/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +23
    (bkz: Part 34 FINAL)

    Finalin teması, okurken dinlemeniz şiddetle önerilir.
    https://www.youtube.com/watch?v=0hQCKkqmDlw

    Ne kadar zor olsada ayrılıklar, yapacak birşey yoktu. Biz cihan ve fıratla önden yürürken, yeşim ise arkamızdan bizi takip ediyordu. Otogara varmıştık ve otobüsümün kalkma saati gelmişti.

    (ben)-fırat iyi ki tanıdım seni kardeşim, istanbulda görüşelim.
    (f)-sıkıntı yok kardeşim istediğin zaman istediğin yerde (sarıldık)
    (ben)-cihan hakkını helal et bilader, senide tanıdığıma çok sevindim. (adamın sevgilisiyle birlikte olduk bide helalleşmesem olmazdı)
    (c)-helali hoş olsun arada gel buraya, biz daha 2 yıl daha bitiremeyiz bu okulu.
    (ben)-kısmet.

    Son olarak yeşime doğru baktım, bizden 3-4 metre kadar uzakta başını önüne eğmiş ağlıyordu.

    (ben)-yeşim!
    (y)-gitme.
    (ben)-gel son kez sarılalım, beni böyle mi yolcu edeceksin?
    (y)-seni çok seviyorum. (koşup boynuma sarıldı)
    (ben)-söylediklerimi unutma, eğer birazcık beni seviyorsan bu illetten kurtulacaksın.
    (y)-tamam, yine gel buraya olur mu?
    (ben)-gelirim tamam. iyi ki varsın hoşçakal.
    (muavin)-kalkıyoruz kardeşim.
    (ben(-kendinize popüler davranın. (zorda olsa gülümsedim onlara bakarak, dolu gözlerle)

    istanbula döndükten sonra yeşim beni birkaç kere arasada bir süre sonra, benden ümidini kesmiş olacak ki aramayı bırakmıştı. Bu arada fıratta cihanda okulu bitiremediler benden 1 yıl sonra onlarda bıraktılar.

    Aradan yıllar geçmişti bundan 5 ay öncesinde düzceye gezme amacıyla gittm. Alperle buluştuk, 1 geceliğine onlarda kalacaktım. Alper "hadi pavyona zütüreyim seni birşeyler içeriz" diyerek, Düzcedeki tek pavyon kılıklı yer olan han birahanesine zütürdü beni. Birer tane bira söyledik, eski günleri yad ediyorduk. ilk defa giriyordum oraya, içerdeki insanların çoğunu ahiretten izin kağıdı imzalatıpta bir süreliğine tekrar dünyaya gelen ölmeyi unutmuş dayılar oluşturuyordu. Genç kesim yok denecek kadar az, gerisi ise orta yaşlıydı insanların. Alper garsona "iki tane'de hatun göndersene bizim masaya" dedi. Pavyondaki kadınlar karşımızdaki masada hep beraber oturuyorlardı.

    Garson yanlarına gidip, ikisini kaldırdı ve bizi işaret etti, bana arkası dönük olarak masada oturan kadın ayağa kalkıp bize doğru yönelince gördüğüm manzara ile beynimden vurulmuşa dönmüştüm, karşımdaki yeşimdi. Beni gördüğünde oda şaşırıp bir duraksasa bile gelip yanıma oturdu. Açık saçık bir gece elbisesi, kırmızı ruju, kırmızı ojeleriyle bir sokak fahişesinden farksızdı.

    Bense ne diyeceğimi bilemiyordum o anda. Yeşim kolunu boynuma doladı.

    (ben)-yeşim sen misin bu?
    (y)-beğenemedin mi?
    (ben)-senin ne işin var burada, yürü gidiyoruz.
    (y)-otur oturduğun yerde. Eğlenmek için buraya geldin, bende seni eğlendireceğim.
    (ben)-nasıl düştün sen buraya, senin ne işin var böyle bir yerde?
    (y)-senden sonra damardan almaya başladım thefucking, yokluğun öyle acıydı ki, çareyi öyle buldum, sonrası ise buralara kadar getirdi beni işte.
    (ben)-kalk dedim.
    (y)-hayır kalkmayacağım, ben buraya aitim artık.
    (ben)-yeşim özür dilerim ne olur kalk çıkarayım seni burdan.
    (y)-çok geç thefucking, çok geç.

    O gün anladım, tek suçu beni sevmesi olan masum yeşimi, şehri terk ederken kendi ellerimle benim öldürdüğümü. O gece ne kadar uğraşsamda, benimle gelmedi. Evet bir kız öldürdüm, Bana baktığında gözlerinin içi gülen, evet bir kız öldürdüm, hayallerini benimle süsleyen, evet bir kız öldürdüm dostlar, spor sokakta şirin bir evde benimle birlikte yaşamayı düşleyen. Artık karşımdaki kişi o öldürdüğüm kız değildi.

    Benim üniversite hikayem burada bitti arkadaşlar. Buraya kadar hikayeme eşlik edenlere, şukulayana , çügüleyene, sevene, sevmeyene, trole, anancıya aşık olana, aldatılanlara, kaybedenlere, kazananlara ve bu ülkede artık umut diye birşey kalmadığına inananlara buradan selam olsun dostlar. Bu hikayede benim buraya yazdığım biyografimin bir parçasıydı. Hepiniz kalın sağlıcakla.

    1)- (bkz: lise hayatımı geri istiyorum lan)
    2)- (bkz: kaybettiklerimi nasıl geri kazandım anlatıyorum)
    3)- (bkz: umut bizim mahalleden bi bin)
    4)- (bkz: üniversitede başımdan geçenleri anlatıyorum)
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Hepsi senin suçu
      ···
    2. 2.
      +1
      Kardeş naptın sen yav naptın dıbına koyim naptın , hele hiç içime sinmemişti yeşimi bırakmam , dıbına koyayım senin ağlıyorum dıbına koyim mutlu musun , nefret ediyorum senden dıbına koyim yaktın kızı
      ···
    3. 3.
      0
      Vay oç
      ···
    4. 4.
      0
      berna ne oldu aq
      ···
    5. diğerleri 2
  2. 27.
    +20 -1
    (bkz: Part 23)

    Neyseki sabah olmuştu, geceyi kazasız belasız atlatmıştım. Yeşimse çoktan uyanmış, dolapta doğru düzgün birşey olmadığı halde, yumurtaydı, zeytindi,peynirdi elinden geldiğince ve evdeki yiyeceklerle bir kahvaltı hazırlamıştı. Bense şaşırmıştım, bu tipteki marjinal takılan kızdan beklenmeyecek hareketlerdi bunlar.

