Yaz tatili bitmiş okulun ilk günü için erkenden kalkmış hazırlık yapıyordum. Ayaklarım gitmek istemiyordu çünkü benimle oynayan o sevimsiz kız suretlerini görmek onlara katlanmak istemiyordum.Ama bir yanda da Gizem vardı. Gizemin yaptığına hala inanmıyordum.Ona olan sevgim bitmesin diye inanmak istemiyordum bu yüzden Gizeme gidip soracaktım bu işi ya da Selvere soracaktım. Kafamda onları sıkıştırmak için ard arda sorular sıraladım.ilk fırsatta Selverin yanına gidip seri bir şekilde sorgulayacaktım onu ve gerçekleri öğrenecektim.Ama bunu daha ilk günden yapmayacaktım 1-2 hafta geçsin ortam kaynaşsın sonra bende gerçekleri öğrenecektim.Ya Gizeme olan aşkım son süratle devam edecek ya da onu beynimde bitirecektim ama kalbimde ebediyen saklayacaktım. Bana en pis kötülüğü de yapsa onu affederdim asla ona kızamazdım.ilk gün gittik okula yine Savaşla beraber. Ders işlenmezdi zaten ilk gün. Biz de sınıftakilerle özlem giderdik.Çoğu kişi gelmemişti zaten ilk günler diye. Gelmeyenler arasında Gizem de vardı.O gün bitmedi.Bir an önce eve gitmek istiyordum. Gizemsiz okul bir işkenceydi bunu bir kez daha anlamıştım. Okul bitti evlere dağıldık sonraki birkaç haftada böyle geçmişti.Ve o birkaç hafta Gizem çok fazla devamsızlık yapmıştı. Toplasak belki de 3 gün falan okula ya gelmişti ya gelmemişti. Gizem gittikçe sınıftan soğuyordu böyle olunca ya benden de soğursa napardım ? Belki seviyodur beni diye bu ihtimalleri de göz önünde bulunduruyordum. Yani sevse bir dert sevmese ayrı bir dertti.Ama öyle sıkıntı yaratan bir dert değil benim için hiç çözümlenmese de olurdu bu dert. Yeter ki sevgim bitmesin ona karşı.

Haftalar böyle geçip giderken yine Gizemin okula gelmediği bir gün Selvere sormayı düşündüm bu mektup olayını. Artık içimdeki ızdırabı bitirecektim.Bir teneffüs gittim Selverin yanına. Seslendim.Selver bi gelsene bir şey konuşmak istiyorum dedim.O da sağolsun kırmadı beni geldi yanıma. Evet ed edd avarel dinliyorum seni dedi. Nerden başlayacağımı unutmuştum halbuki o kadar kurgulamıştım kafamda. Selver hadi der gibi yüzüme baktı. Bende direkt söyledim. Neden böyle yaptınız dedim. Neyi napmışız üff be dalga geçme hadi ne söyleyeceksen söyle dedi. Direkt söylesem benim neden duygularımla dalga geçtiniz diye Gizeme olan sevgim ortaya çıkacaktı.Bu yüzden zekice bir plan yapmam lazımdı. Düşündüm biraz daha tam Selver gidecekken neden dalga geçmeye kalktınız benimle geçen sene dedim.O da ne dalgası ed edd avarel adam gibi açıkla yoksa gidiyorum oyalama beni dedi. Bende açıkladım. Geçen sene verdiğin mektuplar. Hepsi yalanmış. Gizemin beni sevdiği falan yokmuş neden dalga geçmek istediniz ki dedim. Hayır ben Gizeme karşı bir şey hissetmiyodum zaten neden böyle bir şeye ihtiyaç duydunuz diye devam ettim. Sonra Selver güldü.Gel bahçeye çıkalım anlatıcam her şeyi sana dedi.Bir şeyler saçma gelmeye başlamıştı bana da demek o yüzdenmiş dedi.Çıktık bahçeye gittik bir duvarın üstüne oturduk.

