0 dan yükseklere doğru hayat hikayem

bir tuvalet arası

tuvalet sonrası devam ediyorum.

Deneme sonuçlarına göre istediğim üniversite olmasa da istediğim bir bölüme yerleşme imkanım vardı ya da seneye bırakacaktım tüm işi. okulda müdürün talimatıyla hocalar elinden geleni yapıyorlardu okul puanım düşmesin diye sağolsunlar. bir ara müdür beni çekti dedi çalışmalar nasıl gidiyor. benim elimden geleni yapıyorum sağolsun hocalarda yardımcı oluyorlar. okulunu başarı ile temsil etmeni ümit ediyorum zaten ilk geldiğin gün buna inanmıştım dedi. hiç duygulanmadım artık gibecem ilk günü demeye başladıydım amk. bir keresinde de dersanede bir hoca çekti ne alakaysa hiç tanımam iyi misin nasıl gidiyor dedi iyi dedim geçiştirdim herkes beni mi izliyor anlamadım gitti. sonra o yeni edindiğim arkadaşla sohbet ettik biraz. sınava çok az zaman kalmıştı çimlere gidip içme teklif ettim. dedim birazda biz hayatımızı yaşayalım. tamam dedi geldi oturduk sohbet muhabbet derken o günün çalışmasını patlatık ama kafamız dağıldı iyide oldu

sınava bir hafta kala bu arkadaşla daha çok takılmaya başladık sohbet muhabbet yolda yürürken soru çözerdik o tarz bir arkadaş. ben dersleri hafiflettim bu da ben bıraktım komple dedi kafayı dinlendiricem dedi bende ekgiblerimden bahsettim neyse sınav günü geldi çattı sıfır heyecanla kalktım sabah soğuk bir duş aldım. kafam dinçdi güvenim tamdı. sınava giderken savaşçı gibi gittim gidip o sınavın dıbına koyup çıkacaktım. sınava başladığımda bir flashback yaşadım kendimi yine kendimle konuşurken buldum. ama konsantrasyonum bozulmadı. başladım soruları çözmeye. sınav basit gelmişti hedeflerimin üstüne çıkabilirdim. güven dolu bir şekilde soruları yaparken zihnimin yorulduğunu farkettim gözümün önüne görüntüler geliyordu. neyse ki sağsalim sınavı halletim çıktım bir sigara yaktım. mekan koyun çiftliği gibi anneler, babalar, halalar, dayılar... eve gittiğimde sorular çözülüyordu açtım baktım puanımı hesapladım. hesaplarıma göre istediğim mühendislik gelecekti ama şehirden yana problem vardı. annemle oturdum konuştum seneye tekrar mı girsem diye kendin bilirsin dedi. babam istediğin bölüm oluyorsa kendini kanıtlamak yine sana kalacak oğlum dedi. düşündüm dedim çok çalışıp başka üniversiteye geçme şansım var bu kadar çabayı hiç etmeyeyim kararımı o gün verdim xxxx şehrinde xxxx mühendisliği okuyacaktım. arkadaşı aradım dedim noldu hesapladın mı puanı. gel çimlerde konuşuruz dedi. mutlu bir vaziyette çıktım gittim ikişer bira eşliğinde kutladık onun sınavı da iyi geçmiş ama heyecan olsun diye bakmamış sonuca. üzerimden büyük bir yük kalkmıştı sanki kuş gibi hafifledim.

rahatlamanın verdiği şevkle internette takılmaya başladım bir yonja hesabı vardı ona girdim xxx şehir diye arattırdım. çıkan sonuçlardaki kızlarada msn var mı diye mesaj attım. günlük 7 tane mi ne atabiliyormuşuz fakir accountu olduğu için. neyse bi kaç kız düştü msnden sohbet muhabbet bir kaç tanesiylede yüzyüze görüştüm çok basit kişiler olduğu için gibtir ettim. daha sonra benden büyük bir kızla konuşmaya başlamıştım bir hafta konuştuktan sonra buluşmaya karar verdik. üniversite bitirmiş bir hatun amk biraz tırstım açıkçası beklentisi ne olur gibisinden.