    Kahvaltımızı yaptık, sonrasında okula doğru yola koyulduk. Bu arada yeşim ile her ne kadar gece aramız bozulmuş gibi olsada, hazırladığı kahvaltıyla gönlümü tekrar almış oldu. Birbirimize numaralarımızı verdik ve sınıflarımıza girmek üzere ayrıldık.

    Aradan bir kaç gün geçmiş cihan bahsettiği kızı ayarlamıştı, bir nevi bizden biraz daha kopuk yaşamaya başlamış daha çok kız arkadaşıyla vakit geçiriyordu, aynı zamanda kız hemen hemen hergün bize geliyordu. ismi nuray'dı. ilk başlarda oda Fırat'ın odasını kullansada, sonrasında kendi odasına geçtiler. Eve kız getiren Fırat'ın odayı kullanıyordu ve bu bana çok gülünç bir durum olarak geliyordu. Çünkü Fırat'ın henüz golü olmayan kendi odasında, ilk golü cihan atmıştı.
    ···
    1. 1.
      0
      Ben yatar zumqi yarına okuruz artık
      ···
  3. 28.
    +20
    (bkz: Part 24)

    Cihan birgün, "nuray bizle kalacak beyler, kiraya ve faturalara da ortak olacak, benim odada birlikte kalacağız, sizin açınızdan sıkıntı olur mu?" dedi. Tabiikide bizim açımızdan bir sıkıntı yoktu. Sonuçta maddi anlamda elimiz daha da rahatlayacaktı.

    Aradan bir kaç gün geçmişti. Nuray her sabah kahvaltıyı hazırlıyor, yeri gelince evde temizlik yapıyordu. Bu durum gayet iyiydi. Bir sabah kahvaltı yapıyoruz, fıratla biz masada yan yana oturuyorduk. benim karşımda nuray, fıratın karşısında cihan oturuyordu. Bacaklarımda sürekli nuray ayaklarını gezdiriyordu. Ayağında panduf denilen şu ayıcıklı ev terliklerinden vardı. Heralde farkında değil diye ciddiye almadım. Yüzüne baktım gülümseyip gözlerini kaçırdı. Bense kötü düşünmeyip aldırış etmedim.

    Herneyse, bu arada yeşim ot işini çözmüştü. Bir akşam bize geldi, benim odada sigarayı yaptım ve ateşledim. Yeşim "banada versene" dedi. Aslında kullanmadığını söylemişti ama, yinede çok düşünmedim ve uzattım. Sigarayı döndürerek içtik. Kafamız hafif iyiydi. O gece halını üstünde beraber uyumuşuz, yataksa boş kalmış. Sabah kalktığımda zütüm başım, heryerim ağrıyordu.
    ···
  4. 29.
    +20
    (bkz: Part 25)

    Yılbaşına son 1 hafta kadar vardı ve cihan yılbaşını burada geçirmek istemediğini bursa'ya gideceğini söyledi. Tamam iyi hoşta nuray bizle mi kalacaktı yani? insan öyle bir durumda arkadaşına böyle birşey sormaya çekiniyor arkadaşlar çünkü, "ben size güvenip bırakıp gidiyorumda, sen niye böyle birşey soruyorsun" deme şansıda olabilir. Herneyse henüz daha yılbaşına 1 hafta varken cihan otobüse atlayıp, bursaya gitti. Bizse, fırat ben ve nuray kalmıştık evde.

    Bir akşam yeşim ile dışarı çıktık, anıtpark'ta Atatürk heykelinin altına oturduk bira içiyoruz, havaysa zifiri soğuk, bizi deli gibmiş olmalıydı heralde. Yeşim içkininde verdiği cesaretle girdi lafa;

    (y)-neden o gün geri çektin kendini?
    (ben)-sence?
    (y)-ben seni bu kadar severken, niye bu kadar kaçıyorsun ki benden?
    (ben)-yapamam yeşim, sana söyleme fırsatım olmadı ama bir kız arkadaşım var benim zaten.
    (y)-anladım. namuslu erkeği oynuyorsun yani. (espiri yapmayı denesede yüzü düştü)
    (ben)-boşver yeşim boşver.
    (y)-senin için bu soğukta bunu içiyorum şuan.
    (ben)-benle ne alakası var?
    (y)-yanında olayım diye. Sigarayı da o yüzden içtim. Bu kadar kör olamazsın yapma ne olur.

    O an yapmayacağım birşey yapıp, elimle yeşimi başından tutup dudaklarından öptüm. Sonraysa pişmanlık duyup, "evine git" diyerek yanından ayrıldım. Eve doğru yola koyuldum, "ben naptım" diyordum kendi kendime. Kapının önüne gelmiştim, binanın içinden müzik sesi geliyordu. Eve bir girdim ki gözlerime inanamadım, Fıratla nuray salonda karşılıklı ankara havası oynuyorlar, kafalar bi dünya.
    ···
    1. 1.
      +3
      Şu Fırat da bi acayip amk eğlendiriyor insanı bir ferdi olmasa da
      Cihan Bursalı demesen izmirli derdim ben amk rahatlığa bak
      Yaz panpa okuyorum takipteyim seni
      ···
  5. 30.
    +20
    (bkz: Part 17)

    Sonrasında ben sigara içmeye çıkacağımı söyledim ancak fırat ve cihan oturacaklarını söyleyip benimle gelmediler. Dışarı çıktım sigaramı ağzıma koydum cebimde çakmağımı arıyordum, masada bırakmış olacağım ki, birisi benden önce davrandı, başımı kaldırdığımda karşımdaki yeşimdi ve şöyle dedi;

    (y)-çakmak lazım mı?
    (ben)-hayır ama sana lazım sanırım.
    (y)-adileşme
    (ben)-kızım senin başka işin yok mu?
    (y)-çakmağını arıyordun yardımcı olayım dedim.
    (ben)-oldun sağol.
    (y)alışabildin mi buraya istanbul gibi değildir burası çabuk sıkılmışsındır.
    (ben)-ne yalan söyliyim daha şimdiden sıkıldım. iki sene burda geçmez
    (y)-böyle ot gibi yaşamaya devam edersen hiç alışamazsın.
    (ben)-sen nerden biliyorsun ki ot gibi yaşadığımı.
    (y)-tahmin etmek zor değil, ya burdasın yada kantinde.
    (ben)-iyi gözlemciyiz belliki.
    (y)-öyle de denilebilir. akşam bir işin varmı
    (ben)-var (aslında bir işim yoktu)
    (y)-takılalım diyecektim.
    (ben)-sende bu potansiyel varken başkasını bulman zor olmaz takılmak için.
    (y)-alkol kullanıyor musun.
    (ben)-evet.
    (y)-akşam 8 gibi çiftlikte olacağım işin erken biterse gel. (çiftlik mekanın ismi)
    (ben)-kalsın almıyayım.

