-
201.
0Üniversitenin kapısından girdik. Edebiyat hocasını bulmam lazımdı muhtemelen osmanlıca yada arapça olan bu kitabı bir ihtimal anlayabilirdi. Kitabı hocanın eline verdim kem küm etti kitabı nereden bulduğumuzu sordu birşeyler söyledik. Çok eski bir kitap olduğunu ve farsça olduğunu söyledi bize bir isim verdi ona gidin o çözer dedi ve oradan ayrıldık. iki gündür aralıksız geziyorduk. Sonunda farsça bilen adamın evinin önüne geldik. Adamı aradık ve buyrun lafını duyduktan hemen sonra arabadan inip adamın evüne çıktık. 70yaşına yakın oldukça yaşlı bir adamdı. Oturduk çay isteyip istemediğimizi sordu teşekkür ettik, bir an önce başlamak istiyorduk. Adam kavanoz dibi kalınlığında gözlüklerini taktı ve kitaba ilk bakışta donup kaldı. Kitabın kapağına şöyle bir baktı. Bunu nerden buldunuz diye meraklı gözlerle bize baktı. Dede yadigarı bir kitap olduğunu söyledim. Neden özellikle bu sayfa diye sordu. Amacımızı çözmüş gibiydi ve bizi sıkıştırıyordu. Bu sayfanın kitabı bulduğumuzda katlı olduğunu önemli birşeyler olup olmadığını merak ettiğimi söyledim. inanmayan gözlerle baktıktan sonra. 'bir bakalım ozaman' dedi. Kitabı biraz okuduktan sonra dedem ile ilgili sorular soruyordu bende uygun cevaplar veriyordum. En sonunda kitabın kapağını kapattı gözlüklerini çıkardı ve yavaşça masanın kenarına bıraktı. O yavaş yavaş hareket ettikçe benim merakım daha da kabarıyordu. Sonunda ihtiyar ağzını açtı ; 'bu kitap muhtemelen 300 400 yıllık bir büyü kitabı - meriç bunu nereden bulmuş diye günlerce düşündürtmüştü bu cümle- bu sayfada yazanlara göre bir cinni mahalline üç bakire kız yada üç bakir erkeği kurban olarak getirildiğinde, cinniler o kişiye üç yardımcı cin tayin edelecek hayatı boyunca onlar tarafından korunacak sonsuz bir zenginlik içinde yaşayacak. Tabi bana sorarsanız böyle bir büyü gerçek olamaz. Muhtemelen eski mitolojik hikayelerden kaynaklanan bir el yazması. Çok değerli bir parça aslında... ' ' peki büyüyü nasıl yapıyorlarmış yazıyor mu? ' dedim sözünü keserek. ihtiyar biraz bozuldu ve' evet üç bakir yada bakireyi cin mezarlığının içine ; derinlere çektikten sonra onların kurbanını kabul edip onlara sonsuz bir zenginlik vaad ediyorlarmış.' peki fotoğraflar neyin nesiydi diye düşündüm. ihtiyar kitabı biraz karıştırdı, gözü kalmıştı resmen... ' Burda katlanmış bir sayfa daha var' şaşkınlıkla kitaba baktık. ihtiyar gözlüğünü takıp okumaya başladı ; 'buradada başka bir büyüden söz ediyor. istenen kişinin sureti resmedilir ve gözleri bir mühürle mühürlenirse, mühürlenmiş resim şu aşağıdaki yazı okunarak bir kuyuya bırakılırsa o kişi görmemesi gerekenleri görmez, gözlerine bir perde indirilir ve O' nların istediğini görür. ' işte burada düğümler çözülüyordu. Meriç bininin bizi o taktan yere zütürmesi o resimleri kuyuya atmaması, ufuğun o mezara işeyince mezarda yatanın bizlere gözükmesi, meriçin bütün olaylar boyunca sakin kalması ve bizden bir adım geride durması. Bütün taku onun yediğini gösteriyordu. Peki o neden ölmüştü? Bizler o ormana girmediğimiz için mi yaşıyorduk? Ayin düzgün tamamlanamadıysa bizim peşimizi bırakmamalarının nedeni ufuğun o mezarın üzerine işemesi miydi? Bütün bu sorular cevaplan madan rahat uyku uyumayacaktım. ihtiyara teşekkür edip evden çıktık. Arabanın motorunu çalıştırdım...Tümünü Göster
-
202.
0hızlı yaz panpa hikaye tuttu hadi bakim reesrve
-
203.
0yazsana amk
-
204.
0resverve
-
205.
0takipteyim
-
206.
0reserved
-
207.
0reserved alıyorum
ikinci bir quantum vakası geliyor beyler harbi diyorum çok iyi başladı eğer taka sarmazsa efsane olacak -
208.
0rez böle olaylar çayla iyi sarıyo
-
209.
0e yani sen şimdi cinmi oluyon töbe estafurulla
-
210.