gittim görüşmeye reel olarak da hoş bir kız. oturduk bir kafeye sohbet muhabbet derken ellerimiz birleşti. içimden hızlı yaşa ama gibleme diye geçirdim. daha sonra sarılma daha sonra öpüşmeye kadar gitti mevzu. sonra çıktık kafeden evine bırakıcam kızı aşkım demeye falan başladı. bi parkta kuytu köşeye oturup başladı öpüşmeye ben elimi gögüslerine attım garip sesler çıkarmaya başladı. sonra aşağı attım iyice kudurdu tam içeri sokacaktım elimi ilk gün için çok hızlıyız diyerek durdurdu evinin arka tarafına geldiğimizde uzunda bir öpüştük zütünü falan avuçladım baya da iyidi ama aşk meşk olaylarını hiç bulaştırmadım. eve giderken mesaj attı güzel bir gün geçirdim diye. yarın için tekrar sözleştik. bu sefer benim mekana çimlere zütürdüm ortam açıklık olduğu için fazla bir şey yapamadım ama canımda saldırmak istiyordu. akşam olunca eve bırakırken yine parkta oturduk seviştik biraz bu sefer gögüs uçlarına kadar yaladım. benim dalgayı falan avuçlamıştı buraya kadar olan kısımları yaşadığım için panik olmadan rahat olabiliyordum. diğer internet kevaşelerinde biraz tecrübe yapmıştım bunun gazıyla sürekli elimi içeri sokmaya çalışıyordum her seferinde durduruyordu. içimden yoksa gibiş mi var diye düşünmeye başlamıştım. gerçi ev yoktu amk nerede gibişecen.

bir hafta falan bu şekilde geçirdim. sonra bir mesaj geldi ben sana layık değilim diye. dedim ne iş çözüldü sonra üniversitede patlatmışlar mevzu buymuş. hemen role bürünerek namus bacak arasında değildir hikayesini okudum yedi salak belkide gibişmek istiyordu ama gözümde bir huur olmak istemiyordu. bir hafta içinde dıbına kadar elletiyorsan neyden bahsediyorsun amk gerçi bu devirde bir haftada uzun bir süre üniversitede bunu da öğrendim. bunla buluştuk iyice destekledim bunu ben seni seviyorum masalları anlattım dedi hayalimdeki kocam gibisin. kesin gibiş vardı artık kaçısı yok. ama ev durumu büyük problemdi parkta gibmeyi bile düşündüm o derecede azgınım amk.

yılın müjdeli haberlerinden biri geldi anneannemle dedem köydeki tarlaya bakmak için gideceklermiş 1 hafta kalacaklarmış. çiçekleri sulamam için anneannem anahtarı anneme vermiş. bende annemden ben hallederim diye aldım anahtarı. gibişmek için bütün her şey hazırdı. buna açtım konuyu dedim kafede takılacağımıza bir şeyler alalım evde oturalım çok iyi yemek yaparım falan dedim. en başta olmaz falan dedi ama naz yapar şekilde sonra ikna ettim gittik bimden aldık ıvır zıvır cips vs. zütürdüm bunu eve.

ilk eve girdiğimiz an biraz temkinli oldu oturdu kontuğa bende gittim yanına sarıldım falan sonra öpüşmeye başladık çözüldü direk zaten çıkarttı üstünü karşımda sütyeninin içinde dev gibi iki tane meme duruyordu. benim alet heyecandan fermuarı patlatacak seviyeye geldi. çıkardım sütyenini başladım gögüslerini yalamaya gögüsleri çok hassastı galiba kuduruyordu direk. yani onun gibi gögüslerinin yalanmasından bu denli zevk alan başka bir hatunla karşılaşmadım. bu sefer pantolonunuda çıkardım elimi kilodunun içine soktum ilk defa çıplak am elliyordum. diğerleri pantolon üstünden olmuştu. neyse leş gibi ıslanmış vaziyetteydi amın anatomisi nasıl diye hiç bakmadım. elimle biraz takıldım daha sonra benimkini çıkartıp lak diye aldı ağzına tecrübeli olduğu belliydi güzel yalıyordu ya da belim ilk olduğu için bana öyle geliyordu. daha sonra bunun amı parmaklarken bir an trip yaptı vermek istemedi ağlamaya başladı hay gibecem tam sırasında dedim içimden

