-
1.
+6hepsini okudum
-
2.
+5baştan sona okudum adam haklı beyler
-
3.
+54 kere okudum doyamadım bi daha okuyorum
-
4.
+1 -3özet geç huurçocuğuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu
edit:kendiniz olun beyler taklitçi olmayın -
5.
+3haydaaa ben yanlış biliyomuşum bak şuku
-
6.
+3eline emeğine sağlık panpa
-
7.
+3hepsini okudum sonunda boşaldım panpa
-
8.
+3acayip emek içerdiği belli olduğu için okudum kardeşim.. eline yüreğine sağlık.. şimdi gibtir git hadi.
-
9.
+2 -1anlatamayacağı m biliyorum. cümleler yine bir birine karışacak. tıpkı sana sevgimi anlatamadığım gibi, içimde yanan yangınsın. gel sensizliğin beni düşürdüğü duruma bak. yalvarışlar, yakarışlar, gözyaşları beni biraz daha güçsüz duruma düşürüyor. yaradanıma sığınıp açtım ellerimi, ağladım ağladım ama hiçbir şey geri getirmedi. i̇lk zamanlarda belki de, bir sandalı denize bırakırsın ya! .. nereye gideceğini bilmezsin savrulacağı an paniğe kapılırsın. ben sensiz savrulurken paniğe kapıldım. çılgına döndüm, kabullenemedim bir başkasını, ne yapayım deliliğim tuttu işte, yüreğime söz geçiremedim. her zaman şunu söyledim, ben sensizliği taşıyamam, kabullenemem. seni kaybetmeye alışamıyorum. yaşadıklarım, anlatacakları m, sana hissettiklerimin yanında hiç kalıyor. i̇çimden geçenleri aktarmakta zorlanıyorum. biliyorum farkındayım her şeyin, ne zamanki benden gittiğin anı düşünüyorsam kalbim parçalanıyor. kırgınlıklarınla parçalanıyorum. toz buz oldu dediklerini topluyorum. bütünTümünü Göster
sevgimle onları bir araya getiriyorum.
ben sana kıyamam güzel gözlüm; sevgimin büyüklüğü altında eziliyorum resmen, sana anlatamamak koyuyor. gülüşlerinde saklı geleceğim, nefesinde gizli yaşamım. seninle her anı saniye saniye yaşıyorum. hasta düştün benim gibi, güçsüz düştün. ama inatla saklıyor söylemiyorsun kimseye, ama ben hissediyorum her şeyim; sol yanım uyuşuyor biliyor musun? kalbim taşıyamıyor bu acıyı, seninle geçirdiğim anları düşünerek avunuyorum. her gece iyi geceler dileğinle uyurdum, her sabah günaydın deyişinle başlardım hayata: kaldıramıyorum bebeğim sensizliği, taşıyamıyorum inan. sana iyi bakamıyorum son günlerde, biliyorum bana yine kızacaksın. ama sende bana iyi bakmıyorsun. şunu bil ki bu hayatta yaşadıklarımız bizim geleceğimizin temellerini atıyor. her şeyi bir düşün bak göreceksin. herkes bizi imrenirken nasıl ardına bakmadan gidiyorsun. bilmiyor musun benim sensizliği kaldıramayacağı mı, düşünmedin mi hiç, sen yapabiliyor musun bensiz. evet diyeceksin, çok huzurlu mutluyum diyeceksin.
