şaman ayinine katıldım beyler

çok fena olaylar oluyor. anlat derseniz anlatıcam. merak eden yoksa boşa yormayın beni

ismini vermeyeceğim ankaradaki bir kuruluş aracılığıyla geçtimiz mayıs ayında 7 kişilik bi ekiple hakasyaya gittim. hakasya özerk bir cumhuriyet. hakasya tuva bölgesini ilgili olanlar bilir. bu bölgede şamanizm hatta onların diliyle kam inancı çok yaygın bi inanç. bu adamlar gök tengriye inanıyorlar. çoğumuzun islamiyetten önceki inancı bu zaten amk. her neyse mayısta hakasyaya gittik. gittiğimiz yerin adı "askız" diye bir şehirdi. daha çok belde gibi. orada yenisey ile alakalı bir çalışma yapacaktık.

http://www.youtube.com/watch?v=aBDK6xH6pEM

bu arada okurken bu kam müziğini dinleyin. gerçekten ayinde bu ve benzeri şeyler çalıp söylüyorlar.

neyse orjinal türk yemekleriydi türk pilavıydı kımızdı rus votkasıydı derken ilk günlerde epeyce yedik içtik. özellikle kımızı tavsiye ederim beyler. tadı hiç bişeye benzemiyor. ayran gibi ama değil çok farklı. ayrıca kafa falanda yapmıyor alkolü çok az oluyormuş. kafa yapan cinsi farklıymış. neyse konumuz bu değil. biz çok fazla şey yiyip içip karıştırınca çok geçmeden ekipten biri fena halde mide rahatsızlığı çekmeye başladı. dıbına fıstık doldurduğum rusları orada hakas türklerini eziyor. donanımlı hastaneleri bile yok. yakınlarda tedavi olabileceği ciddi bir hastane hiç bulamadık. çocuk ateşlendi sürekli kusmaya mide sıkıntıları yaşamaya başladı. kazak bir doktor geldi baktı. yanında getirdiği bi kaç şeyle sanırım tahlil tarzı şeyler yaptı. arkadaşımızın midesinde delinme olduğunu söyledi. uzun süredir varmış eleman farketmemiş. votkaya çok dayanınca ortaya çıktı tabi. tedavi için rusyanın büyük kentlerinden novosibirsk adında bir şehre gitmemizi istedi. ancak ne oraya gidecek harcirahımız vardı, ne de o kadar zamanımız. uçakla 3 saatlik yolmuş. ne yapacığımızı şaşırdık.

bu da ikinci şaman müziği olsun
http://www.youtube.com/watch?v=u2uUnEEcV3M

kara kara düşünürken hakas bir arkadışımız geldi ve bize çocuğu hastaneye zütürmeden iyileştirebileceklerini söyledi. tabi biz önce pek gibimize takmadık ama merak ettik. nasıl olacak diye sorunca tanıdıkları çok iyi bir kam olduğunu söyledi. orada şaman'a kam diyorlar. kamanlar sadece bir din adamı değil aynı zamanda sağlıkçı şifacı imiş. öğrenince acaba dedik. iyileştirebileceğine ihtimal vermedik ama denemeye değerdi. çocukta biraz toparlamıştı dayanbilir diye düşünüdük. yoksa çocuğu yanında ekipten biri ile türkiyeye gönderecektik başka çare kalmamıştı.

http://www.youtube.com/watch?v=P1PH0Ob946I

bu çok önemli harika bir kam müziği. dinleyin beyler. cidden olağanüstü.

askızdan yola çıktık. şehirden çok uzakta dağ başında bir yerdeymiş. yaklaşık 50 dakika falan arabayla dağ çıktık. zaten çok dağlık bir bölge. öyle düz ovalar pek yok. zirveye yakın bir noktada dağın soğuğundan izole bir oyuk gibi dağın yamacına yerleşmiş 20 kadar otağ gördük. otağ türklerin eski evlerine denir. çadır gibi birşey ancak çok daha donanımlı. otağı ayakta tutan adına öktem dedikleri direk var. neyse o otağları görünce sanki binlerce yıllık atalarımın soyu bir anda gözümde canlandı. çok farklı bir his kaplamıştı içimi. arabadan inip ata binmek istiyordum sanki.

