Farklı gelmesinin sebepleri vardı tabii ki.Bana karşı biraz soğuk davranıyor karşısındaki erkekleri falan sürekli aşağılıyordu. Asla Gizemin yapacağı şeyler değildi ama yapıyordu. Bende öylece gözlemliyordum. Bakalım sonu ne olacak diye. Gizemin giyim tarzı da değişmişti.O sene üniformaya geçtiğimiz için zaten kızlar etek giymeye başlamıştı. Sanırım Gizem güzelliğiyle başka erkekleri peşinden koşturmak istiyordu.Mor kırmızı siyah renkli çoraplar bunun yanı sıra ilginç takı ve saçlar ile adeta Gizem bambaşka birine evriliyordu. Bende sadece izliyordum. Artık peşinden koşmayacak yolun sonu nereye varırsa oraya kadar devam ettirecektim.Ama o yol bitmiyordu. Gizem değişiyor ben izliyordum...

ilk 2 ay kadarlık bir süreden sonra Gizemle ilk konuşmamızı gerçekleştirmiştik. Beden dersinde kızlar genelde sınıfta otururdu biz erkekler de maç yapardık dışarıda.O gün futbol oynamak çok zor geldi bana arkadaşlar kırılmasın diye 10-15 dk oynadım sonra hastayım diye çıktım sınıfa. Sınıfa girdim içeride yalnızca Gizem vardı arka sıraya oturmuş bir şeyler çiziyordu. Umursamadan geçtim sırama oturdum. Koydum başımı uyuyamaya başladım. Uyumuyordum aslında Gizemin dikkatini çekip benle konuşması için öyle yapmıştım. Zaten Gizemde çok geçmeden yapıştırdı soruyu.ed edd avarel neyin var dedi.Ben duymamazlıktan geldim sonra bağırdı. Aptal cevap versene bana dedi.Ama bunu aşağılamak için söylememişti. Aksine bu benim bile hoşuma gitmişti. Sonra kafamı kaldırdım yavaşça ne var dedim.O da neden böyle davranıyosun dedi.Ben de nasıl davranıyomuşum gayet olması gerektiği gibiyim dedim.O da ya ya çok belli dedi. Bana soğuk davranıyosun kaç aydır bi sebebi varsa öğreniyim dedi. Bende biraz hal ve hareketlerini gözlemle sonra git bir aynada şu yaptığın makyaja saçına başına bak sonra gel tekrar konuşuruz dedim sıradan sinirle kalktım sınıftan çıkıp gittim.

Çok sert olmuştu ama bunu hak etmişti.ilk kez Gizeme bu kadar sinirlenmiştim.Sen bütün yaz arayıp sorma attığım iletilere cevap verme sonra gel bir de niye soğuk davranıyosun de.Gerçekten kafam atmıştı o anda. Sanki Gizem okulda farklı evde farklı dışarda farklı bir kişiliğe bürünüyordu.3 türü de kabulümdü ama artık yorulmuştum.Bir şeylerin kesin sonuca varmasını istiyordum ya Gizemle gerçekten bir sevgili olacaktık ya da ona olan sevgim saygım her şeyim yitip gidecekti. Tabii yine ikisi de olmadı.Ne ona düşündüklerimi mertçe söyleyebilmiştim ne de ona olan duygularım bitip tükenmişti. ikincisinin olması ben hayattayken mümkün değildi zaten.Öyle kolayca yitip gidecek duygular beslemiyordum Gizeme.Ben onu gerçekten seviyordum.Her türlü hatası kabulümdü ama neden böyle saçma davranıyordu işte bunu çözemememiştim ve gittikçe bu durum canımı sıkıyordu.Bir akşam okul çıkışı bilgisayarın başına geçtim. Msne aylar sonra bir bakayım dedim. Açtım.Gizem de onlinedı umursamadım. Milletin durumlarına baktım herkes karakterine uygun bir şeyler yazmıştı.Çoğu online ve müzik dinliyordu kimisi ankara türküleri kimisi rap kimisi pop. Oysa ben hiç müzik dinlemiyordum harbiden biraz sorun vardı bende de.Gizem dışında sanki başka hiçbir şeye karşı yoğun bir duygu beslemiyordum.Ben bunlara bakıp gülerken bir mesaj geldi. Gizemden gelmişti mesaj.