ama biliyorum sadece dilin konuşacak, için parçalanacak, biliyorum ki seninde benden ekgib kalır yanın yok. bir tarafın ekgib, için kan ağlıyor, yalnız kaldığında benim gibi içten içe yiyiyorsun kendini, gel ziyan olmasın hayatımız, gel solmasın hayallerimiz. her geçen gün biraz daha zor oluyor ayrılık, bir kez daha anladım gerçeği, nereye bakıyorsam seni görüyorum. kime bakıyorsam sana benzetiyorum. hiçbir şey yapmak istemiyor canım. sadece seni düşünmek istiyorum, seninle yaşadıklarımı hayal ediyorum. sen bir kenara yazdığım en güzel şeysin. farkında olmadan ihmal etmişim seni, ben seninle doğdum, seninle açtım dünyaya gözlerimi, seninle büyüdüm. öksüz bırakma n’olur, sana çok ama çok ihtiyacım var. gel yine geceme gündüz ol, sabahıma güneş ol, doğ dünyama, ben yine delilik edeyim. manyaklar gibi sevdiğimi haykırayım. sevdiğimi söylerken yine heyecan sarsın bedenimi, ter dökeyim karşında, gözyaşları içinde boğuluyorum, yine gel öp gözlerimden, dinsin yaşları, yine
sımsıkı sarılıp sonsuzumsun diye haykır karşımda, sözcükler boğulsun birbirinin arasında, heyecan sarsın tüm bedenimizi, yine hızla atsın kalbimiz. biliyor musun dün gece rüyamda hasta olduğunu gördüm. bir yanım eksildi, her günüm aynı güzel gözlüm. sensizliğin verdiği acılar yok ediyor beni. uçuruma doğru geldiğimi hissediyorum. sen benim her şeyimsin. gel şaka yaptım de doya doya sarılayım sana, dinsin bu acılar dinsin yüreğimizin feryadı, ayrıldık diyemiyorum kimseye, biliyorum ki bu bir şaka, sende bu şakayı fazla uzatmayacaksı n. diri diri toprağa gömmeyeceksin, biliyorum kıyamazsın sen bana kıyamazsın bu büyük sevdaya, seni çok seviyorum her şeyim, anlatamayacak kadar çok seviyorum. depremler oluyor yüreğimde her an bir şeyler yıkılıp yok oluyor içimde, altında eziliyorum sensizliğin. uzat ellerini çek kurtar bu eziyetten.
zaman en büyük ilaçtır. zaman sarsın yaramızı, ayrılıklara gitmenin anlamı yok. şunu unutma her daim seninle büyüdüm. her daim senden bir şeyler öğrendim.
yıllar geçsede bu sevgi her daim büyüyecek. bu adam hep seni sevecek, haykırışlarıma kulak ver, dinle beni sevdiğim. sesimin geldiği yere dönüp bak, farkında ol gerçeklerin. i̇kimiz bir elmanın yarısıyız. sen bendeki bensin ben sendeki benim. bu gerçek hiç değişmeyecek. kiminle olursan ol, nerde olursan ol, bir nefes kadar yakınında olacağım. bin bir ümitle, ben geldim bebeğim demeni bekleyeceğim. ölüm döşeğinde olsam da gözlerim açık gitmeyecek her şeyim. çok geç olmadan gel bir tanem. gözü yaşlı bırakma ardında, seni bekliyorum. seni çok seviyorum gerçeğim. sessiz çığlığıma sözcük ol. sev eskisi gibi, sarıl boynuma, gel dizlerine yatır bu yorgun bedenimi, dizlerinde son bulsun hayallerim. gözlerine bakarak son bulsun özlemim, gel meleğim gel, bendeki seni al öyle git madem gideceksen…:b -
10.
+3hepsini okudum çok güzel copy paste değilse evlen benimle
-
11.
+2@1 şukunu verdim balım çok sevimli bir yazı olmuş adeta
-
12.
+1 -1@ 8 liseyi terk bile edememiş
-
13.
+2Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi Müdürü Mehmet Sait Halet Bey'in oğlu olan Çelebi istanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nde 8 yıl eğitim gördü. Babasından Fransızca ve Farsça, Mevlevi Şeyhi Ahmet Remzi Dede (Akyürek) ile Rauf Yekta Bey'den mugibi ve nota dersleri aldı. Kısa bir süre kaldığı Fransa'dan dönüşünde üç yıl Sanayi-i Nefise Mektebi'nde öğrenim gördü. Adliye Meslek Mektebi'nden mezun oldu.Tümünü Göster
Üsküdar Adliyesi Ceza Mahkemesi zabıt kâtipliği yaptı. Osmanlı Bankası, Devlet Deniz Yolları işletmesi'nde çalıştı. istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü kitaplığında görevliyken yaşdıbını yitirdi.
