-
26.
0@39 ona bakarsan böyle bir şey varken siz nasıl hetero oluyorsunuz derim ben de :(
http://imgim.com/27zkzup.jpg -
27.
0@43 bıkmayacağım ulan... valla bıkmayacağım anlatmaktan. ondan sonra hayatımızın içine ediyorsunuz muallakler :/Tümünü Göster
bak panpa, söylediğin o tek cümle birçok insanın hayatının içine eden ciddi bir yanılgı. bir insan elbette ki sonradan cinsel yönelimini değiştiremez. Şu başlıkta yazdıklarımı oku; (bkz: gay külliyatı) ha eğer gibsen okumam diyorsan da olmadığın kişiler hakkında fazla kafa yormamanı öneririm.
O başlıkta işin pgibolojik boyutuna girmemeye çalıştım ve tıbbi boyutunu hiç gündeme getirmedim ilk entrylerimde. Neden biliyor musun? Çünkü bunlar artık tartışılan konular değil. Burda önemli bir nokta var çünkü bunun tartışılmaması gerektiğini ben kafamdan çıkarmadım, ya da bunun tartışılmaması gerektiği yönündeki inancım değil buna sebep. Bu meselenin tıbbi ve pgibolojik boyutunun tartışılmaması gerektiğini söyleyen kurumlardan bazılarını yazmam gerekirse;
-Dünya sağlık örgütü
-Amerikan Tabipler Birliği
-Amerikan Pgibiyatri Birliği
-Amerikan Pgibologlar Birliği
-Amerikan Pgibanaliz Birliği
-Amerikan Pediatri Akademisi
-Türk Tabipler Birliği
-Türk Pgibologlar Derneği
-Türkiye Pgibiyatri Derneği
-Sosyal Hizmetler
-(ve diğer avrupa ülkelerinin sağlık kurumları)
Tartışılmayan şeyin ne olduğunu biliyor muyuz peki burada? Elbette. Bir insan içinde bulunduğu cinsel yönelimi asla değiştiremez.
Bu bir tercih de değildir. Şayet heteroselsüelsen, bundan sonraki yaşdıbını bir homociksüel olarak geçirmeye karar verip, bunu tercih edebilir misin? Ben etmem, ama bu benim elimde, böyle bir şeyi tercih eden birileri olabilir şeklinde de düşünebilirsin bunu, ama eşcinselliğinden “vazgeçmek” uğruna sahte doktorlara, cinci hocalara kese kese para bırakan eşcinsellerin seninle aynı fikirde olacağını sanmıyorum.
Bunun bir tercih veya hastalık olmadığını ve aynı zamanda değiştirebilir veya değiştirilmesi gereken bir durum olmadığını söyleyenler zaten yukarıda yazdığım kurumlarda çalışan, hayatlarını ve emeklerini bu işe adamış, başlarındaki saçları bu konular hakkında makaleler yazarak beyazlatmış bu dünya gezegeni üzerinde cinsel yönelim konusu hakkında en fazla fikir sahibi olan kişiler.
Ama heterociksüelken birden bire homociksüel olarak yaşamaya başlayan kişiler mi gördün? işte bu senin gibi düşünen insanların o yukarda yazdığın iki satır zihniyetin sonucu oluyor. Eşcinsellerin hemen hemen tamamı kimliklerini tamamen gizli tutan insanlardır. Çünkü bu ülkede eşcinsel olduğunu söylediğin zaman memur bile olamıyorsun. Onu bırak hakem bile olamıyorsun, artık senin eşcinselliğinden kimler etkileniyor o durumda bilemiyorum...
Hepsinin ötesinde, eğer eşcinsellerin neden gizli yaşadıklarını merak ediyorsan yaşadığın yer dışına çıktığın bir zaman, bir kahvede ya da bir başka “mahalleden” bir köşede kendini eşcinsel olarak tanıt. Bak bakalım nasıl bir muamele göreceksin. Hiçbir insan hayatını o şekilde yaşamak zorunda olmayı istemez. Bu durumda da tükenmek bilmez bahanelerinizle “ama benim çevremde görüyorum, kendim de dahil eşcinsellere bir şey dediğimiz yok zaten” diyebilirsin. Her yer senin çevrenden oluşmuyor. Koskoca ilde bir avuç homofobik grubun bulunması birçok eşcinselin hayatını tehlikeye sokuyor. Burada yazarken bile manyak ruhlu insanlardan ölüm tehditleri alırken bu insanların dışarıda gerçekten kanlı canlı yaşadıklarını bile bile hiçkimse kolay kolay “ben eşcinselim” diyemez. Aile boyutuna girmiyorum bile, aileler çocukarını her şekilde kabul etmezler. Olması gereken böyle olsa da genel olarak böyle olmuyor ne yazık ki... Eşcinsel dernekleri aileleri tarafından reddedilenlerle doluyor. Ahmet Yıldız gibiler aileleri tarafından öldürülüyor. Hasta yatağında yakalanıp kafalarına sıkılıyor.
