14 yaşındaki ilk sex tecrübemi anlatıyorum

gelin binler 2 dkya başlyıorum. olay gerçektir şudur budur olayına girmiyorum. isteyen inanır isteyen inanmaz.

sadece benim entrylerim için : http://ccc.incisozluk.cc/...at%C4%B1yorum/@cowdenbath

o zamanlar orta okul sonuncu sınıftayım. oks denilen gibimsonik sınavla ugrasmaktayım ve ergenliğin verdiği hazla orda burda kızlara deydirmekle meşgulüm. kızlar o zaman bu konularda fzla bişey bilmediklerinden ne yaptıgımızın ne amaçla yaptıgımızın bile farkında değiller. en azından ben öyle zannediyordum. sınıftaki 2 kıza sınıfın abaza erkekleri olarak orda burda ellerdik onların bunun farkında olmadıklarını sanardık ama bu hikayemin sonunda sizde anlıycaksınız ki hiç te öyle değilmiş...

okulda bize ait bir sınıf yoktu. ders sınıfları vardı ve sürekli sınıf değiştirirdik. mesela matematik dersinde matematik dersliğine giderdik. bilen bilir. sınıfların anahtarı öğretmenlerde olurdu ve biz kapıda kuyruk oluşturur hocanın gelip kapıyı açmasını beklerdik. tabi beklerken de o 2 kızın arkası erkek dolardı. sınıfta başka kızlarda vardı ama malı sağlam olan kezban modunda olmayan iki kız vardı ve sınıftaki diğer erkeklerin hayalini süslüyorlardı. hikayenin bundan sonraki kısmı için kızların adı gizem ve dilara olsun. gerçek isimleri değil..

yine bir ders öncesi kapıda sıra olmuş durumdayız. önümdde gizem var ve ben ona nerdeyse yapışık durumdayım. hoca biraz daha geç gelse keşke diye düşünürken diğer yandan olayın zevkini çıkarıyordum. gizem arkasını döndü ve sinirli bir bakış attı. o an çok utanmıştım ve hemen geriye dogru irkildim. sanırım bu sefer anladı diye düşünmüştüm.

sonra gizem önüne döndü ve biraz sonrasında ise derse girmiştik zaten.. bu olaydan dolayı artık biraz daha çekinerek yaklaşıyordum onlara.. bu arada gizemler bizim apartmanın karşısında oturuyorlardı. annesi bize misafirliğe felan geliyordu ama o hiç gelmiyordu.. yine bir gün okuldan eve geldiğimde gizemin annesi bizim evdeydi. sonra ben odama bilgisayarın başına geçtim. o zamanlar age of empires 2 hastasıydım ve okuldan gelip direk başına geçiyordum.. yine age of başındaydım. o ara kapı çaldı ve gelen gizemdi. çok şaşırmıştım. ilk defa bize geliyordu. annesi hayırdır kızım anahtarını mı unuttun gene dedi. o ise yok canım sıkıldı geldim dedi. sonra annem benim içerde oldugumu ve isterse yanıma gelebileceğini söyledi. sonra gizem yanıma geldi ve boş olan sandalyeyi çekip oturdu..
Gizem: ne yapıyorsun
ben: oyun oynuyorum( sanki görmüyo amk )
gizem: ne oyunu bu o küçük adamlar ne yapıyoo

bi kaç dk böyle mal mal konuştuk sonra bi sessizlik oldu. bende internete girip bişeye bakıyordum ve o an Gizemin ağzından şu sözler döküldü..

gizem: okulda yaptıklarınızıda burda mı öğreniyorsunuz ?
ben: hangi yaptıklarımızı
gizem: yapıp duruyonuz ya işte anlaa
ben: neyi yapıp duruyoz. ( ne demek istediğini anlamıştım aslında ama kaçamak cevablar vermem gerekiyordu)

sonra gizem bi süre sessiz kalıp neyse ya boşver dedii. bende ısrar etmedim çünkü söyleseydi zor duruma düşecektim.

