0 dan yükseklere doğru hayat hikayem

Din kısmına inancımda bu aralar başladı bazen çok zor bir durumda iken çok istediğin şeyden vazgeçiyorsan illaki istediğin şey bir şekilde gerçekleşiyor değişiktir ama fedakarlık yaptığım sürece karşılığı hep fazlasıyla geldi. Kendi kendime dedim dershane tamam bilgisayarı o kadar giblemedim. tek yapmam gereken oturup o derslerin dıbına koymak ve iyi bir üniversiteye gitmek kaldı ama hiçbir zaman işler planlandığı gibi gitmiyor.

bir hoş olduğum vardığımda
kavuşmuştuk sonunda paraya
ufak kardeşin aklı oyunda
biz sarıldık başladık ağlamaya

okuduğum kitaptan mahrum ettin be kardeşim bari biraz hızlı yazsan be

o ana kadar baba çok hüzünlü idi
durdu düşündü elinden ne gelirdi
sözde dersane yerine geçerdi miydi
zorunluluktan abone olunan o dergi

bir kaç gün anneannemde kalayım da derslere bakayım dedim onların evi daha müsaitti bizim evde canavar kardeş var amk. neyse birkaç gün sonra telefon çaldı annem hemen eve gel dedi merakla dedim ne oldu önemli bir şey mi? dedi hemen gel çıktım eve doğru yola koyuldum eve geldiğimde hiç unutmuyorum annemin bir kapıyı açışı vardı dedim ne oldu sabancı öldü de mirası bize mi kaldı? içerideki oda dan tıkır tıkır sesler geliyor. ulan bi baktım bilgisayar benim velet kardeşte oturmuş başına oyun oynuyor. babamda güleç bir ifadeyle suratıma bakıyor. dedim baba bu nereden çıktı. daha dedi sürprizlerim bitmedi dersane kartını çıkardı final dersanesine kayıt ettirmiş beni. bazen böyle sevinçten dizleriniz kesilir ya pat diye dizlerinizin üzerine düşersiz aynı sahne yaşanıyordu. sevinçten gözlerim dolduydu bir anneme sarıldım bir babama kardeşim giblemedi zaten oyun başında olduğu için. hep beraber mutluluktan oturduk ağladık amk şimdi de aklıma geldi gözlerim doldu yine. sakinleşince anlattı babam at yarışından para kazanmış işleri halledene kadar bana haber vermemişler. öyle çok büyük bir rakam olmasada iyi paraydı o zamanlar borçları kapatmışlar eve bilgisayar almışlar beni dershaneye kayıt ettirmişler. daha ellerinde baya para kalmıştı.

vakit geçiyordu sallana sallana
arkadaşlarla takıla takıla
aman derslere de bak ara sırada
uymak gerek yaptığın her plana

ağustos aylarında dershanelere kayıtlar başlıyordu. babamın da içten içe üzüldüğünü görebiliyordum nasıl göndeririz nasıl öderiz o parayı diye. gittim babamın karşısına dedim baba dershane bir işe yaramıyormuş bir dergiye abone olsam ben kendim çalışırım. adamın gözleri parladı sevinçten tamam oğlum hemen abone ol ne kadardır parası dedi. şuan ne kadar olduğunu hatırlamıyorum ama bütçemize uygundu. onun sevindiğini görünce bende mutlu oldum. yine içimden ufak şeyler fakirler için be mutluyuz işte dedim geçtim köşeme açtım tvyi o mutlulukla.

reserved

sarhoşken bir kere öptün diye
kalmasın hatun senin üstüne
yürümüyorsa bırak ısrar etme
o kıza yüz verme gelse de eve

işim düştükçe ara zamanlarda bu tarz sevgililerle idare ettim. seneyi tüm plan programa uyarak birazda sosyalleşerek bitirdim. bir yandan da ufak ufak sınava hazırlık yapıyordum. dersaneye gitme gibi bir istediğim yoktu ailenin durumu da ortadaydı zaten. kendi kafamda bir dergiye abone olur oradan kendim çalışırım diye düşünüyordum. sene içinde çok ekstrem bir olay yaşanmadı rutin halde arkadaşlarla takılma, plan program uygulama derslere bakma ara sırada karı kız işte. dönemi bitirdim. bu yaz kendi çapımda derslere odaklanacaktım. bir işte çalışmayı düşünmüyordum. tek eklenen durum kızlarla artık daha rahat konuşabiliyordum özgüvenli bir şekilde hareket edebiliyordum. tabi bu işlerinde tecrübeye baktığına kanaat getirdim.