Birçok eşcinsel tanıyorum tamdıbına yakını gizli, aynı benim gibi. Dışarıdan bakılınca heterociksüel gibiler, hatta bazılarının kız arkadaşları bile var saklanmak adına. Bazılarının kız arkadaşları aslında lezbiyen. Bu şekilde evli olan insanlar bile var hatta. Bunun dışında eşcinsel olduğunu söyleyemediği için ailesi tarafından evlendirilen birçokları var, çozukları bile var bu kişilerin. işte bu gibi kişiler gerek homociksüel bir aldatma yoluyla ya da daha fazla dayanamayıp aslında kim olduklarını itiraf ederek ortaya çıkmaktalar. Bu durum ise dışardan bakan bir kişi için birinin “dönme” olması olarak görülüyor.
Gizli biciksüellerin durumları da büyük oranda bu şekilde oluyor. Dışarıdan kızlarla sevişen ve kız arkadaşları olan kimseler direkt olarak “tamam adam gay değil, oh..” şeklinde düşünülse de kızlar tarafından biciksüel olabilecekleri ise gözardı ediliyor. Dolayısıyla kişi biciksüelliğini saklamamaya başladığında ya da bir arkadaşıyla bunu paylaştığında “bozuldu bu çocuk, ah yavrum gencecik daha.” Şeklinde bir acıma duygusu uyandırıyor.
Cinsel yönelimin sonradan değişebileceği yargısını oluşturabilecek bir başka nedense lgbtt kişilerin (ki sondaki tt’ler böyle bir sorun pek yaşamasa da” eşcinselliklerini sonradan “kabullenmeleri” durumudur.
Özellikle biciksüel kişiler bunu çok sık yaşarlar ancak lezbiyenler ve gayler arasında da oldukça yaygın bir durum. Bu kişiler zaman zama kendilerini bir hemcinsinin içine düşecekmiş gibi yakalayabilirler veya ilgilerini çeken bir hemcinslerini gördüklerinde ona ilgi duyup, daha sonra böyle hissettiklerinden dolayı kendilerini suçlama ve bunu reddetme yoluna gidebilirler ve gidiyorlar da zaten. Nihayet gerçekten de hemcinslerine ilgi duyuyor olduklarını kabul ettiklerinde ise bu durum onların tüm yaşantısını altüst edebiliyor, “iyileşmek” umuduyla kapı kapı dolaşıyorlar veya oldukları kişi gibi yaşamayı seçip daha mutlu bir hayat sürebiliyorlar. Burada kendisini daha önce tanıyan insanlara gelen açıklama ise şu şekilde oluyor; bir biciksüel için: “ben sanırım hemcinsime karşı da ilgiliyim” ya da bir gay için: “bilmem kimi sadece arkadaşım olarak göremiyorum sanrım... ” veya “ben kızlardan hoşlanmıyorum sanırım” ya da bir lezbiyen için “aradığım şeyi erkeklerde bulamadım” Burada mesele kişinin hemcinsine olan ilgisinin yeni yeni ortaya çıkması değil, yeni yeni bu durumu kabullenmesidir. Bu kişiler bir sabah uyandıklarında “oha laaan noldu bana erkeklere gibişmek istiyorum, bana erkek bulun laan” şeklinde bir ruh haline girmiyorlar. Zaten içlerinde olduklarını bildikleri ancak reddettikleri duyguları serbest bırakmaktalar. Bu durumsa dışardan bakan kişi için “sonradan böyle oldu”, “böyle değildi önceden, kız arakadaşı bile vardı” şeklinde görülüyor.
