Başladı bu:
-Efendim hoşgeldiniz keşke haber verseydiniz böyle olmazdı.
+Pek hoşbulmadım. Tanıyor musun beni.
-Gazetede okudum cenazenizi başınız sağolsun.
+Eyvallah buraya gelme sebebimi biliyor musun
-Hayır ama merak ediyorum.
+Senin oğlan neydi adı.
-Cem.
+Heh o Kadri xxxx\'i tanıyor musun.
-Bilmeyen yoktur. Tanıyorum.
+Evet onun kızı vad adı Banu. Senin Cem Banuya şantaj yapmış. Banu benim arkadaşımdır şimdilik Kadri babanın haberi yok. Olsaydı şuan çiçek hazırlatıyor olurduk. Bilmem anlatabildim mi. Sizin oglanin eline çizik attim eğer Banunun okulundan kaydını almazsa bogazında çukur açarım.
Bir sey demesini beklemeden çıktım odadan o sırada eli sarılı Cem gözüktü kapıdan. Bu ne oluyor gibisinden babasına soru soraken tekrar ben:
+Banu\'nun yanında görürsem yada haber alırsam. Elimin baş parmağımı boğazımı keser gibi yaptım çıktım evden toplanıp eve döndük. O esnada Kadri baba aradı hemen gel diye. Ev yakın zaten gittim yanına sordu.
-Neredeydin bugün.
+Sorduğunuza göre ögrendiniz sanırım
-Banu anlattı. Bana neden söylemedin.
+Size anlatsam adami vurmaya kalkacaktınız hem adamı hem çocugu.
-Evet oyle yapacaktım. Sen ne yaptın gidipte.
+Çocugun kaydının alinmasini bir daha Banu\'nun yanında görürsen elini sapladım bir sonrakinde boğazını keserim dedim.
-Güzel, peki neden tehdit ettin.
+Adam gazeteci bir gün işimize yarar biz de lehimizde kullanırız diye.
Diyince takdir ettiğini söyledi. Tam bir sokak serserisi yerine gerçek bir kabadayı gibi düşündüğümü bu arada Banu ya karşı bir şey hissedip hissetmedigimi sordu. Arkadaşız gibisinden konuştum. Bundan sonra Banu\'yu bana emanet etti okuldan sonra benim almamı herhangi bir sorunuyla benim ilgilenmemi istedi. Ancak ne olursa olsun ona bildirmemi söyledi sorunları. Banu geldi odaya bu akşam dışarı çıkmak istediğini söyledi. Babası benimde gelmem şartıyla izin verdi. Kız kabul etti tabi. Bu gitti odasına kıyafet giymeye. Giymiş bir tane mini kot. Nasıl oldum diye sorup döndü etrafında. Ben de daha uzun bir şeyler giymesini söyledim aramızda şöyle bir diyalog geçti:
-Yakışmış mı?
+Daha uzun bir seyler giyseydin
-Sana ne ya sen niye karışıyorsun.
+Gideceğin yere ben de geliyorum.
-E tamam napiyim yani ben bunu giyicem bana babam karışmıyorda sen mi karışacaksın?
+Doğru fakat bugün birini öldürmek gibi bit niyetim yok o yüzden gideceginiz mekanı kapattırayım kız kıza eğlenin ne dersin?
Bu arada gece kluplerinde büyük söz sahibi olan mafya ailesiyle samimiyetim var istedigi sanatciyi istedigi klupte çıkartıyorlar mekan kapatiyorlar falan. Tek telefonuma bakar yani.
-Of ya offfff diye bağırdı.
Kadri baba geldi bu gitti anlattı amk dediklerimi.
Adam bana hak verdi.
-Ben seni emanet ettim o da üstüne düşeni yapmış helal olsun.
Etekli elbisemi diyorlar pek bilmiyorum ama ince dar degil inceden bollaşıyor elbide diz kapaklarının orda. Bu daha makul dedim. Çıktık dışarı. Bu kız arkadaşlarıyla buluştu girdik mekana ben tek başıma masaya geçtim rahatsız etmemek için ama onlar sürekli bana bakıp beni çekiştirdiler kız milleti işte.
Benim masayada kızlar geliyor selam merhaba falan masamın arkasında 2 adam var duruyorlar oturun diyorum
\"Estağfurullah\"diyorlar pek hoşlanmıyorum doğrusu yaşca büyükler
Ama yaşın yerine namın büyükse saygı duyulan bir alemdesin şaşmamak lazım pek.
Bunlar bayağı eğleniyorlar masalarına meyve tabağı gitti benden sandılar Banu yanıma geldi:
-Teşekkür ederiz dedi Banu
+Ne için
-Tabak için
+Banu? Ne tabagı
-Masamıza meyve gönderildi senden değil mi yani.
+Değil allah allah dedim masaya baktım.
3 erkek kızların yanına gitmiş. Banu\'da fark etti
-lütfen bir şey yapma ya
+Yok sıkıp kırmayacam bir şey merak etme.
Gittik masaya:
+Selamun Aleyküm gençler.
-A-Aleykum selam.
+Hayirdir siz kızları rahatsız mı ediyorsunuz.
-Hesap mı soruyosun lan sen işine bak.
