çocukken yapılan zalimlikler

@9 yuh oçe

benim babam imamdı. ramazanlarda zorla camiye müezzinlik yapmaya zütürürdü beni. hiç istemezdim. ama namaz kılmayı değil müezzinlik etmeyi. utanırdım filan böyle sosyal bir çocuk değildim..

yine ısrar etti zütürdü. ertesi gün apartmanın bodrumunda bir sıçan yakaladım. iri yarı böyle büyük bir hayvan. herkes secdedeyken hayvanı ispirtoyla ateşe verip caminin içine saldım dünün intikdıbını almak için.

hatçeana camiinde bildiğin faciaya neden oldum. namaz sırasında oradan oraya deli gibi koşturan bir alev topu düşünsenize.

babam bunu benim yaptığımı halen bilmiyor ve her konusu geçtiğinde "her kimse gerçek bir huur çocuğuydu" diyor..

lan tamam anlatıyozda şuku vermeyin amk. iyi tak yapmış gibi. hepimizinki oçlikti işte. utanıyorum amk şimdi hatırlayınca

bak arkadaşım ben 54 yaşında istanbulda bir çaycıyım. çaycıyım diye gocunma önceleri elimden çok iş geçti. 2 katlı bir bilardo salonum, 4 dükkanım 2 apartmanım vardı. hepsini kumarda kaybettim. çok insan tanıdım çok şehir gezdim. dost kazığıyla beslendim. ortaklarım arkamdan hep kuyu kazdı. sonunda yolum istanbula düştü. burda biraz kendimi toparlamıştım. günde 1500 bardak çay satıyordum. esnaf benim çayımı içmeden siftah yapmazdı. o derece. ama senin kadar huur çocuğuna ne doğuda ne batıda hiç bir coğrafyada rast gelmedim. bir gün can sıkıntısı ve iş stresini atmak için müşterilerimin tavsiyesiyle kendime bir laptop aldım. üst kattaki evlerden kaçak bağlandığım internette gezinirken yolum bu siteye düştü. içimdeki genç ruhtan olsa gerek siteye kısa sürede ayak uydurdum. başta herşey çok güzeldi, eğleniyorduk. fakat sen varya sen, senin gibi bir dalyannanın entryleriyle tanışmamla birlikte hayatım alt üst oldu. açtığın başlıklar yüzünden manyak oldum huur çocuğu. entrylerini takip etmekten ocakta sabahlamaya başladım. günde 30 bardak kahveyle ayakta zor duruyordum artık. dengelerim bozuldu, panik atak oldum. bu verimsizliğim müşterilerle olan münasebetimide etki etti tabi. çay isteyene buzlu badem, oralet isteyene erik suyu servis etmekteydim amcık herif. tam kendimi toparlamış yeni bi sayfa açmışken bu iştende oldum. şimdi ocakta sinek avlıyorum. bunların sorumlusu sensin kancık. sonunda uğraşlarım sonucunda sol frameden ip adresini tespit ettim ve şuan yola çıktım geliyorum huur çocuğu bekle beni.

kedilerden pek hoşlanmazdım çocukken, halen pek sevmem mnkym. sinsi geliyor bakışları..

ablam ne yaptı etti babamı eve kedi almaya razı etti. çok mücadele ettim almalarını önleyemedim. orta bir talebesiydim. zaten agresif, kinci picin tekiydim.

birkaç hafta dayandım kedinin varlığına. sonra annemle babamın evde olmadığı bir gün ibineyi yakalayıp babamın traş makinesinin favori düzeltmeye yarayan kısmıyla beyaz pambık gibi tüylerini traş ettim. bildiğin çıplak bıraktım hayvanı.

eve geldiklerinde pembe bir yaratıkla karşılaştılar.. sanırım ölmemiştir ama sktir olup kaçtı hayvan bir fırsatını bulunca.

sonra bizim eve benden başka hayvan getiren olmadı...

mahallemizin bakkalının kont deyu bir iti vardı. dalmaçyalı mıdır nedir o hayvanlardan. hiç çözmezdi zincirini öyle bağlı olarak bahçede yaşardı hayvan.

