bende az biraz hekimlik (benim iranda doktorluk yaptigim donemde en iyi doktorlardan olsamda, tıp cok ilerlemisti ve gecen yuz yıllarda ben tıpla hic ilgilenmemestim.o yuzden suan ki yeni mezun bi hekim benden daha cok sey biliyordu.) at nallama , ayrica rusça, rumca
 ispanyolca arapca farsca sanskritce hintce almanca ve ispanyolca okuyup yazabiliyorum dedim. memur oğlan piskin piskin ispanyolcayi 2 kez soyledin yoldas deyip kahkaha atti.ben gülemistim ve acaba soylemeyi unuttugum dil varmi diye dusunuyordum. ingilizce diye ekledim. cocuk bana sen ciddisin dedi sok olmus bi sesle. bana benimle gel dedi masadan kalkti.onu takip ettim.alt kata indik.bi kapiyi tiklatti. ufak bi odaydi. iceride uniformasindam general oldugu anlasilan bi kizil ordu subayi vardı.

durumu heycanla komutana anlattı. komutan memura tessukkur edip odadan yolladi. generalle bas basaydik.bu arada koca generalin odasinin binanin en gösterissiz odasinda olmasina hayli şaşırmıştim. sonucta komunizm iste dedim. başlar ayak ayaklar baş oluyordu. bana sana inanmiyorum evlat dedi.ama neyseki ben ispanyolca ve ingilizce biliyorum. seni test edicem eğer yalan söylediysen orduya ayak baği olmaktan infaz olursun dedi

cat pat ispanyolca ve ingilizce konusabiliyordu. onla sakir sakir konusunca şok olmuştu. sanki oralarda gidip yasamis gibisin. nasil ogrendin bunlari bu genc yaşında dedi. boynumu büküp , efendim babam viyanada buyuk bi cam fabrikasina sahipti. beni ufakliktan beri tam bi burjuva gibi yetistirdi dil hocalari tuttu, babamin işçilerden somurdugu emeklerin paralari ile iyi bi egitim gordum.ama icimde hep ezilen fakir halkin atesi vardı. bende babamin işçilerden calarak bana verdigi butun bu yetenekleri, proleterya icin kullanırsam.o iscilerin emekleri karşıligi olan ben, yine isci devrimi icin calismis olucam, boylece babamin ve diger kapitalistlerin yaptigi emperyalist  carkini buyuk komunzim cekiyiyle parcalayamasamda bi darbede ben vurmus olucam dedim. adam masadan ayağa kalkip bana sarildi. dunyada senin gibi yoldaslarimiz oldugu surece kapitalizm yikilmaya mahkum olucak dedi.(acaba yillar sonra moskovadaki mc donaldda yemek yiyen amerikan ozentisi 4. kuştak torununu görebilse general kafasina sıkarmiydi kahrindan)

yuzyillar boyunca normal insanlarin sokakta yanindan gectikleri yani butun ömürlerince gordugu insan sayisi kadar insan tanimistim belkide. bukadar cok sayida ve milletten insanla tanisa tanisa yalan soyleme yetegenim efsane olmuştu. kocaman kizilordu generalinin sesini tiretip duygulandirmistim.ne garip bi hayatim vardı ki?

general bana bi tafiye mektubu yazarak doğru kremlin e gitmem gerektigini. moskova polit burolar generali tarafindan gönderildigimi leninle konusmam gerektigini soyledi. beni at arabasiyla kremline goturduler. kremblin sarayinin altin kubbesi ve hemen karşisindaki klisinenin dondurmaya benzeyen kulelerine bayıliyordum.

arabada yanimda eslik eden bi yuz basi ve elimdeki generalin mektubu sayesinde hizlica kremline girdik. sarayin duvarlarinda kursun delikleri vardı. kizillar burayı ele gecirinde bayağı kan dökuldugu belliydi. lenin ise almanyadan daha 4 gun once trenle gelmisti

lenin orta yaslarindaydi. stalin iste ona gore gencti.2 side odada oturmus yanlarındaki diğer 2 3 general ile oturmus sohpet ediyorlardi. lenine tafsiye mektubunu uzattim. lenin mektubu okuduktan sonra yanındakilere bu genc yoldaş tam 7 dil biliyormus. dedi. bende aslinda 10 dil efendim dedim.. polit büroda turkce  kurtce ve portekizce bildigimi soylemeyi unutmuşum. gulerek omzuma vurdu. aferin aferin , yanliz bi daha bana efendim deme yoldaş yeterli dedi. stalin kosedeki sandalyeye oturmus ayak ayak ustune atmıştı. piposunu doldururken , bunca dili ogrenmek yerine savaşsaydiniz yoldas dedi.ben dahil bütün herkes gülmustu

leninin yazi ve yazışmalarını ceviriyor, yabancı ulkeden gelen komunist örgüt liderleri ile konuşmalarinda çevirmenlik yapıyordum. ayrica  leninin ozel kalemi oldugum icin butun ermeni azeru rus ukraynalali ve diger sovyet ülkelerden gelen bıcir komunistlerle küsküyu basıyor, pardon bu biraz ayip kaçtı yoldaslar ile tabularimızı yikiyorduk demem daha doğru olur.

