beyler size bahsetmişyim bu ipne ayhan ömrünüzde görebileceğiniz en asosyal insanlardan biridir. sözlüğe bu bin yüzünden bağımlı oldum eskiden ayda yılda bi girerdim. hayalettim yani. bunun niye böyle olduğunu sordum buna. bu başladı anlatmaya.

-8 sene önce 10 11 yaşlarındayken bi gün gece 11 12 gibi internet kafeden geliyorum bizim ara sokağa girdim sokağın başında bi kız çocuğu gördüm. bembeyaz giyinmiş ama gözleri kıpkırmızı ona dopru yürümeye başladım hayırdır inşallah diyerek. Kız bi ara arkasının döndü fısırdama sesleri geldi sonra bana döndü seni öldüreceğim diye bağırmaya başladı arka arkaya. amk kız daha konuşacak yaşta değil ama hem yürüyor hem konuşuyor. ayetel kürsüyü okumaya başlayınca bu üzerime doğru koşmaya başladı. ben korkudan topukalrı yağladım ama bu benden daha hızlı koşuyor. bi anda kendimi bizim binanın önünde buldum avazım çıktığı kadar bağırıyorum anne kapıyı aç diye. merdivenler çıkmam heralde 5 saniye falan sürdü . altıma sıçıyorum korkudan. pek giblemedim bu olayı. bi gün yine geç saattte eve geliyorum aynı kız çocuğu karşımdaydı. bu sefer nas okumaya başladım. üzerime taşlar atmaya başladı ağzım burnum kan içinde eve gittim. aileme korkudan anlatamadım deli derler bana diye kavga ettik dedim. bu yıllar boyunca devam etti. rüyalarıma girdiler pgibolojim bozuldu herkesi onlar gibi sanmaya başladım arkadaş cevremden oldum. 18 yaşıma girdim bi gün değirmen cafede oturuyorum annem aradı mesarlıkta ne yaptığımı sordu. anne ne diyosun ben kafede oturuyorum desem de inanmadı. meğer teyzem beni mezalıkta tek başıma yürürken görmüş o akşam. o gece aileme herşeyi anlattım. bizi sevmeyen bi halam var onun büyü yaptırdığını düşündük evi didik didik aradık. 4 tane büyü bulduk. kesin halam yaptırdı hala buna inanırız annemle babama bişey diyemedik kız kardeşi sonuçta onun o gündür bu gündür bu haldeyim aga

Beyler bu adamla iki sene aynı yerde yaşadım aynı odada yattık amk. Mevzuya bakın şimdi. o gece bizim odada cin varsa ne hikmetse buna dadanıyor bana dokunan yok keyfim gıcır. bak harbi söylüyorum bu geceleri garip garip konuşur ne arapçaya ne farsçaya benzeyen kelimeler söylerdi ama alıştım bi süre sonra bazen bağırırdım ayhaan diye susardı ama gözünü bile açmazdı. bu bi gün geldi aga çok fena bi yourube kanalı keşfettim dedi dedim neymiş o. Mezar ve korku günlükleri dedi

Gobeller şimdi hatırlayan varsa geçen entrylerde sevonun arkadaşlarından birinin benden holandığından bahsetmiştim. açıkçası pek gibime takmadım ama takmam gerekiyormuş. olayların nasıl gerçekleştiğini hatırladığım kadarıyla anlatayım. Bu kızın adı özge. yüzünde çok hafif bi kusur var neresinde olduğunu söylemeyim. onun dışında bakımlı güzel bi kız olarak görünüyor dışarıdan bakınca. bu kız beni kafaya takmış aga. nasıl oldu neden oldu bilmiyorum ama ömrümde bi daha örneğini göremeyeceğim bir durum bu başıma gelen. sevoyla bu sürekli olarak kafeye gelip gitmeye başladılar. bu kızı gözü sürekli benim üzerimde yurda yaymış ben Luisi seviyorum diye(bu daha çekici amk kendi ismimi kullanmayacam) kulağıma geldi tabi. bu bahsettiğim olay birinci sınıfta gerçekleşiyor. bi gün göl kenarında kendin kendime demleniyorum bu geldi. kendine de bi kaç bira almış. herkes biliyor amk insanları kıramadığımı. çömdü yanıma. açtı birasını yudumluyor. ama konuşmuyor. sadece gün batımını izleyerek içiyor. gün batımını her zaman sevmişimdir beyler ya bi dağ yamacından izlerdim üniversitedeyken ya da göl kenarındayken. içim huzurla doluyor. terapi gibi. Neyse aga bu konuşmayınca buna dedim