bi süre daha öyle sessiz oturduk. ben oyun oynuyor oda öylece beni izliyordu. içeriden annesi ben gidiyorum diye seslendi. gizemde annesinin peşinden gitti.
sonra ki gün okulda bilgisayar dersi vardı. o yıl okula bilgisayar laborutuvarı denilen bi sınıf kurulmuştu ve orada herkez bilgisayar başna geçip hocanın dediklerini yapıyordu. bilgisayar sayısı kısıtlı oldugundan bir bilgisayara 2-3 kişi geçiyordu. o ara gizem bana seslendi..
gizem: ya ben hocanın dediklerini yapamıyom bi gelip gösterir misin
ben: tamam 1 dk ya geliyorum ( o ara arkadaşın getirdiği need for speed 2 cd sini takıp hocadan gizli oyun yüklemekle meşguldüm. )
gizem: hadi ama ya hoca kontrol etcek bak birazdan
ben: tamam tamam geldim

gizemin yanına bi sandalye çekip oturdum. diğer yanındada dilara vardı. Dilara gizeme göre biraz daha yapılıydı ve eteğini çorapsız giyiyordu. bi yandan hocanın dediklerini yapıp diğer yandan dilaranın bacaklarını süzüyordum.

dilara bacak bacak üstüne atmış ve neredeyse kilodu gözükecekti. bende biraz abartmış sol elimi dilara ile aramızda bulunan gizemin bacağına koymuştum. sağ elimde mouse daydı. ekrana çapraz oldugumdan yaklaşabilmek için bacağından destek alıyormuş gibi yapıp gizemin bacağını dilaranınkini düşünerek elliyordum. sonra gizem bi anda eliyle sol elimi indirdi ve hiç bişey demeden ekrana bakmaya devam etti. ben olayın şokuyla hocanın dediklerini yapıp oradan ayrıldım..

sonra bi arkadaşa olayı anlattıım ( arkadaşın adı mert olsun)
ben: lan bu gizemin bacağa elliyordum eliyle benim eli ittirdi la
mert: nasıl lan nası elliyodun anlat bi
ben: (olayı yukarda yazdıgım şekilde anlattım )
mert: oha olum bişey dese rezil olurdun la sınıfa..
ben: iyiki demedi dıbına koyum. disipline kadar giderdi yoksa

sonra mertle neden bişey demediğini konuşurken ona gizemin bize geldiğini ve evdeki muhabbeti anlattım. mert bu kızda bi işler oldugundan şüphelendi. bende ona hak vermiyor değildim.

bi kaç gün daha geçti ve bilgisayar laboratuvarında ki olaydan dolayı artık gizeme ellemek değil yaklaşamıyordum bile.. eskidn arada muhabbet ederdik okulda. şimdi ikimizde birbirimize birşey demiyorduk. arada bana dönüp bakıyordu bende hemen kafamı çeviriyordum.. yine bir okul çıkışı eve gitmiş bilgisayar başına oturmuştum. gizemin annesi yine bizdeydi. gizemin annesine ona ellediğimi söylemesi ihtimali yoktu belki ama o yaşta bundan korkuyordum ve bi yandan da içerideki konuşmaları dinliyordum.. annem benim hakkımda hep bilgisayarda gözlerine zarar vercek felan diyordu. gizemin anneside bizde geçen ay internet bağlattık gizem de o zamandan beri kalkmıyo başından. babası pişman oldu internet bağlattığına diyordu.
o yıllar internette hangi siteye girsen sağda solda cinsel içerikli şeyler oluyordu. aklıma gizemin onlara baktığı ve geçen o yüzden öyle demiş olabileceğini düşünüyordum..

sonra kapı çaldı ve gelen gizemdi. çok şaşırmıştım. içeride 1-2 dk oturduktan sonra gene benim yanıma geldi ve sandalyeyi çekip oturdu..

ben yine oyun oynuyordum ve yine oyunla ilgili bişeyler sordu bende cevapladım. sonra...
ben: yeni bilgisayar almışsınız heralde. demin annenden duydum
gizem: yok bilgisayar vardıda interneti yeni bağlattık. internet yokken ben kullanmıyordum zaten fazla da bilmiyorum kullanmasını..
ben: internetsiz zaten yapılcak fazla bişey yok bilgisayarda. bu tür oyunlar var bi.
gizem: aynen ama internette de biraz fazla şey var sanki
ben: nasıl fazla
gizem: ne bilim sadece işimize yarayan şeyler olsa daha iyi olurdu sanki
ben: senin işine yaramayan başkasının işine yarıyodur belki ( bunu diyerek kendi kuyumu kazdığımın farkında değildim)
gizem: o başkası sen oluyorsun demi
ben: sadece ben değil herkez için geçerli bu
gizem: okulda yaptıklarınızı felan da hep burdan öğreniyonuz sizin işinizide o yarıyo demi internette

