ramila öldükten sonra hayat benim için cekilmez oldu. hekim nazirın ölumunde ne kadar üzülduyse ben ramila icin hekimin uzuntüsünün 5 katını çektim.ilk defa hasta oldum.bi deri bi kemik kadım ateşler icinde yattım. dedimki bu sefer öluyorum galiba. ateşim her ciktığinda ramilanın halisülasyonlarıni göruyordum.1 sene yas tuttum. kimseyle göruşmedim güneş görmedim.ama yinede ölemedim. artık tebriz beni boğuyordu.bu kocaman şehir ramilanın varlıği olmadan kocaman bi tak çurundan başka bişey deildi benim icin.en sonunda yaklaşan kurban bayramı fırsat bilerek hacca gidiyorum bahanesiyle sehirden uzaklaştim.bi haftalık yol gittikten sonra bir ulağa hayatı boyu kazanmıyacaği parayı verip tebrize haber yolladım. butun sehire hacca giderken haydut pususuna düştuğumu anlatıcakti. yıllar once nasıl erzurumdaki muzaffer insanlar icin öldüyse bu sefer de tebriz icın ölmüştüm

hayatım çok garipti. hayır yaşadığım olaylari kastetmiyorum. insanlarin bana gösterdiği degerden bahsediyorum. erzurumda 25 yasinda gösteren aslen 70 yaşında olduğumdan dolayi ermiş gibi davranirdi insanlar, tebrizde ilk zamanlarda bi dilenci gibi davrandılar. sonrada hekimin yerini alınca bana saygı gösterip her türlü yalandan samimiyetletrini gösterdiler utanmadan. simdi ise yolllarda saçi sakalı karışmış genc bi derviş gibi dolaştiğim icin kimsi acıyıp bi parça ekmek verirken .kimisi ise yolunu değiştiriyor. hacıya diye cikıp ta hindistana kadar yürüdüm. duruğum koylerde yine at nalladım ekmek için. ihtiyaci olan herkese hekimlik yaptım. kimsinin çocuğuna sifa verdim .kimisinin hasta yatağindaki eşini kurtardım. zengin fakir demeden herkes bana izzet ikramda bulundu. boyle boyle ta hindistana vardım

ama hindistan sizin suanki bildiginiz gibi bi ulke deil ozaman.en fazla konya buyuklugunde ufak ufak ulkelerden olusuyor. hepsinin dini ve dili farkli

yine nereye ne amaçla gittiğimi bilmeden yürümeye devam ederken fakir bi koye rastladım. koydeki hastalara derman olup orda 1 2 gün dinlendim. evinde kaldığim adam köyun zenginiydi.(zengini dedigimde butun koy kuru ekmek yiyorsa bu adam taze ekmek ve yaninda bi bardak süt iciyordu. okadar zengin deil yani yoksa hekim gibi bi adam düsünmeyin.)bana dediki madem senin boyle yeteneklerin var gezgin burdan cok uzakta olmayan bir dağ vardır.o dag bayagı yuksek ve ucunda bi tapınak var. orda muhtaçlı insan cok eger yardim etmek istersen haberin olsun dedi .benim de ne gitmeye calıştigim bi yer nede yetişmeye calistiğim bi zaman olduğu icin cok mantıklı gelmişti. koydeki istirahitimi tamamladıktan sonra yola düştüm

tapınak oldukca eski buyuk ve gösterişliydi. restore edilmiş hali yada yeni yapılmiş halini gormeyi cok isterdim acikcasi.ama suan o gösterişinden pek bişey kalmasada daglar üstünde heybetli duruşu hala yerli yerindeydi. koca tapinakta 3 tane orta yaşlı turuncu kıyafetli budist rahiplerin biri koca kazanda yemek yaparken biri uyuyan bi yaşlinin ustunu örtüyordu. digeri iste ordaki ufak cocukla oyunlar oynuyordu. geldiğimi gorunce ustum basimdan olsa gerek beni de tapınağa sığinan berduşlardan zannetmiş olucaklarki bi yer gösterip buyur ettiler. koca hindistan coğrafyasında dolasirken dillerini çat pat ögrenmiştim. yarım istemeye deil etmeye geldim dedim. çok saşirdilar ve mutlu oldular biri kolumdan tutup beni bahçenin uzak bir yerine zütürdü.30 santim kamasullahı çıkarıp. şaka şaka bunu yapmassam icimde kalirdi ozur dilerim

