Adem hoca bize 2 saat boyunca 3 ay nasıl işkenceler çekeceğimiz anlattı. ilk hafta ki programımız şuydu
Saat 5 te kalk
14 tur koş
25 kg ağırlıkla 2 saat çalış.
9 dan önce bitirirsen kahvaltı yap
Tırmanma duvarını (50mt) 2 kere tırman.
Bu antrenmanlardan sonra eğitimler vardı.
Kendini savunma ve karete dersleri
Türk kültürü dersi.
Fransızca dersi
Silah kullanma dersi +poligonda 50 atış
Ve ek olarak Çince Japonca almanca italyanca veya Arapça dillerinden birini seçecektik. Ben Japonca sude de italyanca seçti. ilk haftayı her grup ayrı ayrı geçirecekti. Bu günü düşüncelerle geçirdikten sonra sabah saat 4:28 De kalktım. Her zamankinden farklı bir şey vardı ama. Evet burası benim odam değildi. Daha büyük ve 2 kişilik bir odaydı. Yanımda bir yatak daha vardı. Yatağın üstündeyse turuncu tişörtünü giyen sude. Anlaşılan bu eşlik işi beni zorlayacaktı. Çünkü şimdiye kadar tek çocuk yaşamıştım ve birini kollama ihtiyacı duymamıştım. Ben düşünürken. Sude ne duruyorsun kalk hadi diyerek düşüncelerimi böldü. Hemen duşa girip hazırlandım. Sonra birlikte aşağıya indik. Bu kez karşımızda adem hoca yoktu. Geçen gün yemekhanede gördüğüm zayıf kaslı adam vardı. Adının murat olduğunu ve 1 hafta bizimle olacağını söyledi. Bi murat hocayla tanışırken uzun bir adam yanımıza gelip beni çağırdı. Kendisini yüzme hocası olarak tanıttıktan sonra bana 1 hafta arkadaşlarımdan ek yüzme dersi vereceğini söyledi. Her ne kadar yüzmeden nefret etsem de yapmak zorundaydım...

Kahvaltımı yaptıktan sonra servisimin geleceği yere doğru yola koyuldum. Her hafta günlerce yürüdüğüm bu yollar bana nedense farklı bir his veriyordu bugün. Belkide hissediyordum başıma gelecekleri.

Bir part daha beyler 2 kişi olmazsa bırakayım okadar yoruyorum kendimi

Beyler isterseniz okumayın bunları yazmak benim için çok önemli

Ve şansıma sıçayım o tek kişi ben oldum. Hoca beni alip binanın spor salonuna zütürdü 2 saat boyunca ağırlık kaldırttı ve sonra karete salonuna zütürdü. Karete salonunda 1 çocuk beni bekliyordu.
Hoca: evet cilginmasum ilk sınavın bu karşındaki 7 yaşındaki çocukla dövüşeceksin. Beyler ben karete bilmiyodum ama kavgada geri kalır yanım yok hele karşımdaki sıskaya karşı.. Ben bu düşüncelerdeyken hoca başlayın dedi. Bir tekme savurdum geri kaçtı. Sonra kafama yediğim darbeyle yere devrildim. Hoca devam edicekmisin dedi. Gururluydum beyler ona yenilmiycektim evet dedim ve 2. Raunt başladı. Çocuk beni tekrar yere kapakladı. Çektiğim acıdan dolayı gözümü sımsıkı sıkıyordum açtığımda yüzümden damlayan kanı farkettim. Hoca bez getirip tampon yaptı ve tekrar devam edip etmeywceğimi sordu ben bu kez reddettim. Çocukla tokalaştıktan sonra salondan çıktım. Hocanın peşinden giderken aklımda kesin eleneceğim vardı. Bu düşünceler içindeyken tekrar binaya girdik. Binanın 3. Katındaki havuza gittik. Ben yüzme bilmiyordum. Ama elimden geleni yapacaktım. 20 metre uzunluğunda 3 mt derinliğinde bir havuzdu bu oldukça korkuyordum

Sabah kalktığımızda yataklarımızın yanında lacivert tişörtler vardı. Heyecanla giydik onları. Artık ajandık. Kahvaltı için indiğimizde bütün hocalar bizi tebrik etti. Tebriklerle geçen gün sonunda ikimizde mutlu bir şekilde kafamızı yastığa koyduk. 1 hafta sonra ilk görevimize gidecektik. Gerçek bir göreve. Birbirimize bakıp gözlerimizi yumduk ve rüyalara daldık.
Evet arkadaşlar hikaye bitti okuyan şuku atan rez alan herkese teşekkürler. Hikaye daha yazıcam asıl güzel yerler görevler başlayınca gelecek bir sonraki hikayede. Sağlıcakla kalın
SON