Burada eşcinsellerin de suçu yok değil, sizin bu durumu bu şekilde algılamanızda. Ancak dediğim gibi, eşcinsel olduğunu açıkça söylemek demek hayatta birçok şeyden de vazgeçtiğin açıkça söylemek demektir, hiçkimseden hayatını olduğu kişi yüzünden kendisini kabul etmeyen toplumla mücadele içinde harcaması istenemez ve böyle yaşamak zorunda bırakılamaz. Bu durum gerçekten sinir bozucu ve üzücü şeylere yol açıyor. Bu konuda bir mücadele bir siyasi mücadele veya başka bir alandaki mücadele gibi değildir. Mücadele eden kişi çoğunlukla yalnız ve de haksızdır, eşcinsel olduğu açığa çıktığı anda öğretmense öğretmenliğinden, hakemse hakemliğinden, devlette her ne iş yapıyorsa o işinden olur. hayatını başkasına bağımlı olarak sürdürmeye başlar ya da yemeğini almasına anca yetecek bir iş yapmaya başlar. Bunlar olmamış, görülmemiş durumlar değil ve bunlar olduğunda televizyondan haberleri izleyen teyzelerin tepkisi ise şu şekildedir "aa görüyo musun bak nonoş çıkmış öğretmen, inşallah çocukara bi etkisi olmamıştır.." ya da iyi bir şey söylediğini sanıp "cık cık cık yazık adamcağıza, işten atacaklarına tedavi olanağı sağlasalar ya.." şeklinde bir tepki verilir ve daha sonra o kişiye dair her şey kafadan silinir. Böylece bir kişi doğuştan olduğu şey olmasından dolayı her şeyi elinden alınmış halde ortada bırakılmış olur.
Kim yüzünden? bu sayfada da gördüğün tek satır etmeyen entrylerinde yazdıkları aslında kimseye zararı yok gibi görünen fikirlere sahip insanlar yüzünden. -
28.
0içim ürperdi karın kaslı haşin seni
-
29.
0@62 oha lan, inanamam. inandırıcı değil bu kafa bu zamanda artık, bu şekilde değil en azından. her neyse vakit harcayamam panpa :(
1- Homofobi tedavi edilebilen tıbbi pgibolojik bir hastalıktır panpa, profesyonel yardım alabilirsin bu konuda; pgibiyatriste veya pgiboloğa gidip "ben durduk yere insanlardan tiksiniyorum" demen yeterli.
2- muallaklik görerek duyarak koklayarak yayılmaz. Çift baba ve çift anneli çocukların eşcinsel doğma olasılığı heterociksüel çiftlerin çocuklarıyla aynı.
3- Bizim gibiler dediğin insanlar her toplumda her tarihte vardılar ve var olacaklar, tarihte birçok topluluk din savaşları ve hırsları yüzünden çöktü.
4- Eski yunanlılarda eşcinsellik "yaygın" olmaktan çok "gizli değildi" öyle bir söz yok. daha farklı görüşler var. Büyük iskender birçok kralın da olduğu gibi biciksüeldir evet ve onun kısa hükümdarlık süresinde yunan medeniyeti en parlak dönemini yaşamıştır, bu yüzden tarihte hellenistik çağ olarak geçer bu zaman dilimi. ama Yöntemlerini destekliyor muyum? hayır.
5- Sözlükte bir yerlerine bir şeyler sokanlar bildiğim kadarıyla gay olmayanlar. Bir gay de zütüne bir şey sokup teşhir edebilir, sana ise tak yemek düşer panpa. Bu olayı başlatan kişi ise zaten bir gay değildi.
6- Bizim medeniyetimiz daima paidar kalmayacaktır tabi ki. tarihte böyle bir şey görülmemiştir, tüm medeniyetler sürekli olarak değişim geçirir. Bizim medeniyetimizden saydığın eski sibirya türkleriyle hemen hiçbir bağımız da yok zaten artık.
7- Bahsettiğin düzen kurulmadan önce senin düzenin de düzen dışıydı, düzeninden başlatma. senin düzenin senin olsun, kafana göre kullan.
8- Bu bir tercih değil. Sizin tercihlerinizin ne olduğu gayet aşikar zaten, insan olmayı tercih etmenizi öneriyorum.
9- Tanrı varsa insanlara bir el atıversin artık, işleri yoluna koysun, amin. -
30.
0ya dostum, seni yerim ya. böyle insanları yanaklarından mıncıra mıncıra öpmek istiyorum. hayran kaldım yazdıklarına ciddili bak. mucuk sana.
-
31.
0lan top top konuşmayın alayınızı dayaktan gebertirim dıbına kodumun ipneleri
-
32.
