1. 26.
    0
    Evet!.. Hepsine de evet !!! Bütün testteki sorulara evet.. Şimdi ben neyim söyleyin bana ?

    içimde kendi kendime yine kurgular kurarken düşünceler içinde yüzerken birden kendimi arabamın dibinde dikilmiş öylece camdan içeriye bakarken buluyorum.. Yine uyanıkken düşler görüyorum.. Lanet olsun..
    Bunları düşünürken bir yandan da dibinde dikildiğim kırmızı eski Merso'mun anahtarları için cebimi kurcalıyorum.. Sonunda her zamanki gibi en son yokladığım cebimden çıkan anahtarı çıkarıp arabayı açıyor ve içine girmeden sürücü koltuğuna dizimle basıp torpido gözündeki Siyah emaneti alıyorum. Sokak lambasının sarı ışığının altında gece bizim karaoğlan pek de havalı gözüküyor gözüme.. Alıp belime takıyorum ve kapıyı tekrar kapatıp yoluma devam ediyorum..

    Gideceğim yeri düşününce aklıma Resül abi geliyor.. Sonra şu birazdan orda olup sohbet edeceğimiz eski terkedilmiş inşaat. Sonra şu sürekli yanında duran fakat hiç konuşmayan eski püskü kıyafetler içindeki kişi aklıma geliyor ama ismini bile hiçbirimiz bilmiyoruz.. Biz ? Evet biz..
    ···
  2. 27.
    0
    O bir iki sefer toplaştığımız eski inşaattan biraz ilerde bir yerde park ettim arabamı ve evden de orada buluşacağımız saatte göre daha erken varmak için erken çıktım.. Şuan önümde yaklaşık yarım saatlik yürüme mesafesinde yol var.. Bunu bu gece anlatacaklarımı biraz düşünmek daha doğrusu hikayemi evde denediğim kurgu düzeninde anlatabilmek için son kez çalışmak için yaptım..

    Cebimden birkaç gece önce yazdığım kağıdı çıkarıyorum.. Şu hayat hikayemi tükenmez kalemle hızlı hızlı yazarak anlattığım birkaç yerinde ağladığım şu hikayemi.. Lanet olsun.. Şans tek bir sefer de olsa bana gülemez mi sanki.. Resül abinin kimin öbür buluşmada hayatını anlatacağını belirlemek için şu attığı yazı turadan bahsediyorum.. Yanımda duran iki kişi gelen yüzü doğru tahmin etmişti.. Bu çok basit bir %50 ihtimalli bir oyun.. lanet olsun ki eşit işte.. Kazanmanız da kaybetmeniz de size eşit ihtimalde ve sürekli kaybediyorsunuz.. Öğrenilmiş çaresizlik dedikleri şey bu olsa gerek... Bunları düşünrken birden endi kenimdeYeter artık Selçuk kes şunu dediğimi farkettim ve sesime hak verdim. .. Düşüncelerimde boğulmayı kesmeliyim. ve şu lanet kağıtta yazanları okumalıyım..
    ···
  3. 28.
    0
    ---

    Merhaba arkadaşlar
    Cümlelerime başlamadan önce bizi buraya toplayan Resül Abi'ye sizlerin önünde bir kez daha teşekkür ediyorum.. Her hafta gidip geldiğim şu askeri hastanenin pgibiyatri kliniğinden, o gün de haftalık olarak aldığım öyle sıradan işe yaramaz terapimi alıp ve bir reçeteye biten antidepresan ve pgibomatik ilaçlarımın yenileri yazdırıp hastaneden ayrılmıştım.. Her gece bu böyle nereye kadar gidecek ve bu kayboluşumdan bu yokoluşumdan nasıl kurtulacağım diye düşünüyordum.. Hayat böyle nasıl devam edecek.. Yıllardır yokouluşumu görürken ve hayattan bu kadar uzak kalmışken bu geri dönüş nasıl olacak, en önemlisi olabilir mi ?

    Ve o gün, o direğe asılmış ilanı gördüm..

