kardeşim doğduğundan beri babamın evden ufak ufak uzaklaştığını anlatmıştım.bu yaz babamın bir rus kadınla ilişkisi olduğunu öğrendik. kız üniversite öğrencisiymiş ve babam ona dünya kadar para yedirmiş. annem delirdi. kardeşim delirdi. tolga (mimar kendisi),berbat bir ofiste sabah sekiz akşam altı beyaz yakalı bir işçi olmuştu ve bunalımdaydı. benimle ilgilenemiyordu.ben de onunla ilgilenemiyordum çünkü evimiz cehennemden farksızdı. çok yalnız hissettim. yeni arkadaşlar istiyordum ama yüzümü görmemiş, beni tanımayan beni bilmeyen arkadaşlar. yani siz bu gibik platforma üye olmamın tek sebebi siz...

sabah duşa girdiğimde suyun vücudumla ilk temas anı beni delirtiyor .dışarı çıkınca diğer insanları vücudumdan çıkacak herhangi bir kokuyla rahatsız etmemem lazım, çünkü ben medeni bir huur çocuğuyum. oysa yağlı saçlarımla huzuru yakalamıştım. onları yıkamak zorundayım çünkü toplum içinde yaşamak bunu gerektirir. Medeni bir huur çocuğu olmak bunu gerektirir.

çocukları sevmiyorum. hatta onlardan nefret ettiğim bile söylenebilir. hele ki biri ağzını am gibi açıp anırmaya başladığında o ağıza balyozla vurmak istiyorum.o ses kulaklarımı gibiyor. çirkin suratına elimin tersiyle geçirmek istiyorum veledin. onun yerine babasıyla göz göze geliyorum ve gülümsüyorum 'çocuk işte, şeker şey' ifadesiyle. kimi zaman böyle yapmacık gülümserken mağaza vitrinlerindeki yansımamı görüyorum. gülümseyen asosyal bir züt deliğinden farksızım.

ben daha 2 gün önce annem komşuya çıktığında evde yalnız kaldım. aldım kirli sepetinden babanın külodunu, dayadım burnuma. filmlerde eterle adam bayıltırlar ya, ben de aynen öyle dayadım burnuma kirli külodun arkasını. bir güzel kokladım. sonra ön kısmını çevirdim, sarı olan bölgeyi yaladım. yanlarına yapışan kılları dilimle söktüm. tertemiz yaptım külodu. sonra kalkık yannanıma geçirdim misk-i amber kokulu külodu, 31e başladım. bir güzel boşaldım babamın kirli küloduna. sonra külodu tekrar kirli sepetine atıp ellerimi yıkadım. akşam babam geldi. sanki evde yalnız başıma yaptığım şeyleri biliyormuşçasına bana mükafat olarak ülker çikolatalı gofret getirmiş. yarısını yıkamayıp elimde kuruttuğum döllerle birlikte ben yedim diğer yarısını da babama yedirdim.

Ateist pekekentlerden imrendiğim doğrudur. Allah'a inanmadıkları için bütün gün içki ve uyuşturucu içip kafa güzel geziyorlar. analarını bacılarını kankalarına satıyorlar. anneleri bacıları falan türbansız hep zaten. hırsızlık yapıyorlar, oruç tutmuyorlar, namaz kılmıyorlar. isteyenler zütünü verip geziyor. ne güzel hayat lan. ama ben Allah'a inanıyorum. bunları yapmam imkansız. vay amk...

Hele bir de gecenin 5'inde uyumamış üniversiteli huur cocukları var. vatan senden hizmet beklerken sen taşaklarını yayıp inci sözlükte, facebookta takılıyorsun ya ben senin ananın hüsn-ü mücerredini gibeyim. baban sana harçlık gönderiyor ve sen o harçlığı içkiye, karıya kıza yatırıyorsun ya senin babanın lede-li iktizasını gibeyim. ben senin sakal bıraktığın menahis suratını gibeyim. seni devair-i devlete alan ashab-ı devletin ta dıbına koyayım. huur çocuğu seni.