Napıyosun yazmıştı. iyiyim diye cevap verdim.Bak hala soğuk davranıyosun dedi. Bende hakediyosun yazdım. Neyi hakediyomuşum ya diye küstahça bir cevap verdi. Bende yaptıklarına karşı verdiğim tepkiler gayet doğal benden daha fazlasını bekleme dedim.O da beklemiyorum zaten dedi.Bir kaç dakika ikimizde bir şey yazmadık sonra Gizem mesaj attı.Özür dilerim yazmıştı.Ben de gerek yok özür dilenecek bir şey yapmadın dedim. Peki naptım anlatta bileyim dedi. Bende başladım.Bak Gizem dedim yaptıklarına bu zamana kadar göz yumdum doğru ya da yanlış. Bazen gururumu incittin bazen beni bir sürü belirisizlikle baş başa bıraktın. Biliyorum zor bi kızsın bunu kendin de biliyosun. Hadi bunları geçtim artık sorun etmiyorum seni böyle kabullendim ama bu sene sen çok değiştin garip garip hal ve hareketlerin var yaptıkların hiç hoşuma gitmiyor benden sana bir arkadaş tavsiyesi dedim. Arkadaş demiştim çünkü ondan soğuduğumu düşünsün aramızdaki ayrılığı hissetsin istemiştim. Cevap verdi. Haklısın biraz daha dikkat etmeliyim. Peki bu yaptıklarım yüzünden gururunu çok mu incittim kırdım mı seni dedi. Aslında kırmak ne kelime paramparça etmişti ama bunu söylersem üzülür diye yalan söyledim. Yeter ki o üzülmesin hep mutlu olsun diye hayır kırmadın dedim. Sadece biraz sinirlendirdin.

O gece Gizemle konuşmak iyi gelmişti.1-2 cümle bir şeyler daha yazdı. işte düzelicem eskisi gibi olucam falan filan. Sonra çevrimdışı oldu.Ben de kapattım yattım. Sabah yine kalktım hazırlandım Savaşı evden aldım sonra doğru okula gittik. Sınıfa girdik. Sınıfta kavga vardı herkes toplanmıştı bir yere seyrediyordu. Bizim sınıfın bi delisi vardı.Çocuk harbiden pgibopattı. Sinirlendirirsen pat diye yapıştırırdı yumruğu hiç acımazdı kız erkek de ayırt etmezdi.Bu çocuk bi kızı sıkıştırmış vuruyo da vuruyo sırtına. Dayanamadık Savaşla hemen atladık olaya çocuğu tutup çektim. Savaşta kızı aldı zütürdü. Dayak yiyen kız Kezbandı. Yüzünü görememiştim önceden. Görsem de aynı şekilde onu korurmuydum bilmiyorum.Ama korurdum heralde. Kızlara hakaret etmek onları dövüp aşağılamak en nefret ettiğim şeylerdendi sınıf içinde. Sonra olayları yatıştırdık biraz Aliyle konuştuk. Neden böyle yaptın falan diye o da sinirlendirdiler dalga geçtiler benimle dedi.Hak etmişti aslında Kezban ama yine de yaptığı doğru bir hareket değildi Alinin. Neyse sonra zaten sınıfa hoca geldi biraz da o kurcaladı olayları derken ilk tenefüs zili çadı. Gizem yanıma geldi bir dakika bahçeye gelsene benimle dedi.

Gittim yanına sonra beraber bahçeye indik. Kolumdan tuttu sonra bağırdı. Sınıfın süper kahramanı naber dedi. Kezbanını kurtardın bütün kızların dikkatini de üzerine çektin bravo artık başın göğe ermiştir dedi. Bende güldüm. Laçka bir gülümsemeyle erdi tabii dedim.Her sınıfa lazım bi tane deli yürek diye devam ettim. Bana baktı sinirli sinirli.Ben de biraz yürüyelim mi dedim. isteksiz gibi görünse de okulun etrafını tavaf etmeye başladık. Anlattım olayları asla bir kızı etkilemek için yapmadım Kezbanın yerine kim olsa aynı şeyi yapardım falan diye sinirlerini yatıştırmaya çalıştım.O da Kezban için yapmadın yani dimi dedi. Bende aynen öyle özel bir şey değil dedim.Ben olsam napardın dedi. Bende sustum.Bir şey demedim sustum.Çıkalım mı artık sınıfa hoca girmiştir geç kalmayalım dedim. Yine muhabbetin ağzına sıçmıştım. Yine odunluğum tutmuş kızı poh pohlamak yerine ona şok bir cevap vermiştim.Ya da utanmıştım artık bilemiycem o ruh halini nasıl yakaladığımı.