Selver konuşmaya başladı bak ed edd avarel diye başladı. Gizem senden geçen sene gerçekten hoşlanmıştı.Ama bir türlü sana anlatamadı sevgisini. Utandı mı çekindi mi artık bilmiyorum orası onda saklıydı. Mektuplara gelince ise onlar tamamen benim hatamdı. Sınıftaki Kezban var ya dedi. Bende başımla onaylayıp devam etmesini söyledim. Onun tuzağına düştüm. Kezban yazmış o mektupları Gizem adına.Ama Gizemin bundan haberi yokmuş. Hatta sadece Kezban değil Buse Esra Rabia da varmış içlerinde. Gizem bunlarla mahalleden baya samimiydi en az benle olduğu kadar onlarla da iyiydi arası dedi. Büyük ihtimalle senden bahsetmiş onlara hoş çocuk falan diye. Bunlar da onun adına mektup yazmışlar kıza haber vermeden.Bir gün bu dördü sınıfta bana gelip bunu Gizem yolladı ed edd avarele aşıkmış ama anlatamıyorumuş gidip ona ver dediler.O bizden pek hoşlanmıyo inanmaz bize sen git ver altına da ben yazdım diye not düş dediler. Bende Gizem mutlu olur diye düşündüm onların yazdığı mektupların altına kendi adımı yazdım böylece mektupları ben yazmış gibi görünecektim. Sonra sana gelip iade ettim tek tek.Gel gelelim bu yaz her şey ortaya çıkmıştı dedi Selver.

Selver devam etti konuşmaya.Bu yaz bir ara buluşmuştuk beşimiz.Ben Gizem Kezban Rabia Esra. Gizem senden bahsetti bir muhabbetin içinde. Bu salaklar da yanlışlıkla ağzından kaçırdı mektup yazdıklarını. Tabii ben de vardım işin içinde doğal bir şeymiş gibi anlatmaya başladım. Gizemin haberi var sanıyodum ama beni de kandırmışları. işte seni eleştirdim Gizeme destek olmak için.O salak gerçekten sevse mektuplarına cevap verirdi Gizem çok fazla takılma falan dedim. Gizem bana baktı ne mektubu dedi ? Bende şaşırmıştım. Sonra Gizeme dönüp devam ettim. Hani bize yazdırdığın mektuplar vardı ya ? Kezbanların bana getirip verdiği diye devam ettim.O da ilk önce bana baktı sonra Kezbana. Sonra Devam etti ben öyle bir şey yapmadım ne saçmalıyosunuz siz dedi. Benim de kafam karışmıştı artık ne olduğunu anlayamadım.Bir oyun dönüyordu belliydi. Sonra Kezban lafa girdi. Biraz lafı geveledikten sonra konuşmaya başladı yalaka bir şekilde. işte Gizem sen mutlu ol diye yaptık ed edd avarelin de seni sevdiğini düşünüyorduk falan diye bir şeyler salladılar ama Gizem inanmadı. Ayağa kalktı Kezbana bir tokat attı. Sonra konuşmaya başladı ben size güvenmiştim neden herkese söylediniz şu an herkes onu sevdiğimi biliyor ben napıcam falan diye bağırdı biraz ağlamaklı oldu sonra aramızdan ayrıldı. Arkasından ben gittim biraz moral verdim kimse duymaz gerekirse ben gider konuşurum ed edd avarelle bir çözüm yolu buluruz mutlaka üzme kendini dedim.O günden sonra hiç konuşmadık o düzenbaz dörtlüyle dedi Selver ve konuşmasını bitirdi.Ben ağzı açık olanları dinliyordum. Kafamda olayları birleştirmeye çalışıyordum. Biliyodum kızlar şeytandır ama bu kadarını beklemiyodum. Neden böyle bir şey yapmışlardı amaçları neydi ne istemişlerdi tam olarak kestiremedim.Ben düşüncelere dalmış boğulurken Selver beni çekip çıkarttı keskin bir soruyla. Senin nerden haberin oldu bu mektupların oyun olduğunu nerden anladın dedi ?