0@82 yazını görmemiştim panpa kusura bakmaTümünü Göster
1-hayır pana anlatamadım sanırım, eğer sevgilim hastanede yatıyorken ben çalıştığım yerden yasal bir refakatçi izni alamazsam işe gitmemem gerekir. işe gitmezsem işten atılırım. bundan sonra yaşanacak şeyler malum... bunun ötesinde kim için refakatçi izni istediğim sorulursa eğer memursam durumu anlatamayacağımdan dolayı, malum genelde işe son vermeyi seçiyorlar.
3- birçok çalışma var; olmaya da devam ediyor, şu anda bulabildiğim birkaçına örnek vermem gerekirse;
http://people.virginia.edu/~cjp/articles/ffp10b.pdf
http://www.ca9.uscourts.g...l/2010/10/27/amicus29.pdf
http://www.apa.org/pi/lgb...ources/parenting-full.pdf
biraz araştırmayla ulaşılabilecek makaleler bunlar, ancak final haftasında olduğum için çok fazla ilgilenemiyorum kusura bakma.
buralardan araştırabilirsin;
http://search.who.int/sea...ut=xml_no_dtd&oe=utf8
http://search.apa.org/search?query=same-sex
http://search0.ama-assn.o...&sort=&pagination =
http://www.apsa.org/Searc...ault.aspx?Search=same-sex
http://www.aap.org/en-us/...n=ERROR%3a+No+local+token
4- çocuk sahibi olmanın heterociksüellerin hakkı olduğunu kim söyleyebilir? buna kimsenin hakkı yok. birçok eğitimsiz heterociksüel çiftin onlarca çocuğu açlık, sefalet ve cehalet içinde büyüyorken en azından (elbette o durumda gayler de var ama mesele o değil) daha iyi durumda ve çocuk yetiştirebilecek bir homociksüel çift eminim ki daha iyi şartlarda ve daha iyi bir ruh halinde yetiştirebilecektir bu çocuğu. Herkesin çocuk sahibi olmaması gerektiği fikrine ben de katılıyorum, ancak bu insanların cinsiyetine bağlı değil gerek maddi gerekse sosyal yeterliliklerine bağlı olmalı. taşıyıcı annelik neden gereksin? evlat edinmek oldukça yerinde bir uygulama olacaktır. Bunlar bahane değil kesinlikle, istenirse gayet güzel yürürlüğe koyulabilir.
2- evet, hapisane ziyareti için gözümden kaçan bir nokta olmuş sanırım... keşke bununla birlikte her şey halledilebilse tabi... örneğin bu kişi öldürülse ve ailesi davaya müdahil olmak istemese (istese bile fark etmez) her ne kadar davası yine de görülecek bile olsa, davada taraf olmak gibi bir hak bana verilmeyecek resmi bir sıfatım olmadığı için onunla, bu gibi şeyler her ne kadar ayrıntı gibi dursalar da oldukça çoklar ve insanın elini kolunu bağlayan durumlar ve gerçekten çok rahatsız edici. -
33.
0@80 devlet memurlarının tedavi yardımı ve cenaze giderleri yönetmeliği tedavi yardımından kimlerin yararlanacağını ve tedavinin usul ve esaslarını belirlemiştir. adı geçen yönetmelikte de, "bakmakla yükümlü oldukları" kavramı yer almaktadır. Yönetmeliğin "tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar" başlıklı 3 üncü maddesinin (c) bendinde "Devlet Memurunun bakmakla yükümlü olduğu ve herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan ana, babası," hükmü yer almaktadır. Maddede "ve" bağlacı kullanılmış olup, bakmakla yükümlü olunanların herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmaması gerektiği düzenlenmiştir.Tümünü Göster
refakat izni olarak bahsedilen düzenleme ise "eşlik etme zorunluğu" başlıklı 27 ici maddede yer almaktadır. Bu maddede şu hüküm yer almaktadır.
