocukların gizlice umutsuz bir ihtiyaç halinde olduklarını keşfettiğinde, girişimci ruhu işi ele alır. Erkekler tuvaletine doktor tabelasını asan Charlie, okul arkadaşlarının özel itiraflarını dinleyen, kendi pgibiyatrist seanslarında kendisine verilen ilaçları arkadaşlarına vermek gibi akılsızca bir karar alan, gizli ve tabii ki reşit olmayan bir deli doktoruna dönüşür. Bu arada, evde, tatlı ama fazlasıyla ezilmiş annesi Marilyn’le kaçınılmaz bir ihtilafa girmemek için kendini uzak tutar.
8. Yazın Kralları (Toy's House / The Kings Of Summer)
Yazın Kralları (Toy's House / The Kings Of Summer)
3 genç çocuk yaz ayını geçirmek için ormanda bir ev yapma kararı alırlar. Bu ev sayesinde ailelerinden bağımsız bir şekilde yaşamayı öğrenir ve ayrıca aralarındaki arkadaşlık ve dostluklarını da test etmiş olurlar.
9. Karanlık Yolculuk (Donnie Darko)
80'lerin sonunda geçen öyküde, Donnie Darko adında 16 yaşında bir genç, bazı gerçek olmayan görüntüler görmeye başlıyor. Özellikle de tavşan kostümlü bir adam beliriyor sık sık. Çevresiyle uyum sorunu yaşayan genç, ailesinin ve okulun kendisi için çizdiği yoldan ayrılıp, esrarengiz misafirinin izinden gidecektir...
80'lerin gençlik filmleri, bilim kurgu ve korku filmlerinin, tüyler ürpertici karışımı olarak tanımlanabilecek film, son dönemin en ilgi çekici bağımsız yapımlarından biri.
Yönetmenin ilk filmi olan Donnie Darko, 2001 Sundance Film Festivali'nde gösterildi. Filmin son derece başarılı web sitesi ise En iyi Web Sitesi ödülü aldı.
10. Tuhaf Thomas (Odd Thomas)
Thomas, eli çabuk ve maharetli bir aşçıdır fakat kendisinin tek yeteneği bu değildir. Thomas, ölülerle iletişime geçebilme yeteneğine de sahiptir. Fakat bu sırrı sadece kız arkadaşı ve yaşadığı kasabanın yerel şerifi bilmektedir. Genç adam, acıyla beslenen "bodachs" adındaki kötü varlıkların yol açmak üzere olduğu felaketleri önceden görebilmektedir. Bu sebeple kendisini, bu kötücül varlıkların yol açacağı felaketleri önlemeye adamıştır. B filmi kıvamındaki aksiyon projeleriyle tanınan Stephen Sommers'ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmin başrolünde Anton Yelchin yer alıyor.
11. Asi Gençlik (Rebel Without A Cause)
Film dünyasının en etkileyici rollerinden birisinde James Dean'i, şehre yeni gelen, yalnızlık, bunalmışlık ve kızgınlığının içerisinde kendisiyle ve toplumla savaşan, ikinci Dünya Savaşı sonrası kuşağına ait efsanevi Jim rolünde buluyoruz. Bu başyapıtta ona eşlik eden Natalie Wood (kız arkadaşı) ve Sal Mineo (en yakın arkadaşı), başarılı performanslarıyla Akademi Ödülü'ne aday olmuşlardı. 40 yıldır ayakta duran bu dev yapıt, tam bir efsane.
12. Saksı Olmanın Faydaları (The Perks Of Being A Wallflower)
Lise öğrencisi Charlie, bir arkadaşına ilk aşkı ile ilgili mektuplar yazar. Amerikan lise hayatına karamsar bir açıdan bakıyor. Uyuşturucu, vahşet ve kalpsiz öğrencilerin oluşturduğu lise hayatında, Charlie hala gelecekten umutlu olmaya devam ediyor.
13. Serseriler (Neds)
Benim Adım Joe’nun Oscar’lı oyuncusu Peter Mullan yönettiği üçüncü film olan Serseriler ile, bol ödüllü Magdalene Kardeşler’den dokuz yıl sonra ilk kez seyirciyle buluşuyor. Neds (Eğitimsiz Suçlular) gelecek vaat eden akıllı uslu bir genç adamın ödüllerle dolu parlak öğrencilik günlerinden bıçak taşımaya başladığı ilk gençliğine uzanan hikâyesini anlatıyor. John McGill kurbandan intikamcıya, öğrenciden “Ned”e, papaz yardımcısından tinerciye dönüşür. Tekrar eski günlerine dönmek istediğinde ise içinde bulunduğu yeni durum ve daha önce yaptıklarının ağırlığı, kurallara uymasını neredeyse imkânsız, kendi kaderinin şiddetle sonlanmasını kaçınılmaz hale getirir.
14. Yeşil Sokak Holiganları (Green Street Hooligans)
'Sarhoş olmak ve dövüşmek. Hayatta başka yapacak ne varki ' Son derece zengin oda arkadaşını koruyabilmek adına bir suçu üzerine alan ve Amerika'nın en iyi üniversitesinden Harvard'dan atılan Matt, ingiltere'de yaşayan ablasının yanına gider. Londra'da tanışacağı yeni arkadaşları, West Ham United'ın ünlü taraftar grubu GSE'nin önde gelen üyeleridir ve onun gazetecilik okuduğunu bilmemektedirler. Başta eniştesinin kardeşi Pete olmak üzere bu arkadaşlarının futbol tutkusunun diğer sırrı ise holiganlık ve ingiltere çapında ün salmaktır. Çok geçmeden Matt de aynı tutkuları paylaşır ve geçmişin acıları Matt'in holiganlık zamanlarında tekrar ortaya çıkacaktır.
15. Palavra (Full Of It)
Popüler olmak için söylenen yalanları anlatan neşeli bir gençlik komedisi. Bridgeport Lisesi'nde silik bir öğrenci olan Sam Leonard, okuldaki ilk gününde Kylie tarafından aşağılanır , Annie'yle arkadaş olur ve Kylie'nin kız arkadaşından çok hoşlanır. Sorunlarını paylaşmak için gittiği rehber öğretmen Sam' e diğer öğrenciler tarafından sevilmesi için yalan söylemesini öğütler. Bunun üzerine Sam 'Porche arabam var' ve 'Babam bir rock yıldızı' gibi palavralar atmaya başlar ve okuldaki herkesin ilgi odağı olur. Ancak Sam'in uydurduğu yalanlar tuhaf bir şekilde gerçek olmaya başlayınca, kabus gibi günler onu beklemektedir.