Ben bu soruya çok hazırlıksız yakalanmıştım. Fazla düşünme şansım yoktu ve bir yandan da yalan söylememem gerektiğini düşündüm ve çıkardım verdim Busenin bana verdiği notu. Selver 1-2 dk içinde okudu sonra yüzüme baktı. Biraz şaşırmıştı. Bana bakarak Gizem hala Ozanı mı seviyo dedi.Ben de ne biliyim en yakın arkadaşı sensin senin bilmen lazım dedim. Vallahi bilmiyorum artık naptığını anlayamıyorum Gizemin dedi.Ben de belki Buse yalan söylemiştir beni uzaklaştırmak için dedim. Selver neden böyle bir şey yapsın dedi.Ben de iki ihtimal var dedim.Ya Gizemi kıskanıyolar ve mutlu olmasını istemiyolar ya da içlerinden birisine beni ayarlamaya çalışıyolar dedim. Selver biraz düşündükten sonra Gizemin geçen sene senden hoşlandığına eminim ayrıca Ozandan da nefret ediyor. Büyük ihtimalle yalan söylemiş Buse dedi. Bence seni aralarından birine yamayacaklar dedi ardından.Ben de güldüm işim olmaz böyle şeylerle boş iş bunlar daha yaşımız küçük dedim. Alttan alta Gizemi de sevmediğimi zihnine yerleştiriyordum ki Selver Gizemle konuşurken bunları söylesin. Neden böyle bir şey yapıyordum tabii ki çok açıktı Gizeme olan sevgim yalnızca bende sınırlı kalmalıydı başkaları bilmemeli böylece Gizemin de elinde benimle dalga geçecek kozu olmamalıydı. Hala Gizeme güvenemiyordum.Çünkü çok belirsizlik vardı Gizemde. Hakkında çok az şey biliyordum.Ne yapabileceğini anlaması zor bi kızdı. Sonra Selver tekrar bana döndü tamam o zaman ed edd avarel bir şey sormak istersen Gizem hakkında falan bana da sorabilirsin dedi gülerek ve yanımdan ayrıldı. Selver gerçekten iyi kızdı düşündüğüm kadarıyla Savaştan sonra Gizeme olan duygularımı az çok o da biliyordu. istemeden de olsa yavaş yavaş yayılıyodu sevgim etrafa.Ama ondan haince bir şey beklemediğim için gönlüm rahattı. Sonra kalktım ben de sınıfa gittim.

Günler böyle geçip giderken sınıfta olağanüstü bir şey olmadı.Ama sınıfta acayip bir sosyal ortam oluşmuştu.Msn popüler olmaya başlamıştı bu dönemde. Sınıftakiler birbirleriyle daha iyi kaynaşıyordu bu sayede. Elbette güzel bir şeydi ama benim msn adresim yoktu. Ama çok da önemli değildi zaten Gizemle ilgili bir şey değilse eksiğim var fazlam var hiç fark etmezdi benim için.Bu aylar içinde Gizemle benim aramda herhangi bir olay olmadı.Çünkü Gizem 1 ayda toplam okula 9-10 gün gelmişti.Bu durum beni endişelendiriyordu neden gelmediğini her gün düşünüyodum acaba okulda birisinden mi çekiniyor ya da okulu falan mı bıraktı diye kafamdaki belirsizlikler artıyordu.1-2 ay daha idare etmiştim bu belirsizlikle ama dayanamadım gittim Selvere sordum laf arasında çaktırmadan ama Gizemin neden gelmediğini o da bilmiyordu.Bu durum beni daha da meraklandırıyordu…