Sıkıcı 2 dersten sonra sıra silah kullanımıydı. Fransızca dersinden çıkınca adem hoca bizi alıp poligona zütürdü. Poligonun hemen girişinde silah ve mühimmat odası bulunuyordu. Odaya girdiğimizde resmen büyülenmiştim. Tabancadan roketatara kadar her tak vardı. Adem hoca kolay gelsin diyip çıktı. Biz silahlara bakarken siyah tişörtlü bir adam girip kendini silah kullanım ve atış eğitmeni olarak tanıttı. Bize 1 er glock marka tabanca verdi ve beni takip edin dedi. Birlikte atış yerinin önünde durduk. Tek bir hamleyle kemerinden aniden bir tabanca çıkarıp ateş etti. Bize dürbünle göstererek oraya ateş edeceksiniz dedi. Bir mankenin alnında delik vardı şaşkınlıkla bakarken ne bekliyorsunuz diye bağırdı. ikimiz de ateş ettik be ateş ettikten sonra sude ateş etti ben yere sıkmıştım sude ise mankenin diz kapağına. Hoca bize 2 saat ders verdikten sonra gidebilirsiniz dedi. Yorucu bir günün ardından odamıza çıktım sude gelmeden banyoyu kapmak için hızla çıktım. O odaya girmeden banyoya girip üstümü çıkardım ve duşa girdim. Tam o anda sude kapıyı açtı. Aniden sırtımı dönüp napıyorsun dedim. Şşşş kızma 3 ay bekleyebilirim diyip çıktı. Evet galiba 3 ay sonra milli olacaktım. Ama neden böyle birşey yaptı..
Duştan çıkıp üstümü giyindim ve yatağa uzandım

Okuyan ilk entry ye şuku atsın beyler prim yapmıyorum kaç saattir uğraşıyorum mobilde birkaç kişi görsün en azından

Adem hoca gitmişti biz sınıfta hocayla tanışıyorduk adı asuman Dı gözüm hep hocadaydı. Bu ilgi ya sonumu getirecek yada milli edecekti görecez. Sıkıcı bir dersten sonra sınıftan çıktık. 1 hafta dil eğitimi kültür eğitimi spor ve karete ile geçmişti. Bu arada asuman hocaya ilgim artmıştı

Devammı beyler

Koşmaya başladık sude yle 12.turda ben düşüyordum ki sırtımdan tutup beni doğrulttu ve yapabilirsin dedi. Bu olaydan sonra ona çok güvenmiştim. Koşu bitince saat 6:23 Dü hemen spor salonuna gidip ağırlıklarımızı aldık. ikimizde çok yorulmuştuk ne de olsa zamanımız var diye düşünüp uzanmıştık ki salonda
-kalkın ve devam edin!!
Sesi yankılandı. Evet Bizi her yerde izliyolardı. Kalkıp çalışmaya başladık 1 buçuk saat sonra bir gümbürtü koptu. Sudeye dönüp baktım. Elinden düşmüştü ağırlıklar. Ben şınavımı bırakıp ona yardım ettim o tutuyordu ben kaldırıyordum sonunda 2 saat geçti. Saat 8:25 Di. Kahvaltı için fazlasıyla vaktimiz vardı gidip bir masaya oturduk. Arkamdan öksürme sesi geldi. Merakla dönüp bakınca onun asuman hoca olduğunu farkettim. Bana göz kırpmıştı ben karşılık vermeden önüme döndüğümde sude olanları fark etmiş olacak ki bana bakıyordu.
Sude :sana da mı
Ben : nasıl yani
Sude : o kadın pid0fili bir manyağın teki
Evet asuman hocanın bana ilgisini anlamıştım. Aslında ben çok mutluydum ama yapamazdım. Ona birdaha hiç selam vermedim. Türk kültürü dersinde kafamı bile kaldırmadan dinledim. Yemek bitince Sudeye karete salonuna gittik. Salonda siyah kuşaklı bir hoca ve beni döven çocuk da oradaydı. Bu sefer beni oldukça hoş karşıladı. Hocayla ikisi bize bir süre hareketleri gösterdiler sonra bize birbirinize karşı deneyin dedi. Ben yapamam diyecektim Sudeye doğru döndüm onun hadi başlayalım demesiyle kendimden geçtim. Nasıl yapabilirdik. O bana saldırdı ben karşılık vermedim. Birkaç hamleden sonra kafama dank etti o bilerek bana isabet ettirmiyordu. Ben bunu anlamışken hoca bizi ayırdı ve. Bakın çocuklar acılar sizi güçlendirir birbirinizi döverek eğitexeksiniz dedi. Bu sözler üzerine biz dövüşmeye başladık sağlam bir dayak yemiştim. Bu kız çok güçlüydü bir sonraki derse gittik

Beyler kaç saattir telden yazıyom yoruldum yarın devam edelim birkaç kişi gelmiş olur belki dıbına koyim

Çantanın biri denize düşmüştü Mehmet onu yüzerek getirdi. Sıcaktan kavrulduğumuz için bir ağacın altına geçip çantaları açtık çantada.
Bir noktası işaretlenmiş harita
Roman
Pala
Bant paraşüt ipi
Bıçak vardı
Çanta oldukça ağırdı romanı ve palayı attık ve düşünmeye başladık. Bu arada benim haritam Japonca Sude'nin italyanca Mehmetin çinceydi. Keşke dil derslerine sıkılarak gitmeseydim dedim içimden. 3 ümüz anladıklarımızı anlatıp çözmeye çalıştık. Tahminimizce işaretli yer ulaşmamız gereken yerdi. Haritadaki dağlara, denize bakarak konumumuzu az çok tahmin ediyorduk..