O gün sınıfta ya da Gizemle benim aramda herhangi bir şey olmadı. Okul çıkışı Gizemi evine bıraktım yolda havadan sudan konuştuk dizilerden falan.Ben çok dizi de izlemezdim ama o aralar meşhur olan kavak yellerindeki Mineyi(Aslı Enver) Gizemime çok benzettiğim için arada denk gelirsem televizyonda kitlenip kalırdım.Ama harbiden çok benziyordu Gizeme. Gizemin olduğu her şey de dolayısıyla benim ilgi alanımdı.Onu evine bıraktıktan sonra bende eve geçtim. Akşam yemeğine kadar Savaşla mahallede top oynadık. Yemeğimi yedikten sonra da bilgisayarın başına geçtim msni açtım. Gizem durumuna Yalnız Kalsın yazmıştı.Bu ne acaba diye düşüncelerim beynimi kemirirken Gizem mesaj attı. Naptın diye.Ben de iyilik işte aynı bir değişiklik yok sen naptın dedim.O da aynı bende dedi. Sonra devam etti.Bak sana bir dosya şarkı yollucam aç dinle çok güzel dedi. Hiç şarkı dinlemiyosun zaten biraz zevkin olsun dedi smile attı. Bende at bakalım dedim. Yolladı.Şarkı Hayko Cepkinin Yalnız Kalsın adlı parçasıydı. Harbiden hoşuma da gitmişti Gizem yolladı diye değil gerçekten güzel gelmişti kulağıma.O gün Hayko Cepkinden 2-3 şarkı daha attı ne olduklarını tam hatırlamıyorum şu an.

Günlerce haftalarca konuştuk Gizemle msnden. ilişkimiz yoktu sevgili değildik ama bir şeyler iyi gidiyordu. Gizemle ilgili bir şey sonunda iyi gidiyordu ya ne olduğu çok da önemli değildi. inşallah sonunda taka sarmaz diye kendi kendime dert yanıyodum. Derken bir gün sınıfta herkesin hayatında mutlaka oynadığı genelde ergenlikte baş gösteren şişe çevirmece oyununu oynama kararı aldık.8-10 kişi toplandık sıraları birleştirdik. Ders beden olduğu için sorun yoktu saatlerce oynayabilirdik. Genelde masada birbirinden hoşlanan çiftler karşılıklı iltifatlar ediyor kur yapıyorlardı birbirlerine.Şişenin başı Gizeme gelmişti son çevirişte. Sordular doğruluk mu cesaretlilik mi diye. Doğruluk dedi. Hemen yapıştırdılar soruyu sınıfın en yakışıklısı kim. Gizem kıpkırmızı olmuştu.Ne diyeceğini şaşırdı ilk önce bana baktı sonra soruyu sorana. Kezban sormuştu soruyu açıkca da belliydi amacı. Aramızı açmak istiyordu.Ama Gizem izin vermedi buna. Kaçamak bir cevap olsa da 2-3 tane erkek saydı bunlar hoş çocuklar bence falan dedi. Aralarında tabii ki bende vardım ama direkt beni söylememişti çünkü henüz adını koymadığımız bu saçma ilişki orada herkes tarafından öğrenilirse dalga konusu olabilirdi.Şişeyi bu sefer Gizem çevirdi başı bana gelmişti. Bana sordu doğruluk mu cesaretlilik mi dye. Bende cesareti seçtim. Sorusu sanki hazırdı önceden. Sınıfın en güzel kızı kim dedi. Bunu açıkça Kezbana laf çarpttırmak amacıyla yapmıştı. Bende anlamıştım ama eğer Gizem desem zaten her şey ortaya çıkacaktı bomtak olmasın işler diye Selver cevabı çıkıverdi ağzımdan...