işte onu gibmek çok kolaymış da bakire olsaymış gibmezmışımde zırvaladı bir şeyler ikna yoluna gittim onu sevdiğimden bahsetim tekrar öpüşmeye başladık bu sefer ağzına vermeden kilodunu çıkararak direk girdim içine şakada şukada tavşan gibi gibiştikten sonra efsane replik geldi aşkım içime boşalma dedim tamam çıkarttım üstüne boşaldım. seni seviyorum dedi öptü yattı gögüsüme. benim aklımda da bir hafta boyunca gibişme planı vardı. ama ilk tecrübe olarak diyebilirim ki hayalimizde çok abartmışız amk

gibişme faslından sonra tv açtık cips falan yedik bi posta daha gibtikten sonra evine bıraktım evinin arkasında yine zütünü avuçlayacak öpüştüm. eve dönerken beni yanlış anlamadın dimi diye mesaj attı dedim yok olur mu öyle şey benim için özelsin dedim yine yedi ya da yer gibi yaptı. o da fena azmıştı belliki tokmakçısı da yoktu uzun süredir. benim gibi genç azgın bulunca tadını çıkarma yoluna gitmişti. ertesi gün yine eve getirdim yine gibiş sokuş sonra tv sonra eve bırakıyordum. bir hafta bu rutin devam etti evde kameradan bana şov falan yapardı. ertesi gün daha çok gibesim gelirdi. bir hafta sonunda anneannemler döndü evi güzelce temizledim çiçeklerini suladım bir problem yoktu. ilerleyen zamanlarda kızı kendi evinde gibtim. ama hatuna yetmiyordu sırf yeterli gibişemediğimiz için ayrıldık ev yoktu amk. o da her gün yarak yeme derdindeydi yürütemedik o sebeple. benim de en başta aşkı gibtir et felsefem işe yaradı ayrıldığımız umrumda bile olmadı. hala konuşuruz onla da evlendi çocuğu olacak. tabi ciks konusu açılmıyor. güzel ayrılmıştık ciks olmadan yürümeyecek diyerek.

benim yonja macerası kah öğrenci evinde gibişme kah sokakta öpüşme biçiminde devam etti. hiç sokakta arama derdine girmeden internetten kaldırıyordum. şimdiki gibi çakallar yoktu o zaman kızsa kız profili erkekse erkek profili sonradan oranında ortamı bozuldu iyice. aralarında gibtikten sonra düzgün ayrıldıklarımla hala görüşürüm arkadaş olarak değişik bir duygu tabi. karşındaki karıyı hoplatmışın defalarca. sonra normal takılıyorsun. arasıra eve gidipte işin cikse döndüğü zamanlarda oldu fakbadi hesabı. kendi şehrimdeki üniversiteden sağlam ortamım olmuştu yonja sayesinde. gerçi gibimde değildi eylülde başka bir şehire yerleşecektim.

neyse sonuçlar açıklandı puanımı biliyordum zaten ama bir söylenti dolaşıyordu bu sene puanlar çok yükseldi vs. dershane hocasının yardımıyla üç tane tercih yaptım eve döndüm. işi garanti altına almak için tercihlerime bir şehir daha ekledim düşüktü puanı benim puana göre. artık tek yapmam gereken tercihlerin açıklanmasını beklemekti. tercihler açıklanmadan önceki gece bir rüya gördüm bizim bin müdür tahtaya 4 yazıyordu buraya gideceksin diyordu gece panikle uyandım. 4 tercihe baktım hasgibtir la burası olmaz üsttekiler olur dedim. sabah kalktım sonuçlara bir baktım 4. tercihe yerleşmişim. ulan eklemesek gidiyorduk ha dedim kendi kendime. mutlu oldum yine sonuçta istediğim bölüm okuyacaktım hem de deniz kenarı bir yerde daha ne olsun amk.