    Sigaram bittikten sonra yanından ayrıldım ve içeri döndüm. O günün akşamında, istanbuldaki kız arkadaşım berna ile telefonda konuşuyorduk. Son zamanlarda evdi, eşyaydı,işti, okuldu derken fazlasıyla boşlamıştım onu ve bu sebepten dolayı bana tepki gösteriyordu, haklıydıda arayıp sormuyordum bile. Bir süre tartıştık, sonrasında bu duruma canım sıkıldığından biraz hava almak üzere dışarı çıktım. Biraz dolandıktan sonra, yeşimin akşam çiftliğe gel içelim dediği geldi aklıma. Zaten canım sıkkındı kafam dağılır en azından diyerek spor sokağın yolunu tuttum.
    ···
  6. 31.
    +20
    (bkz: Part 29)

    Bu arada kafada kalan soru işaretlerini gidermek gerekirse, zafer okumuyordu ancak okulda birçok arkadaşı varmış. Bende o gün öğrenmiştim bunu zaten.

    Günlerden perşembeydi, ertesi gün ise yarıyıl başlayacaktı, o günün akşamı evde salonda fıratla oturuyorduk, birden cihanın odasından bağırışma sesleri yükselmeye başlamıştı. Nurayla birbirlerini yiyorlardı. Koşarak kapıyı açtık ki, havada sandalyeler uçuşuyor, cihan nuray'ı dövüyordu. Nuray koşarak balkona çıktı ve şöyle dedi,

    (n)-atarım kendimi
    (c)-atmazsan ananı gibeyim.
    (ben)-oğlum bi durun ne oluyor?
    (f)-nuray atlarsan kira yine üçe bölünür yapma (bunu hangi kafayla söyledi o an bilmiyorum)
    (c)-mesajlarını yakaladım, aldatıyormuş beni

    Bense o an saniyenin onda birinde "tamam yannanı yedik, bunlar kavga ettikleri için, nuray cihanı daha da kızdırmak amacıyla bizle birlikte olduğunuda söyler, cihan cinnet geçirip hayalet sürücüye dönüşerek hepimizi giber" diye düşündüm. Neyse ki korktuğum olmadı, balkona gidip, nurayı kolundan tutup, içeri soktum. Cihansa bir hışımla ne kadar eşyası varsa toplayıp koridora attı, "yarın sabah gibtir git" dedi ve odasının kapısını sert bir şekilde kapatıp kilitledi. Nurayın gerçekten cinsel anlamda bir hastalığı olduğu kanaatine varmıştım o gün.
    ···
    1. 1.
      +4
      dıbına kodum karısı yarak hastası huur
      ···
    2. 2.
      0
      Hizli yaz mk
      ···
  7. 32.
    +18 -2
    tamam düzeldi arkadaşlar devam ediyorum.
    ···
  8. 33.
    +18 -1
    (bkz: Part 18)

    Spor sokak dediğim yeri, çakma istiklal caddesi olarak düşünün. Yol üzerinde bir kaç tane bar, birkaç tane birahane,bir tane club, birtanede ismi han birahanesi olan pavyon kılıklı biryer var. Çiftlik isimli mekanda buradaydı, herneyse içeriye girdim, biraz sağa sola baktıktan sonra yeşimi gördüm. Yanında bir lavuk birde kız vardı. Ben yalnız olmasını bekliyordum oysaki. Ortamı bozmiyim diye düşünerek geri döndüm, o an beni görmüş olacak ki arkamdan seslendi;
    Lavuk (l) kız (k)

    (y)-thefucking!
    (ben)-efendim.
    (y)-gelmişsin.
    (ben)-bir arkadaşa bakmıştım sana değil.
    (y)-arkadaşın yoksa bizimle otur o halde. (ayağa kalkıp yanıma geldi)
    (ben)-ortamı bozmıyayım gerek yok.
    (y)-ne bozması sen gel. (elimden tutup masaya doğru sürükledi beni)
    (y)- bunlar arkadaşlarım nazlı ve zafer.
    (l)-hoşgeldin kardeşim. (yüz ifadesi ve ses tonundan benim orada olmamdan memnun olmadığı belliydi)
    (k)-merhaba
    (ben)-merhaba hoşbulduk.

    Biraz havadan sudan muhabbetler döndürdük, zafer her fırsatta bana laf çarpmaya, beni ezmeye çalışıyordu. Ancak kim olursa olsun kendimi ezdiremezdim. En son ezmek için;

    (l)-ilk senen mi bu?
    (ben)-evet.
    (l)-belli oluyor zaten. yeşim sen pek çoluk çocukla takılmazdın, nerden buldun bu sübyanı. (lavuk taş çatlasın benden 2 yaş büyüktür, yeşimleyse aynı yaştaydım, onu sonra öğrendim gerçi)
    (y)-tamam zafer uzatma istersen.
    (ben)-bilader konuşmalarına azcık dikkat et istersen.
    (l)-etmezsem ne olacak?
    (k)-ya sakin olun azcık.
    (ben)-adın zafermiydi?
    (l)-evet nolmuş?
    (ben)-babanın annene en büyük mağlubiyeti sen misin, senden büyükleride varmı?
    (l)-ne diyosun ulan sen.
    (ben)-ben gideyim yeşim kusura bakma geceni bozmak istemezdim. ( daha fazla uzamaması için kalktım)

    Arkamdan lavuk sayıyordu birşeyler duymazdan geldim, yeşimse "Allah belanı versin zafer, beni bir daha ne ara ne sor" diyerek peşimden koşup kolumdan tuttu.
    ···
    1. 1.
      +8
      Yeşime 2 posta attım helal et
      ···
    2. 2.
      0
      DelikaMlı kızmış Yeşim
      ···
  9. 34.
    +19
    (bkz: Part 28)

    Aradan günler geçmiş, cihan şehire dönmüştü. Fırat ile bu durumu aramızda konuşmuştuk, Fıratta kendini cihanla tehdit ettiğini, bir süre sonra nurayın onunla oynaşmasından sonra hormonlarına yenik düştüğünü ve nurayla birlikte olduğunu söyledi. Aynen bana uyguladığını onada uygulamıştı fahişe. Bu durumu çözmemiz gerekiyor, arkadaşımızı bu şıllıktan kurtarmamız gerekiyordu.