Yine her sabah olduğu gibi Savaşla okula gitmek için yola çıktık.Bu sefer yol kesişiminde Gizemle Selveri görmüştüm.O an o kadar mutlu oldum ki kendimi gülmekten alamadım. Hemen adımlarımı hızlandırdım ve önlerine çıktık selamlaştık. Gizem sıcak bir gülümseme attı bize Günaydın dedi.Biz de günaydın dedikten sonra dördümüz yürümeye başladık okula doğru. Yürürken bir anda Savaş bir konu attı ortaya.Ya dedi sizin de msn adresiniz var mı herkes kullanıyomuş sınıftakiler falan sohbet ediyomuş geceleri dedi. Selver benim yok dedi. Benim de yok dedim cevapladım. Gizem benim var dedi. Tabii vardı hiç ekgib kalır mıydı yeniliklerden. Savaş bende de var dün aldım ama kullanamıyorum anlatsana dedi. Sonra Gizem anlatmaya başladı. Hayranlıkla dinledim hiçbir şey anlamadım ama onun o ses tonu ve vurgularını dinledim.1-2 dk huzura erdim. Sonra Savaşla aralarındaki muhabbet bitmişti birbirlerine kağıda bir şeyler yazıp verdiler. Sanırım bu sohbet için gerekli diye düşündüm. Hemen okula vardığımızda Savaşa söyledim beni de üye yapıyosun lan buna diye.O da tamam bugün gel bize hallederiz merak etme Gizemi çalmam senden dedi güldü. Sonra hoca geldi ders falan işledi.O gün öylece bitmişti Gizemle hiç konuşmadık o gün içerisinde.Çıkışta hemen Savaşların eve gittik bilgisayarı açtık Savaş bana bir msn adresi aldı. Sonra tamam dedi şimdi yarını bekle git Gizemden adresini iste. Bende sana verdi ya olum sabah versene bana işte dedim.O da sen ne mal adamsın olum yarın iste okulda çıkışta eve gidersin eklediğinde konuşacak konunuz olur ordan yardırır gidersiniz dedi. Harbiden kafası çok iyi çalışmıştı Savaşın. Benim utangaç olduğumu bildiği için ondan Gizemin adresini alıp eklesem öyle duracaktı hayatta mesaj atamazdım Gizeme…

Sabah okula varmıştık yine.ilk işim gidip Gizemi bulmak olacaktı.Ama olmadı. Yapamadım yine. Utanmıştım bu sefer de.Savaş biraz gaz verdi olum hadi git iste msn adresini bak çok iyi olacak falan dedi ama nafile. Gitmeye çok utandım.ilk adımı atan yine ben olmayacaktım anlaşılan.O gün içerisinde Gizem geldi Savaşla yanımıza. Biraz muhabbet etti sonra işi varmış gibi kalktı gitti bir anda. Sırada yalnız kalmıştık Gizemle.Bu beni daha da zora soktu ama baş etmeye karar vermiştim artık bir şeyler söyleyecektim Gizeme.Tam ben bunları düşünürken Gizem bir şey söyledi.ed edd avarel senin msn adresin yoktu ya hani ben sana alırım istersen bu akşam dedi.Ben de gerek yok dün Savaşla aldık istersen veriyim eklersin dedim.O da olur eklerim ver dedi. Yazdım verdim bir kağıda.O gün sabırsızlıkla bekledim okulun bitmesini sonra koşar adımlarla eve gittim açtım bilgisayarı. Msne girdim bildirim vardı. Beni eklemişti Gizem sanırım profil fotoğrafı siyah kanatlı bir melekti.Çok hoşuma gitmişti bu benim.10-15 dk sonra Gizem online oldu.ed edd avarel ? diye mesaj atmıştı. Bende evet Gizem benim sorun yok demiştim. Sonra smile attı tabi ben bunları bilmiyordum çok garibime gitmişti. Sonra yazdı tekrar.Eee neler yapıyosun anlat bakalım diye.Ben de okuldan yeni geldik işte biliyosun daha bir şey yapmaya vakit olmadı dedim.O da sen tam bir odunsun dedi yine smile attı. Genel olarak napıyosun diye mesaj attı ben de iyiyim ne olsun işte hep aynı dedim. Yine saçma bir cevap vermiştim ama onun hal hatrını sormayı akıl edebilmiştim en azından.O da basit 1-2 cümle kurduktan sonra görüşürüz dedi çevrimdışı oldu.O gün çok mutlu olmuştum ama elimde imkan olsa geriye döner ve sorduğu sorulara daha süslü cevaplar yazardım diye kendi kendime pişman da oldum.

