1. 1.
    0
    fantastik bir hikaye olacaktır beyler bilginize. @2-3-4 atlayıp @5 den devam...

    bu hikaye çok çok eskiye dayanır. 2 başlı kurtlara, boynuzlu atlara, kadınların gözlerinizle bakamayacağınız kadar güzel ve şarkıların nağmelerinde kendinizi kaybedeceğiniz bir döneme...

    ---
    hafızamı gıdıklayan bir şeyle kendime geldim. gözümü açtığımda alacakaranlık bir gökyüzüne uzanan ağaçlarla karşılaştım. yanınmdaki güzel kadın uykunun gevşettiği vücuduyla önümde çırılçıplak yatıyordu. bir heykel kadar düzgün gözüküyordu. bir an uykusunda iç geçirdi ve durumdan dolayı kendimi meshul tuttum fakat gerçekten ona baksanız anlardınız ki sımsıcak ve kıvraktı. ona kıyasla en pürüzsüz mermer bile zımpara taşından farksızdı...
    elim ona dokunmak için uzandı fakat karşımdaki güzel sahneyi bozmamak için kendime hakim oldum. başka bir düşünce aklımı çelmeye çalışıyordu fakat onu da zihnimden bir sinek misali zihnimden kovdum...
    ···
  1. 2.
    0
    bir nefes aldım, ciğerlerime o güzelin damakta tat bırakan çilekvari kokusu doldu. bu güzellik uykusunu seyre dalmışken güZelin gözü hafifçe aralandı...
    tanrım bu ne güzellik.. yüzü vücudundan güzel, gözleriyse yüzünden güzel. o gözlere bakmak kavurucu bir çölde okyanusa bakmak gibi.
    ···
  2. 3.
    0
    beyler hikaye devam edecek yanlış anlaşılmalara mahal vermeyelim. @2 yapma gözünü seveyim panpa bu benim hikayem.

    devamı yolda...
    ···
  3. 4.
    0
    hep aldatan erkek mi suçlu?

