gibtir git lan

hikayeye böyle girilir mi lan sahur vakti. gibtir git yaz tatilini değerlendir amın feryadı

Ben Malatya da doğup büyümüş, üniversiteye gidene kadar malatya ve maraş haricinde başka bir şehir görmemiş bir insanım. Babamın küçük sayılan ama bizi geçindiren rahmetli dedemden miras kalan şirin bir kayısı bahçemiz vardı.

Babam bu bahçe bizi geçindirmez oğlum senin okuman lazım deden beni okutmadı ama ben seni okutacam derdi sürekli ve dediğini yaptı. Ama şimdi utancımdan konuşamadığım babacım beni keşke okutmasaydı keşke köyde kalıp tarlayla uğraşsaydım bunlar başıma gelmeyecekti

bu adana kebabı değil hatta bu kebap değil

ilkokulu, ortaokulu ve liseyi malatya da okudum, sınıfta sürekli derecelere giren bir öğrenciydim, sınıfın birincisiydim ama keşke sınıf sonuncusu olsaydım bunlar başıma gelmeyecekti

ilk yılımda üniversite sınavından güzel bir puan alıp, müdürümün yaptığı tercih listesinde gazi makine mühendisliğini kazandım. Babam tercihler açıklandığında, 10 dakika sevinçten ağladı nasıl ağlamasın babamın tek hayali okuyup adam olmamdı. “Ama ben bin arkadaşım Turgut yüzünden olamadım”
Tercihlerin açıklandığını müdürüm taa 300 kilometre uzaklıktan gelip söyledi. Müdür benimle çok özel ilgilenirdi en sevdiği öğrencisiydim. Müdür gittikten sonra evde bir bayram havası vardı kardeşlerim, annem ve babam çok sevinçliydi ben de çok tuhaf oldum yeni bir şehir göreceğim, yeni arkadaşlıklar kuracağım için

Kayıt dönemi gelip çatmıştı, 23:30’da ki malatya ankara otobüsüne bindik ve hayatımı utançtan karartacak yolculuğa başladık.

Sabah 7 ve ya 8 gibi ankaraya gelmiştik. Babamın kuzeni Ankara’da memurdu ve gaziyi kazandığım için oda çok gururluydu yada hiç gibinde değildim zaten hayatımda ilk kez görmüştüm bu insanı ama sağolsun arabasıyla bizi üniversiteye zütürdü kayıt işlemlerinde yardımcı oldu. Kaydımı yaptıktan sonra babamla kalacak yerleri tartışırken hayatımı karartacak insan olan turgutu otururken gördüm.

Babamla ben özel yurtların standına gittik fiyatları sormaya babamın aylık eline geçenin yarısından fazlasını söylediler bize tek çare ya devlet yurduydu ya da cemaat yurdu. Keşke devlet yurdu ve ya cemaatte kalsaydımda o bin turgutla kalmasaydım

Şimdiye kadar yazdıklarım fasa fiso asıl hikaye bundan sonra başlayacak ama bir iki tane panpam burda olduğunu belirtirse hikayeme başlıyacağım ve başlığın neden bir buçuk adana olduğunu, kimi zaman hüzünlenerek kimi zaman kahkaha atarak okuyacaksınız

babam ben tuvalete gidiyorum sen bir yere ayrılma bekle beni burda dedi. beklerken tam karşımda oturan bin turgut yanıma geldi, kendini tanıttı aynı bölümde olacağımızı söyledi, ben tabi saf bir anadolu çocuğuyum yeni bir arkadaşla tanışmanın sevincimi hemen yansıttım ve bunu anlayan turgut zaten hayatımı gibti

Babam turgut görünce kim bu dedi, ben de anlattım işte Turgut kalacak yer sıkıntısı çekmememi söyledi ve tek başına kaldığı evden bahsetti
Turgut iyice anlattı hayatını bize
Babası annesi ayrı yaşıyormuş babası almanyaya gitmiş Turgut küçükken, annesi’de turgutu büyüttükten sonra kayseri’de yaşayan ablasının yanına gitmiş turgut’a da evi bırakmış.
Turgutta bana yönelik sadece birkaç faturayı ödesin benim yanımda kalsın dedi babam Turguta güvendi ve tamam dedi 2 hafta sonra bizm çocuk yanına gelecek daha yeni tanıyor buraları iyi arkadaş olun felan dedi. Telefonunu adresini yazdım turgutun ve biz tekrar malatyaya gittik

Günler su gibi akıp geçti ve ben eşyalarımı ( iki pantolon, iki kazak, bir iki tanede iç çamaşırı ) alıp ankaraya tek başıma gittim, otobüs de giderken turgutun ne kadar iyi biri olduğunu felan düşündüm. Otogarda Turgut karşıladı beni. Selamlaşma faslından sonra bindirdi beni arabasına, içimden neler geçiyordu acaba bu gerçekten öğrenci mi, araba kendisinin mi, neden beni nerdeyse bedavaya evinde kalmayı teklif etti tabi diyorum kendi kendimi beni fakir biri olarak gördü acıdı evinde kalmama izin verdi diye ama tabi ki de olay böyle değilmiş

Beni evine zütürdü, ben tabi o zamanlar çok saf daha mastürbasyon bile yapmasını bilmeyen bir köylü çocuğu sayılırım, dünyadan haberim yoktu sadece okumaya bakıyordum ama Turgut benim öyle olduğumu anlayınca evinde kalmama izin verdi

reserved

Eve varınca bana sormaya başladı yavuklun felan varmı diye ben tabi köylü çocukluğunun verdiği utançla bir iki geveledim, hiç kız gibtin mi diye sürekli bu tür sorular sormaya başladı benim de hoşuma gidiyordu bu terimleri duymak ama neden böyle olduğunu bilmiyordum, seni karıya zütüreyim mi diye dalga geçiyordu

"""""diğer üyeliğim dötüncü nesil bu üyelik yeni onun için (600 saniye de 3 entry kuralı var) burdan devam edeceğim""""""""

Turgutla çok samimi olduk sağolsun beni her gün gezdiriyordu, yemek ısmarlıyordu hatta bir iki kere de alışverişe zütürdü üstüme başıma bir şeyler aldı ben tabi çok sevindim hatta benden sadece 1 yaş büyük olmasına rağmen bin turguta abi diyordum çünkü abi şefkati veriyordu bana,
Ben nerden bilecektim ki benden çıkarı olacağını sadece abi gibi düşünüyordum turgutu.

Devam et pnp

Not : Turgut oç

Turgutun evi iki oda bir salondu ( bir odada büyük bir yatak benim kaldığım odada ise bir küçük baza vardı ). Günler günleri kovalıyordu 1 hafta kalmıştı okulların açılmasına, çok sabırsızdım her gün dua ediyordum turguta beni görüp evine aldığı için, sabah yataktan kalktığımda bir baktım boxerli şekilde yanımda yatıyordu Turgut abi, dedim herhalde gece benim tek başıma odada korktuğumu anlayacak ki yanımda yattı diye düşünüyordum içimden dedim ki ne anlayışlı ne iyi insanlar var bu ankarada

turgut abiyi kaldırdım abicim hadi sabah oldu teşekkür ederim dedim, yerine git rahat rahat yat dedim