Günler böyle ilerlemişti yine şehrimize kar yağmıştı. Okullar tatil olmamıştı buna çok sevinmiştim. Belki sınıfa gidince kar topu savaşı ayağına Gizeme yakınlaşabilirdim. Kısmen de öyle olmuştu.O gün okul çıkışında Gizem evinin yolunda ilerlerken yalnızdı. Fırsat bu fırsat dedim. Gizemin arkasından bir kartopu attım. Gizem aniden bir hışımla arkasını dönmüş kızgın bir ifade takınmıştı.Ama bu surat ifadesi masumluğundan bile daha güzeldi. Sanırım o ne yapsa dünyanın en güzeliydi benim için. Sonra ben olduğumu görünce hafif gülümsedi.Ben artık nirvanaya ulaşmıştım. Sonra kafasını yana yatırıp sen kaşındın dedi ve üzerime 1-2 kar topu salladı. Sonra ben ona biraz daha attım ve yanına doğru ilerledim.Pes dedim o da güldü. Tamam kazandın yoruldum dedim ayaklarının dibine attım kendimi.O da oturdu yanıma. Biraz soluklandıktan sonra ed edd avarel sen gerçekten çok iyi bir çocuksun dedi. Artık yavaş yavaş aramızda bir şeyler oluşmaya başladığını hissetmiştim.Ama utancımdan cevap veremedim zorlukla sen de iyi bi kızsın dedim. Sonra kalkalım istersen daha fazla oturmayalım soğukta dedim. Peki dedi kalktık. Aslında onun sıcaklığı yeterdi bana ama onun üşümesinden korktum. Onu evine bıraktım kendimde eve geçtim.

5.sınıfın ilk döneminin sonuna kadar aramızda hiçbir sorun olmadı. Neredeyse her gün düzenli olarak msnde konuştuk çok uzun konuşmalar değildi ama konuşuyoduk bir şeylerden. Fakat 2.dönem başladığında Gizem de devamsızlıklara başlamıştı. Yine okula 1 gün geliyor 4 gün gelmiyordu.O bir gün benim için 1 saniyede geçiyor tekrar o günün gelmesini beklemek ise 1 yıl gibi sürüyodu. Artık bu devamsızlıkların sebebini öğrenme vakti gelmişti. Gizem msnde de online olmuyordu artık.Bir gün çevrimdışı olmasına rağmen attım mesajı. Gizem okula neden gelmiyosun dedim.2-3 gün falan cevap gelmemişti çünkü msne girmiyordu sanırım.O 2-3 gün içinde gece geç saatlere kadar bekledim çevrimiçi olur da yazarım diye ama olmamıştı. Yine bilgisayarın başında beklediğim günlerin birisinde Gizem online olmuştu 1-2 dk sonra da bana cevap vermişti. Sebebini anlatıcam ama ilk önce bana söz vermeni istiyorum kimseye söylemeyeceksin dedi.Ben de peki dedim anlat…

Anlatmaya başladı Gizem. Annesi hamileymiş o yüzden okulu ihmal etmiş. Evde yalnız kalmasını istemiyormuş annesinin. Babası da başlarında olmadığı için ihtiyaç halinde onlara dedesi bakıyormuş.Bu yüzden hem ev işlerinde annesine yardım ediyormuş hem de bir yandan annesine göz kulak oluyormuş. Duyunca içim acıdı. Hangi baba böyle bir şerefsizliği yapardı.Çocuk ondan olmasına rağmen yüz üstü bırakıp kaçmıştı ailesini.Üstelik yeni bir karıyla daha ayrı bir eve çıkmıştı babası. Böyle bir şey nasıl olurdu aklım almıyordu. Sinirlenmiştim.Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Gizemin yanına koşup onunla beraber kalmayı teklif etmek bile gelmişti içimden. Sonra Gizem lütfen kimseye anlatma sana güvendim söyledim nolur kimseye bahsetme dedi. Tamam dedim kimseye söylemem. Büyük ihtimal annesinin hamile olmasından utanmıştı. Genelde böyle şeyler olurdu her çocukta. Peki dedim Gizeme ne zaman okula gelmeyi düşünüyosun diye şakayla karışık bir ileti yolladım.Hem ortamı yumuşatır hem de konuşmanın amacına ulaşmasını sağlarım diye düşündüm. Gizem yine smile attı. Gelirim 1-2 hafta içinde dedi. Zaten doğuma az kaldı dedi. Bende tamam o zaman bir şeye ihtiyacın olursa çekinme söyle ev yakın zaten hemen gelirim dedim.Şu an bir sorun yok ama yine de çok teşekkür ederim benim de çıkmam lazım görüşürüz dedi ve çevrimdışı oldu. Onun ardından bende çıktım sonra yemek yemek için salona geçtim.