    Herneyse günler birbiri ardına devam ederken yarıyıl arasına yaklaşık 1 hafta vardı. Cihan nurayla takılıyordu, bizse fırat ben ve yeşim bahçede sigara içiyorduk. Yanıma tanımadığım, 2 senelik okulda tahmini olarak 3 yada 4. senesi olduğunu düşündüğüm bir eleman geldi ve, "gel benimle" dedi. Yeşimse "hayır gitme" dedi. Bense neler olup bittiğini anlayamamışken eleman koluma girip, önce kantine, oradansa arka bahçe açılan kapıdan geçirip arka bahçeye çıkartmıştı. Etrafımdaysa en az 8-10 kişi vardı. Bense henüz neler olup bittiğinin farkında değildim, ancak bunlar hep dönem uzatan okulda 3. 4. senesi olan tiplerdi ve birtanesi lafa girdi,

    -zaferin manitasına yazılan yavşak sen misin lan?
    -ne manitası be?
    -yeşimden bahsediyorum.
    -yeşim onunla birlikte değil ki.
    -sanane ulan (bunu söyleyen diğeriydi)
    -burda 10 kişi toplanıpta şekil mi yapıyorsunuz kendinizce, bumu delikanlılığınız? (sonuçta bende istanbul çocuğuyum hayırdır?)

    O an birtanesi bana vurmaya yeltenmişti ki, kapıdan uzun boylu biri girdi, ve "dur" dedi. Okulun önde gelen simalarından biri olduğunu bilmiyordum. Lafa girdi,
    uzun boylu eleman (u) diğer eleman (d)

    (u)-siz hayırdır lan, 10 kişi çocuğu yanlız bulupta artistlik mi yapıyorsunuz?
    (d)-bu salak bizim zaferin manitasına iş oluyormuş alper, senlik birşey yok.
    (ben)-ne manitası be, birlikte bile değiller. Kaldıki arkadaşız, sevgilim falan değil.

    ismini o gün öğrenmiştim, Alperdi ismi. Alper o anda bana vurmaya yeltenen çocuğa bir tokat attı, ve şöyle dedi;
    Alper (a)

    (a)-bu çocuğu kimse yalnız sanmasın, yok dinlemeyip dokunan olursada karşısında beni bulur. Sen nerelisin?
    (ben)-istanbul
    (a)-gel benimle.

    Ben ne olduğunu anlamamıştım, ama alper beni o kalabalığın içinden tek başına almıştı hakikaten. Dayak yemekten kurtulmuştum onun sayesinde, kantine doğru ilerlerken

    (a)-ismim alper
    (ben)-thefucking bende ama anlamadım neden kurtardın beni?
    (a)-bir ele ihtiyacın vardı ve yalnızdın, o elide ben uzatmak istedim kötü mü ettim?
    (ben)-eyvallah sağolda neden?
    (a)-başka bir sebebi yok.
    (ben)-yerlisi misin buranın?
    (a)-evet buralıyım.

    Alper o gün beni kurtarmıştı, hala süren bir arkadaşlığımız vardır kendisiyle.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Alper reyizin dassaklarina kurban
      ···
    2. 2.
      0
      Harbi taşaklı bebeymiş
      ···
  10. 35.
    +18
    (bkz: Part 16)

    Dersler bitmiş günün sonunu getirmiştik, ertesi gün hafta sonu olduğundan işe başlayacağım gündü. Herneyse iş başı yaptım, patronumun ismi aliydi. Çok kalender adamdır, zamanla çok sevdim kendisini. Bana biraz işi öğretti, olurda müşteriden falan telefon gelirde gitmem gerekirse diye üzerimde taşımam içinde bana, bıçağa benzeyen esnek bir alet verdi. Bunu ne yapacağım diye sorduğumda, kilitlenmemiş her kapıyı o alet ile açabileceğimi söyledi bana. Makinada nasıl anahtar çoğaltıldığını, ve bir araç üstünde merkezi kilit sistemini arabaya nasıl uygulamam gerektiğini falan gösterdi. ilk günler salaklığımdan bir çok şeyi yanlış anlasamda, sonra sonra öğrendim.

    Herneyse hafta sonu geçmiş, pazartesi günü gelmişti. Hafta sonları full, hafta içi istediğim bir gün yarım gün şeklinde çalışıyordum. Okula geçtik, rutin derslere girip çıktık, öğlen 1 saat aramız vardı. çaylarımızı alıp kantine oturduk, muhabbet ederken yanımıza bir kız geldi ve cihan'a "vaktin varsa konuşabilir miyiz" dedi. Cihan kalktı 10 dakika kadar sonra yanımıza geldi ve lafa girdi;

    (c)-kız benden hoşlanıyormuş lan.
    (f)-gözün aydın.
    (ben)-hadi yine iyisin lan, bizim gibi saplarla takılmaktan kurtuldun.
    (c)-numarasını aldım.
    (ben)-bi fıratlık yapmazsan daha çok şeyini alırsın akıllı davran.
    (f)-kadının bana tecavüz etmesine izin mi verseydim. (gülüyordu)
    (ben)-ya tam soyun salağısın sen amk ben utandım lan kadına mahcup olduk.
    (c)-kadın erkekliğinden şüphe etmiştir lan senin.
    (f)-hasgibtir ordan.
    ···
  11. 36.
    +18
    (bkz: Part 31)

    Günler geçiyordu, benimse "biz ne yaptık?" düşüncesi içimi kemirmeye devam ediyordu. Yarıyıl tatili bitmişti, ancak yeşim ile birlikte uyuşturucu bataklığına gün geçtikçe biraz daha batıyor. O bataklıkta her geçen gün biraz daha kayboluyorduk. 2. dönem okula gitmeyi bile bırakmıştım, yeşimde bana ayak uydurmuştu. iyi bir ikili, iki iyi kötü arkadaştık birbirimize. Aslında yeşim bana arkadaşıymış gibi değilde daha çok sevgilisiymişim gibi davranıyordu. Bu durumdan rahatsız olsamda, bir kere birlikte olmuştuk sesimi çıkartamıyordum. Düzcede olanlar yada benimle benzer dönemlerde okuyanlar bilir, vunu club vardı. Düzcedeki tek club. 5 ay önce gittiğimde ismini falan değiştirmiş olduklarını gördüm, işletmecisi hala aynı mı bilmiyorum.