    Hayata yeniden tutunuş için.. Gerekli bilgiler aşşağıdaki numarayı aradığınızda verilecektir..
    05** *** ** **


    Hastaneden yeni çıkmış ve içimden herşeye lanet ederek bir ruh gibi yürüyordum.. Bu caddeyi 2 yıldır artık her zerresine kadar ezberlemiştim.. Hastanenin az ilersinde aynı simitçi aynı dilenci.. Raflarda aynı simitler meyve suları.. Aynı dilencinin üstünde aynı kirli kıyafetler ve kucağında 2 yılda büyüyen çocuğu, önünde aynı mendil ve her seferinde ortalama aynı miktarda para.. Aynı direğin yanından belki de yüzlerce kez geçmiştim..
    ···
  4. 29.
    0
    --spoiler--
    okuyan var mı lan
    --spoiler--
    ···
  5. 30.
    0
    --spoiler--
    gecenin bu saatinde okunmaması normal tabi..
    --spoiler--
    ···
  6. 31.
    0
    Fakat o gün bu sıralamayı bozan birşey vardı.. Direk.. evet.. Öylece geçip gitmiştim ama bilinçaltım o an gördüğü sıradan olmayan farklı şeyi algılamıştı ve durdum.. Arkamı döndüm ve ilana doğru geri gittim.. Okuduktan sonra gibtiri basıp devam ettim.. Sonra içimde yıllardır çırpınan ve hayata tutunmak için bir el arayan benliğim beni durdurdu.. Belki dedi.. Düşündüm.. içimdeki umutsuzluğun haykırışı ile kaybolmaya yüz tutmuş karanlık sularda yüzmekten yosun tutan umudumın kısık sesi arasında kaldım ve numarayı kaydettim..

    Sonra buradayım işte.. O numarayı ümitsizce not aldığım kağıdı o gece aldım karşıma... Sonra kafamdaki bütün düşüncelerimi önüme aldım.. ve aramaya karar verdim..

    Buraya neden geldiğimin hikayesine gelince..

    Size anlatacağım uzun bir hikayem var elbette.. Hepinizin olduğu gibi ve önceki gecelerde sizlerin de anlattığı gibi.. Sizinki gibi uzun talihsiz karanlığa dibe doğru inen bir tuhaf hikayem var..
    ···
  7. 32.
    0
    Aslında şöyle düşününce herşeyin kırılma noktası askerliğimde yaşadığım olaylar gibi geliyor..
    Fakat elbette buna destek birsürü sebep de sayabilirim.. Babasız büyüyüşüm.. Arkadaşlarımın bu sebepten aşağılayışları.. Belki bunlar da sebeptir bilmiyorum.. Dalga geçilişlerim..
    Bir bin oluşum.. Evet belki bu bir etkendir.. Belki herşeyin asıl kırılma noktası da budur..
    Yaşadığımız maddi zorluklar.. Kardeşimin de benim yaşadıklarımı yaşayışını çaresizce izleyişim.. Annemin yaşadığı zorluklar.. Olabilir bunlar da olabilir evet.. Çocuk yaşta para kazanmak için okuldan ayrılıp işlere girişim.. Olabilir..

    Bir gecekondu da doğmuşum.. 1 saat önce içinden çıkıp buraya geldiğim ve şu bütün hikayeye tanık olan gecekondu.. Babam ben 4 yaşındayken ölmüş. Olabiliyor bazen böyle şeyler.. insan 30lu yaşlarının başındayken de ölebiliyor. Bir gece uyumuş ve uyananamamış. Yattığı yatağından almışlar babamı ve toprağa yatırmışlar.. Çocukluk hatıralarımı kurcaladığımda birşeyler hatırlamaya çalıştığımda hayal meyal bazı şeyler çıkıyor.. Ama bunlar gerçek mi yoksa çocukken kendi hayal dünyamda kurup sonra gerçeklik ile hayal arasında kalan birşey mi bunlar bilemiyorum..
    Evimize bir ambulansın geldiğini hatırlıyorum sabahın ilk saatlerinde.. Annemin kucağında daha aylık kardeşim ile ağladığı ve benim orada dikilip evin içinde dolaşan beyaz önlüklü kişileri merakla izlediğim birkaç anı hatırlıyorum.. Salonun ortasında gezen adamları izlerken, onların arkasında masada duran o çok sevdiğim oyuncağımı farkettiğimi hatırlıyorum..
    ···
  8. 33.
    0
    Bu cümlelerim belki sizlere biraz acitasyon gibi gelebilir. Demek istediğim ben bu cümleleri kurarken bu şüpheye kapılıyorum bazen.. Geçmişimde ne zaman bir gezintiye çıksam hep içimde acaba olanları ben mi büyütüyorum.. Herşeyi trajik hale ben mi getiriyorum diye düşünüyorum. Belki de bu çekilmez katlanılmaz işin sorumlusunu bulmak isteyişimden bu şüphelere düşüyorum bilmiyorum.