o an yerin dibine girmek istedim 1-2 saniye sessizlik sonrası hangi yaptıklarımız dedim gene..ama gizem bu sefer konuyu kapatacağa benzemiyordu

gizem: okulda oramıza buramıza ellediğinizi biliyoruz. bilerek fark etmemiş gibi yapıyoruz dedi
ben: olur mu öyle şey yanlış anlamışsın sen (zütü kurtarmaya çalışıyorum)
gizem: yalan atma artık işte biliyorum hepsini.
ben: ben öyle bişey yapmıyom sen karıştırdın heralde
gizem: sende yapıyosun iştee. neyse sus daha fazla yalan atma
ben: ne yalan atcam be sana elleyip ne yapcam ben ( bi yandan da kapıya doğru bakıyorum içerden duyuyolar mı diye)
gizem: gidiyorum ben bi daha yapmayın öyle şeyler yoksa müdüre söylücem

sonra gizem çıktı annesinden anahtarı alıp eve gitti. bende korkudan sararmış yüzümle kalakaldım öylecee

bi gün sonra okulda merte durumu anlattım. ikimizde artık kızlara elleme fantezimizden uzak kalmak zorundaydık.. bi kaç gün böyle geçti.. sonra iş güvenliği dersinde hoca sınıfı gruplara ayırdı ben mert ve dilara aynı gruptaydık. 2 de kezban vardı bizim grupta. hoca her grubun bişey icat edip sonra onu sınıfa sunmasını istiyordu. bunun için 1 ay süremiz vardı ve hoca yapacağımız şey hakkında çalışmaları derste yapacağımızı söyledi. o derste de ne yapacağımızı bulacaktık. mertin aklına mıknatıslı dosya diye bişey geldi. nasıl olcak dediğimizde kağıtları dosyaya koyarken şeffaf dosyayla onu geçirecek tellerle uğraşmadan direk dosyaya ve kağıtlara mıknatıs yerleştirerek böyle bişey yapabileceğimiz söyledi.. fikir bize iyi gelmişti. en azından çok ugrastırcak bişeye benzemiyor gibiydi. aradan 2-3 hafta geçti ve biz icadımızda neredeyse hiç ilerleyememiştik. mıknatıs eksiğimiz vardı ve yeterli sayıda bulamıyorduk. kezbanın biri bir sürü malzeme getirmişti ama yetmemişti. bizde kara kara düşünüyorduk. sonra bi şekilde malzeme eksiğini tamamladık ama sadece 2 gün süremiz kalmıştı. iş güvenliği derside çoktan geçmişti yapmak için başka zaman gerekiyordu. dilara evlerinde yapabileceğimizi söyledi ve o gün hepimiz dilaraların evine gittikk

kezbanlardan teki izin alamadı ve gelmedi. ben mert dilara ve diğer kız kalmıştık. mertle aramızda dilaraların ev ile ilgili fanteziler kuruyorduk tabi hiçbirinin olmayacağını bilerek. bir yandan da gizem in bana dedikleri aklıma gelmişti. bize ellediğinizin farkındayız demişti. farkındayım değil farkındayız.. gizem ve dilara ya elliyorduk sadece. demek ki dilara da farkında ama öyleyse bizi neden evine çağırdı ki ...

dilaraların eve gelmiştik. evde sadece abisi vardı. ama abisinin olması mert ve benim kafamızda oluşturdugumuz ergen hayallerini yıkmıştı. yapacağımız icata odaklandık ve bir süre devam ettik. beceremeyip yeniden başlıyorduk ve çok zaman geçmişti. artık icatta yola girmeye başlamıştı. en azından hocaya kabul ettirecek bişeyler olmaya başlamıştı. zaten 14 yaşında ki çocuklar neyi icat edebilir ki. son bir kaç işlem den sonra işimiz bitecekti. bu arada diğer kız artık gitmesi gerektiğini kalan kısımda bize yardım edemeyeciğini söyleyip çıktı. ardından dilara bize bunu hocaya söylücem. erkenden gitti bize daha yüksek puan versin felan diyordu. biz ise dilara ile odasında yanlız olmaktan memnunduk

dilaraların evinde geçirdiğimiz 3-4 saat içinde abisiyle neredeyse hiç konuşmamıştı. abisi bişey dicek oldugunda emir veriyor gibi konuşuyordu. biz de bu durumdan hoşnut değildik ama dilaraya belli etmedik. hava kararmaya başlamıştı ama dilaranın ne annesi ne de babası eve gelmemişti. bi süre sonra abisi yanımıza geldi veee
dilaranın abisi: dışarı çıkıyorum ben geç gelebilirim yatarsın sen
dilara: tamam anahtarını al
abisi: alıcam heralde söylemesen olmuyoduu

bu kadar basit bir konuda bile terslemişti dilarayı sanki kölesi gibiydi dilara onun.

