/i/Kitap

kitap sever, seviyeyi yükseltmeye niyetli panpaların paylaşımlarda bulunduğu altincidir
  1. 51.
    +1
    Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
    Bütün sürgünlüklerim bir bak1ma bu sürgünün bir süregi
    Bütün törenlerin sölenlerin ayinlerin yortularin disinda
    Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
    Af dilemeye geldim affa layikolmasam da
    Uzatma dünya sürgünümü benim

    Aşkın bu en onulmazından koparıp
    Bir tuz bulutu gibi
    Savuran yüregime
    Ah uzatma dünya sürgünümü benim
    Nice yoruldugum ayakabilarimdan degil
    Ayaklarimdan belli

    Lambalar egri
    Aynalar akrep melegi
    Zaman çarpilmis atin son hayali
    Ev miras degil mirasin hayaleti
    Ey gönlümün dogurdugu
    Büyüttügü emzirdigi
    Kus tüyünden
    Ve kus südünden
    Geceler ve gündüzlerde
    Insanliga anit gibi yükselttigi
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili
    Uzatma dünya sürgünüm benim

    Bütün siirlerde söyledigim sensin
    Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
    Seni saklamak için görüntülerinden faydalandim Salome'nin Belkis'in
    Bosunaydi saklamaya çalismam öylesine agibarsin bellisin
    Kuslar uçar senin gönlünü taklit için
    Ellerinden devsirir bahar çiçeklerini
    Deniz gözlerinden alir sonsuzlugun haberini
    Ey gönüllerin en yumusagi en derini
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili
    Uzatma dünya sürgünümü benim

    Yillar geçti sapan ölümsüz iz birakti toprakta
    Yildizlara uzaniphep seni sordum gece yarilarinda
    Çati katlarinda bodrum katlarinda
    Gölgendi gecemi aydinlatan essiz lamba
    Hep Kanlica'da Emirgan'da
    Kandilli'nin kursuni safaklarinda
    Seninle söylesip durdum bir ömrün baharinda yazinda
    simdi onun birdenbire gelen sonbaharinda
    Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
    Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
    Ey çagdas Kudüs (Meryem)
    Ey sirrini gönlünde tasiyan Misir (Züleyha)
    Ey ipeklere yumusaklik bagislayan merhametin kalbi
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili
    Uzatma dünya sürgünümü benim

    Daglarin yikilisini gördüm bir Venüs bardaginda
    Köle gibi satildim pazarlar pazarinda
    Günesin sarardigini gördüm Konstantin duvarinda
    Senin hayallerinle yandim düslerin civarinda
    Gölgendi yansiyip duran bengisu pinarinda
    Ölüm düsüncesinin beni sardigi su anda
    Verilmemis hesaplarin korkusuyla
    Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim
    Af dilemeye geldim affa layik olmasam da
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili
    Uzatma dünya sürgünüm benim

    Ülkendeki kuslardan ne haber vardir
    Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardir
    Ask celladindan ne çikar madem ki yar vardir
    Yoktanda vardan da ötede bir Var vardir
    Hep suç bende degil beni yakip yikan bir nazar vardir
    O sarkiya özenip söylenecek misralar vardir
    Sakin kader deme kaderin üstünde bir kader vardir
    Ne yapsalar bos göklerden gelen bir karar vardir
    Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardir
    Yanmissam külümden yapilan bir hisar vardir
    Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardir
    Sirlarin sirrina ermek için sende anahtar vardir
    Gögsünde sürgününü geri çagiran bir damar vardir
    Senden umut kesmem kalbinde merhamet adli bir çinar vardir
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili
    Tümünü Göster
    ···
  2. 52.
    +1
    TAHiRLE ZÜHRE MESELESi

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
    yani yürekte.
    Meselâ bir barikatta dövüşerek
    meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
    meselâ denerken damarlarında bir serumu
    ölmek ayıp olur mu?
    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    Seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    Nazım Hikmet Ran
    ···
  3. 53.
    0
    Re wmumd
    ···
  4. 54.
    0
    puahaha
    ···
  5. 55.
    0
    Böyle şiir sevilir panpa
    ···
  6. 56.
    0
    Böyle başlıkları seviyorum.

    Kapalı kaynar tencerem bilinmez.
    Et mi pişer dert mi?
    ···
  7. 57.
    0
    Ados parmak uçlarında sarı açın okuyun ağlayın aq
    ···
  8. 58.
    +1 -1
    rezoşş
    ···
  9. 59.
    0
    Yazmayi tercih ederim genelde
    ···
  10. 60.
    0
    Emek var şuku
    ···
  11. 61.
    0
    NFK'yi gorunce verdim sukunu
    ···
  12. 62.
    0
    Rez efkarlandıkça okurum
    ···
  13. 63.
    0
    Rezervasyon
    ···
  14. 64.
    0
    bu kalsın burda
    ···
  15. 65.
    0
    Sözlüğün böyle başlıklara ihtiyacı var şuku
    ···
  16. 66.
    0
    Atila ilhan okuyun beyler
    ···
  17. 67.
    0
    Reserve
    ···
  18. 68.
    0
    Rezzzzz
    ···
  19. 69.
    0
    Yaş otuzbeş efsanedir şiiri yazardım ama üşendim ama son satırını söyleyeyim bir namazlık saltanatın olacak o musalla denen taşta böyle idi galiba
    ···
  20. 70.
    0
    Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
    Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
    Pervane olan,kendini gizler mi alevden?
    Sen istedin,ondan bu gönül zorla tutuştu..

    Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse;
    Ay secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
    Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
    Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

    Ey sen ki, kul ettin beni onmaz yakışınla,
    Ey sen ki, gönüller tutuşur her bakışınla!
    Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
    Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince

    Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
    Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
    Gözler ki, birer parçasıdır senden ilah'ın,
    Gözler ki, senin en katı zulmün ve silahın,

    Vur şanlı silahınla,gönül mülkü düzelsin;
    Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
    Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
    Bir yüz ki,yapılmış dişi kaplanla hüzünden...

    Hasret sana,ey yirmi yılın taze baharı,
    Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
    Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
    Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!

    Hasret çekerek uğruna ölmek kolaydı,
    Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı..
    Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
    Tek bendeki volkanları söndürse denizler!

    Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma "Kaabil",
    imkanı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
    Sirretmeye elden seni, bir perde olurdum.
    Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

    Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur,
    En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
    Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
    Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
    Hüseyin Nihal ATSIZ şiirin hikayesi de kendisi gibi etkileyici biraz araştırın derim dinlemek isteyenler için link : https://www.youtube.com/watch?v=WUoT4qfxVVs
    ···