Bu konuşmanın ardından Gizem okula fazla gelmedi yine. Geldiğinde de çok görüşemedik ayak üstü 1-2 muhabbet o kadar. Okulun kapanmasına da 1 ay kadar kısa bir süre kalmıştı.Bir gün okul çıkışında yine eve gitmiş msni açmıştım. Gizem onlinedı. Hemen nasılsın diye mesaj attım. Kötüyüm dedi.Şaşırmıştım ama mutlu olmuştum bana yalan söylememişti. Neden diye sordum annem hastaneye kaldırıldı galiba 1-2 gün içinde doğuracakmış ama çok riskliymiş durumu dedi.Ben de her doğumda olur o risk çok kafana takma içini ferah tut dedim.Öyledir tabii ama içim hiç rahat değil falan dedi.Ben de istersen seni alıyım evden biraz dolaşalım hem konuşuruz hem içini döker rahatlarsın dedim. Gelmeyi çok isterdim ama maalesef hastaneye gitmem lazım dedi. Gizeme karşı ilk büyük adımımı atmıştım ki adeta red yemiştim. Bende bundan korkuyordum zaten.Ya Gizeme açıldığımda da beni böyle reddederse ben napardım acaba ?içim hüzünle dolmuştu ama bir yandan Gizeme de hak vermem gerekiyordu. Sonuçta annesi onun için tek değerli varlıktı.Ben tam veda edip çevrimdışı olacakken Gizem bir ileti yolladı.

ed edd avarel eğer vaktin varsa hastanede fazla oyalanmıcam zaten. Eğer uygunsan çıkışta da beni alırsın biraz dolaşırız dedi. iletinin içeriği aynen böyleydi.O kadar mutlu olmuştum ki Gizemle ilk buluşmamız gerçekleşecekti.Hem de tamamen özel bir buluşma. Hemen cevap verdim. Olur eğer sana da uygunsa 1 saat sonra hastanenin önündeki köprüde buluşuruz dedim. Tamam bana uyar görüşürüz dedi çıktı.Ben de çıktım. Işık hızıyla fırladım yerimden hemen güzel bir şeyler giyindim. Güzel de kokmam lazımdı ama parfümüm yoktu. Hemen altımızda olan marketten bir parfüm aldım. Equal deodorant.ilk parfümümü de almıştım o da Gizem içindi. Parfüm kokusu burnumu sızlatana kadar sıktım sağıma soluma elime koluma her yerime. Sonra çıktım evden. Ceylan gibi seke seke vardım köprünün önüne kararlaştırdığımız saatten yaklaşık 40 dk önce falan. Zaten şehrimiz küçüktü bir yerden bir yere giderken zorlanmazdık. Biraz da acele edince hızlı bir şekilde varmıştım buluşma noktamıza.

Baya bekledim Gizemi artık kaç saat kaç dakika oldu bilemiycem. Sonra karşıdan geldiğini gördüm. Elim ayağım boşaldı. Dilim damağım kurudu napacağımı ne diyeceğimi unuttum. Geldi karşıma dikildi.Ne bakıyon dedi güldü hıkırdayarak. Bende hiç dedim dalmışım.Ee nereye gidicez şimdi dedim. Fark etmez dolaşalım biraz sonra otururuz bir yere dedi. Tamam dedim. Tamam dedim ama cebimde 1 kuruş yoktu tüm paramı parfüme vermiştim. inşallah paralı bir yere oturmak istemezdi. Peki o zaman yürüyelim şöyle dedi. Kafamı salladım. Başladık yürümeye. Zaten o an ne dese kabulümdü. istediği her şeyi yapardım hipnoz etmişti yine beni güzelliğiyle. Bende koyverdim kendimi tüm kontrolümü bıraktım ona. Biraz yürüdük mahalle aralarında.Bu arada sohbette ediyorduk. Annesinden bahsetti biraz dinledim sabırla sonra öğüt verdim biraz ne haddimeyse artık. Sonra konu özele doğru gitmeye başlamıştı. Yavaş yavaş sınıfla ilgili konuşmaya başlamışken bana mektupları sordu…