"yatakta tedavi edilenlerin, hastalıkları gereği yanlarında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu tedaviyi yapan sağlık kurumunun raporu ile belgelendiği takdirde, hastaya biri eşlik ettirilir. Bu takdirde ödenmesi gereken yatak ücreti, sağlık kurumunca düzenlenecek faturada gösterilmek ve belge eklenmek suretiyle, ilgili kurumca ödenir. hasta özel sağlık kurumunda tedavi edilir ve giderler hasta tarafından bu sağlık kurumuna ödenirse, alınacak fatura ve belge ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alınır.
hastanın tedavi edilmek üzere başka bir yere gönderilmesi sırasında yanında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu hastayı gönderen sağlık kurumu veya kuruluşunun raporunda belirtildiği takdirde, hastaya biri eşlik ettirilir. Eşlik eden kimseye de, memurun bağlı olduğu kurumca, "harcırah kanunu" hükümleri dairesinde yolluk ve gündelik verilir. hasta bu yönetmeliğin 26 ncı maddesi gereğince belirli bir araç ile gönderiliyorsa, eşlik edenin yollukları da aynı madde hükümleri uyarınca ödenir. "
yukarıdaki hüküm tümüyle devlet memurunun veya bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin tedeavi edilmesine ilişkindir. Bu husus yönetmeliğin 40'ncı maddesinde her devlet memuru, tedavi yardımından yararlanabilecek eşi, bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarını gösterir bir beyanname vermekle yükümlüdür. şeklinde kayıt altına alınmıştır.
haliyle eşcinsel eşlerden birisi bu durumda "çalıştığı kurumdan" refakatçi izni alamamakta ve hastaya refakat edememekte...
miras konusunda ise son değişiklerler sonra bir alıntı yapmam gerekirse;
http://www.hurriyetaile.c...miras-paylasimi_4552.html
özellikle son düzenlemelerden sonra miras hak arayışında sadece vasiyetname'nin yeterli olmadığını hatırlatırım. yasal mirasçılar talep ettiği takdirde bunu alabilirler.
hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkındaki yönetmeliği 9. maddesi ise şunu der;
Madde 9 — Hükümlü ve tutuklular; eşi, anne, babası, büyükanne ve büyükbabası, çocuğu, torunu, kardeşi, gelini, damadı, kayınbiraderi, baldızı, yengesi, eniştesi, görümcesi, kayınvalidesi, kayınpederi, kayınvalidesinin annesi ve babası, kayınpederinin anne ve babası, eşinin başkasından olma çocuğu, büyükanne ve büyük babasının anne ve babaları, torun çocuğu, kardeş çocuğu, eşi, amcası, halası, dayısı, teyzesi ve bunların eşleri ile vasisi ve kayyımıyla görüşebilir.
Hükümlü ve tutuklular, birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan üç ziyaretçisinin açık kimlik ve adresini ceza infaz kurumuna bildirir. Bu ziyaretçiler, ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu haller dışında değiştirilemez.
Aynı ceza infaz kurumu içinde bulunan hükümlü ve tutuklular, birinci fıkrada sayılan kişilerden olmaları şartıyla bu Yönetmelik hükümleri kapsamında birbirleri ile görüşebilir.
Birinci ve ikinci fıkrada gösterilen ziyaretçilerin, belirlenen ziyaret günü ve saatleri dışındaki ziyaretleri ile birinci ve ikinci fıkrada sayılanlar dışında kalan kişilerin ziyaretlerine, makul sebep bulunması halinde Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yazılı olarak izin verilebilir. Bu hüküm, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükümlüler hakkında uygulanmaz.
yani tek sorun nikahlı olmamak değil, kanun önünde hiçbirşeyi olmak. eğer olur da hapianeden, hastaneen, iş yerinden izin çıksa bile bu kanun önünde bir haksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez kesinlikle.
bu işten vazgeçmem, 50 yıl öncesinde tüm dünyada eşcinsellik ters geliyordu. avrupada genel olarak çözülmüş sayılsa bile amerikanin birçok eyaleti hala hararetli tartışmalar yapıyor. işin garibi I.dünya savaşından önce eşcinsellik çok ters bir şey değildi, osmanlıda bile. ancak sanırım erkek evin direğidir anlayışının ortaya çıkmasından kaynaklanıyor bu durum... biz bu konuları ortaya dökmedikçe insanlar yabancı kalmaya devam edecekler.
bunun haricinde bu ülkede memurluk bile yapılamıyor açık eşcinsel olarak malum, onu geçtim hakem bile olamıyoruz ne alakaysa... yapılması gereken çok şey var... -
34.