Yaptığım öküzlüğün farkındaydım. Anında da pişman olmuştum ama çok geçti artık. Gizemi Kezban karşısında çok küçük düşürmüştüm. Bunun farkındaydım ama aksi bir şey söylesem de Gizeme olan duygularım ortaya çıkacaktı. Belki de herkesin eline koz verecektik. Acaba bu daha mı kötüydü bilemedim.Ben bunları düşünürken gözlerimi Gizemden ayırmadım.Ona baktım gözleri dolmuştu.Onu öyle görünce ben de dayanamadım. Gizem sinirle çıktı gitti sınıftan. Belki de ağlıyodu. Arkasından gidecektim ama ortama da çok çaktırmamak gerekiyodu.5 dk sonra falan da ben çıktım sınıftan. Koştum Gizemi aradım etrafta yoktu. Kızlar tuvaletine falan girdim baktım yoktu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Kendi ellerimle adeta Gizemi benden uzaklaştırıyor tam işler düzene girdi derken yine her şeyi berbat ediyordum. Ders bitimine kadar baktım etrafa yoktu. Sonra yorgun bir şekilde derse girdim. Ardımdan da Gizem geldi. Göz kapaklarını göz bebeklerini benden saklayacak bir şekilde aşağıya baka baka sırasına geçti oturdu. Gerçekten çok pişmadım yaptığımdan ama olmuştu bir kere.Her iki durumda çok tehlikeliydi ve ben yine gururumu her şeyden öte tutmuş sevdiğim insanı o güzelliği ağlatmıştım.Bu sefer tüm suç bendeydi ve en kısa sürede özür dileyecektim Gizemden.

Teneffüs zili çaldı hemen yanına gittim Gizemin gelsene bir dakika bahçeye dedim. Hiç umursamadı yanında Selver de vardı onunla kol kola girip çıkıp gittiler önümden öylece baktım ardından. Kız haklıydı.Ne yapsa haklıydı. Kesinlikle hata bendeydi biliyorum ama biraz bana da izin verip düşüncelerimi dinlemesi gerektiğini düşünüyordum.Ama öyle olmadı o gün hiçbir teneffüste benimle konuşmadı.Çıkışta evine kadar takip ettim onu çok çaktırmadan. Sonra etraftaki öğrenci sayısı azalınca gittim arkasından bağırdım Gizem diye seslendim.ilk önce durmadı sonra koştum ona yetiştim kolundan çektim Gizem nolur dinle 2 dk dedim.Ne var dedi. Yine ben yelkenleri suya indirmiştim.Onu öyle görünce ne diyeceğimi unuttum. Sonra hemen toparladım kendimi.2 dk dinle bak nolur dedim. Tamam dinliyorum dedi ben de anlattım olayları işte senin en güzel kız olduğunu söyleseydim Kezban sınıfta dedikodu çıkarır ikimiz de zor duruma düşerdik. Kezbanın da amacı buydu zaten o yüzden ters köşeye yatırdım herkesi dedim. Bana biraz baktı söylediklerim mantıklı gelmiş olacak ki bir şey demedi sonra yürümeye devam etti.Ben de yanında yürüdüm barıştık mı dedim o da bilmiyorum akşam msni aç konuşcaz dedi. Bende tamam dedim canıma minnet zaten arayıpta bulamadığım şeydi.

Eve vardım yemeğimi yedim hemen açtım msni. Gizem online değildi hala. Dedim şu attığı şarkılardan birisini açıyım hem girdiğinde de sürpriz olur ona diye düşündüm.Msn kullananlar bilir bir şarkıyı açtığında durumun hemen değişir dinlediğin şarkının ismi yazar sonra da dinliyor diye sunardı listendeki arkadaşlarına. Açtım bir hayko şarkısı dinlemeye başladım.Ben o şarkıyı 3-4 kez dinledikten sonra Gizem online olmuştu. Hemen ilk mesajı attım Gizem kızgın mısın hala ? O da hayır ama biraz kırdın kalbimi aynı şeyi ben yapsam bana bu kadar hoşgörülü davranır mıydın dedi.Ben de davranmazdım dedim. Davranırdım aslında ki davranmışlığım da vardı.Ama o kendini iyi hissetsin diye olumsuz cevabı verdim.O da ya dedi ne kadar kötü bi şey bak kendin de söylüyorsun diye mesaj attı. Bende haklısın yanlış yaptım ne söylesen doğru dedim. Böyle yalvara yalvara düzelttim arayı. Sonra bana yeni bir ileti yolladı. Attığım şarkılar sardı heralde dedi. Bende aynen dedim güzel şarkıymış tarzıda değişik herifin dedim.O da öyledir şarkıları güzel bu adamın tavsiye ederim dedi.1 saate yakın konuştuktan sonra vedalaşıp ikimizde çevrimdışı olduk. Sonra ben gittim yattım.Şükür bugün de Gizemi kaybetmemiştim hala iyiydi aramız.

