üniversitedeki ilk acı dolu aşk hikayemi

anlatayım mı beyler

ben dinlemedeyim hala panpa

beyler gülceyi de gibecektim. bunun sinyalini almıştım bi süre öpüştükten sonra çektim kendimi hafif gülümsedim gir istersen işini hallet sonra çıkalım dedim güldü tamam dedi. çıktı tuvaletten yukarı çıktık ya benim başım dönüyo kafam şişti gidelim burdan dedi ben de hay hay dedim hiç emrelerin yanına gitmeden çıktık mekandan. ne yapalım sessiz bi yere mi gidelim eve mi gecelim dedim sen nasıl istersen dedi. atladık taksiye eve geçtik. kapıdan girdiğim gibi yapıştım dudaklarına kapılara çarpa çarpa girdik odadan arkadaşın sesi geldi diğer odadan noluyo dıbına koyim diye sonra anladı durumu bi daha ses gelmedi yattık yatağa

reserved

beyler gülcede öyle bi göğüs var ki ele avuca sığmaz cinsten bununla da hemen hemen seldaya yaptığım pakedin aynısını yaptık sadece oral da yaptı bana tek fark o. gömdüm buna bi yarım saate yakın sonra yaktık sigaraları yatıyoruz muhabbet falan ediyoruz emreler geldi zile bastılar donla çıktım kapıyı açtım bunlara ikisi de şok amk onları da arkadaşın odasına yerleştirdim. gülce huursu bana bi şey sormuş ben başka bi şey düşünüyodum o sıra hişt pişt yaparken yanlışlıkla bastı sigarayı koluma amk hala izi vardır sol omzumda

uyudum sonra ben amk sabah uyandım gülce gitmişti emre cansuyla ikisini göndermiş gülce ağlamış ben seldaya ne dicem nasıl söylücem falan diye emre de cansuya tembihlemiş seldaya söylemesin sen aklına gir diye falan ben tabi söylemez diye düşünüyorum o gün emreyle pes falan attık geçti günümüz. o akşam seldayı aradım hem durumu öğrenmiş mi sorgulamak için hem de napıyo ne ediyo diye. telefonda yarım saat falan konuştuk durumdan haberi yoktu. eskiye dönüş sinyali de vermişti. güzel bi sürpriz yapıp gönlünü almak kalmmıştı sadece bunca yaptığım huur çocukluğundan sonra

ertesi gün buluşmak istediğimi söyledim bana gel dedim. tamam dedi. her şeyi hazırladım ertesi gün güzel bi şişe şarap bi buket çiçek güzel yemekler hazırladım elimden geldiğince güzel bi sofra kurdum odayı düzenledim slow parçalar yaptım seldayı beklemeye koyuldum zaman geçmek bilmiyordu amk kapı çaldı selda geldi açtım kapıyı aldım içeri hiçbi şey yokmuş gibi soktum odaya kumandadan müziği açtım çiçeği masaya koymuştum masadan çiçeği aldı şaşırdı sevindi falan yemeklere koyulduk yedik beğendi de yemeklerimi sonra yattık açtık a walk to remember'ı izledik ağladı falan sarıldık yattık o gece hiçbi şey yapmadan uyuduk sadece ben de kıza yaptığım huur çocukluğunu düşünüyorum ama hepsinin fitil fitil çıkacağından habersizim

ama dedi zeynep, selda sana acı çektirmek istiyor, bu yaptığını ödetmek istiyor bence yol yakınken dön ben senin yanındayım dedi. bi şey demedim. neyse bi şeyler yer miyiz dedi. hayır aç değilim işlerim var eve gitmem gerekiyor dedim ve çıktım evden. zeynep bana bu kadar yakın davranırken seldanın hakanla sevişmediğini bana neden söylemişti ki. belki de olayın üstüne gitmeyip seldaya daha çok takılı kalmamam içindi. ama bunu söylediği gerçekten iyi olmuştu

alo dedim. nasılsın dedi. iyiyim sen nasılsın dedim ben de iyiyim falan senle konuşmamız lazım dedi. bi terslik mi var acaba diye düşündüm. ama sesinden bi terslik olmadığı anlaşılıyordu. sanki bana güzel bi haber vericek gibiydi. eve gel bekliyorum seni dedi. tamam birazdan geliyorum dedim. atladım gittim zile bastım. açtı kapıyı zeynep. içeri girdim koltuğa oturdum. arkadaşları odalardaydı biz salondaydık. seldayla konuştuk dedi. ne konuştunuz dedim. seninle kavga etmiş akşam. tam her şey düzelicekken sinirlerine hakim olamamış dedi. sen bağırınca o da sana hakanla ilgili bi şey söylemiş dedi. evet dedim sinirli şekilde. öyle bi şey olmadı dedi. nasıl olmadı kendisi söyledi dedim. ben o gün onu aradığımda yurttaydı hakanlara falan da gitmemişti sadece sana öyle söylememi istedi dedi. bu lafı başkasından duysam belki inanmazdım ama bunu bana yavşadığını düşündüğüm zeynepten duymak emin olmamı sağladı ve bana aramadan önce mesajlarını gösterdi selda ona yurtta olduğunu söylemişti gerçekten de

Beklemedeyiz

öyle soğuk bi şekilde mesajlaşıyoruz ara ara. görüşelim yarın dedim aradan 3-4 gün geçmişti. tamam sana gelirim dedi. bu iyiye işaretti. tamam dedim alırım seni. aldım meydandan önce bi kafeye oturduk muhabbet falan. eve geçelim mi dedim. olur dedi kalktık hesabı ödedim. eve geldik. açtık bi film bi de dondurma falan aldık. yavaş yavaş eski haline dönüyordu. beklediğimden çok daha fazla anlayışlıydı ama bu benim canımı sıkıyordu. bu akşam ona dokunmayacaktım. hakan kim dedim. bi arkadaşım dedi. maziniz varmış dedim. evet dedi. zaten biliyordum ama ne olduysa o an oldu kan beynime sıçradı. "ulan sen benim evimden çıkıp nasıl o huur çocuğunun evine gidersin?!" diye bağırdım.

beyler bu hareketim bi anda istemsiz oldu ben de anlamadım nolduğunu bi anda oldu. "sen nasıl sevgilin varken benimle sevişiyosan ben de yaptım" dedi. o an öyle acıdı ki içim beyler cümleyi tamamladığı gibi vurdum tokadı. sonradan öğrenicektim aslında öyle bi şey olmadığını. ağlayarak tuvalete gitti. yaktım bi sigara aradım emreyi. "hakan diye bi bin varmış dıbına koyacaz onun hazır ol" dedim. "tamam kardeşim geleyim mi" dedi. yok dedim şimdi değil zamanını bekle

selda bi yarım saat kadar tuvalette durdu. çıktı ben gidiyorum dedi yüzüme bile bakmadan tuttum kolundan hiçbi yere gidemezsin dedim. bırak gidicem falan dedi gidemezsin hiçbi yere dedim kolundan tuttuğum gibi oturttum koltuğa. yaktım bi sigara. bak eğer acı çekmem için söylediysen az önceki şeyi söyle yoksa o çocuk için çok kötü olucak dedim. hayır dedi. gerçekten yaptım dedi. niye bana bu yalanı söyledi hala aklım almaz

bi yemek yiyek beyler öptüm

reserved

beyler şimdi telefonla konuşuyorum saat 2 gibi falan anlatmaya başlarım

reservation

anlatayım mı dostlar burdayım

anlat panpa dinlemedeyiz

hem huursun hem de odunsun tokat atmak ney la gibtir git