kolumdan tutup bahçenin uzak bi köşesine goturdu. hava biraz soğuktu. ordaki kazanda su ısıtti. yikan dedi.ve bana yeni temiz ama cok falza uyduruk pamuklu kumas bi elbise getirdi.su arap entarileri gibi tek parcaydi. arap entarisinden tek farkı beyaz deil turuncuydu

beyler rez almaniz benu mutlu ediyor. obur turlu duvara anlatiyor gibi olunca yazma istegim kalmiyor. ayrica sizdem ricam rezin de disinde hikayede begenmediniz yer anlatımimimda begenmedigim yer olursa lutfen entry girin ki bende sizin zevk alacağiniz sekilde yazayim

guzelce temizlenip yıkandiktan sonra onume konan lapa pilavı yedim. nerden bilebilirdim 10 sene boyunca hemen hergün durmadan lapa pilav yiyeceğimi. tapınakta 100 e yakin kimsesiz yaşlı sakat ve cocuk vari. bazende ağır hastalar gelir rahiplerin hazırladığı otlarla sifa bulursa gider. sifa bulmassada cesedi tapinağin yamacindan aşaği atılirdi.bu 3 rahibin bi baş rahibi vardı.o ben geldikten 2 gun sonra geldi.ben gelmeden 5 gün once medidasyon icin dağin daha yuksek yerlerine gitmiş. bana gelince sende hayattan sıkılanlardansın demek kendine uğraş arıyorsun oylemi ? dedi. renk vermemistim.hem nerden bilebilir ki.imkansızdı bilmesi o yuzden hic bozuntuya vermemek icin hayat boşa yaşamak icin kısa dedim. sinsice tebessum etti.bu adamdan cok korkuyordum. burda günlerim surekli hastalara yardim etmek çocuklarla oynamak yasladılara yardim edip onlarla sohbet etmek gibi standart şeylerle geciyordu. gerci en yasli olanı benden en az 30 yaş genç olmalıydı .intiyaclarimiz cevre köylerden ve hayirseverleden yada burda sifa bulardan geliyordu. yardim dedigimde pirind bazen patates cok nadir de az miktar et yada meyve.bas rahip gerekirse tapinaga bir elma bagışlanmıs dahi olsa onu o tapinakta kac kisiysek o kadar bolerdi ve oyle paylasirdik.100 hasta 3 rahip bi bas rahip bi ben etti 104 kisi.bi elmayi 104 esit parcaya bolun iste. okadar adaletli adamdi. kimsenin boğazından digerinden fazla 1 adet pirinc tanesi gecirtmezdi

bu 3 rahip cok babacandi. beni iyi kalpli bi delikanlı zaneder iyi davranirlardi.bas rahip cok konusmazdi. medidasyon icin cikar gider günlerce gelmez. gelincede getirdigi otlarla ilaclar yapardı.

tapınakta 5. yılımı dolduruyordum. belkide sonsuza kadar burda yaşayabilirdim. baktigimiz bakima muhtaclarin bi kaçtanesi her sene olüyor yerine yenisi geliyordu. boylece beni uzun muddet taniyan olmaz yani yaşlanmadığimıda kimse çakmazdı.3 rahip haric. zaten onlarda pek umursamazdi gibime geliyor. onlara iranda öğrendiğim tıp metodlarını gosterdigimde bana aşiri saygı duymuşlardi ve açıkcası bende onlardan oldukca sey ögtenmiştim. neler mi?medidasyonla vucut ısımı su buharlaştiricak seviyeye getirme , kalbimi dakikada 1 kez atıcak sekilde yavaslatma ve vucut ısımı bi ölü vücudu kadar soguk yapmayi ögtenmiştim. burda ogrendiğiklerimden sonra insanin sınırları olmadığini fark ettim. ama baş rahip meditasyonla ufak objeleri yerinden oynatiyor. aylarca hic hareket etmeyip yemek yemeden su icmeden meditasyon yapiyor ve bizzat şahit olduğum ve ilk seferde çok sasirdiğim bi olay olan medidasyon esnasinda yerden yükselebiliyordu