Beyler bu gecelik yetsin isterseniz ben de yoruldum saatte geç oldu. Kendinize iyi davranın dinleyecek birileri olursa yarın devam ederim iyi geceler.

Günler böyle gelip geçti Gizemle neredeyse her gece msn de konuştuk. Sürekli bir şeyler paylaştık birbirimizle.En sevdiğin renk en sevdiğin şarkıcı dizi film vs.Artık birbirimizin özel ilgi alanlarını da öğrenmeye başlamıştık. Buna rağmen hala aramızdaki ilişkinin adını koyamamıştık ne o bana açılmıştı ne de ben ona. Sevgili gibiydik ama yalnızca ikimiz biliyorduk sanki bunu.Ya da ikimiz de platonik takılıyoduk birbirimize aşık olduğumuzdan haberimiz yoktu.Çok saçma bir durumdu inanın bunun bir başka örneğini ben daha görmedim. Neden korkmuşuz acaba birbirimize seni seviyorum demekten anlayamadım. Yoksa platonik aşık mıydım ben. Onun her hareketinden tavrından bir anlam çıkarıp Gizem de beni seviyor mu diyodum ? Ama böyle olmadığına adım gibi emindim. Gizem bana özel bir şekilde davranıyordu.

1-2 ay kadar çok monoton ilerledi her şey. Ocak ayının ortalarında falandık sanırım.Ben yine her zaman olduğu gibi içimde biriktirdiğim Gizem karamsarlığıyla boğuşuyordum.Ben ona açılmazsam o bana açılmazsa elbette bir gün kaybolup gidecekti aramızdaki sıcaklık. Böyle düşünmeme sebep olacak şeyler de yaşamıştık zaten. Gizem 2-3 gün kadar benimle hiç konuşmamıştı aramıza soğukluk girmeye başlamıştı.:Çok şükür fazla sürmemişti idare edebilmiştim ama böyle bir şey sürekli tekrar ederse gerçekten kaybolup gidecektik ikimizde. Artık bu ihtimallere son verecektim. Gidip direkt söyleyecektim yüzüne onu sevdiğimi ama yine yapamadım kendimde o cesareti özgüveni bulamadım.Ama yılmamıştım.18 Ocak yaklaşıyordu. Gizemin doğum günüydü o gün.Ona bir şeyler alıcaktım o gün beraber sinemaya gidip orada her şeyi açıklayacaktım. Tüm planlarım hazırdı. Ama bu plana Gizemden daha bahsetmemiştim.Ne cevap vereceğini akşam Msnden öğrenecektim.

Okuldan çıktım oyalanmadan eve gittim. Aceleyle açtım bilgisayarı akabinde msni.Ama Gizem online değildi. Okuldan daha yeni çıkmıştık 1-2 saate kadar gelir diye düşündüm. Bilgisayarı kapatmadan salona geçtim biraz televizyon izledim sonra da zaten yemek yedim vakit çabuk geçmişti. Hemen geldim bilgisayarın başına Gizemden bir ileti vardı. Napıyosun diye mesaj atmıştı yine ama çevrimdışıydı. Hemen vakit kaybetmeden cevap verdim iyiyim yemek yiyodum görmemişim kusura bakma dedim.Ben bunları yazdıktan kısa bir süre sonra online oldu. Hemen cevap verdi.Yok sorun değil dedi.Ben de sen nasılsın ne zamandır konuşmuyoruz falan dedim.O da hakikaten ya 1-2 gündür konuşmuyoruz yorgun oluyorum açamıyorum bilgisayarı genelde dedi smile attı. Bende almıştım gazı artık. Haftasonu bir şeyler yapalım mı dedim.Ne gibi şeyler dedi.Ben de sinemaya falan gideriz biraz dolaşırız dedim. Sadece ikimiz mi dedi. Bende artık yavşaklık sınırlarını zorlamıyım diye fark etmez sınıftan da çağırırız 3-4 kişi gelirlerse toplanır gideriz dedim.O da bilmiyorum ki olabilir aslında ama acaba fazla mı kalabalık oluruz dedi. Bende öyle olur büyük ihtimal hem 1-2 kişi çağırırsak diğerlerini de çağırmak lazım ayıp olur sonra dedim.O da tamam boşver o zaman gelebilirsem ikimiz gideriz dedi.Ben de kesin bir cevap ver ona göre yer falan ayırtırız sinemaya dedim. Tamam tamam gelicem sen ayarla dedi.