Bir anda sormuştu bunu.Ben haberim yokmuş gibi davrandım ilk önce.Üzülsün istemezdim bu saçma konu yüzünden.O da lütfen numara yapma zaten beceremiyosun Selver anlattı bana biraz olayları sanırım senle bana bir oyun yapmışlar dedi.Ben de artık saklamadım. Evet öyle olmuş sanırım. içlerinden birisi galiba bana yazıyo dedim o yüzden böyle saçmalamışlar. Seni de üzmüşler boşuna kafana çok takma dedim. Gizem başıyla onaylar gibi bir hareket yaptı. Zaten önemli bi olay değil kapatalım gitsin dedim.O da olur dedi. Sonra devam etti.Kim sana yazan bari onu çözebildin mi dedi güldü. Belliydi ağzımdan laf almaya çalışıyordu. Bende Kezbandan şüpheleniyorum heralde bir kaç kez özel sorular da sormuştu bana sınıfta büyük ihtimal odur dedim.Ne özel sorusu dedi ?

işte burda yalan söylemem lazımdı.Çünkü Kezbanın bana sorduğu tek soru Gizemi mi seviyosun demesiydi. Bunu sorduğunu söylersem işler karışabilirdi. Yani kısaca doğruyu söylersem ona bir nevi çıkma teklifi de etmiş olacaktım ama buna hazır değildim ben. Korkuyordum reddeder falan diye hiç riske atmadan kimi seviyosun falan diye sordu saçma sapan gereksiz konular hem napıcaksın sen boşver onları dedim.O da güldü salak kız dedi.Bu o kadar hoşuma gitmişti ki beni sahiplenmiş kıskanmıştı adeta.ilk günden itibaren gururumu kırmasından korktuğum bu güzellik bugün benim gururumu adeta okşuyordu.Çok hoşuma gitmişti bende güldüm bıyık altından. Sonra duvar gibi bir yere geçtik oturduk. Biraz sessizce bekledik. Onun kalp atışlarını nefes alışverişlerini dinledim. Sonra bir anda benim ölümüme sebep olacak bir şey yaptı.

Gizem elimi tutmuştu.3-5 saniye gözlerim kapandı metabolizmam alt üst oldu.Tek bir ani hareketle kalp krizi geçirmeme sebep olacaktı. Sonra kendimi topladım. Gizeme doğru döndüm.O güzel kahverengi gözleriyle bana bakıyordu göz bebeklerini sabitlemiş bir şekilde. Ayrıca o güzel altı tırtıklı ön dişlerini hafif göstererek o meşhur gülümsemesini de atmıştı bana.Ben daha ne isterdim başka. Adeta rüyada gibiydim.5 yıldır çabaladığım bir mücadelede mutlu sona geliyordum. Sonra bende sıkıca tuttum onun elini 5 dk kadar bekledik öyle. Başka bir şey yapmadık. Sonra kalktık yürümeye devam ettik ellerimizi bırakmıştık artık. Bilmediğimiz sokaklardan eğlenerek gülerek geçtik sonra okulun önüne vardık. Orada bana git hadi artık evine sen bende buradan giderim daha fazla yorulma eve gidince de msnden mesaj at dedi. Bende olmaz öyle evine bırakıyım sonra giderim zaten çok uzakta değil ev dedim ısrar ettim.Onu evine bıraktım sonra gittim msnden mesaj attım eve geldim diye ama o çevrimdışıydı.

