+1
-1
iyi okuyun kardeşlerim.
1970'li yıllarda gazetelerdeki ana sayfaların değişmez içeriği o gün patlayan bombalar, faili meçhul cinayetler, kardeş kanı akıtanlar ile doluydu. bu olaylar o kadar normalleşmişti ki, artık insanlar buna şaşırmıyor, o günkü ölü sayısı otuzun altındaysa bir nebze olsun umutlanıyorlardı. rejimi tehlikeye sokan muhalif hareketlere anti-komünist kesimin de tepkisi çok sert olmuştu. darbe öncesinde muhalif hareketler giderek ivme kazanırken ülkedeki tüm karşı-devrimci kesimler, muhalefeti her türlü yöntemle etkin bir şekilde bastırıyor, devrimcilere hadlerini her yönden bildirmeye çalışıyorlardı. bu durum, ordunun darbesi ile son bulmuştu. bu darbe, ülkedeki sol hareketi büyük ölçüde bastırmayı başarmış, bundan sonra hiçbir büyük sol muhalif kalkışmaya rastlanmamıştır.
12 eylül 1980 tarihinden önce, 26 aralık 1978'de kahramanmaraş olayları nedeniyle 13 ilde (adana, ankara, bingöl, elazığ, erzincan, erzurum, gaziantep, istanbul, kars, malatya, kahramanmaraş, sivas, şanlıurfa) sıkıyönetim ilan edilmişti. 13 ilden sivas (26 şubat 1980) ve erzincan'da (20 nisan 1980) sıkıyönetim daha sonra kaldırılmıştı.
ancak "yaygın şiddet olayları" nedeniyle
26 nisan 1979 : adıyaman, diyarbakır, hakkari, mardin, siirt ve tunceli, 20 şubat 1980 : hatay, izmir, 20 nisan 1980 : ağrı illerinde sıkıyönetim ilan edilmişti.
12 eylül 1980'e gelindiğinde 19 ilde sıkıyönetim uygulanıyordu.
şimdi askeri darbe amerikanın talimatı ile yapıldı diyenlerde burayı okusun.
16 eylül 1980'deki bir basın toplantısında yabancı bir basın mensubunun kenan evren'e sorduğu soru ve cevabı:
soru: sayın general, milli güvenlik konseyi'nin herhangi bir üyesi ya da genelkurmay'dan herhangi bir kişi bu hareketi yapmadan önce birleşik amerika ile istişarede bulundu mu?
cevap: sureti katiyede hayır. ancak, bu soruyu niçin sorduğunuzu biliyorum. abd'nin buradaki yardım kurulu temsilcilerinden aldığı bir haber üzerine, abd'deki bazı ajanslarda, türkiye'deki bu harekatın başladığı, erken saatlerde verildi. buna istinaden bizde, böyle bir haberin onlara aktarıldığı izlenimi doğdu, daima bunlar soruldu.
bu hareketi ilgililerden başka kimse bilmiyordu hatta şunu söyleyebilirim, eşlerimiz ve çocuklarımız dahi bundan habersizdi. diyecekler ki, "pekala nasıl haber aldılar?" amerikan yardım kurulu başkanlığı'nın bulunduğu binanın yakınına 11 eylül akşamı tank birlikleri gelince, bundan şüphelenmiş olabilirler. nitekim, bu şüphelenmeden mütevellit "bu tanklar buraya niye geldi" diye de sordular. biz de "bir tatbikatımız var, nato tatbikatı başladı, bugün 11'inde başladı, onun için geldi." diye kendilerine bilgi verdik. "merak etmeyin, bu bir tatbikattır, tatbikat dolayısıyla geldi." dedik. verilen haber budur. yoksa böyle bir harekatın yapılacağı hiçbir zaman kendilerine duyurulmamıştır, harekat başlamadan evvel.