öğrenci evi doğalgazlı mı olurmuş, kombi bizim neyimize, biz gidip teneke sobalı ev tutalım diye de düşünmedik hiç, toplamda 5 petekli, bol pencereli bu evi tutmuş bulunduk ben ve ev arkadaşım.
şimdi duyuyorum o, içeride odasında fön makinesini açıyor arada bir, deli mi niye açsın gecenin bu vakti demeyin..ben biliyorum ısınıyor o aletle. ajitasyon gibi olmasın da yarın sınavı var.
aralık faturası daha ortada kar, boran yokken, ayda toplasan 5er saatten 10 kere kombiyi açmayla 65 lira gelmişti, ocağın başından beri her gece muazzam ısıda yanıyor, korkuyorum.. tanrım çok korkuyorum..!
sesini duyuyorum onun.. geldiğini hissediyorum..bir gün posta kutumuzda kıvrık halde bulacağız onu biliyorum. son ödeme tarihinden sonra tutara bakacağız ve göğsümüzü bir karanlık kaplayacak... babamın ne hissettiğini anlıyorum artık.

şimdi hala beni ısıtmaya çabalayan odamın, bir duvarı, dışarıdan doğalgaz saatinin asılı olduğu duvar. aynı duvar yani. ben içeride o duvara babil kulesi posteri yapıştırmışım, duvarın dışına da igdaş gelip doğalgaz saati yapıştırmış o hesap.. gece olur da sessizleşir ya ortalık, işte ben o saatlerde onun sesini duyuyorum. vıcırrk vıcıırk diye dönen o saatin sesini duyuyorum
ve çok hızlı döndüğünü hissediyorum. cehenneme hoş geldiniz diyor o saat bana, çok kral bir gerilim filminin içindeyim. kamera etrafımda hızla dönüyor, dönüyor çığlıklarım saatin vıcccıırk sesine karışıyor, sonra anlıyorum ki dönen kamera değilmiş, saatmiş.
çok sıkıntılıyım.