bi gece tapınaktaki islerimi bitirip herkesi yatırdiktan sonra bas rahip yanima gelip , ben ot toplamaya gidiyorum .çıkınımı hazır edermisin dedi.ilk defa; başrahip , bende gelebilirmiyim dedim. suana kadar 3 rahip bile bas rahibe boyle biseyi hic sormamisti. gerci oda onların ayıbı amk 40 sene olmus burdasin hic demedinizmi bi bizde gidelim bu adam nereye gidiyo napıyor ne ediyor biz burda paso pirinc lapa yerken bu adam acaba ankara pavyonlarına akıp tapınaği falan sarı tutkunun üstune mi yaptıyor diye hiç dusunmediniz mi .neyse.3 rahibe sor uygun gorurse tabi dedi. hemen gidip 3 rahibe sordum. şaşirdılar ve izin verdiler.3 rahip krallar babacanlar ama bazen böyle mallıkları oluyor işte.ne şaşiriyorsun sanki baş rahibi bi posta gibeyimmi dedim .bence bu gerizekalılık paso yenilen pilav kaynaklı. beyine vitamin gitmeyince tabi. neyse cok dağittım kusura bakmayın. bende hemen bas rahibin ve sonra kendimin azıginı hazirlayıp yola ciktim arkasından bas rahibin

bu gecelik bu kadar ben kaçtım. yarin aksam devam yine. o sebeble rezleriniz alın
---yarınki partlarin reklamı---
bas rahip muzafferin ölümsüz olduğunu biliyormuu

bas rahip tapınaği sarı tutkunun üstune mi yaptııı

muzaffer bundan sonraki hayattina nasıl devam edicekkk

muzaffer milli mücadeleye katılıcakkk mıi( bu kismi isterseniz eger milli mucadele donemi muzaffer anadoluya gider ve hatta isterseniz ataturkun yaveri bile olabilir lutfen entry girip istekleriniz belirtin)

bütun bunların cevabı icin lütfen reziziniz alın ve sukuları çok görmeyin.iyi gecelerr

beyler dun gece en son yazdığim partta biraz gırgıra vurmuştum sıkıntıdan. lutfen bana girgirli olsun yada hikayenin basi gibi devam et goygoy yapma diyin. yorumlariniz inannin benim icin cok önemli

rahiple yürümeye başladık. yuzume hic bakmiyor orda yokmuşum gibi davraniyordu. bende boş konuşmak istemiyordum. dağin yükseklerine çikıyorduk. mola icin hic durmuyor fakat bazen rahip ot toplamak icin durursa duruyor bazende bi anda durup bi taşi kaldırip altindan mantar bitki kokleri gibi seyleri eliyke koymuşcasına buluyordu. rahip bana dönüp benim küskü bilek kalınlığinda dese inanırdım. cunku bi peygambermişcesine kerametler gösterip duruyordu. adam meditasyonla havaya yükseliyor daha ne yapsın.ama asla kutsal biri olduğunu idda etmezdi.ne 3 rahip nede tapinaktaki hastalarda rahibe bi gunden bi gune kutsal biri dememıstir.ben bazen icimden bu adamda bi keramet var diyordum ama asla bu fikrimi yansıtmadım. cunku bas rahip ona boyle bi yafta yapıstirmam halinde memnun kalmak yerine belkide hoşnutsuz kalabilirdi. cunku erzurumdaki yaşantimda halk beni bi evliya olarak görüyordu ve ben bu durumdan cok bıkmıştim. erzurumdan kaçma sebeblerinin biride aslinda bana atfedilen bu kutsallalik damgasıydı.o yuzden boyle rahatsiz edici bir seyi rahibe atfederek uzmekte istemezdim

