-
26.
0Hocanın evi bulduğumuzda yorgunluktan bitkin düştük. kardeşim bu evi nasıl buraya yapmışlar. Tahta kapının önüne geldiğimizde kapıdaki işaretler dikkatimizi çekti.
Bilmediğimiz semboller içimde bi sıkıntı yarattı. Aynı bileti alırken olduğu gibi kalbim göğüs kafesimin içinde durmak istemiyordu sanki.
Şükrüye baktım o kapının üstündeki bir simgeye gözlerini dikmiş kırpmadan bakıyordu.Ben bunu olaylar başlamadan odamın kapısında gördüm ama ertesi gün silindi dedi.
Bize olanlarla bu adamın bi ilgisi olabilrmiydi. bunu düşünmek içimdeki sıkıntıyı arttırdı.
insanoğlu köşeye sıkışmış gibi hissettiğinde daha cesur olabiliyomuş. hemen kapıya vurdum. Açan olmadı. Biraz bekleyip tekrar vurdum yine acan olmadı.
ulan bu kadar yokuşu boşuna çıkmış olamazdık. Korkudan küfür de edemiyoruz.Bi sigara yakıp beklemeye koyulduk. -
27.
0Beklemekten sıkılıp volta atmaya başladım. evin sağ tarafında baya baya ufak bi uçurum vardı.Tam sınırına kadar ilerledim. Manzarayı seyrederken dalmışım.
Aşağıdan bi adam bize seslenerek;
- heyy kızanlar ne yaparsız urda
- hucayı bekliyoz beya
- gelmez o keçiçiyi bulmaya gitti
- keçiçi ne lan şükrü
- ne bilim lan şükrü
adam tekrar seslendi ;
- kızanlar gelin siz u geç gelir çay dimleteyim. -
28.
0çaresizce aşağı indik. aklımda keçiçi muhabbeti. şükrüyle aşağı inene kadar bunu düşündük aq.keçiçi nedemek?
aşağı indik. bizim oralarda köyün merkezi yerinde açık köy kahvesi olur. oraya geçtik. adam çaydanlıkla geldi. çaylar doldu hemen konuya girdim.
- dayı bu keçiçi olayı ne?
- kızanım bir hafta önce bi olay oldu. bizim ersan diye bi adam var. gece merkezden dönerken geçikmiş. gece saat 2 gibi gelmiş.
eve keçi diye bağırarak girmiş. Babasının anlattığına göre gece bağırarak eve girmiş nefes nefese baba gelirken bi keçi gördüm.
sahipsiz. aldım yolda gelirken kucağıma aldığım için elim taştaşlarına değdi. ulan erkekmiş bu dememle keçi konuşup tabi erkeğim diye konuştu demiş.tam o sırada bi keçi sesi duyulmuş.
ersan gözlerini dışarı dikip çıkıp gitmiş bi haftadır yok. hoca onu bulmaya gitti. -
29.
0içimizde ulan böyle garip şeymi olur diye geçirirken adam çayları doldurmak için ayağa kalktı.az ilerde bardakları doldururken şükrü adama sordu;
- nezaman gelcek bu hoca
adam cevap vermedi. şükrü tekrarladıkça adam hiç tepki vermiyordu. şükrü sinirlenmeye başladı. ikimzde ayağa kalkıp adama yaklaştık.
Adam bardakların üzerinde parmaklarını aşırı hızla hareket ettirerek bişeyler fısıldıyodu.
şükrü cabuk felak ve nası oku dedimki çok yüksek bi sesle bize dönüp bağırdı.
duyar duymaz uğultuya dayanamayarak bayılmışız.