    sevgili güzin abla bir gerçekten çok aklıma takılıyor işte hep erkekler aldatıyor deniliyor peki bu da biraz da bayanlardan kaynaklanmıyor mu ? diyorlar kocam beni aldattı. diyorlar ama düşünmüyorlar ki hata bende mi ?diye.ben her söylerim erkekler ilgiye muhtaçtır. onlarla ilgi ve şefkat gösterilmeli tıpkı çocuk gibi bence .çoğu evli insanlar eşlerinin dırdırından bahseder işten geldikleri zaman tatlı dil güler yüzle karşılanmak isterler. bu herkes için geçerlidir ben asla istemem yorgun argın gelmişim bir de asık yüz dır dır dinlemek. tam tersi olursa insanın yorgunluğunu alır değil mi? ne bileyim onlar için giyinip süslenmeliyiz yani ikisinin de birbirine ait olduğunu hissettirmeliler.ve başkasına ihtiyaç olmadığını göstermeliler boşuna demiyorlar yuvayı dişi kuş yapar diye. ama her şey yolundaysa yine de bunu yapıyorsa o da erkeğin affedersiniz ama bilmem. yanlış mı? düşünüyorum ama bunlar benim fikirlerim. burada biraz erkekleri savunmuş oldum ama ben hep empati yaptığım için böyle bir sonuca vardım.ben de bir bayanım aldatılmak hiç ama hiç istemem benim fikirlerim bunlar beni aydınlatırsanız sevinirim. gerçekten aydınlatılmaya ihtiyacım var. teşekkürler
    ···
  4. 5.
    0
    ---
    kapalı olan göz kapakları bir kelebeğin kanatları gibi desenliydi. çok kadınlar sevdim fakat böylesi hikayelerde rastlanan birşeydi. gözleri uykusunda narince kıpırdanınca kelebek kanatlarını çırpmış gibi oldu ve desenler değişti. bu bile erkeklerin onu görmek için ödedikleri bütün bedellere değerdi.
    bu güne kadar duyduğum tüm şarkıların ve hikayelerin bir saçmalıktan ibaret olduğunu bilerek onu bakışlarımla yedim. o erkeklerin tam da hayal ettikleri şeydi. bulunduğum tüm yerlerde gördüğüm tüm kadınlar arasında ona denk bir kişi bile tanımamıştım...
    ···
  5. 6.
    0
    ---
    zihnimdeki birşey bana haykırdı fakat aklım onun kapalı gözlerinin hareketlerinde ve uyurken bile dudaklarının beni öpmek istercesine aldığı şekillerdeydi. öfkeye kapıldım ve düşünceyi yine kovmaya çalıştım.
    delirecek veya bu güzellik karşısında ölecektim. dinlediğim tüm hikayelerde olan sona yaklaşıyordum.
    bu hikayelerin bittiği gibi son bulmama izin vermeyecek kadar yoğunlaştım. tüm azmimle. tüylerim diken diken oluyor ve varlığı gözkapaklarımın arkasından bile dikkatimi dağıtmaya yetiyordu... ne de olsa o gerçek bir insan değildi belki hayalimin bir ürünü belki sadece hikayere konu olmuş gerçek bir kadın. direnmeye çalışarak daha çok yoğunlaştım...
    ···
  6. 7.
    0
    ---
    olmadı... hayatımda ilk defa o sakin, dingin bir su gibi olan halime bürünemedim. dikkatim sürekli dağılıyordu. tatlı nefesiyle, yumuşacık göğüsleriyle, narin dudklarının kaçan hızlı ve çaresiz nefeslere aldırış etmemeye çalışıyordum fakat olmadı.
    bu kadınla ilgili bildiğim tüm hikayeleri zihnimde uyandırmaya çalıştım ve gözümün önüne gelen temaları çekip çıkardım. çok güzeldi. erkekleri baştan çıkarırdı ve bu erkekler onun peşinden gidip kollarında can verirdi. peki nasıl ölülerdi? fiziksel etkileşimimiz normal bir kadınla olmayacak kadar yorucu olmuştu, naif ve hassas biri bu durumlabenim kadar başa çıkamayabilirdi. durup düşündüğümde vücudumun suyu iyice sıkılmış bir bezden farkı olmadığını farketmem uzun sürmedi.
    ···
  7. 8.
    0
    hadi bakalım rezerv
    ···
  8. 9.
    0
    ---
    yanlış anlamayın dostlarım. yaşadığım tecrübeyi küçümsemeye çalışmıyorum. bu kadının geçmişte erkeklere akıllarını kaçırttığından kuşkum yoktu fakat ben şu an için akli dengemin yerinde olduğunu biliyordum. bir süre belki de delirdiğimi bunun farkında olmadığımı düşünmeye çalıştım. hatta ve hatta eskiden beri deli olduğum ihtimalini bile göz ününde bulundurdum. hatta bu durumda bu düşüncenin ilkinden daha makul geldiğine karar verdim. sonra usanarak her iki düşünceyide defettim. gözlerimi açmadan orada yatmayı sürdürerek daha önce hiç hissetmediğin bir uyuşukluğun keyfini çıkardım. yaşadığım anın tadına vardır ve sonra kaçmaya hazırlanarak gözlerimi açtım...
    ···
  9. 10.
    0
    ---
    ipek perdelerle ve etrafa saçılmış yastıklarla dolu çardağa bakındım. bunlar onun yegane sahip olduğu eşyalarıydı. yuvarlak kalçasıyla, narin bacaklarıyla ve derisinin altında kıpırdanan kıvrak kaslarıyla tüm bunların ortasında yatıyordu. uyanmıştı.
    beni seyrediyordu...
    onu görseydiniz dostlarım evet eğer istirahat ederken güzelse şu an iki misli daha güzeldi. uyurken bir ateşin resmi ise uyanıkken ateşin ta kendisiydi...
    ···
  10. 11.
    0
    ---
    bu noktada korkuya kapıldığımı söylemek sizlere şaşırtabilir. dünyanın en çekici kadınından sadece bir kol mesafesi kadar uzaktayken ansızın kendi faniliğimin farkına varmam tuhaf geliyordu.
    kadife bir kutunun içindeki bir bıçak gibi gülümsedi ve güneşin altında bir kedi misali gerindi. sırtının kavisiyle ve dümdüz karnının sıkılığıyla vücudu adeta gerinmek için yaratılmıştı. göğüslerinin yuvarlak doldgunluğu kollarının hareketleriyle kalkarken kendimi kızışan bir erkek geyik gibi hissediyordum. vücudum ona hemen tepki verdi. kontrolü bir an kaybettim ve zihnim ister istemez onun adına şarkılar yazmaya, güzelliğini anlatan methiyeler düzmeye başladı. onu düşünerek kayboluyordum...
    ···
  11. 12.
    0
    ---
    ara
    ---
    ···
  12. 13.
    0
    ---
    gerinmesini yavaşça sonlandırdı ve kadim gözleriyle bana baktı. o gözler daha önce karşılaştığım hiçbir şeye benzemiyordu. çarpıcı bir renkteydiler.
    1. gözlerinde yaz alacakaranlığı...
    bir tür alacakaranlık mavisiydiler. büyüleyiciydiler hatta...
    2. uçuşan kelebekler gib göz kapakları...
    akları hiç yoktu.
    3. gün batımı göğü tonundaki dudakları...