babanız yüzükoyun uyurken, iman tahtasına kadar çektiği çizgili çakma adidas eşofmanının yırtık ağından taşaklarını seyrediyorum. her nefes alışında keşkül kıvamlı tüysüz taşakları hacıyatmaz gibi sallanıyor. sessizce babanıza yaklaşıyor, iri ellerimle züt loplarını okşuyorum. yannanımı yuvasından çıkarıp tükürüklüyorum ve eşofmanın yırtık ağından istifade ederek babanızın seramik gibi parlak zütüne abanıyor, üstünde tepinmeye başlıyorum. yıllarca emek verip belirli bir statüye erişmiş, ağırbaşlılığından ve dürüstlüğünden ödün vermemesinden dolayı yakın çevresinden hürmet gören babanızın gözü gibi sakındığı zütünü benim gibi ciğeri 5 para etmez, ipsiz sapsız bir adamın gibmesi gururuna dokunuyor. babanız yumruklarını sıkıp yastığa vura vura ağlamaya, ben ise boşalmaya başlıyorum...

biliyorum hepiniz parlak, yumurta gibi oğlanlarsınız. imkanım olacak hepinizi alacam evime. önce soyup bi güzel yıkayacam sizi. striptiz yapar gibi soyunacam karşınızda. yannanımın porselen gibi ışıldayan, sulu başını vücudunuzun her milimine özenle sürecem. kalender yannanım tavaf edecek bedeninizde. domaltacam sizi, münzevi yannanım ekşi züt çeperinizde dans edecek. bilerek içinize sokmayacam. sokmayacam ki yannanımın kulu, kölesi, köpeği olun. bilahare dayanamayıp aheste aheste sokacam yannanımın kemiksiz kellesini papyonlu zütünüze. minik ileri geri hareketleriyle şiir gibi gibecem hepinizi...

bak bunu liseliler bilmez işte, o zamanlar efsanevi halk kahramanı tasoları her yerden çıkıyordu. bir keresinde hiç unutmam, karnım çok aç, annem yemekle uğraşıyor babam da elinde ekmekle eve gelmiş. ekmeğin alt kısmında halk ekmeği etiketi olduğu zamanlar. du ekmeği koparıyım ağzıma atıyım dedim. tam ekmeği böldüm ağzıma atıcam, baktım ekmeğin içinde kenan evren'in netekimli kafası. lan bi şok oldum bi şok oldum anlatamam. en kıyak tasoyu fırıncı ekmeğin içine koymuş amk. mahallede herkeste erbakan, demirel, tahsin paşa, nejat paşa var kenan paşa yok. en klas taso o işte. açlık maçlık dinlemeden, kenan evren'i kaptığım gibi koştum mahalleye. çağırdım çocukları, yatsı namazına kadar taso partisi verdik. hiç unutmuyorum kenan paşa sayesinde 73 tane yutmuştum.

Reserved

namuslu vatandaş palavraları bana göre değil. ben vatana ihanet etmek istiyorum lan. istiyorum ki gazeteler, televizyonlar benim ihanetimi konuşsun. basın organları ailemle röportaj yapsın, komşularım "aslında iyi çocuktu, hiç böyle bir şey beklemiyorduk ondan" diye demeç versin. ailem yıllardır oturduğumuz mahalleden dışlansın, taşınmak zorunda kalsın. geceleri evimizin cdıbını taşlasınlar, duvarına küfürler yazsınlar. hatta babamgil evde uyurken evi de kundaklasınlar. tarih kitapları beni yazmalı heba oluyorum bu taşşak kokulu platformda...

bugün göz doktoruna gidip doktor bey görmüyor gözlerim dedim. beni sınamak için eliyle iki yaptı üç dedim, dört yaptı altı dedim, kör taklidi yaptım, uzaktan gösterdiği harfleri bilerek okumadım. okumadım ki babamın taşaklarına dokunabilmek için alacağım lensleri devlet karşılasın. velhasılkelam doktor oyunuma geldi, lensleri az önce elime aldım. babam gelince baba gözlerim çok bozukmuş doktor lens verdi diyecem. gece olunca da babam uyurken mutfağa gittim gözümde lens yok ayağına dalacam odasına, uzanacam yanına. çıkaracam taşaklarını pijamasından, playdoh oyun hamuruyla oynar gibi oynayacam beyaz taşaklarla. taşaklarını yoğurup önce ekmek şekli veririm belki, sonra hoşuma gitmezse televizyon kumandası şekline sokarım. babam acıdan uyanana kadar envai çeşit obje yapmaya çalışacam taşakları.

