Ben ortalığı silecek bez aramaya çalışırken havanın daha yeni yeni karardığını farkettim. Peçeteyle ne kadar temizlenebilirse o kadar temizleyebildim. Telefonla takılırken odadan anlamsız sesler duymaya başladım. Ağlama seslerini andırıyordu bu sesler. Gidip kapıyı çaldım. Ses gelmedi. Bir daha çaldım kapıyı titrek bir sesle gel dedi. Yatakta uzanmış saçları dağılmış makyajı hafif akmıştı. Ağladın mı yoksa dedim. Yok be dedi. Karnım acıktı dedim. Doğrulup bedavaya yemek yok diyerek gülümsedi. Para mı vereyim bi de dedim. Öyle değil ben senin ihtiyacını karşıladım ama sen benim için bir şey yapmadın dedi. Söyle hadi ne istiyorsan çok açım dedim. Yere geçti gel şöyle otur dedi. Gösterdiği yere geçtim. Ayaklarını benim bacaklarımın üstüne attı. Baldırları hemen bacaklarımın üstündeydi. Anlamsız anlamsız baktım. Kasıklarıma kadar ellerinle sıkıp sıkıp bırakacaksın dedi. Teyze bi git işine diye kalkmaya yeltendim. Kolumdan tutup kendine çekti. işin bitince öyle sırtını dönmek yok bücür dedi ve yanağımdan öpüp gülümsedi. Hadi bakayım dedi. Ben sıkmaya başladım. Bir süre sonra elimi tutup baldırlarının iç tarafına çekti. Okşa dedi. Avucumun içi baldırlarıyla doldu. Sıkılmıştım. Bak yeter açım dedim. iç çekerek biraz daha dedi. Bacakları titriyordu. Daha fazla dayanamayıp ayağa kalktım. Bir yemek vereceksin ama eziyet çektiriyosun dedim. Ben ayağa fırlar fırlamaz bu yine gülmeye başladı. Daha yeni kabuğuna çekilmemiş miydi bu diye gözlerini aşağı doğru dikti. Kafamı yine korka korka aşağı eğdim. Cünyır yine baş göstermişti. Elimle önümü kapadım. Kusura bakma dedim. Yok be utanma deyip elimi çektirdi. Bu yaşta bu iş maşallah dedi. Gözüm tişörtünden uçları belli olan ikizlere takılmıştı. Beni öyle görünce sen de az değilsin deyip ayağa kalktı. Hadi mutfağa yürü dedi. Oturdum masaya bu bir şeyler yapmaya başladı. iyicie temizledin mi etrafı dedi. Evet dedim. Ne kadar beklediysen her yeri pislettin elimin içini doldurmuşsun dedi. Kızarmıştım ve bir şey diyemedim. Kendi elinden iyidir heralde dedi. Beni sürekli zorluyordu. Ayağa kalktım. Tek elini aldım. Parmaklarımız birbirinin arasından geçti. Bu elin miydi deyip sımsıkı sıktım. Kısık bir sesle gözlerini kısıp kafasını sallayarak belli belirsiz bir şey dedi anlamadım. Elin iyi çalışıyor bak diye güldüm. Tek elim olsa deyip güldü.