    dişlerimi sıktım. zihnimin dırdır eden o parçasını kopardım ve kafamın bir köşesine tıkarak şarkılar söylemeyi bıraktım. başını yana eğdi. gözleri bir kuşunkiler kadar dikkatle ve ifadesizdi. vee.

    - niye bu kadar sessizsin aşk alevi? yoksa seni söndürdüm mü?...
    ···
  13. 14.
    0
    ---
    dikkatimin büyük bir bölümünü irademe odaklamışsamda zihnimin o küçük deli, lirik parçası hemen öne fırladı. "asla sönmem! seninle sırıksıklam olsamda yine yanarım. başını çevirişin bir şarkı gibi. bir kıvılcım gibi. beni dalgalandıran bir soluk gibi.o soluk her tarafa yayılan ve senin ismini körükleyen bir yangını yelliyor!"
    kadının yüzüparladı. "bir şair! vücudunun nasıl kapırdandığına bakarak bunu anlamalıydım... "
    ···
  14. 15.
    0
    ---
    yastıkların üzerinden emekleyerek yakınıma geldi. " bir şair gibisin ateşli ve güzel." yüzümü avuçlarının arasına alırken sesis bir fısıltıdan daha yüksek değildi." şairler daha kibardır, hep güzel şeyler söylerler. "
    dostlarım size sesini nasıl tarif etsem, onun sesi ani bir yaz fırtınasından önceki sükunetti.bir tüyün sürtünmesi kadar yumuşaktı ve kalbimi göğsümde taklalar attırmasına yetiyordu.

    parmak uçlarını dudaklarımda gezdirdi. "şairler en iyi öpüşürler! beni bir mum alevi gibi öpüyorsun" anılar gözlerini ışıldatırken ellerinden birini ağzına zütürdü. o eli tutup şevkatle sıktım. ellerim hep narin olagelmiştir ama onuınkiler yanında sert ve kaba kalıyordu. konuşurken soluğum avucuna vurdu. " buselerin dudaklarımdaki güneş ışığı gibi ". aldanmamalıydım, evet direnmeliydim o dünyanın en güzel kadınıydı ama öleceğim korkusunu sürekli zihnimde canlandırmaya çabaladım.
    ···
  15. 16.
    0
    ---
    ara
    ---
    ···