abiside gittikten sonra mert ben ve dilara evde yalnız kalmıştık. işimizi bitirdik ve gideceğimizi söyledik. başka ne yapabilirdik ki zaten. kızın üzerine mi atlıycaktık.
çıkmadan önce mert dilaraya babanlar ne iş yapıyor bu saate kadar gelmediler diye sordu. dilara ise babası ve annesini 99 depreminde kaybettiklerini abisiyle yalnız yaşadğını söyledi. o an çok şaşırmıştık. başın sağolsun deyip çıktık..

çıktıktan sonra mert ile bu durumu konuştuk . dilara dıştan bakınca hiçte öyle gözükmüyordu. hatta ailesinin zengin oldugunu felan zannediyorduk. evleride gayet büyük ve güzel bir evdi.. abisi ne iş yapıyordu da kendilerine bu denli iyi bakıyolardı .. mert ile bunları konuşurken evlerimize dağılmıştık.

bu arada oks ye de 1-2 ay felan kalmıştı ve okulu ekip dersaneye gitme zamanı gelmişti. dersanede yoğun bir tempoda ekgiblerimizi kapatmaya çalışıyrduk. yani hocalar öyle diyordu en azından.. dilara ve gizem ile aynı dershanedeydim ama sınıflarımız farklıydı .dershanede neredeyse hiç konuşmuyorduk ama son icat olayından sonra dilara ile muhabbetimiz olmuştu. dershanenin kantinin de tek oturdugunu görünce yanına geçtim. 1-2 dk konuştuktan sonra gizem geldi. aslında onun gittiğini sanıyordum. dilara öyle demişti .. geleceğini bilsem önceden kalkardım çünkü önceki olaydan dolayı onunla uzun zamandır konuşmuyordum..

gizem gelip yanımıza oturdu. bana hiç bişey demeden dilaraya bişeyler soruyodu. sonra dönüp bana şöyle dedi..
gizem: kalkar mısın
ben: neden
gizem: hala neden diye mi soruyosun ne yüzle oturdun ki sen buraya
dilara: gizem ne oldu neden böyle konuşuyorsun
ben: iyi öyle olsun

dedim ve kalktım. gizemin sesinin etraftan duyulmasından dolayı utanmıştım ve hemen oradan uzaklaştım.
sonra yine dershanede iken dilara yanıma geldi ve gizem olayını anlatmamı istedi. neden gizemin bana öyle dediğini sordu. demek ki gizem ona anlatmamıştı. bu beni biraz rahatlattı. o an dilarayı başımdan sağmak istedim bilmiyorum gibi kaçamak cevaplar dan sonra gitmem gerektiğini söyleyip gittim.

başka bir gün dışarda arkadaşlarla maç yaparken 3-4 tane bizden yaşça büyük çocuk geldi ve bizi sahadan çıkarttı. içlerinden teki dilaranın abisiydi. o gün abisine biraz daha ayar olmuştum. tam bir binti. oraya yakın bi yerde gibtir olup gitmelerini beklerken dilaranın abisinin diğerlerine bizim evde,, yer sorun değil para da anlaşalım gibi şeyler dediğini duyduk.ilk başta uyuşturucu işi oldugunu düşündüm. top oynadıgımız elemanlar polise haber verelim felan dedi ama hiç bişey yapmadan gitmelerini bekledik. dilaraların eve dogru gidiyorlardı. ve biz top oynamaya kaldıgımzı yerden devam ettik. sonra ki gün dersanede dilarayı göremedim. merte durumu anlattım. ikimizin aklına da aynı şey geliyordu... durumlarının nasıl böyle iyi oldugunu şimdi anlayabiliyorduk. zaten yaşına göre daha olgun gösteriyordu dilara ve o potansiyel vardı..

beyler sabah vize var 9da. şimdi uyumam lazım yarın bu saatlere doğru kaldığım yerden yazmaya devam edicem..