+Sen beni sevmiyorsun
-Nerden çıkarıyorsun bunu
+Sen beni sevmiyorsun beni takıntı haline getirmişsin. üzülmeni istemiyorum. sen iyi bi insansın
-Ben seni seviyorum sana aşığım. bunun ben farkındayım sende farkına var.
+Özge. ben olayları dışarıdan izledim. seven insan öyle bakmaz. sen takıntı haline getirdiğini bakışlarınla belli ediyorsun
-Oyle birşey yok Luis. seni elde edeceğim sana aşık olduğumu göstereceğim bi gün seni koluma takıp o yurda bıraktıracağım aşı olduğumu ispat edeceğim

diyerek kalktı gitti. biraları da bıraktı amk nasıl keyiflendim fazladan biram oldu diye. içtim onlarıda tabi ki amk. Bu kıza benden vazgeçsin diye çok ama harbiden çok uğraştım. Çünkü sevoyla bi dostluğum var ve bu ikisi oda arkadaşı. dostluğumuz bozulacak sevgili olup ayrılsam amk. aga her neyse bunu vazgeçirmeye çok uğraştım karşısına geçip ağladım bile amk ben seni üzerim diye ama yok kız vazgeçmedi. dedim sen kaşındın kaşıntını alalım. bi gün geldim ailemin yanına. bunun swarmdan bi avm de çekin yaptıgını gördüm ula bi baktım bizim eve beş dakka mesafede. buna mesaj attım gel buluşalım diye. buluştuk ettik bunla. iki gün boyunca gezdik gözlük aldıydım buna seçtirmiştim. hala da kullanırım o gözlüğü. Bunla geri dönüş vakti geldiğinde otobüs biletini beraber aldık yanyana gidecez ta ebesinin dıbına. her neyse aga bindik bunla otobüse başladık yollanmaya