0Pgibolojim bozulmaya başlamıştı o dönemlerde. Artık hamdi ufuk ve meriç dışında kimseyle konuşmuyordum. Gördüğüm rüyaları sadece hamdiye anlatmaya karar verdim. Ufuk zaten aramızda en çok korkandı. Meriçte rüyamda beni bekliyordu. En mantıklısı hamdiydi. Ve hamdiye rüyalarımı anlattım. Hamdi konunun kapanmasını istediğinde doğru dürüst dinlemeden pgibolojik olduğunu söyleyerek beni avutmaya çalıştı. Aradan günler geçmişti rüyalarımda artık normal şeyler görüyordum. Ertesi hafta perşembe günü meriç bize birşey söylemek istediğini söyledi. Günlerdir ormanda babaannesinin ona doğru yürüdüğünü tam aralarında az bir mesafe kaldığında babaannesinin gülümsediğini ve bir anda babaannesinin ayaklarının ters olduğunu farkettiği bir rüya gördüğünü anlattı. Oradaki herkesten daha çok korkmuştum. Çünkü ben bu rüyayı babaanne olarak görüyordum ama hiçbir zaman meriçe böyle yaklaşmamıştım. Güvenilir olduğunu düşünerek o gün okul çıkışında olayı din kültürü hocamıza anlatmaya karar verdik. pekekent ona masal anlattığımızı düşünüp bizi başından savdı. Anlattıklarımız inanılmaz geliyordu bize de. En azından bu rüyaları birine anlatmamız gerekiyordu. Kime anlatabilir bir akıl alabilirdik. Okulun yanında ki camiye gitmeye karar verdik. Hocaya sadece meriçin rüyasını anlattık. Hoca ciddi anlamda anlattığımız rüyadan korkmuştu. Anlatmayı bitirdiğimizde ayağa kalkıp yatmadan önce nas ve felak okuyun birşey olmaz korkmuşsun biraz deyip meriçin sırtını sıvazladı. Sonra acele adımlarla arkasını döndü ve camiye doğru ilerledi. Bu işte bir iş vardı, hoca neden böyle davranmıştı? Bu hoca birşeyler biliyordu ve bize söylemiyordu. Ertesi gün okuldna sonra tekrar hocanın yanına gittim beni dinlemedi bile gitmemi istiyordu. Namazdan sonra tekrar hocaya gittim. Hocam sadece ne olduğunu söyleyin arkadaşım neden böyle rüyalar görüyor bir nedeni vardır dedim. Hoca gözlerini üzerime dikti bana buz gibi soğuk ve bir bıçak gibi keskin bir cümleyle karşılık verdi. Arkadaşının gördüğü babaannesi değil bir cindir...
-
211.
0Dört kişi kapıya kadar zor gidebildik. Kapıyı açtığımjzda karşılaştığımız manzara bir çok insanın hayatında gördüğü en korkunç an dan yüzlerce kat korkunçtu. Ufuğun tarif ettiği simsiyah gözleri sapsarı dişleri olan baştan aşağı bembeyaz çıplak kadın arabanın içinden bize el sallıyordu. Eve nasıl geri girdiğimizi hatırlamıyorum. Ama kapıyı öyle bir kapatmıştık ki bütün ev sallanmıştı. Hepimiz camlardan uzak bir köşeye gidip bir arada oturduk. Artık hepimiz titriyor hiçbirşey yapmadan bekliyorduk sadece bekliyorduk. Kimse konuşmuyor kimse ses dahi çıkarmıyor dışarıdan gelen sesleri dinliyor, korku içinde bildiği bütün duaları okuyordu.
-
212.
0rezörve devam et
-
213.
0Eve girdik sobanın başında takları korkudan içlerinde düğüm düğüm olmuş dört dalyarak konuşmaya cesaret edemeden bekliyordu. Ufuk gözyaşları içinde yaşlı bir kadın gördüm dedi. Bunu duyduğumda ilk başta bir rahatlama duydum çünkü bu köy yerinde belki yaşlı bi teyze de dışarı çıkmış olabilirdi. Zor bi ihtimaldi belki saçmaydı ama neden olmasın dı? Ufuk devam etti; kadın çıplaktı dıbına koyayım, gözleri simsiyahtı lan beyaz yer yoktu parıl parıl parlıyodu bembeyaz suratı bembeyaz saçları parlak simsiyah gözlerle bana bakıp gülümsedi... işte bu cümleler ufuğun ağzından dökülmesiyle dizlerim boşalmıştı resmen. Ayağa kalksam belkide yürüyemeyecek kadar korkmuştum. Meriçle hamdinin beti benzi atmış kireç gibi olmuşlardı onlarda benimle aynı duyguları yaşıyorlardı. Eve gitmek istiyorduk ama kimse oturduğu yerden kalkamıyordu. Yaklaşık beş dakika put gibi kaldık orada hamdi titriyor ufuk hıçkıra hıçkıra ağlıyordu... Artık dayanılmaz bir hal almıştı şehrin ışıklarını görmek bizi hayata yeniden döndürecekti. Zor bir şekilde ayağa kalktım hadi gidelim dedim titreyen bir sesle.