    Bir akşam değişiklik olsun diye fırat ve yeşimin zoruyla oraya gittim. Hayatımda en çok güldüğüm trajikomik olaylardan birisi orada başlamıştır arkadaşlar. Cihansa nuray yüzünden evde kendini alkole vermişti. Pek çıkmıyordu evden. Onada ısrar etmelerine rağmen o gelmemişti. Birer tane bira söyledik oturuyorduk, Mekan tıklım tıklım olmasada 20-25 kişi vardı içerde. Herneyse mekanda dj'lik yapan elemanı yeşim tanıyormuş. Bir süre bizimle oturup muhabbet etti. Güleryüzlü iyi bir çocuktu, ismiyse muratmış. Eğer büyükşehirden geliyorsanız Düzcenin yerlilerinden pek kafanıza uygun arkadaş bulmanız zordur bu arada. Fırat şöyle dedi;
    Murat (m)

    (f)-hacı dj kabinine geçsem mekan sahipleri birşey söyler mi
    (m)-geç kardeşim takıl kafana göre sıkıntı yok
    (ben)-taku yedik desene
    (f)-ne çalayım size?
    (y)-canlı birşeyler olsun.

    Neyse fırat geçti dj kabinine canlı müzikler çalıyor falan derken, 26-27 yaşlarında uzun boylu at gibi olan sarışın bir kadının fıratla konuştuğunu gördüm. "vay amk fırata bak sen iki müzikle ayıkladı karıyı" diyordum. Herneyse sonrasında bunlar, kadınla birlikte terasa falan çıktılar. 10 dakika sonra falan geldi, Yüzünde seçimlerde barajı aşmış olan bülent ecevit'in mutluluğu vardı.

    (f)-kadın benim dj'liğime hayran kaldı.
    (m)-harbiden iyi çaldın kardeşim (kahkaha atıyordu, neden olduğunu anlamamıştık)
    (ben)-ulan fırat harbi iyi ayıkladın lan karıyı
    (f)-numarasını aldım kanka
    (y)-hadi yine iyisin.

    Herneyse mekandan çıktık, yeşimde bize gelecekti. Üçümüz eve geçtik, cihan odasından çıktı, salona yanımıza geldi muhabbet ediyoruz. Fırat cihana kadını nasıl ayıkladığını hararetli bir şekilde anlatıyordu. Sonra "terasta naptınız lan?" diye sordum.

    (f)-yeşime ayıp olmasın.
    (y)-rahat ol alıştım ben artık.
    (ben)-anlat bakayım karıyla spor sokağa karşı birlikte olmadın heralde terasta dimi?
    (f)-ya kanka kadın beni dudaklarımdan öptü, şeyimi falan avuçladı lan. (şeyimi diyince kibar oluyor sanki amk)
    (c)-ulan fırat harbi helal olsun sana gurur duydum

    O an fıratın telefonuna mesaj geldi, whatsapp henüz çıkmamıştı, yada çıktıysada popüler değildi o zamanlar sanırım hatırlamıyorum pek kullanan yoktu yani, resim gönderecek olan multi media ile gönderirdi.. Fırat "mehtap resim atmış lan" dedi. Mehtap clubtaki kadının ismiymiş bu arada. Neyse aldı eline telefonu, bizde merakla izliyoruz. Resim telefonun ekranında yavaş yavaş yukarıdan aşşağı doğru yükleniyordu. Resim ekrana bir yüklendi ki sormayın dostlar, mehtap aynanın karşısında gibini kaldırıp boydan fotoğraf çekilerek fırata göndermiş. Fırat elinde telefona bakıp emin olmak için yakınlaştırmaya çalışıp, şaşkınlığını üstünden atmaya çalışırken. Bizse kahkahalarla yerlere yatıyorduk o an.

    Mehtap arada o clubta takılan bir travestiymiş, muratsa bu durumu zaten biliyormuş, gülme sebebi oymuş zaten aslında. Ama ne yalan söyliyeyim ben bile kadın sanmıştım.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Ulan kahkaha attim hahajhahahahaha
      ···
    2. 2.
      0
      Gülmekten karnıma ağrı girdi ya ahshdjdjcj
      ···
  12. 37.
    +16 -1
    (bkz: Part 32)

    Bu arada, 2. dönem ara sıra okula uğrar olsamda, alperle çok iyi arkadaş olmuştuk. Onunla takılırken benim diyen adam yolda yürürken bize yol veriyordu yani. Yaş olarak benden büyükte olsa, yaşıtımmış gibi davranıyordu bana.

    Her geçen günse, yeşimle uyuşturucunun dozunu arttırıyorduk, sonumuzun nereye varacağını düşünemeden. Alper beni okulda gördüğünde yüz ifademden anlıyordu ne dozda içtiğimi. Kullanmamam için sürekli beni uyarsada pek takmıyordum. Bir akşam yeşim yine bizdeydi. Önden birer tane şeker yuvarlamıştık, sonrasında bir sigara yapıp ateşledim. Bu seferki ot değil kubardı, toz şeklindeydi yani bilmeyenler için. Cihan kendine yeni bir kız ayarlamış onunla mesajlaşırken, fıratsa bu kez bilgisayarından Mustafa topaloğlu - abu çi-çi şarkısını dinliyordu, alta linkini bırakayımda sizde dinleyin.
    https://www.youtube.com/watch?v=JSa88BxHW9E

    Sigaradan dumanı aldıktan sonra, yeşime uzattım, sigarayı döndürüyorduk, fırat "ver iki dumanda ben çekeyim" dedi. Aslında huyu değildi ama heves etti heralde. Ama şuanda iyi bir keş olmuştur kendisi bu arada. Fıratta içti o akşam sigarayı döndürdük ve bitti.

    Sonra bir köşeye çekildim oturdum. Bu içtiğimiz sigaralardan daha hızlı bir sigara gibi gelmişti, yada öncesinde şeker yuvarladığımdan mı böyle olmuştu bilmiyorum. Eskiden sürekli underground oynadığımdan modifiyeli araçlara yoğun ilgim vardı. Halüsülasyona girmiştim, gözlerimin önünde bir araba jantı vardı, ve dönüyordu. Jant döndükçe, gözlerime jant aralarından renkli disko ışıkları geliyordu. Zaten içtikten sonra tribe düştüyseniz taku yediniz demektir. Herneyse bir süre sonra cihan yüzüme bardakla su boşalttı gözlerimi açtım, yeşim "içimde cin var" diyordu. Fıratsa bir kenara çökmüş ata biniyor gibiydi. Arada maddenin vermiş olduğu yavaşlatmadan dolayı kendi kıçına yavaş şaplaklar atıp "deh" diyordu. Hasgibtir yannanı yedik dedim.