ahmet kaya'nın müziği benim için hiç önemli değil, siyasi görüşünü çok beğeniyorum. onun bunun karısına kızına sarkmam çünkü bizim de babamız, erkek kardeşimiz var. siyasi tartışmaları hep benim en yakın arkadaşım kürttü çok kral çocuktu diye bitiririm. futbolu çok iyi bilirim. çok koyu fenerbahçeliyim ama sergen yalçın hagi ve alex'ten kat kat üstündü. hepinizin dıbına koyayım baycenapa saxo cekin ipneler.

hani 3-5 yaşındaki şehit kız çocukları annelerinin kucağında babalarının türkiye bayrağı örtülmüş tabutuna sarılıp ağlıyorlar ya, yıllar sonra onlar huur mu oluyor? hep merak etmişimdir...

Bütün engelli insanları döve döve zorla gibmek istiyorum. Cunku onlar bunu hak ediyor. Adamin bacagi koptuysa pantulunu siyirip yarragimin tadina bakamayacak mi? Kulaklari duymuyorsa yarragima sakso cekemez mi? Bu onlarin da hakki amk. Benim fitratimda ayrimciliga yer yok. Hele de kusurlarindan dolayi insanlari ayirmak... yoo dostum yoooo. Engelli diye ayrimcilik yapamam ben. Hepsini ziril ziril zirlatana kadar gibmek istiyorum. Hepsini dove dove gibmek istiyorum. Anladiniz mi lan hepsini, istisnasiz hepsini. Bilfiil hepsine yarragimi degdirmek istiyorum.

tepeden tırnağa soğanla terbiye edilmiş et kokan 60lı yaşlarda iri yarı bir dayıyı osurta osurta gibmek, osuruğundan lahmacun, çiğköfte, adana kebap kokusu ala ala gibmek. soğan kokan ağzına kenetlenmek, salyalı salyalı öpüşmek.

kim istemez?

duracell ve yumos reklamlarini televizyonda ne zaman izlesem yarragim mercedes benz o403 vitesi gibi olur. duracell ayisi bana enerjisi bitmek bilmeyen bir fahiseyi andiriyor. on kata kadar daha uzun omurlu bir fahise. yerinde duramayan, yatakta enerjik bir fahise. killi milli tatli bi sey zaten. serefsizim duracell ayisiyla bi gece gecirsem omrum on kat uzar.

yumos ayisi da ayni sekilde. sevimli mevimli bi sey. alacaksin postu yirtilana kadar gibeceksin killi gotunu. mis gibi kokar kesin amk. Kuzen gibmekten iyidir?

Dusunsenize lan suriyede babamin biyikli kafasini kesip tek kale mac yapiyorlar. Hatta kaleye en az top sektiren gecer kuralina bagli kalip babamin kel kafasini sektiriyorlar. Uc korner bir penalti kuralina uygun sekilde penaltilarda babamin gozleri kaymis kanli cansiz kafasina var gucleriyle abaniyorlar. Cok guzel olurdu. Cihada yardimci olsa keske babam.

dusunsenize lan gozunuzun onunde isid babanizi dizlerinin uzerine cokturuyor, elleri arkadan bagli. kar maskeli bir adam gelip allahuekber allahuekber diye diye dayiyor bicare babanizin boynuna bicagi. babaniz, belki son anda merhamet ederler diye ses cikarmiyor, yalandan sehadet getiriyor. tam o anda hasirt diye babanizin kafasi kopuyor. allahuekber nidalariyla isid militani babanizin olmeden once haysiyetsizce bakan kafasini soyle bir avucluyor ve saclarindan tutup sektirmeye basliyor. ılk militan ondort sektiriyor. ıkincisi onbir. ucuncu onyedi. sira size geliyor, babanizin kafasina saygidan sektirmeyip kalrye geciyorsunuz. militanlar babanizin kanli kafasina dan dun vuruyor, pis burun dayiyor. velhasilkelam siz hic kurtaris yapamadan babanizin kafatasi paramparca oluyor. gozler bi yerde, elmacik kemigi yanaklarini yirtmis bir sekilde kenara firlatiyorlar. ısid militani giderken babanizin cansiz kafasina tukuruyor bıyıklarını ateşe veriyor ve cihadina kaldigi yerden devam ediyor.