tam 1 bucuk sene gorevime devam ettim. lenin beni seviyordu. artik hem danismani hem ozel kalemiydim. bigun lenine bi sureligine memleketim viyanaya gitmem gerektigini soyledim. bensiz isleri zorlasacagini soylesede danışmak icin stalin ve diger generalleri oldugunu , tercuman olarakta dünyanın her yerinden gelen komunist yoldaslarin benim isimi yapabilecegini soyledim. yine izin vermemisti.ona ailemle gorusup geri döneceğimi soyledigimde iyi bi arkadasi olduğumdan beni uzmemek icin gonderdi.ve sanirim bana güveniyordu .ama malesef viyanaya gittikten sonra bidaha donmeyerek güvenini boşa cikarmistim

Şu başlık nasıl trendde olmaz amk

Helal panpa muhterika

Up up up

Up up up

Up up up

Rezzzzzss

ilk isim isvicreye gidip paramin bi miktarini cektim. devletin bana verdigi takım elbise fabrikasyon ve kumasi kalitesizdi. ayrica omuz kısımlarini beceremiyorlardi. zaten omuzlardaki bu genislik daha sonrasinda tum komunist ülkelerin askeri uniformasinda moda olucaktı. isvirede kendime bisuru ozel takım elbise diktirdim. isvicre huzurluydu. zenginseniz bu huzur paraninizin miktariyla orantılı artıyordu. yani rahattim. bigun kaldigim otelin lobisinde somine ısisına karsi gazetemi okurken mustafa kemal adında bi adamin padisahtan bagimsiz olarak dusmanla mucadele ettiğini okudum. cesitli jurnal ajanslarina para vererek bana bu konu hakkinda daha genis bilgi sunmalari icin mektup yazdim. paranin açamayacağı kapi yoktu.2 gun icinde elimde bi tomar dolusu istiklal harbiyle alakaki yazi vardı. osmanli hanedanina nefretimden dolayi vatanim icin savasmiyordum. cunku biliyordum ki asker kazansada bu niteliksiz saray soytarilari masada o savasi her türlu kaybedicektii. nitekim oylede oldu. canakkale geçilmediği halde padisah ve şaksakci tayfasi yuzunden payitahta işgalci donanmalari demirlemis. diger osmanli topraklarini zaten gectim. anadoluda zapt edilmisti. isvicre hesaplarından butun parami cekip izmire geldim. butun parayı kuvvacilar araciliğiyla kemal pasaya yollatim. kemal pasa o esnada anadoluda kelle koltukta geziyordu. icimden cesaretlisin genc adam dedim, senin yaşlarinda olsam, ölümlü olsam yaptıklarına cesaret edemezdim

ali çetinkaya adinda bi komutanin birligine girdim. efeler can nedir dusunmeden savasiyordu ama elde avucta maledef yoktu.tek atımli mavzer tufeklerimiz vardı. dusmanin elindekine gore menzili ufakti. dusman bizi keklik gibi avliyordu. kurusun da yoktu. kumandan ali bize, aman yiğitler attiginiz vurun .butun bu kursunlar kucuk çocukların hibe ettigi bayram harçlıkları, dullarin , kocakarı nenelerin kiyiya köşeye koydugu bilezikler sayesinde alıniyor. ıskaladıginiz her kurşun haramdır,bu yetimlerin nenelerin malıni yemektir. bunca kul hakkini odeyemessiniz allah karsisinda diyordu.hem dusman duzenli bi orduyken biz 10 lu 20 lu gruplara ayrilmis cetelerdik. efelerin hemen hepsi çifçiydi. savas nedir bilmezlerdi. bunda yildir bu eller hep kazma tutmustu silah nedir bilmiyordu. yani durum vahimdi

kendimi sucluyordum. acaba 2. selimden sonraki padisahlarin beceriksiz olduğunu gorunce osmanoğullarina  bi sekilde ihtilal yapıp devletin başına ben gecmeliydim diyordum.ama pismanlik faydasizdi. bigun sehire inip moskovaya mektup gonderdim. mektubu vlad zimmermen adimi kullanarak lenine postaladim. mektupta tam viyanadan donucekken anadoluda devrim oldugunu bu devrime katilmam gerektigini anlattim. oyle bi yazmıştıki lenin milli mucadeleyi buyuk ihtimal komunist devrim sanicakti. ayrica lenine hareketin basi mustafa kemalin emperyalist dusmani oldugunu padişahi yikicagini soyledim. proleterlerin korucusu sovyetlerin bu harelete yardim etmelerini rica ettim.

kisa sure sonra mektup gelmisti. sovyet dis isleri polit buro yaziyordu zarfta.bi an icin mektubu leninin okumadığını dis islerinin okuyup bana cevap yazdigini dusundum.bu ise yaramazdi. bizzat mektubu lenin gormeliydiki bize yardim etsin. cunku bana itimat ediyordu. zarfi umutsuzlukla açtım.ama actigimda oglum hafizi kucağıma almiscasina sevindim. mektup lenindendi. onun yazisiydi ve imzasi vardi.

bana tebriklerini yolluyordu. devrim atesinin butun yoldaşlarda olmasi gerektiğini falan soyluyordu. hosbes kismindan sonra da zaten mustafa kemalle iletisim icinde olduklarını , sovyetlerin kapitalist dusmani kemal pasaya ve hareketinde var gucuyle yardim edicegi yazliydi. ayrica bana altin bi ustun hizmet madalyasi gonderilmisti sovyetlerden. kocaman cay bardağı tabagi kadar altin bi madalya. bunuda hemen kuvvayi milliye komutanligina gonderdim. benim icin bi anlami olmayan altin parcasi, vatan icin 3 kutu kursun du.