O gün mesajıma cevap gelmedi ama çok umursamadım. Zaten kızın başında büyük bir dert vardı. Vakti olmamıştır dedim gönül rahatlığıyla yattım yatağıma bu sefer Gizemle evlilik hayalleri kuruyordum. Hayallerim bile level atlamıştı. Ertesi gün okula gelmemişti Gizem. Sonraki günde... Okulun bitirmemize 1 hafta kalmıştı ve Gizem hala gelmemişti. Msne de girmiyordu.Bir kaç ileti daha atmıştım onlara da cevap vermemişti. Merak ettim Selvere sordum.O da annesinin doğum yaptığını bu yüzden bu sene bir daha gelmeyeceğini söylemiş ona.Ama bana neden söylememişti kafam karıştı. Selvere de çok renk vermedim birlikteliğimizi anlamasın diye.Ama onun gözünden kaçmamıştı neden bu kadar merak ediyosun Gizemi dedi. Bende hiç dedim. Devamsızlığı arttı da başına dert olmasın diye şey yaptım merak ettim sadece dedim. Sonra kapandı gitti mesele. Gizemi okullar kapanana kadar görmemiştim. Aramıza hafiften bir soğukluk girmeye başlamıştı yine.Bu soğukluk inşallah son bulur diye her gün dua ettim.Ama olmamıştı Gizem beni okulun son gününe kadar hiç arayıp sormamıştı. Bende onu arayıp sormadım. Yine gururum yüzsüzlüğe izin vermemişti. Gururum her şeyden önemli gibiydi sanki...

O sene karnesini bile almaya gelmemişti Gizem. Aramızdaki soğukluk gittikçe artıyordu.Ama karar vermiştim hastaneye gidecek sorup soruşturacaktım. Olmadı evlerinin önüne gidecek oturacaktım.Ama yapamamıştım. Nedense yapmakta hiç içimden gelmemişti.O gün eve gittim hızlıca atarimi kurdum oynamaya başladım. Tüm gün boyunca onu oynadım hatta neredeyse tüm yaz onunla vakit geçirdim. Arada bir Savaşla da dışarı çıkıp top oynadım. Sıradan bir gün yine atari oynarken Savaş beni çağırdı. Hadi parka çıkalım sınıftan 3-5 kişi daha var beraber gider bir şeyler alırız hem muhabbet ederiz hem de top oynarız dedi. Tamam dedim geliyorum.Çıktım evden parka doğru yol aldık. Giderken bakkaldan da küçük çapta bir alışveriş yaptık. Sonra gittik parka oturduk. Gırgır muhabbet devam ederken parkın girişinde Gizem Selver ve yanında da tanımadığım bir kız gördüm. Kızı gözüm bir yerden ısırıyordu ama çıkaramadım. Bize doğru yaklaştılar. Gizem ve Selverle göz göze gelmiştim. Selver elini kaldırıp bize selam çakmıştı ama Gizem hiç oralı bile olamamıştı. Selam vermeden geçip gitmişti.O kadar sinirlenmiştim ki hışımla kalkıp gittim parktan. Sonra eve kapandım tüm yaz boyunca. Durmadan atari oynadım bu arada msne de hiç girmedim...

6.sınıfın ilk gününe kadar ne Gizemle ne de sınıftan başka birisiyle hiç görüşmedim.6.sınıfın ilk günü Savaş almaya geldi beni evden. Yeni bir seneye yine birlikte adım atmıştık. Gittik okula her zamanki gibi tören vs vs 1 saate kadar bekledikten sonra sınıflarımıza girdik.O sene sınıftaki herkeste değişiklikler vardı. Kimisinin boyu uzamış kimisinin sesi çatallanmıştı. Artık yavaş yavaş büyüyorduk. Sınıfta ilk ders her zamanki gibi yazın yapılanlar hakkında konuşmakla geçti. Herkes bir şeyler zırvaladı yine. Bende kalktım konuştum pek anlatılacak bir şey yapmamıştım zaten. Sonra kim ne dedi ne söyledi hiç dinlemedim. Gizemi bile. Okullar açıldıktan sonraki 1-2 hafta hiç Gizemle konuşmadım.O da benimle konuşmadı. Sınıfta bir erkek-kız kutuplaşması vardı zaten. Sebepsizce ergen ergen kavgalar olmaya başlamıştı. Herkes yavaştan kendi kimliğini oluşturmaya başlamıştı. Gizem de dahil. Gizem bu sene gözüme farklı gelmişti. Eskisi kadar samimi değildik bir anda kesilmişti konuşmalarımız. Neredeyse buluştuğumuz günden beri doğru düzgün konuşmamıştık.