evet beyler geldim. burdaysanız birazdan devam ediyorum hikayeye...

artık ona biraz daha yakın olmak istiyordum. çünkü onun bir huur oldugu kanaatına varmıştım ve bu fırsatı kaçırmak istemiyordum. ne kadar iğrenç bir düşünce olsada onu bir şekilde elde edicektim ve o bunu istemezse zorla yapacaktım. dilara bir sonra ki gün yine cezbedici kıyafetleriyle dershaneye gelmişti. ders henüz başlamadığından kantinde oturan gizemin yanına gitti. gizem de ondan 2-3 dk önce gelmişti. onlara yakın bir yerden ve gizemin gözüne fazla batmadan onları dinlemeye çalıştım. o gün ilk kez karşılaşıyorlardı. ve gizem ona dün niye gelmedin diye bir şey demedi. önceden bir şekilde haberi olmuştu ama nasıl.. o zaman hiçbirimizin telefonu yoktu. facebook daha çıkmamıştı. evine yeni internet bağlatan gizem ile bilgisayarı olmyan dilara nasıl haberleşcekti ki.. akşam saatlerinde buluşmuş olmalarına imkan yoktu çünkü diğer gün 6 ya kadar gizem dershanedeydi ve sonrasında eve gittiğine gözlerimle tanık olmuştum. dilaranın yaptıgı işi gizem biliyormuydu. aklıma o an bu soru takıldı. ama dilaranın öyle bir iş içerisinde oldugundan bile emin değildim. ama bu ikili son zamanlarda çok dikkat çekiyordu.

o gün dilaranın yalnız oldugu bir zaman gidip konuşmak istedim ama sürekli gizem ile beraberdi. o yüzden ona yaklaşamıyordum. o gün öylece geçti. sınav da iyiiden iyiye yaklaşıyrdu ve
her şeyi boşverip sınava odaklanmak istiyordum. derslerim genel olarak iyiydi ve ailemin beklentilerini karşılamalıydım..

bu şekilde aradan 1-2 hafta geçti. artık sınava 1 aydan az vakit kalmıştı ama ne dilara ne de gizem sınavı fazla giblemiyor gibiydi. bir gün sabahtan dershanenin kantinin de dilarayı yalnız otururken gördüm. onu gizemden ayrı ilk defa bulmuştum ve bu fırsatı kaçırmamalıydım. zaten mert de sürekli gaz veriyordu gidip konuşmam dilara ile arkadaş olmamı istiyordu. çünkü onunla samimiyeti kurarsam hedefime ulaşacaktım.

dilaranın yanında ki sandalyeye hiç bişey demeden oturdum sonra..
ben: oturabilirmiyim demedim ama..
dilara: otur otur bi sakıncası yokk
ben: gizem bugün gelmedi heralde
dilara: yok gelmeyecek bugün. geçen ki olayı anlatmadın . gizem de bişey demiyor. merak ettim söylesene
ben: ya aslında önemli bişey yok. gizem yanlış anlamış o yüzden konuşmuyo benle.
dilara: neyi yanlış anlamış
ben: ona ellediğimi zannetmiş. daha doğrusu bunu sınıfta ki tüm erkeklerin yaptıgını söylüyor. nereden çıkardı bilmiyorum. neden öyle bişey yapacaksam sanki

aslında yine söylemicektim ama huur oldugunu düşündüğüm birine bunlar hafif bile kalırdı. o yüzden artık söyleme vakti gelmişti. hem dilara ile konu ne olursa olsun konuşmam gerekiyordu. dilara bunları duydugunda hiç şaşırmadı. ilginç olanda buydu. hatta gizem için geri kafalı felan demeye başladı. sanırım doğru yolda ilerliyordum..

o gün dilara ile derse kadar muhabbet ettik. çıkışta abisi araba ile onu almaya gelmişti. yine işe gittiğini düşünürken arabanın uzaklaşmasını izliyordum.
Dilara benim 31 hayallerimi süslerken başkalarının kucaklarında geziyordu. artık onu elde etme zamanı gelmişti diye kendimi gazlıyordum.

sonra ki günler her fırsatta dilara ile konuşuyordum hatta aramız baya iyi olmaya başlamıştı. konuştugumuz şeyler genelde gizem ya da sınav oluyordu. bana sürekli gizemi kötülüyordu. onları iyi arkadaş sanıyordum ama meğersem öyle değilmiş. Dilara zamanla gizemden uzaklaşıp dershanede boş vakitlerini benimle geçirmeye başlamıştı. gizem bu durumdan rahatsız görünüyordu ama bu konu beni ilgilendirmiyordu. ben hedefime her gün biraz daha yaklaşıyordum.