0@79
- sevdiğimiz adam olur da hasta olup hastaneye kaldırılırsa yanında refakatçi olarak bile kalamıyoruz. ağır durumlarda ziyaret bile edemiyoruz çünkü 1. derece yakını sayılmıyoruz, çünkü hiçbir şeyi sayılmıyoruz
burası yanlış panpa ben devlet hastanesinde yoğun bakım teknikerliği yapan bi sağlık memuruyum. bugüne kadar ne burada ne de başka servislerde refakatçinin hastayla kan bağına bakan ne dr-hemşire gördüm ne de yasa-yönetmelik istediğin devlet hastanesine gidip herhangi bi servisin sorumlu hemşiresine(mevzuatı en iyi onlar bilir) sorabilirsin.
- olur da bu kişi ölürse, sen bu adamla 30 yıl beraber yaşasan da yasal mirasçısı olmadığın için onca sürece çalıp didinip beraber kurduğunuz hayatı, evinizi, birikinizi belki de onu reddeden ailesine bırakıyorlar...
burası da yanlış panpa çünkü sen kafaya koyduktan sonra vasiyetini yazar bi avukata onaylattırırsın. "mal varlığımın şu kadarını şu kişiye bırakıyorum" diye şerh koydurursun feriştahı gelse başkasına veremez. sanat güneşimiz zeki müren gaydı ve mirası türk eğitim vakfı ve mehmetçik vakfına kendi vasiyeti üzerine verildi devlet çıkıpta ben zeki mürenin mallarını ailesine verecem demedi demez de...
-dünya hali, olur da sevdiğin adam hapse girse, ziyaret edemiyorsun...
panpa burda da yanlışın var ben görevim gereği geçici görevlerde hapishanelerde bulundum orda görüş günü ve saati vardır sen istedikten sonra gardiyan sana "resmi nikahın yok göremezsin" demez. tabi burda işlenen suç ve cezaevinin açık-kapalı olması gibi faktörleri es geçiyorum ki bunlar heterociksüeller içinde geçerli yasalar...
ayrıca eşcinsel toplum yaratmaya çalışıyorsunuz demedim evet sana katılıyorum eşcinseller tarihin her döneminde vardı varolacak da benim demek istediğim günümüzde toplumların ve genelinde gezegenin sahip olduğu belli kurallar var ve bu kurallar insanlığın ortak deneyimlerinden süzülerek oluşturuldu. şimdi bunları bir kenara atıp eşcinsel evlilikleri hele ki bizim gibi doğu toplumlarında tartışmak abes oluyor.ben gay olsam sadece toplumun şu dayağını yememek-yani acayip üşengecim- için bu işten vazgeçerdim -
35.
0@77 gay yaşam biçimi harikadır, müthiş ve rüyalarında bile göremeyeceğin kadar güzeldir demedim panpa. değil de... sen bir kızı sevdiğinde ne kadar mutlu oluyorsan ben de bir çocuğu sevdiğimde o kadar mutlu oluyorum ve aynı şeyleri hissediyorum. marjinal falan değiliz, bizi marjinal ilan edenler gayleri ayrı bir dünyadan geldi zannedenler :/ hatta çoğu gay birçok heterociksüelden daha alelade yaşar... öyle tüm gayler modadan anlayan, alışveiş hastası, dünya yakışıklısı cool tipler değiller.Tümünü Göster
evlenme hakkı için çabalıyoruz çünkü evlilik her ne kadar taktar bir şey olsa da bu dünya şartlarında gerekli. evlilik gerekli olmasa daha iyi, ancak buna mecbur bırakıyor bu ortam niye mi? çok basit
- sevdiğimiz adam olur da hasta olup hastaneye kaldırılırsa yanında refakatçi olarak bile kalamıyoruz. ağır durumlarda ziyaret bile edemiyoruz çünkü 1. derece yakını sayılmıyoruz, çünkü hiçbir şeyi sayılmıyoruz
- olur da bu kişi ölürse, sen bu adamla 30 yıl beraber yaşasan da yasal mirasçısı olmadığın için onca sürece çalıp didinip beraber kurduğunuz hayatı, evinizi, birikinizi belki de onu reddeden ailesine bırakıyorlar...
- dünya hali, olur da sevdiğin adam hapse girse, ziyaret edemiyorsun...
bunlar işleri en çok zorlaştıran durumlardan bazıları, hiçkimse bir çifti bu şekilde bir hayat yaşamaya zorlayamamalı...