@23 ateist pekekent

gittiğimiz köyün adı kızıkhan idi. biz iner inmez etrafımıza toplandılar hemen üstümüze kalın birşeyler verdiler. çünkü çok soğuktu. hızlıca bir otağa girdik. otağ gaz lambasına benzer yağla yanan bir lambayla aydınlanıyordu. otağın içinde bir köşede taşlardan yapılma bir ocak vardı. ancak baca yoktu. üstteki bir delikten dumanı atıyormuş ocak asla otağın içinde duman dolmazmış. ona çok şaşırmıştım. içerdeki mistik hava adeta beni büyülemişti. otağın içinde duvarlarda binbir türlü şey asılıydı. ipler, kumaş parçaları, kurutulmuş meyveler, sebzeler, hayvan kemikleri, kilim halı benzeri yaygılar, dombra ve komuz ve aklıma henüz gelmeyen bir çok şey vardı otağın duvarlarında.

bilmeyenler için otağ
http://www.istanbultarih....-%C4%B1-padi%C5%9Fahi.jpg

hacivat ile karagöz neden öldürüldü filminde kam müziği tarzında haluk bilginerin şarkısı yörürün. dinleyin tavsiye ederim.
http://www.youtube.com/watch?v=XwO1AeK3exQ

neyse biz oturduk. bizimle konuşmaya çalışıyorlardı ancak her ne kadar dilimizin kökeni ortak olsada bazı kelimelerde hiç anlamıyorduk. hakas arkadaşımız durumu otağın beyine anlattı. bize obalarında bölgenin en ünlü kaman'ı olduğunu söylediler. merakla kaman gelsin diye beklemeye başladık. bize bu sırada yiyecekler ikramlar tepsi tepsi geliyo. çamçak çamçak kımız geldi. çamçak kımız içilen tasın adı

@39 türk diyorlar panpa. hatta bizim için kültür olarak değiştiğimizi düşünüyorlar ve türk olmaktan çıkmış gözüyle bakıyorlar.

@43 ben elektrik öğretmeniyim.

otağın gençlerinden birini kamana yolladılar. çok geçmeden gönderdikleri genç geldi. kamanın gelmeyeceğini söyledi ve ekledi.

"sizler kam türk değilsiniz, ona inanmıyorsunuz bu yüzden gelmeyecek lütfen ona inanın, tedavi edeceğine inanın, inanmadan gelmeyeceğim"

çocuk bunları söyleyince tüylerim diken diken olmuştu. resmen nutkum tutuldu konuşmakta zorlandım.

http://www.youtube.com/watch?v=ATBNKmC_SG0

müziksiz çekilmez bu konu beyler. konuya vakıf müziklere devam.

hepimiz önce aramızda konuştuk. iyileştireceğine inanmadığımızı nerden bilebildiğini anlayamadık. sonra içimizden biri ben iyileştirir diye düşünüyorum zaten daha öncede şifacı olduklarını ve gerçekten iyileştirdiklerini duymuştum dedi. öyleyse inandığımızı söyleyelim dedik. gence söyledik ve gönderdik. bir on dakika sonra otağdan içeri önce genç girdi. ardından tahminen 85-90 yaşlarında her tarafından ipler, paçallar sarkan biri girdi. kafasının üstünde bir post vardı. öyle sanıyorum ki geyik postuydu ve üstünde onlarca işleme ve türlü kumar mevcuttu. çeşitli taş ve boncuklarla en önüne bir yazı işlenmişti. köktürkçe "unutma" yazıyordu

o girince hepimiz ayağa kalktık. ağır adamlarla üstümüze doğru geldi. elinde asaya benzer bir sopa vardı. ondan destek alıyordu ve yürümekte oldukça zorlanıyordu. diğer elinde ise bizdeki bendir'e benzeyen ancak sağı solu süslü etrafında tüyler bulunan öndeki derisinde çeşitli semboller ve işlemeler olan bir davul vardı. buna kam davulu deniyor bizde.