hemin ki kız dün seni reddetti
seni reddettiyse meniynen gitti

benim turistik kanyak viski aravda
men başka alemde başka maravda
o yar beni heyran etti ilk bakışta
bir gün gettim men görüşmeye yarışta

okulda benim olay mevzu oldu ilk günden zütürdü kızı diye. kızın bi midem bulanıyo hamile olabilirim demediği kaldı. başımdan atmaya çalıştıkça daha da taka saplanmaya başladı. lan sadece öpücük onu da hatırlamıyorum. ben yürümüyor bitsin dedim bu repliği de cansudan öğrenmiştim o da bana aynısını demişti. akşamları sürekli çağrı atıyor vs. en son cahil cesareti ile bizim eve geldi. bizimkiler evde dedi xxxx e bakmıştım evde mi okuldan arkadaşım diye annemde evde çağırayım dedi. annem geldi çağırmaya bağırarak yok de dedim annem kapıya geri döndüğünde kız yoktu zaten.

kolaydır bakmak kızlara
tavlamak istersin hızla
seyrek düşer derler dikkat
binmek istesen de o kısrağa

bsg please

piknik için birikimlerimin bir kısmını kullandım. hayatımda ilk defa alkol olayınada girecektik. benim konuşmayı yeni öğrenen sevgilide içesekmiş tey dıbına koyim onun bira parası da bana kitlendi neyse aldık bira, et, cips türü şeyler hocalarda vardı o sıralar. dıbına kodumun ayaşları onlarda içecekmiş toplu ciks gibi. sigaradan yana sıkıntı yok içiyorum ama biranın tadı tak gibi içilmiyor. yarısına geldim başım dönmeye başladı. muhabbet iyice sapıttı ben o kör topal kızı öpmüşüm o kısmı hatırlamıyorum. neyse bi ara kendime geldim. kız gurur duyması gereken yerde hüzünlenmiş gibtik sanki ama o zamanlar öpmek gibmeye eş değerdi sanırım. dedim tamam üzülme bir yandan da akıntıya kusup ağzımı yıkadım.

öyle alma hayatı çok ciddiye
o zamanlar gençlik var serde
müdür yolladı indim rehbere
dedi ki vakit ayır eğlenceye

o aralar bir piknik muhabbeti dönüyordu havalar bozulmadan ayarlayalım diye okulda. herkesin de kör topal bir sevgilisi var benim elimde olan tek malzeme sağ eldi. cansu da başkasıyla çıkmaya başlamıştı zaten. ne aşkmış arkadaş ilk defa öpüştüm seviyorum diyorsun destek oluyorsun sonra başkasına gidiyorsun. kız mevzularına ciddiyetsiz halde devam etme kararı aldım. arkadaşın sevgililerinin arkadşlarından kör topal getirdiler bi tane kız konuşmayı yeni öğrenmiş gibi he dedim tamam olsun bu. bunu ilk defa itiraf ediyorum amacım o ilk gün okulda gördüğüm masmavi gözlü kızı ayarlayabilmekti ama ne zamanıydı ne de yeriydi kendime güven konusunda eskisi gibi değildim. nitelikli olunca güvende tam oluyor beyler parayla alakası yok gerçekten. konuşacak bir şeylerin olması yeterli ilişkilerde. o masmavi gözlüyü daha sonra bakarım icabına diyerek rafa kaldırdım.

rizörvıd

ne de zordu serinlemek bu yaz sıcağında
hiç şeker atmam demli içerim çayı da
sayende ne de güzel akıyor kelimeler
gri ekranlı sayfadaki ibretlik yazıya