hani bir gif vardı ya michael jackson patlamış mısır yiyordu sinemada. işte aynı öyle izliyorum. En son güneydoğudaki depremde de aynısı olmuştu.
Yanlış anlamayın, bölgesel veya etnik bir ayrım güderek yapmıyorum bunu. Genel olarak, bu gibi "trajik" olaylar beni ilgilendirmiyor artık, onu fark ettim. (Dünya genelinde yani. Ama cahil, biatçı, zihnen geri kalmış insanları barındıran coğrafyalar için ayrı bir parantez açıyorum tabii.)
Kim ölmüş kim kalmış, ölen nasıl ölmüş, kalan nasıl kalmış, zerre umurumda değil. Zaten herkes bir gün ölecek. Ve ne acı çekersen çek, evrende arasan bulamayacağın bir gezegenin üzerinde yaşayan, farkındalığı gereksiz yüksek bir tür hayvansın, hepsi bu. Hiçlikten geldin ve oraya da döneceksin. Senin ne anlamın var ki yaşadıklarının olsun?
Bir de şu çocuklar ve kadınlar ölünce gösterilen aşırı hassasiyet ayrıca midemi bulandırıyor. gibtiritaktan hassasiyet ve değer yargılarına soktuklarım... Her yetişkin önceden çocuktu, her çocuk da yaşarsa birgün yetişkin olacak. Neden belli bir yaştan önce ölenler için daha fazla ağlayıp dövünüyorsunuz ki? Ulan çağlardır, binlerce yıldır birileri ölüp duruyor zaten, yaş fark etmeksizin. Hayatta kalanların devam ettirdiği genetik ve kültürel aktarımın bir ürünüyüz. Çıkın bir bakın bakalım matah bir şey görüyor musunuz? Senin çocuğun da bir tak yapmayacaktı, emin ol. Bu tak çukuruna biraz daha tak eklemek dışında (ve bunun devamı gelsin diye taktan genlerini aktarmak dışında, elbette) hiçbir şey yapmayacaktı. Valla lan. Valla bak, inan bana yani.
Yok illa çok hassas olacaksanız, o zaman ölüp gidenin arkasından dövüneceğinize ye da mesela yarak kürek edebiyat parçalayıp, şov yapıp prim peşinde falan koşacağınıza insanlara doğum kontrolünü anlatın ve bu konuda bir kamuoyu oluşturalım bari. Bunu diyene de faşist imasında bulunuyorlar, insanların hakkını gasp ediyormuşsun gibi davranıyorlar. Halbuki çiftleşmeyi düşünen herkesin ilk dikkat etmesi gereken şey şartlardır, bunu söylemekte ne var dıbına koyayım?
iğrenç genlerini nimetten sayıp da üremeye karar verenler bunu en azından belli bir ölçü dahilinde ve şartları gözeterek yapsın. O kızın yaşadığı kültürel ve maddi şartları düşünürseniz, ona en büyük kötülüğü öldürenler değil dünyaya getirenler yapmış zaten. "Allah rızkını verir." ya da "Çocuk bereketiyle gelir." falan deyip kedi köpek gibi üremeyin artık dıbına koduklarım. Maddi, manevi bazı kıstaslarınız olsun, eğitimini düşünün, güvenliğini düşünün, geleceğini düşünün... "Allah verdi." edebiyatınızdan gına geldi artık. Ne öleninize üzülüyorum ne kalanınıza.