O gece müthiş bir sevinçle uyumuştum.Ama içimde çok büyük bir korku da vardı. Eğer Gizeme açılırsam ve o beni redderse buna kesinlikle dayanamazdı. Devdıbını da getiremez arkadaş olarak falan da kalamazdım.Ya benim sevgilim olacaktı ya da platonik aşkım.Her şey 18 ocakta belli olacaktı yani Gizemin doğum gününde. Gizem her şeyden bihaberdi.Ona hediye alacağımı falan bilmiyordu.Ama ben planımı çoktan yapmıştım. Gizemi aldığım hediye ile şaşırtıp doğum gününü kutlayacak o üzerindeki şoku atamadan ikinci bombayı da patlatarak ona açılacaktım.Her şey tamamdı yerleri de ayırtmıştım. Yanlış anlamasın diye fazla arka sıralardan almamıştım. Gizeme söyledim ertesi akşam msnden. Biletler hazır cumartesi gideriz diye mesaj atım.O da hemen geri dönmüştü tamam güzel hangi filme gidicez demişti. Harbiden hiç bakmamıştım filmlere öyle rastgele almıştım. Sanırım dabbe vari bir korku filmiydi tam ismini hatırlamıyorum şimdi. Neden korku filmine bilet aldın yaa ben çok korkarım dedi.Ben de amaç o zaten deyip güldüm. Hadi ya dedi smile attı.O gece biraz daha konuştuk sonra yattım.

Hafta içi okul bitmek bilmemişti.5 gün zulüm gördüm adeta ama Cumartesi gününü iple çekmiştim. Sonunda gelmişti büyük gün.Ya Gizemle ben ya da yalnız ben.Bir şekilde devam edecektim hayatıma. Cumartesi sabahı erkenden kalktım. Güzelce kahvaltı yaptım façayı da düzelttim 1 saat kadar falan süslendim sonra Gizeme önceden almış olduğum dolabımda sakladığım hediyeyi de yanıma alıp evden çıktım. Gizeme br tane gömlek almıştım. Mavi beyaz kareli. inşallah beğenir diye düşüne düşüne yürüdüm. Gizemle daha önceden kararlaştırmıştık.Öğle saatlerinde buluşup daha sonra sinemaya beraber gidecektik. Buluşmak için kararlaştırdığımız yere vardım. Daha sinemaya 2-3 saat vardı o arada bir şeyler yiyip biraz baş başa vakit geçirecektik.Ama Gizem henüz ortalarda yoktu.1 saat falan bekledim güneşin altında yok gelmemişti.O zamanlar telefon falan bizim yaşımızdaki çocuklarda çok bulunmazdı. Gizemin vardı ama benim yoktu yani ona tek ulaşabildiğim yer msndi. Biraz daha bekledim gelmedi. Sinemaya yaklaşık 1 saat falan vardı telaşlanmaya başladım ama beklemeye de devam ettim. Gizem gelmedi. Filmin başlayacağı saatin üzerinden yaklaşık 1-2 saat daha geçmişti. Gizem hala ortalarda yoktu neden beklediğimi de anlamadım. Zaten gelmeyeceği kesinleşmişti artık ama bırakıp gidemedim. Oradan ayrılmak istemedim. Sanki kalksam gözlerimden yaşlar sel gibi akacak karşı duramayacakmışım gibi hissediyordum. Nitekim öyle de olmuştu. Bulunduğum yerden kalkmamla beraber gözlerimden yaşlar da gelmeye başlamıştı. Ağlayarak koşa koşa eve gittim hediyeyi de bu arada bırakmamıştım.O günden bir hatıra hala durur bende.