    Herhangi bi okulda okumadığımdan 20 yaşıma girmeden askerlik yoklamam geldi. Lise diplomam da yoktu ve tecil de ettiremezdim. Bunun olacağını biliyordum.. Yani askerlikten bahsediyorum.. Sonuçta okumuyordum ve askerliğim geldiğinde durum bu olacaktı.. Fakat durumu önceden bilsem de herhangi bir çözüm bulamamıştım.. Çözüm derken.. Problem askere gitmeme meselesi değil elbette.. Ben askere gittiğimde annemin ve kardeşimin benim işten kazandığım para olmadan ne yapacağı meselesiydi.. Annem akrabaların yanında kalmayı uygun görüyordu ama bu benim pek içime sinmemişti. Akrabaların hiçbirisisini sevmiyordum ve onlara el açmasına da gönlüm razı değildi ama elimden de maalesef birşey gelmiyordu. Zoraki razı oldum bu duruma..

    Sonra acemilik. Askerliği yapanlar vardır aramızda.. Bilirsiniz acemi birliğinde atış taliminde tüfekle 3 tane atış yaptırırlar. 200 metre ilerinizde duran hedefe tüfeğinizi doğrultur ateş edersiniz.

    70li yıllardan kalma , sizden çok daha yaşlı bir silah.. 3 atış, 3 boş kovan ve 3 yerinden delinmiş bir hedef kağıdı.. işte bu kombinasyon bir anda hayatınıza yön verebiliyor.. En azından benim öyle oldu ve buradayım işte..
    ···
  9. 34.
    0
    --spoiler--
    2. kısım
    --spoiler--

    Bu kamuflajlı elbisenin içinde bu dağın başında ne aradığım sorusu ara sıra da olsa kafamı kurcalıyor hala.. En azından bu dağın başında ne aradğım konusunda birkaç fikrim var. Yani helikopterle 2 gün önce geldiğimiz bu dağdaki işimizden bahsediyorum..Üsteğmenimizin emrettiği gibi bir hafta bu karakola destek olmaya geldik.. 12 komando..

    Askerlikte 4. ayımdayım.. Şafak sayan askerlerden değilim aksine burayı seviyorum bile.. Herşeyin ne kadar çabuk değiştiğini ve daha da değişirse bu çılgın değişimin hangi sürede gerçekleştiğinin hesabını yapabilmek için geçen günleri aklımda bulunduruyorum, hepsi bu..

    Eskiden yediğimin iki katı yiyorum şimdi. Aynada gördüğüm kişi eski benden 20 kilo daha ağır.. Daha cüsseli.. Eskiden çekebildiğim şınavın artık 2 katını rahatça çekebiliyorum..
    Sadece fiziksel değil.. Ruhsal olarak da çok değiştim.. Artık aynada gördüğüm kişi kendinden daha emin bakıyor.. Ruhen de güçlü.. Daha sert.. Daha acımasız..

    75 günlük bir eğitimle insan bambaşka birisi olabiliyor demek..

    Koşular süründürmeler şınavlar mekikler barfiksler dayaklar.. Parkurlar etaplar atışlar.. Özel dersler ve gece eğitimleri.. Arazi eğitimleri silah eğitimleri ..
    ···
  10. 35.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···