neyse benim çimenlikte içtiğim arkadaşı aradım. dedim naptın ne ettin hiçbir yere yerleşemedim moralim çok bozuk dedi tamam dedim bizim mekanda buluşuruz bende para var diyerek içkileri alıp gittim. sohbet ettik biraz senin adına sevindim dedi. bende takma kafaya puanın iyi zaten bir sene sonra kazan gel yanıma dedim. ev tutarız ortama akarız derken kafalarda güzel oldu çocukta rahatladı biraz. tabi benim mutluluğum ayrı düzeydeydi eylülde yaşayıp büyüdüğüm şehire elveda diyerek beni nerelere sürükleyeceğini bilmediğim bir ortama, bir şehire gidecektim.

kayıt olma yurt bulma vs işler için erkenden gittim o gibindirik şehire. otobüsten indiğim an basık bir havası leş gibi pis sokakları olan bir şehirdi. kendi kendime ulan burada yaşanır mı hiç dedim. kyk yurdunda kalacaktım. ilk oraya gittim yurt işlerini falan halletmek için asil olarak kazanmıştım yurdu girdim kayıt işini halletim sonra okulun öğrenci işlerine gittim kapıda şakirt abiler vardı bizim yurda gel mübarek diyorlardı amk dedim yok sağol ben kayıt oldum. okulda da harçtı kayıttı derken bütün işleri halletim sonra bi telefon çaldı bi baktım cansu yok ebesinin amı dedim içimden. açtım konuştuk biraz hiç ara vermemiş gibi zaten o da son konuşmamızdı. dönüş için terminale gittim otobüs yok yarın sabah dediler aktarmalı olarak işi çözdüm. bir zevk sigarası yaktıktan sonra kendi şehrime geri döndüm. her şey çok iyi gidiyordu hiçbir aksaklık olmadan evdekilerde oğlum mühendis olacak diye gururlanıyorlardı seviniyolardı işte her aile gibi. babam dönüşte halletin mi dedi evet dedim. seninle gurur duyuyorum oğlum diyerek gözlerimi doldurdu bu akşam seninle rakı içeceğiz karşılıklı dedi. şaşırmaklı bir şekilde olmaz ayıp olur baba dedim. sen artık bir mühendissin oğlum kendini kurtardun koca adam oldun ilerde sende baba olunca aynısını oğlunla yaparsın dedi. gurur sevinç gözyaşı derken babamla karşılıklı oturduk içtik şarkılar söyledik babamında sesi türk sanat müziğine iyi giderdi. rüya gibiydi sanki herkes mutlu herkes gülüyor. zor günler geride kalmış gibi. babam ikinci bombayı patlattı hep beraber tatile gidiyoruz diyerek. bin kardeşim senin şortlar küçülmüş gibimi taşşağımı deydirdim benim olsun mu diyerek gereksiz bir konuşma yaptı. neyse dedim olsun sevindi gariban.

hedeflerim ve planlarımı fazla karı kıza sarmadan başarı odaklı belirledim. arada boş vakitlerde de üç beş takılırım karı kıza diye plan yaptım. okulun açılmasından bir gün erken gittim yurtdaki oda arkadaşlarına bakayım direk. 3 tane oda arkadaşı vardı ikisi apaçi biriyle hala görüştüğüm can dostumdur aynı bölümden aynı sınıftan arkadaşım. neyse kısa sohbetten sonra bi duş alıp yattım ertesi sabah erkenden kalktım okula gittim sınıfa girdim taşak kokusu hakim sınıfta. biraz sınıftakilerle de sosyalleştikten sonra dersler başladı. bi kaç kız bakayım dedim hepsi bıyıklı bizim şehirdeki üniversitelilerin hepsi taş gibi kaşardı amk bunlardan lor peyniri bile çıkmaz. kafama da takmadım zaten karı kız için gelmediydim şehire. yüzeysel sohbeti bağladım sınıftaki kız olsun erkek olsun elemanlarla. oda arkadaşıyla takılıyorduk zaten iyi bi çocuktu onunda hedefleri vardı zaten boş bir insan değildi.