    (ben)-oğlum noluyo amk
    (c)-ulan gerizekalılar maymun oldunuz içemiyorsanız içmeyin amk
    (ben)-bilader kötüyüm lan hiç böyle olmazdı
    (c)-şunların haline bak, oğlum bak elimizde falan kalırlar başımıza bela olur kalk bi yüzünü yıka.
    (ben)-ne kadardır böyleyim ben?
    (c)-1 saatten fazla oldu.
    (ben)-vay amk

    Neyse kalktım gidip yüzümü soğuk suyla iyice bir yıkadım. Bir nebze olsun kendime gelmiştim.
    cihana "sen fıratı ayılt, ben yeşim ile ilgilenirim" dedim. Nasıl bir tribin içindeyse boğazını tutuyor, "içimde cin var nefes alamıyorum" diyordu. Bu söylediklerim size komik gelebilir ama emin olun kullanmış arkadaşlar beni anlayacaktır. Kucağıma alıp banyoya zütürdüm kafasını suyun içine sokup çıkarıyorum ancak kız bana mısın demiyordu. O an korkmaya başladım işte, "ya ölürse" dedim kendi kendime. En son kusturma fikri geldi aklıma.

    Parmağımı ağzına sokup bir süre uğraştıktan sonra kusturdum yeşimi. Ağzını yüzünü iyice yıkadım. Biraz olsun kendine gelmişti. "kusunca cin çıktı içimden" dedi. Cihansa fıratı yatırmıştı. Sabaha toparlar heralde diye düşündüm. O gün bu tak çukurunun içinde kaybolup,yitip gideceğimizi anlıyordum. Kendim içiyordum ama, benim yüzümden etrafımdakilerde benimle birlikte sürükleniyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    +17
    (bkz: Part 20)

    Fırat yeşimi görünce bir anda oturduğu yerden fırladı, evin içinde deli gibi "cihaaaaan cihaaaaan" diye bağrıyor, kodumun manyağı. Cihan o ara odasından çıktı, yeşimi farketmemiş olacak ki;

    (c)-ne bağırıyon amk iktidarsızı
    (f)-misafir geldi kanka evi topla git bulaşıkları yıkada, rezil olmayalım.
    (c)-görmedim pardon ya hoşgeldin yeşim. (suratında bunu nerden buldun ifadesi vardı)
    (y)-hoşbulduk, ilk karşılaşmadan dolayı küs değiliz değil mi?
    (c)-yok ya, cihan ben bu arada. Bu sipastikte fırat
    (f)-ben kendi ismimi kendim söylerdim.
    (y)-memnun oldum.
    (ben)-fırat senin odayı bugünlük bana versene, sen benim odada yat. (3 + 1 di evimiz)
    (f)-git ne yapacaksan kendi odanda yap, namuslu bir yatağım var benim. (kızı gibicem sandı)
    (ben)-oğlum birtek senin odanda hem yatak hem kanepe var.
    (f)-salonda yat.
    (ben)-sana güvenmiyorum yoksa yatarım.
    (y)-fırat iktidarsız demiştiniz az önce
    (f)-ya sokarım yapacağınız işe adımı çıkartacaksınız.

    Bizse o an yeşimin söylediğine cihanla gülmekten yerlere yatıyorduk. Neyseki fırat çok diretmedi odasını o gecelik bize verdi.
    ···
  14. 39.
    +16
    (bkz: Part 21)

    Fıratın odasına geçtik, bir süre havadan sudan standart muhabbetler ettik. Aslında üniversiteye başlamadan bir süre önce, madde kullanmaya başlamıştım ancak, burada kimseyi tanımadığımdan bulmam çok zordu. Madde derken ot, aklınıza başka birşey gelmesin. O an aklıma o geldi ve yeşim buranın yerlisi olduğu için ve dış görünüşündende aşşağı yukarı ortamları bildiği anlaşıldığı için ona sorma gereksinimi duydum.

    (ben)-burada dalga bulacağımız biryer var mı biliyor musun?
    (y)-dalga derken esrar uyuşturucu falan mı?
    (ben)-esrar ya uyuşturucu ile işim yok.
    (y)-ben kullanmıyorum ama aziziye mahallesinde bi arkadaşım var bulurum yani.
    (ben)-güzel bak sevdim seni şimdi.
    (y)-eve getirene kadar sevmemiştin yani.
    (ben)-pek ısındığım söylenemez.
    (y)-sen cidden ukalasın ya.
    (ben)-belki de.

    O an telefon çaldı, arayan kız arkadaşım bernaydı. Odadan çıkıp mutfakta bir süre onunla konuştuktan sonra odaya geri döndüm.

    (ben)-sen yatakta yat ben kanepede yatarım.
    (y)-kot pantolonla mı yatacağım?
    (ben)-baksırlarımdan vereyim istersen?
    (y)-yine aynısını yaptın bak (güldü)
    (ben)-ne yaptım?
    (y)-soruya soruyla karşılık veriyorsun hep
    (ben(-farkında değilim, bekle sana eşortman getireyim.

    Kendi odamdan bir eşortman takımı alıp, odaya geri döndüm, kanepenin üzerine bıraktım. "Sen giyin, ben birazdan gelirim" diyerek çıktım odadan.
    ···
  15. 40.
    +13
    (bkz: Part 33)

    Artık buna bir dur demenin vaktinin geldiğini anlamıştım. Zaten berna'yıda çok özlemiştim, farklı şehirlede olduğumuzdan kopukluklar yaşanmaya başlamıştı. Ayrı şehirlerde olmuyordu, sürekli tartışmaların, kavgaların ardı arkası kesilmiyordu. Okulu bitiremeyeceğim zaten belliydi, dükkana gidip ali abiyle helalleştim. Herşey için teşekkür ettim. Ancak ev arkadaşlarım ve yeşimin henüz bu durumdan haberi yoktu. Aylardan nisan, güzel bir ilkbahar günüydü. Okula gittik derslere girmeyip kantinde oturup muhabbet ettik, Akşam olmuştu, yeşimi alıp şimdiki ismiyle camlı köşk isimli kafeye zütürdüm. Fıratla cihanı o akşam sınıftakiler halı saha maçına çağırmış, Onlarda oraya gitmişti. Birer tane kahve söyledik muhabbete girdim;

    (ben)-yeşim
    (y)-söyle canım
    (ben)-ben gidiyorum
    (y)-nereye?
    (ben)-kalamam artık burda, içinde bulunduğumuz duruma baksana
    (y)-ne varmış ki durumumuzda okulu mu bırakacaksın
    (ben)-bak yeşim, sana daha öncede söyledim benim bir sevgilim var, seninle olamam.
    (y)-ama biz birlikte olduk, yanında hep ben varım, sevgilin yokki.
    (ben)-senin yanındayken bile aklım orada benim.
    (y)-yalan söylüyorsun.
    (ben)-bak seni tanıdığımda sigaradan başka birşey içmiyordun. şimdiyse şu haline dön bir baksana
    (y)-herşeye razıyım, gitme bırakırım. nasıl istersen öyle biri olurum. Kimsem kalmadı sende biliyorsun. Teyzemlerde kalmaktan bıktım. birlikte eve çıkarız. (üvey babası annesi ölünce sahip çıkmamıştı)
    (ben)-hiçbirşeyim yokki yeşim, sıradan öğrenciyiz ikimizde. Üstelik zengin biriside değilim bir gelecek vaat edemem sana.
    (y)-olsun, benim bir beklentim yok. (sol gözünden bir yaş süzüldü yanağına)
    (ben)-neyse sonra yine konuşalım bunları üzülme.