Agalar ikinci sınıf maceralerından devam edelim. sonrasında bambaşka bi hikaye ile karşınızda olacağım. mezuna kaldığım dönemde yaşadığım muhteşem bir yıl ile. ikinci sınıf anılar ile karşınızdayım. Okula gider gitmez yine cafede çalışmaya başladım. bekliyorlardı zaten. ama ikinci sınıf olmanın daşşağı da ayrı beyler neden derseniz. bizim iki tane geçiş ringi vardı kartı okutuyorsun geçiyorsun. biri birinci sınıflar için biri ikinci sınıflar için. ikinci sınıfların ders saatleri az ama zaten okula gelen yok ki amk. birinci sınıflar tabi ilk aylardan hergün okulda oldukları için bunların ringde ekmek kuyruğu gibi sıra oluyor amk biz otobüsten inip direk girip gidiyoruz. nasıl havalı anlatamam. tamam kabul ediyorum pek havası yok ama bilirsiniz ki kızlar kendinden büyük erkerklerden hoşlanır bizde piyasaya erken giril yapmak için ilk haftalar okula yardırdık. bu sevonun kankasından ayrıldıktan sonra okulda pek kızlarla görünmek istemedim ikinci dönemde zaten şu an ki yengenizle sevgili oldum hala da devam ediyor. bu ondan gizli yaptıklarım kısım olacak pek hararetli değil ama olsun malzeme çıkar çıkmadığı yerde bitiririz. sevo benle biraz arasına mesafe koymuştu çokta gibimde amk dedim. mustafayla o sıra samimi olmuştuk ikinci sınıfta. oranın yerlisiydi. ama bi sorun vardı sevo da bunla baya samimiydi kardeşim deyip duruyordu amk salağı. neyse aga biz üçümüz sırada oturuyoruz hep. başımda haşa satanis kız beşasaı var afeti devran belası var yengeniz okulu bitirdi gitti ama 4 yıllık ajanları çevremi sarmış durumda attığım adımdan krkuyorum amk. ama beni kim durdurabilir? tabi ki kimse. afeti devranla ciks ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. dertlerimizi paylaşıyoruz. o sıra kafede bi cocukla tanıştım kendisi tüfek pazarlamacılığı yapıyor. ama pasif bi insan. cafeye gelir sürekli nargile içer tek başına sonra kalkar gider. çok temiz yüzlü bi çocuk görseniz bu ne lan karıncayı bile incitemez bu dersiniz ama o çok daha büyük birşeyi incitti. onu anlatırım bi ara. ben kafede çalışırken bi günü sevo yanında 2 tane kızla geldi. beyler size anlatamam ben ömrümde bu kadar güzel kız şu ana kadar görmedim göreceğimi de sanmıyorum. bak yemin ediyorum kızda bir göz var. desin ki karşıma otur sabaha kadar gözlerimi izle hayır dersem serefsiz evladıyım. bak harbi söylüyorum ı kadar güzel. boyu uzun bakımlı zengin kızı olduğu belli hafiften de havalı birşey ama çokta kültürlü bir kız. konuşması beni benden almaya yetti. bunlar kafeye geldiler oturdular 1. sınıf olduğu zaten ortama hiç girmediğinden yabancı bakışlarından belli. sevo piyasaya reklam yapmak amacıyla getirmiş belli. ben gittim masaya menülerle sevo biraz samimi bi karşılama yaptı kalktı sarıldı kanka ya özlemişim seni falan ben saşırdım tabi. kızlarla o gün yalan yok pek ilgilenemedim. çok çok yoğundum. bunlar sevoyla bir kez daha geldiler gün de pek ilgilenemedim ama kulağıma birinden bi duyum geldi. bu kızlar sevoyla konuşurken kanka senin böyle arkadaşların var bizi neden tanıştırmıyorsun ya tarzı laflar etmişler. birkaç hafta boyunca da sevgilisiyle arası iyi mi nasıllar ayrılık kokuları var mı demişler. dedim siz misiniz bunu diyen. bi gün taşşaklı insanlarla aynı masada oturuyoruz caylar kahveler pastalat pizzalar uçuşuyor. Beyler size şöyle deyim daşşağı nasıl. masaya bi bomba at o masadaki herkes ölsün en az 20 trilyon gitti. o kadar zenginler. bunlarla çay corba içerken helaya gitmek üzere ayaklandım. o günde bu daşşaklı insanlarla bi iş meselem vardı birşeyler koşturuyordum o sıra onlarla. giyim jantiydi. beyaz gömlek üzerine lacivert hırka altına siyah kanvas pantolon. saçlar yapılı gözlükler on numara parfüm de canlı. bi baktım sevo bu kızlarla oturmuş masaya sohbet ediyor kızlardan benim gözüme kestirdiğim sevoyla diğer kızı dürtüp beni gösterdi. ikisi de bakınca bi gözleri parladı gördüm bunu. giderken masaya kafamla selam verdim yılanı sulatıp geldim. tekrar geçerken yanlarından sevo seslendi

-Luis otursana bi çay ikram edelim
+Aa olur mu öyle sy benim kafemde bana çay ismarlamak?

Sena baksana bi
-Efendim Luiscim.
+Bu masanın hesabını bizim masaya aktarır mısın C6da oturuyorum.
-Tabii ki.

Bunlara orda bi gövde gösterisi yaptıktan sonra bayağı bayağı bi muhabbete girdik. numaralaştık falan derken ben kalktım yerime geçtim bunların kaçamak bakışları altında

Kız beni çok etkiledi gerçekten ama bu kızla sadece dostluk kuracaktım. Çünkü bu dünya da herşey pıttık değil. Şaka lan şaka herşey pıttık evet ama her zaman değil. zamanı ve yeri var. Her neyse ağalar. bunla biz samimi dostluğumuzu kurduk bu burda dursun gelelim tüfekçi pasif nargileci çocuğa. aga bunun ismi kadir. Çok saf ve içine kapanık yalnız biri.Ben bunla bi şekilde muhabbete girdim. çok güzel de anılarımız oldu ama bu kışa doğru oldu samimiyeti o zamanlar kurduk. Bunla bi gün oturuyoruz izin günümde.