-
214.
0Sessizce kimseyi uyandırmadan konuşarak yürüyorduk ıssız köy denmeyecek kadar boş dağ başında. Sigara ve açık hava evde otururken yaşadığımız kafayı dahada arttırmıştı sallanıyorduk resmen. içtiğimiz votkanında etkisiyle ufuk benim çişim var dedi. Hafif ağaçlık bir yer vardı ağaçların arasına girip işeyip gelecekti. Bir sigara yaktım ve kafamı göğe çevirdim. dıbına kodumun yerinde bir ampul ışık yokken gökte bir yıldız bile görünmüyordu. Sadece kocaman bir ay parıltısı vardı. Birkaç saniye içinde ufuk pantolonu dizlerinin hemen üstünde, gözleri fal taşı gibi açılmış, dal daşşak ortada altına işemiş şekilde bize doğru resmen depar atıyordu. Yere düşüyor suratı taşlara sürtüp kanıyor ama o hiç aldırmadan korku dolu gözlerle bize doğru koşuyordu. ilk aklımıza gelen bu dağ başında kurt köpek domuz gibi birşeyin karşısına çıktığıydı. meriçle hamdi hemen ufuğun yanına koştu. Ben korkmuştum, hani birden başınızdan aşağı kaynar sular akar ya bir anda dizleriniz titremeye başlar ya işte o an o duyguyu buz gibi bir gecede iliklerime kadar hissetmiştim. Ufuğu aldık birazda korku içinde evin önüne döndük. Ufuk köpek gibi soluyor kendine gelememiş dili tutulmuştu. Sırf bizi korkutacak bir şaka yapmak için altına işemeyi göze alamazdı. Eve geri girdik sıcakta biraz daha güvenli olacaktık. Bir an önce evi toplarlayıp arabaya binip eve gitmek istitordum. Ufugun ne gördüğünü duymak istemiyordum bile. Sadece bu rezil gece bir an önce bitsin istitordum.
-
215.
0rizörvümü aldım bekliyorum hızlı anlat bin
-
216.
0reserved
-
217.
0reserved bitince okucam
-
218.
0belki tutar rezerved
- 219.
-
220.
0Saat 2,15 yada 2,30gibi meriçin dedesinin evine yeni varmıştık. Meriçe söve söve gelmiştik bizi resmen dağın başına getirmişti. 4 5ev anca vardı aralarındada en az 50şer metre mesafe vardı. Eve dedesinin emanet bıraktığı anahtarla giriverdik. Ev buz gibiydi hemen sobayı yakmaya koyulduk. Kömür vardı ama tutuşturacak hiçbirşey yoktu. Gecenin bu soğuğunda ve karanlığında kimsenin zütü dışarı çıkmaya yemediğinden bütün sigarayı koltuğa boşaltıp sigara paketiyle uzun uğraşlar sonucu sobayı yaktık. Yarım saat içinde evin salonu sıcacık olmuştu. Televizyonu açtık, gece sadece gündüzki programların tekrarları vardı. En iyisi hemen içmeye başlayıp bir an önce kendimize gelip kimse farketmeden eve dönmekti. Dört kişi için önümüzde 70lik votka vardı. Şişenin dibini gördüğümüzde saat tahmini 3:30 falan dı. Herkes kafayı bulmuş salak salak bağırarak gülüyordu. Biraz votkadan gelen cesaret ve kabarmış erkeklik duygularıyla ıssız o köy gibi yerde dolaşmaya çıkmaya karar verdik. Yarım saat temiz hava alıp kendimize gelip yola çıkacaktık. Yarına anlatmak için mükemmel bir anımız olmuştu. Paketi olmayan sigaraları montlarımızın ceplerine doldurup evi kilitleyip çıktık dışarı.
-
zalinazurt sen fazla yaşamassın
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 11 02 2025
-
günaydıncan tayfa
-
koko sevmeyen insan
-
şu moto kuryeye bak
-
akomdan iatanbula kar uyarısı
-
kadınlar cinsellikten hoşlanmıyor
-
katil kadir şeker plak çıkarmış la
-
şayet fenerliyseniz
-
3 5 günde bir giriyorum hala
-
taharet musluğunun tazyiki
-
9 yaşındayım beyin olarak ama ehliyeti
-
size 10 milyon dolar vereeceklerr
-
makaras niye çaylak amk
-
resim açmanın başlık açmanın yolunu
-
herkes babasının hangi partiye oy verdiğini
-
bali li eski sevgilim bana döner mi
-
tom kaulitz ve kurtcocain çaylak
- / 1