Gençlik yıllarında divan edebiyatından etkilendi. Gazeller ve rubailer yazdı. 1937'den sonra serbest ölçü kullanmaya ve Batı şiirinin tekniklerine yönelmeye başladı. Yeni şiir akımının önde gelen dergilerinden Ses, Hamle, Sokak, Servet-i Fünun-Uyanış'ta ve Gün gazetesinde 1938-1941 yılları arasında ilk şiirleri yayınlandı. Bu şiirlerinde ergenlik çağına ait duygular, çocukluk, masallar ve tekerlemelerin gerçeküstü dünyası gibi temaları kullandı. Hırsız, Trilobit ve Cüneyd adlı şiirlerinin Fransızca çevirileriyle birlikte 45 şiirin bulunduğu He'nin (1942) ardından aynı çizgide on şiirin yer aldığı Lamelif'i (1945) yayımladı. Bütün şiirlerinin toplandığı Om Mani Padme Hum (1953), Çelebi'nin içrek ve gizemci şiirini bütünüyle gözler önüne serer. istanbul dergisinde yayımladığı Benim Gözümle Şiir Davası (Temmuz-Aralık 1954) adlı altı makalede poetikasını açıkladı. Ses, imge, anlam ve düşünce olarak kültürler arası ve metinler arası bir nitelik taşıyan şiirleriyle Asaf Hâlet, Türk şiirinde "modern gelenekçi" tavrın temsilcisi oldu.
ilk dönem eserlerinin ardından, şiirlerinde dinlerden, ideolojilerden, toplumsal olaylardan çok Anadolu-iran-Hindistan çizgisi üzerinde uzanan bir yaşamın görünümlerini sesler aracılığıyla dile getiren şair, şiirin tıpkı hayatta olduğu gibi soyut araçlarla soyut bir dünya yarattığına inandı. Kendisinden sonra gelen nesli soyut şiir anlayışının Türk Edebiyatı'ndaki ilk tanımlarını yaparak etkiledi. Şiire bakış açısını "Mesela esasen, müşahhas malzeme ile mücerret olan hayali yaşatabilmektir. Yani mücerret şiir, bilakis mücerret mefhumlu kelimelerden mümkün mertebe soyunmuş olan ve toplu bir halde mücerret bir mana anlatan ve bize o ihtisası veren ruh anının ifadesini taşıyan şiirdirDahiliye Nezareti Şifre Kalemi Müdürü Mehmet Sait Halet Bey'in oğlu olan Çelebi istanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nde 8 yıl eğitim gördü. Babasından Fransızca ve Farsça, Mevlevi Şeyhi Ahmet Remzi Dede (Akyürek) ile Rauf Yekta Bey'den mugibi ve nota dersleri aldı. Kısa bir süre kaldığı Fransa'dan dönüşünde üç yıl Sanayi-i Nefise Mektebi'nde öğrenim gördü. Adliye Meslek Mektebi'nden mezun oldu.
Üsküdar Adliyesi Ceza Mahkemesi zabıt kâtipliği yaptı. Osmanlı Bankası, Devlet Deniz Yolları işletmesi'nde çalıştı. istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü kitaplığında görevliyken yaşdıbını yitirdi.