zirveye varmıstik. icimide ne camaşir ne iclik hic bisey yoktu. sadece verdikleri entari.ama yaptığım medidasyonlar sayesinde üşumemeye başlamıstim. rahipla medidasyona basladik. medidasyonu size nasil anlatsam ki. sanki beyniniz ucu olmayan bi arsiv odasi ve siz onun icinde yuruyormuşsunuz gibi

meditasyonum burnuma konan kelebek ile sonlandı. gozlerimi actigimde hemem hemem 2 gun gecmisti. rahip hala medidasyondaydi. gerci benimde burnuma kelebek konmasa hala meditasyonda olurdum. meditasyonda malesef zamani anlayamiyorsunuz. ister 3 gun hatta bi ay meditasyon halinde kalsaniz bile gecen zaman size 1 saat gibi geliyor.o yüzden kendinize ulan bayaği yaptik yeter 1 gun oldu demiyorsunuz.ic huzura varinca medidasyonu bitirmek onemli olan. kimi zaman gercekten 1 saatte olur. kimi zaman gunlerce surer.ama hissedilen hep 1 saat .ayrica meditasyon esnasinda tam medite olduysaniz cevrenin sesini duymassiniz. etrafinizda 2 ordu birbirine girse dikkatiniz dagilmaz. ancak sefkat enerjisi teninize degerse medidasyondan cikarsiniz. mesela bi kelebek yada sevdiğiniz birinin dokunuşu gibi

ben ise rahip uyanana kadar toplanan otlarla ilac yapayim dedim. tapınağa donunce zaten bi suru iş güc var bide ilâçla uğraşmayalim burda hallolsun dedim kendi kendime. zorda olsa bi ates yaktim ve otlari karıştırarak çeşitlili ilâçlaryaptim

ilaclari yaptım biraz uyudum. uyandigimda oturmus manzarayi seyrediyordum. rahip ne kadar oldu diye sordu.bi an icin unutmuştum rahibi.3 gun oldu bas rahip dedim. senin meditasyonun ne kadar surdu deyince benimde 2 surdu sizi cok beklemedim diyip tebessum ettim.bi kac lokma bisey yedik. ilaclari hazirladigimi gorunce bi kez daha tebessum etti

yemeği yedikten sonra kalan atesi besledim ve demir tabagi ateşe koydum. ustune icebilmemiz icin erisin diye kar koyuyordum ki rahip sessizligi bozdu.kac yaşındasın diye sordu. genelde konusurken insanin yuzune bakmazdi ama bu sefer ise gozlerime bakarak konusuyordu. bozuntuya vermedim. bilmiyorum.28 29 falan olmalıyım heralde.ama tahmini efendim bilmiyorum dedim.
ve hic beklemegim beni şok eden o şeyi soyledi.tek olümsüz sen deilsin. evlâdım

bu arada cok cok ozur dilerim size 3 rahibin 40 li yaslarda oldugunu soylemitim ama bas rahibin yasini soylemedim.bas rahip 16 17 yaslarinda toy bi cocuktu.ilk gittigimde cok şaşırmıştım .3 tane 40 yasinda adam 17 yasinda cocuga hürmet ediyor diye.ama bas rahip hep ruhen hem bedenen 3 rahipten cok ileriydi. yani ilk baslarla yadirgasamda sonralari bende bas rahibe saygi göstermeye başladım. cunku ruhen cok olgundu.bi yaşli gibiydi hatta

tek ölümsüz sen deilsin deyince kafamda hersey bileşti.bu 3 adam neden 17 yasinda bi cocuga hürmet gösteriyodu.3 rahip ne zaman tapınağa gelmisti.10 sene once geldi desem ozaman bas rahip 7 8 yaslarinda olurdu.ki o yaslarda bi cocuk deil bunca insanin sorumlugunu kendi sorumluğunu bile alamazdı. kendime kizdim. nasil bunca seyi dusunmemistim.ne aptaldım ki