1. 2401.
    0
    entry silmeyin 1938 i tutturacam diye panpalar.. burda atatürkçülüğümüzü konuşturuyoruz..

    atam izindeyiz
    ···
  2. 2402.
    0
    atam izindeyiz.
    ···
  3. 2403.
    0
    atam izindeyiz.
    ···
  4. 2404.
    0
    atam izindeyiz
    ···
  5. 2405.
    0
    "Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir (yeterlidir)."
    M.K.Atatürk
    atam izindeyiz.
    1881-193∞
    ···
  6. 2406.
    0
    atam izindeyiz.
    1881-193∞
    ···
  7. 2407.
    0
    atam izindeyiz
    ···
  8. 2408.
    0
    iktidarlarını sürdürebilmek için “her yolu mubah” gören Kemalistler sıkıştıklarını anlayınca yapabilecekleri en tehlikeli ve bence en “hainâne” hamlelerini yapıp “ulu önderlerini” ateş menziline atıyorlar.

    Arkasına saklandıkları ve asla “eleştirilemeyeceğine” inandıkları Atatürk’ü bu çekişmenin son safhasında bir “kalkan” gibi kullanıyorlar.

    Hiçbir “anti Kemalist’in” açıkça sormak istemeyeceği bir soruyu, Atatürk’ün “kurduğu” CHP’nin yöneticisi kendi savunabilmek için Akşam gazetesine verdiği demeçte soruyor:

    “Atatürk faşist miydi?”

    Kürt barışını engellemek için “Dersim katliamında Atatürk’ün kanlı önlemlerinin” arkasına sığındıktan sonra CHP’nin bu soruyu sorması da artık kaçınılmaz hale geliyor.

    Ve, insanları iki şıktan birini seçmeye zorluyorlar.

    Ya Dersim katlidıbını onaylayıp “çok doğru bir katliamdı” diyeceğiz ya da o katliama karşı çıkıp Atatürk’ün “faşist metotlar” uyguladığını söyleyeceğiz.

    Buna gerek var mıydı?

    Bence yoktu.

    Atatürk’ü “mavi gözlü, sarışın, yakışıklı, iyi kalpli, modernist” görüntüsü içinde tarihin sayfalarına bırakabilir, bugünü bugünün koşullarıyla konuşabilirdik.

    Ama Kemalistlerin “bugünün koşullarına” uygun olarak söyleyecekleri hiçbir lafları yok, onlar da bir çıkmazdalar, ya son kozlarını oynayıp Atatürk’ü tartışmaya sürecekler, ya da iktidardan usulünce çekilecekler.

    iktidardan çekilmeye razı olamıyorlar.

    Bundan sonra Atatürk’ün bütün gerçekleriyle tartışılmasından başka çare kalmıyor.

    Akyol’un Düzel’e anlattığı Atatürk, “baskıcı, benmerkezci, sertlik yanlısı, katliamları bizzat planlayan” kimliğiyle tartışma gündeminde yer alacak.

    Üstelik de en büyük darbeyi kendi taraftarlarından yiyecek.

    “Dersim katlidıbını” gündeme getirenlerin de “Atatürk’ün faşist olup olmadığını” soranların da Kemalistler olacağı doğrusu akla gelmezdi.

    Sanırım bu, “kaybedilmiş” bir savaşın son aşamasında yaşanan şaşkınlıktan kaynaklanıyor.

    Bu şaşkınlık sadece CHP’de yok, ordunun yönetim kademelerinde de aynı savrukluğu görüyoruz.

    Darbe planı hazırladığı belgelerle kanıtlanan bir albayı kurtarmak için hukuku bu kadar zorlamaya gerek yoktu.

    Tarihin ve hayatın orduya verdiği emir çok açıktı:

    “Siyasetten çekil, Kemalist bir sistem için direnme, demokrasinin yolunu aç.”

    Bunu anlamadılar ya da anlamak istemediler.

    Bana sorarsanız Albay Dursun Çiçek’i hukuku böylesine zorlayarak kurtarmaya uğraşmak büyük bir hataydı.

    Siyasetten usulünce çekilebilirlerdi.

    Şimdi ordunun çekilmeyeceği anlaşılınca işler daha keskinleşecek ve “suç belgeleri” birer birer ortaya dökülecek.

    Çünkü ordunun içinde “demokrasi” isteyen güçler var ve onlar ordunun bütün “sırlarını” biliyorlar.

    O “sırların” çoğu da işlenen “suçlarla” ilgili.

    Biz bugün bir belge yayımlıyoruz, Genelkurmay hukukçularının hazırladığı raporda, daha önce Taraf’ta yayımlanan “Lahika’nın hükümeti devirme suçu” kapsdıbına girdiği, cezasının müebbet olduğu söyleniyor ve belgenin “imha edilmesi” öneriliyor.

    “Müebbetlik” bir suç işlendiğini bizzat Genelkurmay hukukçularının söylediği bir belge var şimdi savcıların elinde.

    Öyle bir noktaya doğru gidiyoruz ki ya Cemil Koçak’ın gene Neşe Düzel’e söylediği gibi ordu “darbe” yapacak ya da siyasetten çekilmemek için hukuku böyle zorlayarak ordunun bütün üst kademesini “sanık” durumuna sokacak.

    Bu kadar zorlamanın bir anlamı yoktu.

    Kendi halkını “yabancı” gören bir sistem ciksen yıllık bir iktidardan sonra dönemini bitirdi, artık devam etmesi mümkün değil.

    iktidardan çekilmek niye bu kadar zor?

    Değer mi bütün bunlara?

    Umarım, “değmez” diyecek aklı gösterirler.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 2409.
    0
    atam izindeyiz.
    ···
  10. 2410.
    0
    ruhun şad olsun mustafa kemal
    ···
  11. 2411.
    0
    atam izindeyiz.
    1881-193∞
    ···
  12. 2412.
    0
    Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.
    ···
  13. 2413.
    0
    tamam la geçmişiz daha nereye gidiyoruz.
    ···
  14. 2414.
    0
    ataizindeyiz.
    ···
  15. 2415.
    0
    atam izindeyiz.
    1881-193∞
    ···
  16. 2416.
    0
    atam izindeyiz.
    ···
  17. 2417.
    0
    upupupupu
    ···
  18. 2418.
    0
    dünya liderimiz mustafa kemalimiz kalbimizdesin daima...
    ···
  19. 2419.
    0
    atam izindeyiz.
    ···
  20. 2420.
    0
    atam izindeyiz.
    ···