+30
-26
ne yazık ki bütün dünya insanlarının inanmak zorunda bırakıldığı korkunç ötesi hokkabazlık, sahtekarlıktır. şimdi bana bunu neden bu kadar kafaya taktığımı sorabilirsiniz. fakat bu mesele basit bir şey değildir. insan aklıyla bariz bir şekilde alay etmektir bu. meselenin çok daha tehlikeli boyutları da var, onları da belki ileride paylaşırım.
hokkabazlığın en bariz özelliği nedir? inanılmaz oluşudur. kimse inanmaz ama ortada gözle görülmüş bir gerçek vardır ve eninde sonunda herkes inanmak zorunda kalır. 100 metre koşularında da bu mantık yürür gider. şimdi herkes kalkmış bana bir insanın 9 küsür saniyede 100 metre koştuğunu anlatıyor. buna inanmamı istiyorlar.
arkadaşım, o 9 küsürü yuvarla 10 yap. bu demektir ki 1 saniyede 10 metre koşmuş bu adam. hesap ortada. yahu 1 saniye derken bile 2 saniye geçiyor. 1 saniyenin telaffuzunu 1 saniyede yapamıyorken, 1 saniyede 10 metre koşulabileceğine inanır mıyım ben?
kalk ayağa mesela şimdi, kolunu en hızlı şekilde yumruk atıyormuş gibi ileriye doğru uzat. uzattıysan eğer, o anda 1 saniye harcadın demektir. şimdi düşün, senin o kolunu uzattığın kısacık süre içerisinde bir insanın 10 metre koşacak kadar adım atması mümkün mü? elbette değil. elbette buna inanmayacağız.
olum böyle bir şey olabilir mi ya? buna nasıl inanıyorsunuz, hiç mi kendinize saygınız yok?
her şeye rağmen, o kişi başlangıç çizgisine koşarak gelse, yani koşmaya hareket halinde başlasa, belki inanabilirim. fakat adam duruyor. duran bir insanın hızlanmaya başlaması bile nerden baksan 3-5 saniye alır. geri kalan 3-5 saniyede de 90 küsür metreyi tamamlaması gerekir. olum yarış için üretilmiş özel araba motorları bile bu kadar çabuk hızlanamıyorken insanın hızlanmasını kabul edebilir miyiz? çita dediğimiz o mazlum hayvan bile ilk 20-30 metreden sonra ölümcül süratlere ulaşabiliyor. o hızlanma süreci de zaten demin dediğim gibi kafadan 3-5 saniyeyi alır. hesap değişiyor burada. 10 metreyi 1 saniyede değil, yaklaşık 90 metreyi 5 saniyede koşmuş oluyor bu insan evladı. bu da yaklaşık olarak 18 metreyi 1 saniyede koşması anldıbına gelir.
şimdi elini vicdanına koy ve kendine cevap ver. bir insanın 1 saniyede 18 metre ileriye gidebilmesi mümkün müdür? koşarak değil, herhangi bir şekilde ortalama 50 kilo bir insanın 1 saniyede 18 metre ileriye gitmesi mümkün değildir. mancınıkla fırlatsan gidemez. mümkünatı yok.
bu 100 metre koşularında bir olay var. bir olay var ama hiçbirimiz çözemiyoruz. işte hokkabazlık da tam olarak budur. eminim ki günün birinde bunun hilesi açıklandığında, "vay dıbına koyim bu kadar basit miymiş, biz de bi tak var sanıyoduk" diyeceğiz.
benim tahminim, yarışın yapılacağı anda uydudan gönderilen bir sinyal aracılığıyla dünyadaki bütün saatler yavaşlatılıyor. o koşu sırasında tüm saatler 1 saniyeyi tahminimce 3 ya da 4 saniyede bir ilerletiyor. bunu yapmak oldukça basit. kamera kayıtlarını ise sadece koşan kişileri hızlandıracak bir teknikle hızlandırıyorlar. yani koşan kişiler dışındaki her şey normal hareket ediyor, yalnızca koşanlar hızlandırılıyor. adamlar zaten koştuğu için o hızlandırma da farkedilemiyor. yani aslında 100 metreyi 10 saniyede değil, 30-40 saniye arasında koşuyorlar. bu süre de kabul edilebilir bir süredir.
100 metre koşularının hilesini bulduğuma inanıyorum. bu belki önümüzdeki yıllarda herkesin bildiği bir şey haline dönüşebilir. o zamana kadar söylediklerimin saçmalık olarak görüleceği gerçeğini de kabul ediyorum. fakat o gün geldiğinde bir efsane olacağım.
teşekkürler.