Eve gittim. Annemle babam soru sormasınlar diye hemen yattım uyudum. Msni hiç açmadım o gün. Hatta tüm haftasonu açmadım. Gizeme çok kırılmıştım. Gelmeme sebebi ne olursa olsun bana haber vermeliydi. Bunu yapmaması beni sallamadığının en büyük kanıtıydı.Ya da sebepsizce gelmemişti ki bunu düşünmek beni daha da sinirlendiriyordu. Haftasonu ızdırap çekerek bitirdim. Pazartesi sabahı kalktım okula başladım okula gitmeye. Artık yorulmuştum Gizemden. Tutacaktım kolundan amacın ne napmaya çalışıyosun sen diye verecektim ayarı. Artık ne olursa olsun bir şeyleri netleştirecektim. Bunları düşünmek beni daha da sinirlendirmiş olacak ki sınıfa sert bir giriş yaptım herkes bana baktı dönüp. Hiç kimseyi umursamadan Gizemi aradı gözlerim ama yoktu.5-10 dk bekleyeyim gelir birazdan diye düşündüm ama gelmedi. Niye gelmedi diye meraklanmaya başlamıştım bu sefer. Sebebini öğrenmek için Selvere danışmak istedim ama bu kez kesin anlardı aramızdakileri diye sormak istemedim. Elbet yarın gelir diye düşündüm ama Gizem gelmedi. Ertesi gün de gelmedi ve diğer günlerde...

Edit:Beyler kusura bakmayın gri ekran aldım partı baştan yazmak zorunda kaldım geç geldi biraz...

En sonunda dayanamadım gittim bi muhabbetin arasında Selvere sordum. Kankan yine başladı devamsızlıklara falan diye şakayla karışık sokuşturdum araya lafı.O da keyfinden değil heralde ayağı kırıldı kızın 1 haftadır alçıda yatıyo dedi.O an çok değişik bir şey hissettim. Anlam veremediğim derece de pişmanlık duymaya başladım.1 haftadır ayağı kırık olan kıza geçmiş olsun diye yanına gitmemiştim. Bırak gitmeyi msnden bi geçmiş olsun mesajı bile atamamıştım. Selverden cevabı aldıktan sonra sınıfa gittim hemen. Daha 1 saat öncesine kadar deli gibi sinirlendiğim kız için şimdi kendime kızıyor acaba kötü bir şeyi mi var diye endişeleniyordum. Okul çıkışı dayanamadım evlerine gittim. Evlerinin karşı duvarında bekledim. Belki cama çıkar görürüm falan diye. Artık kendimi affetirmenin yollarını arıyordum. Aslında buna hiç gerek yoktu gidip msnden konuşabilirdim ama olayın sıcağıyla kafam basmadı heralde ki 1 saat falan bekledikten sonra çaktım durumu. Kalktım eve gittim sonra.

Eve gider gitmez açtım msni. Biraz düşündüm de aslında kendimi affetirmemi gerekecek bir durum da yoktu ortada. Gizemin ayağının kırıldığını duymamış olabilirdim.Ama bunu Gizeme anlatmak önemliydi. Haklıyken haksız duruma düşmemek için sanırım telaşlanmıştım. Msni açtığımda Gizem onlinedı. Gizem? diye bir mesaj attım. Hemen cevap verdi efendim? diye. Bende yazdım. Ayağın kırılmış daha yeni duydum geçmiş olsun kötü bir şey var mı dedim. Teşekkür ederim iyiyim önemli bir şeyim yok dedi.O teşekkür ederken ş harflerinden birisini hep s olarak okurdu.O an beynimde o canlandı. Onun heyecanıyla olacaktır ki ne zaman geliyon okula dedim.Çok seviyesizce sevimsiz bir cümle kurmuştum.O da smile attı ilk önce sonra cevap verdi.1 haftaya kalmaz gelirim merak etme diye.O an aptal bir sırıtma aldı beni ekran başında. Tamam o zaman okulda görüşürüz dedikten sonra Gizeme tekrar geçmiş olsun diyip çevrimdışı oldum.