    Ertesi gün fırat ve cihanlada konuştum bu mevzuyu, maddi açıdan zorlanacaklardı ama yinede anlayışla karşıladılar. Canımı sıkmamı sınıftan bir ev arkadaşı bulabileceklerini söyleyip bir nebze olsun içimi rahatlatmış oldular. Bir hafta sonrasında eşyalarımı toparlamıştım ve gitmeye kesin olarak karar kılmıştım. Akşam 9 için biletimi kestirmiş, son günümü geçiriyordum bu şehirde. Yeşim ile telefonda konuştuk ve bu akşam 9'da biletim olduğunu söyledim. Akşam 8'e geliyordu saat, fırat çantamı omuzladı, evden çıktık. Tam yolun ağzına çıkmıştık, yeşim yetişmek için koşmuş olacak ki karşımda nefes nefese duruyordu.

    Arkadaşlar bu parttan sonraki part final olacaktır. Final partını okumadan önce, daha önceden girmiş olduğum (bkz: #185412912) nolu entryi okumalısınız.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz gelsin patron gibecek beni
      ···
    2. 2.
      0
      yaz kardeş final partı (inş daha hikayen vardır biyografinde)
      ···
  16. 41.
    -13
    Beni anlatma ben sadece üstünden geçtim
    ···
  17. 42.
    +13
    (bkz: Part 30)

    Ertesi gün nuray evi terk etmişti, bizde kısa yoldan bu durumdan kurtulmuştuk. Fırat ve cihan ertesi günün akşamı memleketlerine döndüler. Bense düzcede kaldım. Kalma sebebim hem çalışıyor olmamdı, hemde tatil boyu full çalışıp biraz para yaparım dedim, ancak hiçte öyle olmadı. Yine standart 2 gün tam 1 gün yarım çalıştım tatil boyunca. Bu arada bir akşam berna ile konuşuyorduk, yine tartışıyorduk telefonda, bense bu duruma çok üzülüyordum. Benim üniversiteye gelme sebeplerimden biri oydu çünkü güya "bizimkiler lise mezununa kız vermez" demişti, telefonu kapattım.Bir süre sonra kapı çaldı, bense kim acaba diye düşünerek, kapıyı açtım gelen yeşimdi;

    (y)-naber?
    (ben)-iyilikte hayırdır.
    (y)-gelemez miyim sana bakmaya?
    (ben)-gelmek zorunda mısın?
    (y)-yapma şunu işte insan bir hoşgeldin der.
    (ben)-o neden ki?
    (y)-senin için uğraşıyorum.
    (ben)-ne konuda benim için uğraşıyorsun?
    (y)-off çekemeyeceğim.

    Cebinden çıtçıtlı bir paket çıkardı, içerisinde 5 tane hap vardı. Ancak bir sorun vardı ben şeker yada hap kullanmıyordum. Şimdi geriye dönüp baktığımda hala, keşke kullanmamaya devam etseydim diyorum. neyse yeşimi içeri aldım.

    (y)-bunları bulabildim
    (ben)-ben içmem onları
    (y)-varsa ot yoksa yok diyorsun yani
    (ben)-bir nevi öyle, otursana.

    Saat ilerlerken şeytan içimden vesveselerini vermeye başlamıştı, ancak yeşimin morali fazlasıyla bozuk gibiydi. "neyin var?" diye sordum. "annem öldü" dedi. Bu kadar soğuk kanlı olarak söylemesi benim şaşkınlığımın 2 kat artmasına sebep oldu.

    (ben)-nasıl ya?
    (y)-öyle işte
    (ben)-kızım anlatsana ne oldu (bir kolumu boynuna dolayıp, kendime doğru çektim)
    (y)-beyin kanaması
    (ben)-beni neden aramadın?
    (y)-arasam ne değişecekti ki? (kendini tutsada ağlamak üzere olduğunun farkındaydım)
    (ben)-nasıl oldu peki?
    (y)-önce çok başım ağrıyor diye yattı biraz, sonra göremiyorum diyerek ayağa kalktı kusmaya başladı. Hastaneye yetiştirdik, şokla hayata döndürdüler önce ama tutunamadı. Yaşasaydıda felç kalacaktı dedi doktorlar zaten. Belkide böylesi hayırlıdır bilmiyorum

    O akşam bir yanım aşırı derecede şevkat duymuştu ona. Güçlü bir kızdı gerçekten,bu yaşıma geldim hayatımda birdaha öylesini tanımadım. Zaten berna ile tartıştığımdan dolayı bozulan moralim şimdi komple alt üst olmuştu. Kafamı dağıtır düşüncesiyle yanından kalkıp, bardağa su doldurup salona döndüm, masanın üstüne bırakmış olduğu paketi açarak içinden bir hap aldım ve yarım bardak suyla birlikte yuttum. Sonrasında yeşim benden kalan su ile bir hapta o yuttu. Engel olmak istemedim, benim yaşadığım üzüntü, stres onunkinin yanında hiçti. Bu konuda içerik vermek istemiyorum arkadaşlar sadece bilin diye yazmış olayım. o gece içtiğimiz şekerinde etkisiyle nasıl olduğunu anlamasamda yeşim ile birlikte olduk. Ertesi sabah uyandığımda çok pişman olmuştum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Seri yaz yeter başgan
      ···
    2. 2.
      0
      Harbi dayı az seri
      ···
    3. 3.
      0
      Hap diye getirdiği azdırıcı olmalı zira extacy de haşmetliyi kaldıramazsın
      ···
    4. 4.
      0
      Hap diye getirdiği azdırıcı olmalı zira extacy de haşmetliyi kaldıramazsın
      ···
    5. 5.
      0
      kardeş şekerli kafayla gibin kalkmaz amk ne birlikteliginden bahsediyosun
      ···
    6. diğerleri 3
  18. 43.
    +13
    (bkz: Part 27)

    Ben henüz ne olup bittiğini anlayamamıştım ancak, nurayın gözlerindeki o şeytanca bakışlarla ne yapmaya çalıştığı belliydi.