Küçük çocukların dünyasının yıkıcılığı buna bir bahane olamaz, hiçbir çocuk başka birine göre ideal değil... kimi şişman, kimi engelli, kimi genetik olarak oldukça çirkin, kiminin babası yok, kiminin annesi... kimi yoksulluğu dolayısıyla fakir bir durumda ve mahcup kalıyor, kimi ise zaten "gay"
önemli olan çocuklara doğru eğitimi vermek, bunun çözümü budur. başkalarının hayatlarından çalmak değil... insanların sürekli olarak aralarında çevirdikleri gay muhabbetlerinin gay çocukları üzmediğini mi sanıyorsunuz? ya da din kültürü derslerinde eşcinsellerin yanacaklarını duymanın bu çocukları etkilemediğini mi düşünüyorsunuz? insanların üzülmemesinin yolu, hayatlarını kısıtlamaktan değil, doğru bir yönlendirmeyle iyi eğitimden geçer... bunu bir bahane olarak göremeyiz.
araştırmalar var; daha detaylı bir veri sunacağım size umarım ancak şimdilik şunu yolluyorum: http://www.youtube.com/watch?v=IvWsVJQpxqQ
bu son kısım oldukça moral bozucu aslına bakarsanız, bu söylediğiniz gayet yanlış. homociksüel anne ya da babaya sahip bir kişi homociksüel olmaz. aynı şekilde benim heterociksüel bir anne babaya sahip olup heterociksüel olmadığım gibi. zaten hiçkimse bir gay toplumu oluşturmaktan bahsetmiyor, ama eşcinseller sürekli olarak var olmaya devam edecekler, tarihte birçok yönetici de eşcinseldi; bir kaçı için (bkz: asil gayler) ancak toplumları homociksüel bir toplum değildi.
hiçkimsenin homociksüel bir toplum oluşturmaya çalıştığı yok... sodom elbette ki %100 eşcinsel bir yer değildi, semitik kültürde o zaman da eşcinsellik hoş karşılanmadığı için bir yerde toplanmıştılar büyük ihtimalle işte sorun da burada çıkıyor. biz ayrı bir yerde yalıtılmış olarak değil, herkesle beraber normal bir hayat yaşamak istiyoruz. eşcinsellerden oluşan bir toplum istediğimiz yargısına nasıl kapıldınız?
pgibolojik yönlendirme tek başına bir etken değil hiçbir zaman için; genetik faktörler de bu durumda etkili. şu temel bilgilendirme videosu fikir verecektir; http://www.youtube.com/wa...;index=9&feature=plcp
bu arada eşcinsel bir toplum istediğimiz fikrine nasıl ulaştınız çok merak ediyorum... -
36.
0@81
1-panpa ilk yazdığın sgk dan ödenek-yol parası alıp-alamama üzerine yani senin gay bir erkek olarak sevdiğin adamın yanında refakatçi kalamayacağına dair hiç bir ifade yok
2-mapusane ziyareti için de devlet sana demiş ki 3 ziyaretçi hakkın var bunlardan biriyle ya kan bağın olacak ya da resmi nikahın diğer ikisinin adını-adresini savcılığa bildirip görüşebilirsin...
3-ayrıca linkini verdiğin youtube videosunda sadece bi çocuk kalkmış lezbiyen bi çiftin yanında büyüdüm ben başarılıyım bi sıkıntı yok diyo ama benim dediğim bilimsel çalışma yani sosyolojik-pgibolojik ve antropolojik olarak böyle çiftlerin çocukları akademik bi araştırmaya konu olmuş mu? ve sonuçları nelerdir?
4-iki gayın ya da lezbiyenin hayatlarını birleştirme kararı eğer yaşları reşitse kendi hayatlarını ilgilendiren bi süreçtir bence ama ben çocuk sahibi olmak için bile devletin hetero ana-baba adaylarına fiziksel-pgibolojik testler yapıp-kısıtlamalar getirmesi gerektiğine inanan ve bu düşüncem nedeniyle faşist damgası yemiş biriyim. samimi fikrimi sorarsan eğer sen eşcinsel yaşam tarzını benimseyip üstüne heterociksüel gibi evladım olsun diye kasıyorsan ben bunu samimiyetsizce bulurum. çünkü bu durumda taşıyıcı annelik mevzu devreye girecek ve o da çok tartışmalı bi konu. ilerde bunun taşıyıcı rahim pazarı-yani bi çeşit am borsası- bile kurulabilir ki hiç sağlıklı bi fikir değil bence.ha ilerde yapay rahim-pipi geliştirir de birbirinizi döllemeyi başarırsınız o ayrı konu. -
37.