Gençlik yıllarında divan edebiyatından etkilendi. Gazeller ve rubailer yazdı. 1937'den sonra serbest ölçü kullanmaya ve Batı şiirinin tekniklerine yönelmeye başladı. Yeni şiir akımının önde gelen dergilerinden Ses, Hamle, Sokak, Servet-i Fünun-Uyanış'ta ve Gün gazetesinde 1938-1941 yılları arasında ilk şiirleri yayınlandı. Bu şiirlerinde ergenlik çağına ait duygular, çocukluk, masallar ve tekerlemelerin gerçeküstü dünyası gibi temaları kullandı. Hırsız, Trilobit ve Cüneyd adlı şiirlerinin Fransızca çevirileriyle birlikte 45 şiirin bulunduğu He'nin (1942) ardından aynı çizgide on şiirin yer aldığı Lamelif'i (1945) yayımladı. Bütün şiirlerinin toplandığı Om Mani Padme Hum (1953), Çelebi'nin içrek ve gizemci şiirini bütünüyle gözler önüne serer. istanbul dergisinde yayımladığı Benim Gözümle Şiir Davası (Temmuz-Aralık 1954) adlı altı makalede poetikasını açıkladı. Ses, imge, anlam ve düşünce olarak kültürler arası ve metinler arası bir nitelik taşıyan şiirleriyle Asaf Hâlet, Türk şiirinde "modern gelenekçi" tavrın temsilcisi oldu.
ilk dönem eserlerinin ardından, şiirlerinde dinlerden, ideolojilerden, toplumsal olaylardan çok Anadolu-iran-Hindistan çizgisi üzerinde uzanan bir yaşamın görünümlerini sesler aracılığıyla dile getiren şair, şiirin tıpkı hayatta olduğu gibi soyut araçlarla soyut bir dünya yarattığına inandı. Kendisinden sonra gelen nesli soyut şiir anlayışının Türk Edebiyatı'ndaki ilk tanımlarını yaparak etkiledi. Şiire bakış açısını "Mesela esasen, müşahhas malzeme ile mücerret olan hayali yaşatabilmektir. Yani mücerret şiir, bilakis mücerret mefhumlu kelimelerden mümkün mertebe soyunmuş olan ve toplu bir halde mücerret bir mana anlatan ve bize o ihtisası veren ruh anının ifadesini taşıyan şiirdir." diyerek açıkladı.[kaynak belirtilmeli]
Şiirlerinin yanı sıra eski edebiyat ile ilgili çalışmalarıyla da tanınan Çelebi, Hint ve Fars Edebiyatları üzerine yaptığı çalışmaları dergilerde ve kitaplarda yayınladı. Bu konuda yazdığı makalelerden biri 1949 tarihli Şadırvan Dergisi'nde bulunabilir. Ayrıca, çeşitli dergilerde yayınlanan düz yazıları ve Hint edebiyatı üzerine makalelerini Semih Güngör, Asaf Halet Çelebi incelemesiyle birlikte yayınladı. Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi Müdürü Mehmet Sait Halet Bey'in oğlu olan Çelebi istanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nde 8 yıl eğitim gördü. Babasından Fransızca ve Farsça, Mevlevi Şeyhi Ahmet Remzi Dede (Akyürek) ile Rauf Yekta Bey'den mugibi ve nota dersleri aldı. Kısa bir süre kaldığı Fransa'dan dönüşünde üç yıl Sanayi-i Nefise Mektebi'nde öğrenim gördü. Adliye Meslek Mektebi'nden mezun oldu.
Üsküdar Adliyesi Ceza Mahkemesi zabıt kâtipliği yaptı. Osmanlı Bankası, Devlet Deniz Yolları işletmesi'nde çalıştı. istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü kitaplığında görevliyken yaşdıbını yitirdi.
Gençlik yıllarında divan edebiyatından etkilendi. Gazeller ve rubailer yazdı. 1937'den sonra serbest ölçü kullanmaya ve Batı şiirinin tekniklerine yönelmeye başladı. Yeni şiir akımının önde gelen dergilerinden Ses, Hamle, Sokak, Servet-i Fünun-Uyanış'ta ve Gün gazetesinde 1938-1941 yılları arasında ilk şiirleri yayınlandı. Bu şiirlerinde ergenlik çağına ait duygular, çocukluk, masallar ve tekerlemelerin gerçeküstü dünyası gibi temaları kullandı. Hırsız, Trilobit ve Cüneyd adlı şiirlerinin Fransızca çevirileriyle birlikte 45 şiirin bulunduğu He'nin (1942) ardından aynı çizgide on şiirin yer aldığı Lamelif'i (1945) yayımladı. Bütün şiirlerinin toplandığı Om Mani Padme Hum (1953), Çelebi'nin içrek ve gizemci şiirini bütünüyle gözler önüne serer. istanbul dergisinde yayımladığı Benim Gözümle Şiir Davası (Temmuz-Aralık 1954) adlı altı makalede poetikasını açıkladı. Ses, imge, anlam ve düşünce olarak kültürler arası ve metinler arası bir nitelik taşıyan şiirleriyle Asaf Hâlet, Türk şiirinde "modern gelenekçi" tavrın temsilcisi oldu.