daha ilk zamanlardan işimi sıkı tuttum civardaki kırtasiyelerden nottur sorudur hepsini topladım aynı zamanda kendimde not tutarak geniş bir yelpazede çalışmayı hedefledim. yaptığım planların dışına çıkmamaya gayret gösterdim. millet görmemiş amk daha ilk günden cluba gitme muhabbetleri karı gibme muhabbetleri dönüyordu ortamda dedim al sana üniversite gençliği toplasan 5 adam zor çıkar. o pis muhabbetlere girmemek için akşamları boş vakitlerimide spor yaparak değerlendirmeye başladım. herkesle bir selamım vardı ama hiç muhabbetti ilerletmedim. bi keresinde de bir batak oynamaya gittik kahvede amk böyle leş insanlar olamaz. ortam http://www.gibişhikayem.com a döndü. hepside belli ki abaza karı görmemiş bol keseden atıyorlar sohbeti kestim o akşam zaten. düzgün, aklı gibinde olmayan adam varsa onlarla sohbet edecektim yoksa giberler arkadaşsızda geçirebilirdim yani pekte gibimde değildi.

herkes hemen karı derdine düşüp birilerini ayarlama yoluna gitti bizim sınıftaki bıyıklıları bile aldılar millet o denli aç kalmış. neyse ben hiç aldırış etmedim bu duruma sistemimi de oturttup. tek sıkıntı babamdan para istemek oluyordu. artık babamdan para almak dokunuyordu sıkı çalıştığım için rahattım yani part time bir işte çalışabilirdim konu eksiğim yoktu. kendime iş baktım. içimden gülerek ulan ferre cd sektörünü burada kursam iyi iş yaparım dedim kendi kendime. bizim bin müdürü aramak geldi içimden aradım nasılsınız hocam muhabbeti yaptım daha sonra benimle ilk karşılaşmayı anlatıyormusunuz hala dedim o konuşmamın bir parçası oldu dedi gülerek daha sonra iş arayışıma devam ettim. bir pizzacıda iş vardı garsonluk yapacaktım. aklıma çakallık geldi yeteneklerimi kullanacak başişten yolumu bulabilirdim verdikleri para öğrenciyi gibmeye yönelikti çünkü.

neyse iş için ders progrdıbına göre bir ayarlama yaptık artık kafayı kaşıyacak vakit yoktu. ama ders çalışmak için olan zamanımı uzun tuttum o bakımdan yine de rahattım. ilk günler hiç garsonluk yapmadığım için biraz problemli geçti ama daha sonra alıştım. yeteneklerim sayesinde iyide bahşiş topluyordum. garsonluğun sırrıda köprüyü geçene kadar ayıya dayı muhabbeti. bazı çalışan öğrenciler bunu yapmıyorlardı üç kuruş paraya talim ediyordu kamiller. bir gün taşaklı bir herif geldi yanında da belli ki metresi ya da çaktığı karı işte anlayın siz. karı vejetaryan pizza istedi dedim senin ağzını yüzünü gibeyim. neyse adam da türk kahvesi istedi. pizzacıda türk kahvesi o da iyimiş dedim. meşrubat kısmında sıkıntı yoktu halletik hemen güzel bir servis güleryüz gösterdim. adam çağırdı yanına öğrenci misin dedi evet abi dedim baya bir bahşiş bırakmıştı haftalığım kadardı sanırım rakamı hatırlamıyorum. çıkardı kartını verdi clubta garsonluk yapmak istersen ulaş buradan bahşişide iyidir dedi. haftalığını da konuşuruz dedi. tamam abi dedim direk. sonra yine bir karar verme aşamasına geldim yani içkili bir ortamda çalışırsak olacakları az çok biliyordum mesleğin jigololuğa kaymasını pek istemiyordum açıkçası.

