Bazen duyduğunuz tek bir kelime mazinizden binlerce kelimeyle anlatılamayacak duyguları ortaya çıkarır. Aylin... Beş harf iki hece üç hayat... 11 yıldan sonra anlatılması gereken bir hikaye.
Yazdığım hikayenin ana hatları hafızamda kalan olaylardan oluşmuştur boşlukları o zamanlarda böyle yapardım dediğim şekilde dolduracağım. Şuan adını söylemeyeceğim bir tıp fakültesinde öğrenciyim çocukluğumda yaşadığım bu olayları birilerine anlatmadan ölmek istemediğim fark ettim.

Hayatımı değiştiren bu olaylar dizisini başlatan kişi eğitim takıntılı annem olmuştu. Daha iyi bir eğitimi almam için beni küçük yaşımda arkadaşlarımdan ayırıp başka bir okula kaydettirmişti. Okulun ilk günüydü annem beni sınıf öğretmene teslim edip tek oturtulmam için ricada bulunmuştu. O yaz geçirdiğim kaza sonucu ameliyat olmuştum bu yüzden tek oturmalıydım. Sınıfa girdiğimde sıraların 2şer 2şer birleştirilmiş olduğunu gördüm öğretmen beni 2 kızın olduğu sıraya oturtmuştu. Aylin ve Arzu… Aylin’i ilk gördüğüm an o zamana kadar hissetmediğim şeyler hissetmiştim aşk denilen şey gerçekten de buydu. Aradan geçen ayları atlıyorum ama özet geçecek olursam isviçre’den gelen 10 yaşındaki o kıza aşık olmuştum.