-Luis beni bilyorsun . Beni değiştir. Benim açılmam lazım ulan 1 tane kız var elimize değmiyor amk. Bişeyler yap.
+Sana yaparım istediğini ama bana hiçbir şekilde karışmayacaksın?
-Söz lan söz ne yaparsan yap alınmam karışmam sorgulamam
+Tama aga o zaman 1 haftan var

Bunu aldım beyler Merkeze zütürdüm. Bunun giyim tarzına en uygun US Polo vardı. soktum bunu içeri. bi tane görevli buldum telefondan bunun bi kaç resmini gösterdim. şu giyim tarzı şeklide bunu giydir ama dikkat çekecek şekilde olsun dedim.

Bunu oraya bıraktım ben çıktım kafede kahvemi sigaramı içerken bu bi saat sonra geldi ki janti bildiğin. Dedim giren parayı sormayacam herşeyin bi sonucu vardır. bunla çıktık bi kaç saat bi kaç parfüm bide güzel bi cilt bakımı yaptırıp geldik geri . Bu daha ilk günden değişimi farketti ki yapıştı iyice bana. Biz yemeği myo kantininde yemezdik öğle aralarında. yavuz abimiz vardı. turizim kantinine giderdik çayımızı beleş içerdik yemeğimizi de torpilli yerdik. sürekli orda masasına gitmem için can atan üç tane 1. sınıf kız vardı kafeye sürekli gelirlerdi bunları kafedeyken ayarttım. Kadirle sonraki günlerde beş kişi olarak gezdik 3 kız 2 erkek. Kadir açıldıkça açıldı gonca gül gibi. Ne kadar teşekkür etti sayamadım. en son buna bağırdım teşekkürünü gibtirme lan burda önemli olan arkadaşlık. biz görevimizi yaptık. bu sustu pustu sonra bi anda kalk lan gidiyoz. nereye lan? Alanyaya. amk saat 9 oluş biz alanyaya gidiyoz. Olum param yok pulum yok. lan depom full amk paramız da var kalk gidiyoruz. Bu kalktı ciddi ciddi. Bagajda üç tane tüfek var amk girişteki polisler durdursa yannanlara geldik çünkü daha faturalarını almadı bu. ne cesaretse bastık gittik 11 de oraya vardık. sezon kapalı tabi. bahsettiğim tünel bar açık. once oteli ayarladık karnımızı doyurduk bide meşe kömüründe nargilemizi içtik ki oh mis. girdik tünel bara. ortam canlı yine her zamanki gibi kızlar kendi alemlerinde takılıyorlar millet kendi aleminde biz de kendi alemimizde. kadir alkol sigara kullanmaz. ben biranın birini deviriyorum diğerini istiyorum.

+Kadir baksna şu kızlar bizi kesiyor farkettin mi?
-Hani lan nerde
+La hayvan gibi bakma amk. so köşedekiler.
-Anaa harbiden lan
+Hadi git parçala gel
-Ben mi. saçmalama lan ben beceremem
+Lan gibik biz ne diye uğraşıyoruz onca zamandır
-Haklısın lan. iyi izle

Bu gitti amk hiç tahmin etmediğim biçimde kızlrı tavladı masaya geldi. Edebi söylemlerde bulunarak kafalamış kızları. Bütü gece barda otelde kızlarla içkinin fibine ciksin dibine vurdum sabah rıhtımda kahvaltımızı yaptık geldik geri. La bak alanyaya giderseniz tam barlar sokağının girişinde gişeler var oranın 20 metre gerisinde bi otopark girişi var hemen yanında da rıhtım diye bi mekan var. kahvaltınızı orda yapın on numara mekan pişman olmazsınız