artık sınava sadece günler kalmıştı. okul ise sınavdan 1 hafta sonra kapanıyordu. okulun kapandığı günün akşamı orduevinde balo düzenlenecekti. bir nevi mezuniyet törenimiz olacaktı. tabi o baloda dans edilcekti ve millet birbirine partner bulma uğraşındaydı. mert benim dilaraya bunu sormamı istedi. zaten ayağıma kadar gelen bu fırsatı kaçırmak olmazdı. dilarayı ilk gördüğümde baloda partnerim olup olamayacığını sordum. nerdeyse hiç düşünmeden kabul etti. Balo işimi kolaylaştıracaktı diğer yandan dilara ile sevgili olmaya başlıyor gibiydik.

Dilara ile çok yakın olmuştuk sürekli beraberdik ve yavaş yavaş ona aşık oluyor gibiydim. kendi içimde bunu tartışıp duruyordum. hedefim farklıydı dilaraya başka gözle bakıyordum ama sanki artık ona aşık oluyordum. bir huur oldugunu düşünüp düşüncemi değiştirmek istiyordum ama kendime dur diyemiyordum.

Dilaranın huur olduğudan net emin değildik. Veriler öyle gösteriyordu ama gözümüzle tanık olmamıştık sonuçta. Bir şekilde bunu kesin olarak öğrenmeliydim. Duruma göre duygularım doğrultusunda hareket edecektim. Dilaranın ağzına aramaya başlamıştım.
Ben: Abin ne iş yapıyor.
Dilara: Yağ fabrikasında çalışıyor.

Bu cevap beni biraz rahatlattı ama abisinin fabrikada alacağı maaş evlerinin kirasını bile zor karşılardı belki. Ama Dilara ve abisi dışardan bakıldığında zengin gibiydiler. Durumları iyi gibiydi. Aklımda soru işareti kalmamalıydı Dilaranın ağzını aramaya devam ettim.
Ben: başka bi geliriniz var mı
dilara: yok. niye sordun ki bu kadar ( biraz şaşırmıştı )
ben: hiç öylesine.. abinin fabrikada aldıgı para yetiyor mu
dilara: abim fabrikada işçi olarak çalışmıyor. güvenlik görevlilerinin müdürlüğünü yapıyor.

bu cevapla tatmin olmuştum. zaten konuşmalarımızda bu konuştuğum kız öyle biri olamaz diye düşünüyordum. Artık arkadaşlığımızı sevgili boyutuna taşıma vakti gelmişti. Ama sevgili olma amacım onu gibmek değildi artık. çünkü ona gerçekten aşık olmuştum.

Ve bir 8 Haziran Pazar günü saat 10.00 da oks ye girmiştik. artık dersler dert olmaktan çıkmıştı. sınavımda beklediğimden iyi geçmişti. Artık tek düşüncem dilaraydı. Onu seviyordum ve baloda çıkma teklifi edecektim. Mert ile Dilara konusunu konuştum ve o mevzunun kapandığını baloda ona çıkma teklif edeceğimi söylediM. Mert iyi arkadaşımdı ve adam gibi adamdı. Bu konuyu uzatmadı hatta o da Gizemden hoşlandığını ama okulda yaptıgımız pisliklerden dolayı bunu söylemediğini açıkladı. Şaşırmıştım ama diğer yandan sevinmiştim. Mert benim gazımla balo da gizeme açılmayı düşünüyordu ama onun durumu benden zordu. Gizem bana olduğu kadar ona uzak değildi ama fazla muhabbetleri yoktu genede..

Sonra ki gün Dilara ile konuştum ve sınavının nasıl geçtiğini sorduğumda sınava girmediğini söyledi. çok şaşırdım nedenini sordum. Zaten girsem de öylesine girecektim liseyi okumuycam dedi. Ama neden okumayacağına cevap vermiyordu. O an tekrar eski düşüncelerim aklıma geldi. Yoksa diyordum gene ama öyle olmadığına kendimi inandırıyordum. Dilara bu konuyu fazla uzatmak istemediğini söyledi bende öyle yaptım.. Sonra bana Baloda giyeceği giysilerden bahsetti...