    (ben)-nuray ne yapıyorsun?
    (n)-hiçbir şey
    (ben)-çekecek misin ayağını?
    (n)-hayır.
    (ben)-kızım cihan seni bize emanet edip gitti saçmalıyorsun.

    O an ayağını çekip ayağa kalktı, elimi tutup göğsünün üstüne koydu, aynı zamanda dudaklarını ısırıyordu yüzüme bakarak. Ulan alt komşumuzdan tutta çevremizdeki herkes mi yollu olur anlamadım gitti. Bense elimi göğsünün üstünden bir hışımla çektim,

    (ben)-nuray saçmalıyorsun.
    (n)-kaldır kıçınıda gel benle.
    (ben)-gibtir git kızım ruh hastası mısın?

    Sonra ayağa kalkıp, kendi odama doğru yönelmiştim ki, arkamdan;

    (n)-eğer o kapıyı kilitlersen, cihana zorla bana elleyip beni taciz ettiğini söylerim.
    (ben)-sen harbiden hastasın.
    (n)-sence seni mi kaybetmeyi göze alamaz, beni mi? (nerden vuracağını biliyordu huur)

    Odaya girdim ancak kapıyı kilitlemedim, yatağa uzandım arkamdan geldi ve üzerime çıktı. Tshirtümü zorla çıkarıp vücuduma dokunuyordu. Bense mal gibi kalmıştım, cihanla karşı karşıyada gelmek istemiyordum çünkü. Beni yavaş yavaş soydu. Bildiğin tecavüze uğruyordum, gülme komşuna gelir başına derle ya, aynen o hesap. Fıratla dalga geçtik başımıza gelene bak. "nuray saçmalıyorsun bırak" dedim. Ancak durmaya niyeti yoktu. altımdaki eşortmanı çekip çıkardı. Sonrasında diğer yandan da kendi soyunmaya başladı. Bense "artık yapacak birşey yok, göreceğimizi gördük zaten zevk almaya bakıcaz" diye düşünerek kendimi tamamen saldım. gibimi eline alıp bir süre, elleriyle ileri geri yaptıktan sonra dudaklarıma yapıştı, bir süre isteksizce öpüştüm onunla. Berbat bir duyguydu yinede sonuç olarak arkadaşımın kız arkadaşıydı o. Sırf bununla ilgili buraya, kızın biri tarafından tecavüze uğradım diye başlık açsam yeridir.

    Sonrasında ayağa kalkıp, eliyle gibimi tuttu sonra, vajinasına oturttuktan sonra kucağımda inip kalkmaya başladı. O kadar şeyi gördükten sonra, gibiniz kalkıyor arkadaşlar bende engel olamadım zaten daha fazla. Gittikçe hızlanıyordu bense en son artık dayanamayıp, kucağımdan attım, yatağın üstünde başını ileriye doğru verip domalttım. içine girip çıkmaya başladım hızlı şekilde. Nuraysa sadece inliyordu, gittikçe hızlanıyor, bundan haz alıyordum. Bir kaç dakika sonrasında içinden çıkıp, sırtına doğru boşaldım. Ama pişmandım bu durumdan, mecbur bırakılmasam asla öyle birşey yapacak bir insan değildim çünkü. Üstüne sevgilimi de aldatmıştım yani.

    (n)-fırattan bile iyiydin.
    (ben)-fırat? hasgibtir ne diyosun ya.
    (n)-peçete getirde temizlenelim
    (ben)-kızım sen manyak mısın, deli misin, divane misin?
    (n)-denemiş olduk fena mı?
    (ben)-fıratada mı bana yaptığının aynısını yaptın?
    (n)-evet ama o senin kadar çok uğraştırmadı

    Kalktım kendimden nefret ederek peçeteleri aldım, kendi gibimi temizledim, birkaç peçetede nuraya verdim. Nasıl bir takun içine düşmüştük biz. Fıratla dün karşılıklı ankara havası oynamalarına şaşmamalıydı. Yaptığımdan utansamda yapabileceğim birşey yoktu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      ReRRZRZRZRZR
      ···
  19. 44.
    +13
    (bkz: Part 26)

    Ben girince duraksadılar, birbirlerine baktılar sonrasında ben lafa girdim;
    Nuray (n)

    (ben)-oğlum şaşırdınız mı lan binada insanlar var ses bina içinde duyuluyor.
    (f)-tamam be oğlum ya abartma
    (n)-farkında değildik ya.
    (ben)-fırat ben yarın öğlene kadar derse gelmeyip yatsam, yerime imza atar mısın?
    (f)-niye lan hayırdır?
    (ben)-fena üşüdüm dışarda, hasta olucam heralde gözüm kesmiyor sabah okula gitmeyi.
    (f)-tamam sıkıntı yok hallederim.

    Sonrasında odama geçip berna ile bir süre konuştuktan sonra uyudum. Ertesi sabahsa düşündüğüm gibi nezle olmuştum. Yatakta hapşırıp duruyordum, nuray sesimi duymuş olacak ki bağırdı;

    (n)-thefucking!
    (ben)-efendim?
    (n)-müsait misin gireyim mi odaya?
    (ben)-gel.
    (n)-hazır çorba yaptım, üşütmüşsün iyi gelir.
    (ben)-valla iyi olur ya yüzümü yıkayıp geliyorum.

    Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım, sonrasında mutfağa geçtim ve oturdum. Nuraysa karşımda oturuyordu. Çorbayı içerken yine ayağını bacaklarımda gezdiriyordu. ayağındaki panduftan dolayı farkında değil heralde yine dedim. Ancak durmak bilmiyordu. Bense en son lafa girdim;

    (ben)-fırat okula mı gitti?
    (n)-yarım saat önce çıktı o.
    (ben)-inşallah imzadan dolayı yakalanıpta benide kendinide yakmaz hıyar.

    Çorbadan son kaşığı almıştım ki, nurayın ayağı bu sefer bacaklarımdan yukarı doğru çıktı, gibimin üzerine kadar geldi, görüyordum bu kez. Bilerek yaptığını anladım ve yüzüne baktım, gülümsedi.
    ···
    1. 1.
      0
      agaa yapistir partii
      ···
  20. 45.
    +8
    günaydın arkadaşlar, yeni uyandım. kahvaltı falan yapıp yazmaya başlayacağım.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezerve
      ···
    2. 2.
      0
      Helalsin pnp
      ···
    3. 3.
      0
      Helal panpa
      ···
    4. 4.
      0
      Bekliyoz pampaaaağ
      ···
    5. diğerleri 2