ben bu geçen sürede üç kez öldüm. çok değil. ölmek zor değil. korkmayın. yaşamak ölmekten daha zor. size anlatabileceğim bir hikayem yok. yani var ama üzülürsünüz. bırakın ben şiir yazmaya devam edeyim ve yarını düşünmeyeyim. hehe. lise, üniversite okuyorsunuz. biliyorum. ben bir süre önce uzatmalı bitirdim. umutlarım vardı. umutlarımdan önce öldüm. stresleriniz var. kaygılarınız. biliyorum. sınavlarınız, stresleriniz, anneleriniz, hatta devlet büyükleriniz. hepsini biliyorum. devlet büyükleri pek de büyük değiller aslında. onu da. dinleri yalan. inanmayın. ben gerçeğini biliyorum. okursanız siz de öğreneceksiniz.

sizi seviyorum. sizi çok seviyorum. size baktıkça eski günlerim aklıma geliyor. size baktıkça eski günlerimi özlüyorum. sizin dertlerinizi, hüzünlerinizi, üzüntülerinizi ben yüklenmek istiyorum. ben güçlüyüm. bana yükleyebilirsiniz dertlerinizi. karşılığında ben size anlatırım. önünüzdeki yıllarda daha ne kadar üzüleceğinizi, annenizin öleceğini, bütün bunları anlatabilirim. ama anlatmayacağım. ben size hüzünlü hikayeler anlatmak istemiyorum. ben size hiçbir şey vaad etmiyorum. her damla bir gün silseydi ömrümden, bugün ölmüştüm.

kanıyorum. erzağı tükenen bir kale savunmasıyım ben. sen de öylesin. kişisel gelişim. hehe. kişisel gelişemiyoruz. biram bitiyor. ama viskim var. sigara. kadın. hepsinden geçtim. neyi arıyorum? hiçbir fikrim yok. sen neyi arıyorsun?

onu tanıdığımda 15 yaşındaydım. lise 2 olması lazım aynı servisteyiz. çocuğuz ama o çok güzel. çok güzel lan işte. istanbul burası. size çok da uzak değil. siz de buradasınız. ben sizdim lan işte. bir gün babasıyla bindi servise. kız istemeye gitmiş gibi oldum amk. utandım sıkıldım mal mal takılıyorum. adamın dikkatini çektim. dört yıl sonra öğreniyorum ki benim için ona "bu fırlamaya dikkat et" demiş. neyse o zamanlar böyle sosyal medya falan yok. lisede karı kıza yürümek de öyle açık açık yapabileceğin bir şey değil. ben bir bahane bulup yanına gittim o gün serviste okuldan dönerken. hiç unutmuyorum hangi takımlısın demiştim.

iki ezeli rakibiz amk. doğuştan kaybetmişiz. neyse onun için değil takımımı dinimi bile değiştirirdim o anda. hehe. hikaye anlatacağımı mı sandın. hayır gibtir et. o kızla şu an birlikteyim. iyi sevişiyor. sevişiyoruz. konumuz bu değil. aynı şarkıyı kaç kez tekrar dinleyebilirsin? bunu iyi düşün.

ben insanlardan bir çok konuda daha iyi olduğumu iddia ederim. iyiyimdir de. biramı hala bitirmedim mesela. sana şaka gibi gelebilir. tasarruf, hisse senetleri, devlet tahvili ve bonolar. ytd.

ölüm birçok hikayeye son olabilir. benim hikayeme ölümüm değil ölüm son verdi. ses fazla yüksek. bunu ayarlamalıyım.

fly pan-am, drink coca cola, flu corona. aklım borsaya kayıyor. çünkü sevilmek istiyorsan zengin olmalısın. sıkıldım sizden. sıkıldım yazdıklarımdan. her şeyden sıkıldım. daha çok içmeliyim ki devam edebileyim.

buzlukta viski var, unutma. oha birinci nesil normal. oha dinozor, oha pehlivan torunu, oha son fatsalı. fatal error.

neyse, delirmek hakkı her zaman elimde. şimdi çocuklar beni iyi dinleyin çünkü sizi on sene içerisinde zengin edeceğim. söz veriyorum. sizden para da istemiyorum. asla istemeyeceğim. ama zengin olacaksınız. çünkü ben bu sisteme karşıyım. ben bu insanlara karşıyım. ben aklınızı karıştırmalarına karşıyım. önce kadın elde etmek isteyeceksiniz. edeceksiniz. göreceksiniz. size sahip olmak istediğiniz her şeyi vaat ediyorum. beni dinlerseniz başaracağınıza söz veriyorum. google'a aselsan hisse yazıp son beş senedeki değişimine bakın. üşendiniz mi. bundan sonra üşenmeyin. açın bakın. görün. gördüyseniz haber verin. anlamaya başladınız demektir.