ilk dönem eserlerinin ardından, şiirlerinde dinlerden, ideolojilerden, toplumsal olaylardan çok Anadolu-iran-Hindistan çizgisi üzerinde uzanan bir yaşamın görünümlerini sesler aracılığıyla dile getiren şair, şiirin tıpkı hayatta olduğu gibi soyut araçlarla soyut bir dünya yarattığına inandı. Kendisinden sonra gelen nesli soyut şiir anlayışının Türk Edebiyatı'ndaki ilk tanımlarını yaparak etkiledi. Şiire bakış açısını "Mesela esasen, müşahhas malzeme ile mücerret olan hayali yaşatabilmektir. Yani mücerret şiir, bilakis mücerret mefhumlu kelimelerden mümkün mertebe soyunmuş olan ve toplu bir halde mücerret bir mana anlatan ve bize o ihtisası veren ruh anının ifadesini taşıyan şiirdir." diyerek açıkladı.[kaynak belirtilmeli]
Şiirlerinin yanı sıra eski edebiyat ile ilgili çalışmalarıyla da tanınan Çelebi, Hint ve Fars Edebiyatları üzerine yaptığı çalışmaları dergilerde ve kitaplarda yayınladı. Bu konuda yazdığı makalelerden biri 1949 tarihli Şadırvan Dergisi'nde bulunabilir. Ayrıca, çeşitli dergilerde yayınlanan düz yazıları ve Hint edebiyatı üzerine makalelerini Semih Güngör, Asaf Halet Çelebi incelemesiyle birlikte yayınladı.." diyerek açıkladı.[kaynak belirtilmeli]
Şiirlerinin yanı sıra eski edebiyat ile ilgili çalışmalarıyla da tanınan Çelebi, Hint ve Fars Edebiyatları üzerine yaptığı çalışmaları dergilerde ve kitaplarda yayınladı. Bu konuda yazdığı makalelerden biri 1949 tarihli Şadırvan Dergisi'nde bulunabilir. Ayrıca, çeşitli dergilerde yayınlanan düz yazıları ve Hint edebiyatı üzerine makalelerini Semih Güngör, Asaf Halet Çelebi incelemesiyle birlikte yayınladı. -
14.
+2başlıkta ki bütün entryleri okudum kör oldum binler.
-
15.
+2bu yazının devdıbını da beklerim her kelimesini okudum cok guzel bir yazı
-
16.
+2eline sağlık panpacığım okudum hepsini (:
-
17.
+2baştan sona okudum adam haklı
-
18.
+2dahiliyeden sonrasını okudum
-
19.
+2çok etkileyici kalemine sağlık panpa..
-
20.
+2süperdi daha uzununu bekliyoruz
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 29 11 2024
-
yurtdisina giderim istesem ama
-
yattiniz mi la
-
bu ülke iyice rezilleşti
-
polat bu başlıga gel
-
boşalann çıksınnn
-
ula nude istemistik
-
dunya disindaki gezegenler
-
it köpek olsak daha iyiydi
-
üni bitirsen ne olacak
-
560 bin lirası olan panpam şu kızı bana ayarla
-
dünya uzay boşluğunda hızlıca aşağı
-
bahar sensin bana
-
kızım dışarda gezsin ne olcak ki
-
hayvanlar ateist mi
-
hiçbişeyin en iyisine layık değilsiniz
-
intihari dusunmedigim gun yok
-
wow girl bir daha hee dersen
-
bu sözlüğe gelen dişiler niye
-
kızımı üniversteye göndereyim ne olcak ki
- / 1