O dediklerinden sonra konuştuğumuz tek şey iyi geceler demekti. 1 hafta bu şekilde geçtikten sonra 4 grup olarak yemekhanede toplandık. Adem hoca bizi tebrik ettikten sonra odamıza çıkmamızı dolaptaki çantayı alıp inmemizi söyledi. Hemen çantalarımızı alıp geldik. Geldiğimizde binanın önünde siyah bir minibüs vardı. Minibüsün içinden adem hoca hadi gelin dedi. Minibüse bindik ve yola çıktık 2 saatlik geyik muhabbetle geçen yolculuktan sonra araç durdu ve indik. Burası bir ormanda. Ormanın içinde bir yerde durduk. Etrafımızda türlü türlü parkurları vardı tüm gün bunlarla uğraştık. Gün sonunda adem hoca bize küçük çakı gibi bir şey verdi bu anahtar silahıymış. Kapıların kilitlerini açmamıza yarıyormuş. Kullanmayı öğrendikten sonra çantalarımızıa koyduk ve geri döndük 2 ay 3 hafta boyunca gitgide zorlaşan eğitimler gördük. Artık küçük birer ajandık. Bu sürede 2 kişinin ayağı kırılmış ve eğitimleri seneye kalmıştı 3 kişi ise elenmişti. Biz sadece ben sude ve Mehmet olarak 3 kişi kalmıştık. Bundan sonra 3 lü grup olacaktık

Rezleri alın beyler yarın devamm

Hoca 9 umuzu alıp bir odaya zütürdü bilgilendirdikten sonra 2şerli grup yapacağını söyledi. Ben tam soracakken hoca devam ederek
-1iniz bireysel çalışacak benimle bugün 1 kişi elenecek dedi

Devam beyler

Son 1 hafta kalmıştı 2 ay 3 hafta önce bize 2 ay 3 hafta ne yapacağımızı söylemişlerdi ama son haftayı söylememişlerdi. Yorgun argın sude yle odaya çıktık sırayla duşa girip yattık. Rüyamda sude yle rüyalanmıştım uzun zamandır gibime dokunmamıştım bu normaldi. Ben mutlu rüyadayken sağır edici bir bağırtıyla uyandım. Bir helikopter atletizm sahasının yanındaki piste iniyordu. Şimdiye kadar hiç bu olmamıştı kalktığımda Sude'nin cam kenarında olduğunu gördüm ben de kalkarken kapı açıldı ve Adem hoca gelin benle dedi saat sabahın 3 üydü. Hemen giyinip peşine takıldık adem hocanın. Helikopterin yanında Mehmet vardı. Birlikte helikoptere bindik upuzun bir yolculuktan sonra bir adanın üstünde durdu helikopter. Helikopterden sarkan iple adaya indik. Bizim üstümüzden adem hoca 3 tane çanta atıp gitti helikopterle..

Var mı okuyan duvara anlatmiyim

Ayağımda bir şey hissettim 10 dakika geçmişti ve birşey olmamıştı adem hoca acıyor değilmi diyip 15 dakika oldu dedi. Hiçbir acı hissetmiyordum. Acaba sude ve Mehmet ne durumdaydı. Diye düşünürken mehmet
-ben birkaç saat kalırım böyle yaa dedi.

Sude :bu muymuş zehir diyip güldü
Ben çok şaşırdım hiçbirşey olmamıştı gözlerimizi açtık gülerek. Suda bir kaç japon balığı vardı. Adem hoca bir kahkaha patlatıp
-En sevdiğim kısım bu nasıl korktunuz mu hahaha
Dedi. Biz gülerken ajan1453 gelip
-adem çok seviyorsun değilmi bu şakayı, aferin çocuklar artık birer Türk ajansının tebrik ederim merkeze dönebilirsiniz dedi. Helikopterle geri döndük saat öğlen 4 Dü sude yle odaya çıkıp 8 saat uyuduktan sonra 12 de kalktık. Sude gidip kapıyı kitledi ve odadaki kamerayı bir tişörtle örttü. Sonra bana dönüp
-3 ay sabırsızlıkla bekledim bitirelim şu işi dedi. Yatağıma gelip soyundu ve dudağıma yapıştı. Bende karşılık verdim yavaşça üstümü çıkardım ikimiz de ilk kez yapıyorduk. Sude çok merak ettiğini söyleyerek bana sakso çekmek istediğini söyledi. Ben yatağa oturdum o da yere çömelip başladı. Gibimi ısırıyordu. Canım yanıyordu. Sıra bende dedim. Yer değiştirdik. Küçücük dıbını yaladıktan sonra benimkini çıkardım. Küçükmüş diyip güldü. Sonra 1 saat devam edip uyuduk.