olma. olmamalıyız. çıkacağız olm. kriz dönemleri her zaman kaybedenlere yaramıştır. her depresyon gibilebilirdir. gibeceğiz bu depresyonu da. önce bir toparlanalım. sakin ol.

delirdim ama etrafımdakiler şairim sanıyor. konu bu. senin bir yannan kafası olman kimseyi yıldırmayacak. yıldıranlar da senin gibi olacak. stoploss. zararın neresinden dönsen kardır. sen benim deliliğimi gibtir et. sen benden ne kapsan kar ona bak. mal.

neyse. ben bir şekilde alkole falana filana düştüm. allah korusun. ama işte. hayat buraya itti. siz hükümetten bıktınız, sokaktan bıktınız, ideolojilerden bıktınız biliyorum. rahat olmak istiyorsunuz serbestlik istiyorsunuz galaksilerden gezegenlerden dünyadan evrenden bizden sizden kendinizden kopmak istiyorsunuz farkındayım. belki siz değilsiniz. ama ben farkındayım.

kendinize dönüp bakın. ne istyorsunuz. nerede olmak istyorsunuz. yanınızda kimi istiyorsunuz. kim yanınızda olmayı hak ediyor. kaldırın kafanızı o sosyal çöplükten. farkınıza varın. iyi gençlersiniz hepiniz. kadınlara ya da bir sisteme köle olmak için fazla iyi gençlersiniz. kurtulacaksınız. söz veriyorum. ateş bir anda harlanmaz. yavaş yavaş yanacağız. ilk biz yanmaya başladığımız için en çok biz yanıp yanmanın tadına varacağız.

amk okuyan varsa okuyorum yazsın da yazasım gelsin panpalar

bu tofitayı bitirmeden buradan çıkış yok. yarın devam ederim. inşallah.

günaydın. zor bir geceydi. zaten her gece zor değil mi. her gün, her öğlen, her ikindi, her akşamüstü, her an bir zorlukla mücadele halindeyiz. her an kaybediyoruz. ve sonra bir anda kaybettiğimizi fark ediyoruz. farkındalığımız yeterince büyükse kazanmaya başlıyoruz.

ben çok kazandım. çok kaybettim. çok sevindim. çok üzüldüm. şimdi sadece kanıyorum. zamanı yaralarımdan tanıyorum. ama yine de umutluyum gelecekten. kendim için değil. düşünebilen ve bir öncü bekleyen nesil için umutluyum. adam smith yanıldı. keynees yanıldı. herkes yanıldı. evet biz doğruyuz.

konuşamadıklarımızla, anlatamadıklarımızla hatta sustuklarımızla haklıyız biz. suskunluğun haklılık ilüzyonu yarattığını öğrendim. siz de öğreneceksiniz. sabredin. konuştuğunuz kızdan yanıt mı alamıyorsunuz? yanıt vermeyin. bir süre sonra yanıt alan ve yanıt vermeyen taraf siz olacaksınız. kendinize inanın. sabredin. burası sabırsızların sabırlılara değer transferi yaptığı bir yer. beklemeyi öğrenin.

size hikayemi anlatmayacağımdan bahsetmiştim. bunda kararlıyım. çünkü her hikaye birbirinden farklıdır. hikayem size bir şey katmaz, sizi üzmekten başka bir işe de yaramaz.

ben her yerde sizinleyim. sınıfta, metroda, otobüste, sokakta.. kendinizi düşünürken bulduğunuz her an tutunabilirsiniz bana. ben onların hepsini düşündüm. hepsinde yanıldım. ama hepsini çözdüm. tek bir soruya cevap bulamadım. ölüm. çünkü ölmek sadece bir daha görünmemek aslında. bundan ötesi değil.