0@73 bizi evlatsız yaşamak zorunda bırakanlar utansın panpa. çocuğum olmuyor diye de sevdiğim adamdan ayrılacak değilim çok şükür, aşık olduğun karın olur da kısır olursa bırakacak mısın onu? zaten yanımda sevdiğim biri varsa yalnız da değilimdir.
evlat edinme konusuna geri dönersek, bu konuda özellikle türkiyede çok yanlış görüşler var. bilmem biliyor musun gerek kanada gerekse amerikada ve sanıyorum bazı avrupa ülkelerinde eşcinsellerin evlat edinme hakları var ya da bu tartışılıyor (bizde henüz evlenme konusu bile açılmamışken) her neyse. bir insan tıbben bir eşcinselden etkilenip eşcinsel olamaz ve bir eşcinsel de kendi kimliğini bırakıp heterociksüel bir hayat yaşayamaz. böyle bir şey tıbben mümkün değil. tıbben sözcüğünü özellikle vurguluyorum ki bunlar birilerinin görüş ve fikirlerine bağlı şeyler değiller.
zaten eşcinsel ailelerin çocuklarına bakıldığında da çocuklardaki homociksüel eğilimde artış veya azalış görülmemekte bununla birlikte bu çocukların okul ve işteki başarılarında da bir farklılık söz konusu değil.
benim baş koyduğum yok belli flash'cım bu ülkede eşcinseller de insan gibi yaşamadan ölmeyi pek düşünmüyorum. -
38.
0amk adam heveslendirmeye çalışıyor
-
39.
0valla seni tanımasam ılık diye bagırırdım panpa
-
40.
0@1valla panpa burda asıl mesele erkekle ya da kadınla gibişmek değil...
insanların hayatı kendilerini ilgilendirir. asıl seçim sevişeceğin cinsiyeti seçmek değil bunun karşılığını ödeyebilmek.sen şimdi marjinal marjinal takılırsın ama 40 yaşına geldikten sonra "lan benim de bi çocuğum bi yuvam olsun" demeye başlarsın çünkü yalnız yaşamak koyar adama... ben ılık değilim panpa ama ılık arkadaşım var ve onun anlattığı kadarıyla gaylar zütünü gibtirirken normal erkek gibi gibinden boşalıyor. ha gibini bi amcığa sokup boşalmışsın ha zütüne bi yannan girip çıkarken boşalmışsın belli bi yaştan sonra bunun bi önemi yok panpa. ama toplumun bu kadar baskısını, gizli gizli yaşamayı, ilerde yalnız yaşlanıp-ölmeyi göze alıp "ben bu yola baş koydum" diyebiliyorsan helal olsun... sen benim gözümde -gay ya da hetero olman farketmez- delikanlısındır panpa. -
41.
0yazının yarısında kustum amk
-
42.
0okumadan eksileyin
-
43.
0napıyosunuz amk olum kendinize gelin gidin dışarda bir sürü am var ki daha ben de ulaşamadım olsun yaşıyoruz sonuçta
-
44.
0o değil de beyler bu başlığı giren şahıs ya azgın bi amlıdır yada ılık değil kaynar
muallakmsilerden nefret edrrim -
45.
0@67 niye kızıyorsun panpa :(
-
kayra da anasini paylasiyodu burda
-
inci sözlük diriliş 2024 2025
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 16 12 2024
-
konstant dayı bu foto hakkında
-
hayat artıgı nick yorumlamaa
-
memati hic 50 gostermiyor bu
-
bu memati salagi kucukken de kendini
-
türkiye de başka tarihçi yok mu
-
lüleburgazda elmas rezervi bulunmus
-
560 tlem olsa evimi 3 milyon tlye satar
-
ilber ortayliyi dinlemem ki
-
mematinin annesine ev ziyareti yapicz
-
ankaralı turgut hayatını kaybetti
-
yarın çiş var
-
mematinin annesi oldunuzu dusunun
-
sozlukspot un kapatılması rezaleti
-
kullanilmis anal plug
-
memati işten eve dönerken
-
ferre altincisinin sorumlusu hangi arkadas
-
41 onlaaaaayyynn olley beee
-
şu ifşanin videosunu atsaniza bana da
-
sözlük reisi online oldu
-
melih07 ile mazo baba kavga etse
-
çaycı hüseyinle hiko baba kafes dövüşünde
-
şu anda ekotürk tv sertaç ortaçı izliyom
- / 1