düşündüm herifin söylediği aklıma yattı yani daha çok kazanacaksam daha az çalışıp kendimede vakit ayırabilirdim. daha sonra gittim mekana dedim böyle böyle xxx abiyle görüşcektim beni çağırmıştı. dediler şimdi yok geç otur bir kola iç gelir birazdan oturdum içerisi club olduğu için bomboştu. neyse bir kola sohbet muhabbet derken adam geldi. çıktık ofise şartları konuştuk bana da uymuştu kabul ettim garsonluktan yana problem olmadı için o gece direk başladım. ortamı tarttığımda kaldırılabilecek durumdaydı. ilk geceden iki moruk yazılmıştı o taraklarda bezim olmadığı için işimi yaptım geçtim. bahşiş ilk gün için idare ederdi zaten işin çakallıklarınıda daha sonra öğrendim. mesela size biri içki ısmarladığın içkiyi içmeyip yarı parasını alabiliyorsunuz. bu tarz şeyler. gelir durumu iyidi bi ara vize dönemi için izin aldım işten vizelerde bal kaymak gibi geçti onun dışında ekstrem durum yoktu gecenin sonunda birer ya da ikişer bira içiyorduk oranın müdürüde görmezden geliyordu ortamımız iyidi kısacası.

yine rutin günlerden bigün çalışmaya devam ederken bi ara mola verdim kendime çimlerde içtiğim arkadaşı aradım dedim ne var ne yok işte bir sıkıntısı varmış sorma ya 100 lira lazım dedi konuyu açtı bende de harbiden yoktu olsa gönderirdim. neyse kafama takıldı bu durum şimdi gidipte patrondan arkadaşıma lazım diyerek istenmez. içim sıkıntı bende de 25 lira mı ne vardı onu göndersem bi taka yaramayacak. o gün baya düşünceli çalıştım ulan nereden bulacam 100 lira imkansız. dostum dediğim insanlar içinde harbi canım fedadır kendi derdim gibi üzülürüm. neyse çalışmaya devam ettim 40 lı yaşlarda bir kadın sarmaya başladı içki ısmarladı ilk dedim bunu yontayım o şekilde belki toplarım ama nereye kadar ısmarlayacak. iki tane ısmarlattım başka söylemiyor huur. sonra baktım başka garsonlarla konuşuyor. dedim benim gibeceğimi anladı başkasına yöneldi. neyse konuştuğu garsonlardan geldi lavuk karı seninle takılmak istiyor dedi. ilk başta gibtirsin gitsin işim olmaz dedim. garson lan gibik kafanı kullan bir gece için 200-300 alacaksın dedi. bir an için arkadaşı düşündüm sonra bi seferden bi şey olmaz lan dedim kendimi motive ettim. diğer yandan da babamın sözleri geliyor aklıma onurlu çalış diyerek. sonunda dedim sadece bir seferlik. gittim kadının yanına dedim tamam dedim beraber çıkalım bu gece. o gece ikilemler içinde o karıyı çatır çutur gibtim. belki doğru değildi yaptığım ama oldu artık. ertesi güne kadar bi kaç kere takıldık. tekrar gelmek istersen al numaram bu dedi karı aldım numarasını bozulmasın diye. şimdi düşünüyorum da böbrek.avi olsa gibi yemiştik. 150 civarında da bir para verdi. attım cebe direk bankaya gittim aradım arkadaşı hesap numaranı ver dedim aldım hesap numarasını 100 lirayı gönderdim. mutluydum ama o an her şeye rağmen çocuk sevinecekti.