şimdi bu ölü toprak nasıl silkelenir, bir mezardan nasıl kaçılır bundan bahsedelim. okulunu ciddiye al. öğrendiğin her şeyi pratiğe dökebileceğin bir alan var. muhasebe derslerin boş değil, şirket bilançolarını inceleyip doğru yatırıma yönelebilirsin. davranış bilimleri dersin de boş değildi, teoride insanları tanıdın. hele pazarlama dersleri. nefret ederdin onlardan. sana kendini pazarlamayı öğretti. zaten insan ruhunu şeytana satmak için değerinin yükseleceği anı bekleyen bir huurdur. benim alanım buydu. belki seninki farklı. ama hepsini kullanacaksın. söz veriyorum.

okumalısın. yarın ölecekmiş gibi bugün bütün kitapları okumalısın. ben bugün olduğum yerdeysem, ki ben şu an sürünün çakalıyım, aslanlık iddiam yok, okuyarak geldim. okursan konuşabilirsin. doğru zamanlarda konuşursan yaratıcı kadar kudretlenirsin. bak allah bile en son 1400 yıl önce konuşmuş. yani sadece susmak değil, konuşmak da. ama doğru zamanlarda. öğreneceksin. sabret.

akşam dokuz on gibi devam etmeyi planlıyorum. okuyanlar ses versin. duvara anlatır gibi hissediyorum böyle.

size sizi anlatıyorum. kendinizi tanıdıkça aslında ne olup ne olmadığınızı anlayacaksınız. elinizde olmayan şeylere üzülmeyi bırakacaksınız. yarına umutla bakamasanız bile en azından yarının ne getireceğini bilip ona göre kuracaksınız elinizi. kazanamasanız da kaybetmeyeceksiniz.

neden yaratıldığını düşündün mü hiç? ben çok sık düşünüyorum. hayatımın uzunca bir dönemi beni yaratıcıdan uzaklaştırdı bu düşünce. bir tanrı neden beni yaratmış olsundu ki. neye yarıyordum ben. ne gibi bir amaca hizmet ediyor olabilirdim. diğerlerinin yokluğunu kabul ettirebiliyorum kendime. bunu eskiden de yapardım. ama kendimi reddedemezdim hiç. yaşanan her şeyin zihnimim bir yanılsaması olması durumunda dahi ben bir bilinç olarak var bulunuyordum. yani kendimi reddedemezdim. yani vardım. varsam bir amaca hizmet etmem gerektiğini düşündüm yıllarca fakat o amacı bir türlü bulamadım.

sonra ölüm. işte ölüm. arsız ölüm. ansız ölüm. ani ölüm. korkunç bir şey ölüm. var olan yokluğa geçiyor. siliniyor her şeyiyle. büsbütün boşluk işte. katlanamazdım. kaldıramazdım yani böylesi bir yükü. bu taşın altına elimi ben sokamazdım. başkaları soksundu. hep başkalarının başkaları ölüyordu. öyle değilmiş. bunu uzatmak istemiyorum. ben öldüm. benim içim öldü. benim çocukluğum, gençliğim, yaşlılığım benim ömrüm öldü. ben öldüm. bildiğiniz bütün gerçekleri unutun. tek gerçek ölüm. ben ondan başka her şeyi unuttum.

ve işte yalnızca böylesi bir gerçeğin buldurabileceği bir sonuca varmıştım. bir allah vardı. var olan böylece geçemezdi boşluğa. ölebiliyorsak yaratılmıştık. yaratıcımız vardı. o zaman yaratılmamızın bir sebebi de vardı.

küçükken hep bir abim olsun isterdim. beni anlayan, dinleyen, benim diğerleri gibi olmadığımı bilen bir abim. hiç anlaşılamadım ben. önce hep anlattım. dinlerler sandım. güldüler. çünkü ne sanat ne edebiyat ne de dünyevi olmayan herhangi bir şey ilgisini çekiyordu insanların. onlar burdaydılar. işleri, maaşları, aşkları, patronları ve tanımadıkları allahları vardı. merak etmiyorlardı. göremiyorlardı. istedikleri kadınlara hayatım boyunca kolayca ulaşabildim. yakışıklı bir adam olduğumu söyledi herkes. beni istediler. istediklerini verdim. sanırım size önce kadınları anlatmalıyım. kadınları asla anlayamayacağız. zaten bir kadını elde etmek için ihtiyacınız olan son şey onu anlamaktır.

kadınlar. evet. gecenin şenliği. gündüzün pişmanlığı kadınlar. yalnızca yataktayken hoşuma gidiyorlar. yatağın dışına çıkınca hepsi yalan ve riyakarlıktan ibaret. korkaklar. gerçeğin peşinden gitmektense yalanla avunmayı tercih ediyorlar. sen de öylesin. birçoğunuz. bir yalanın içinde yaşıyorsunuz. sizi kadınlaştırdılar. çünkü kadınlar tarih boyunca yalnızca kendinden güçsüz kadınlara hükmedebildi. sizi kadınlaştırdılar. çünkü size hükmetmek istiyorlar.