Belimde çıkardım altıpatları havaya bir el. Mekanın müziği kesildi ama kimse bağirmiyor. Silahı masaya koydum bizimkilerin eli beline gitti.
+Tek kelime daha ederseniz eğlenceniz kabir azabına döner gençler. Hadi bakalım alalım sizi dedim. Bunlar korkudan kalktı. Meyve tabağından bir meyve aldım:
+E hadi çalsanıza bir şeyler. Diyip silahi belime takip masama geçtim.
Solist hanım bu sarkıyı bana ithafen Bülent ersoydan bir parça çalmıştı.

Sokaklardan lojistiğe hepsini emrime verdi. Cıktık eve geçtik işler konusunda konuştuk kim düsman kim dost kim hain. Bana kızımı sen alırmısın dedi. Zaten arabada konuşmustuk bende alırım dedim 4 araba çıktık. Sanki 1. Elizabeth geliyor amk. Neyse okula vardık arabaları içeriye soktuk çıkışı kolay şekilde park ettik. Güvenlik sorun cıkartti ama 100 doları bir de pantola sabitlenmis tabanacyi gorunce pek şey etmedi.
Zil çaldı herkes çıkıyor gelen gelen bakıyor amk ben de volta atıyorum eller arkada sonra Banu çıktı saçlarindan tanıdım o da gördü beni. Ben el mi uzatsam falan derken direkt sarıldı boynuma. Millete nispet yapıyordu zannımca. Zaten hava esiyor ceketler arkaya gidiyor silahlar meydana çıkıyordu.
Ben de elimi sırtına attım arabayı gösterdim aracı süren agabey kapısını açtı ben de diğer taraftan bindim baya sohbet ettik eve gelene kadar.
Bunu bıraktım. Iceri davet etti ama başka zaman dedim. Kadri babaya selam iletip kendi evime dogru sürdürdüm. Evde sohbet falan arkadaşlarla buyuk sehiri bilmiyorum pek yavas yavas artık.
Ertesi sabah Kadri babanın yanina gittim sevkiyat fabrikadan silahları tırlara dağıtmışlar. Başında benim olmamı istedi. Yakalanmadan bu sevkiyatı yapmamı istedi.
Ben de harika bir planla işi hallettim
Sizlere de bahsedeyim.
Kadri babanin adamlarindan icerde yatmayı göze alacak birini aldım bunu 2 kasa silahlı bir tır verdim. Sonra bunu ihbar edip yakalattım ama jandarmasindan polisine hepsi ordaydı. Diğer tırlarda rahatca gittiler.
Beni baya tebrik takdir etti.
Aradan 1 hafta geçti her şey normal ilerliyor yeraltındaki ağabeylerle samimiyetimi ilerlettim ağabey dedigime bakmayin hepsi emrimde ama ben babamdan büyüge saygıyı ögrendim. 1. Haftanın sonunda telefonum çaldı. Annem ariyordu. Çok boşlamıştım onlari ama para göndermeyi ihmal etmiyordum.
-Alo oğlum
+Buyur anacım
-Hemen gelmen gerekiyor
+Gelicem annem. Bir kaç güne
-Hemen hemen şimdi gelmen lazım
+Sorun mu var annem.
-Var oğlum babann.
+Babam ne oldu babama anne soylesene
-Babanı oğlum babanı vurdular.
+Geliyorum hemen.
Kapattım telefonu hemen Kadri babanın yanina gidip soyledim hemen git dedi o da 4 araba tuttuk memleket yolunu.
Gittiğimizde annemin feryadı akrabalar eş dost derken evdeki tabudu gördüm.
Güçlü olmam gerekiyordu hani büyüdüm ya ben namımda yaşımda büyüdü. Yalan
Babanız ölünce büyürsünüz. O tabudu orda görmektense kafama sıksam daha iyiydi. Yıkıldım belli etmedim sarıldık annemle. Remzi amcanin yanina gittim kim yapmış dedim. Bekir ve oğulları.
Nasıl yapmişlar dedim.
Babam ogle namazından çıkarken taramışlar.
Artık alınacak bir intikamım vardı.
Cenaze yarın defnedilecekti. Kadri babaya haber verdim cenazemiz olduğunu yol cikacagini ben de yarin cenazeye gelmesi gerektigini soyledim. Israr etmedi tamam dedi.
Babam o mezara girmeden babamı öldürenleri öldürmem gerektiğini düşündüm.
Yanimda bir emrimde ölecek 15 kişi vardı.
Bekir ve oğullarının adresleri akraba eş dostlarinin yerini biliyordum zaten. Bir hışımla çıktım evden. Çocuklara dedim böyle böyle gidiyoruz. Arabanin bagajında bulunan akrep, uzi leri aldık. Taramanın nasil olduğunu ögretmek için. Halasının oğlunda kalıyorlarmış biraz uzaktı vardık oraya. Bekir ve oğullarını gözümü kırpmadan öldürdüm. Sorarsanız vicdan azabı çektin mi diye. Hayır evime döndüm tabutun başında bekledim. Baş sağlığına gelenleri karşıladım. Artık elime kan bulaşmıştı bu zamana kadar her işimi konuşarak ya da tehditle yaparken bu sefer birini öldürmüştüm. Ama bu iNTiKAMDI.