mahalledeki sokak kedilerini yakalayıp üstüne fırlatırdım itin. dellendirirdim..

bizim bir köyümüz yok ama sülaleden kız alan köylü uzak akrabaların yanına felan giderdik yazları. babam çocuklarına hayvan - doğa sevgisi aşılamak için sürekli köy gezileri tertip ederdi dıbına koyim, sıkıntıdan patlardık..

nuri abilerde bir tane eşek vardı. hayvan kazığına bağlıyken buna elimle ot yedirmek esti aklıma.

bir demet otu önce uzattım, sonra tam ısıracakken geri çektim. sonra bir daha uzattım yine geri çektim. bunu kafadan bir on defa tekrar ettim. son hamlesinde sağ elimi bilekten kaptı puşt. harbi koparıyordu nerdeyse sinirinden.

bütün haftayı evde iğnelerle ilaçlarla geçirdim..

sinekleri yakalayıp kanatlarını kopartırdım sonra onları içi su dolu bi kaba atar boğulmalarını izlerdim

eskiden hayvan pazarı şehir merkezindeydi ne alakaysa.

geceleri uyumakta olan koyun - keçi sürülerinin arasına torpil atıp akıllarını alırdım çobanlarıyla beraber.

çete de değildik mnkym, bireysel eylemlerdi..

fındık kırar gibi gördüğüm karıncayı taşla ezerdim. sineklerin kafasını kanadını koparırdım örümceğin ağına atardım onu yemesini izlerdim amk örümceğin zütü kocaman olmuştu. o kadar başka yok

uyuyan abimin burnuna osurmak, annemle babamı uyurken pijamalarının kollarından birbirine dikmek, gizli sigara içerken yakalanma korkusuyla yanmakta olan sigarayı yün döşeklerin arasına sokuşturup evin büyük bir bölümünü yakmak, illa bizimle oynamakta ısrar eden yaşı ufak binleri içinde cin - hayalet olduğuna inandırdığım bodrumlara kilitlemek, kız çocuklarının oyunlarını sabote etmek, normalde pet bir şişenin ağız kısmına geçirilen balonlardan meteşekkil silahlarla ve içerisine mühimmat olarak koyulan nohutlarla yapılan mahalle savaşlarına bildiğin sapanla gidip karşı mahallenin binlerini ceviz büyüklüğünde taşlarla yaralamak, mantar tabancamı komşunun picinin gözüne ateşlemek, torpilleri açıp içindeki barutları eskiden kullanılan metal antenlerin borularından kestiğim parçalara biriktirmek ve bunu bir bomba gibi kullanmak, ramazanlarda apartmanların havalandırma boşluklarına bu bahsettiğim basit usül ses bombalarından atıp bütün binayı ayaklandırmak, sınıfa ders esnasında koku bombası atmak (eskiden şaka dükkanlarında satılıyordu dıbına koyim halen var mıdır bilmem), komşunun kafesindeki kuşu özgür bırakıp yerine sıçan - fare ve benzeri iğrenç hayvanlar koymak, okulun odunluğunu kundaklamak (tarih hocasına olan kızgınlığımın sonucu gib kadar çocukken mahkemelik oldum neredeyse ıslahevine atıyordu huur evlatları babam zor kurtardı), saçları neredeyse beline kadar uzanan ön sıramda oturan sınıf arkadaşımın at kuyruğunu kesmek (bir hafta uzaklaştırma aldım bir de babası sülalemi skiyordu neredeyse yine zor kurtuldum..

daha nasıl anlatayım ki zalim huur çocuğunun teki olduğumu..?

orta sondayken beden hocamızın arabsının üstüne sıçmıştım lan bir defa da.. çok severdi arabasını, bütün boş zamanlarını arabasını silerek temizleyerek harcardı. böyle bildiğin çıktım üstüne çömeldim sıçtım herifin arabasına dıbına koyim. pişman değilim..

@3 ben hayvan hakları başkanı dr. Telat. ananı avradını giberim seni o.ç seni

ormanda köpek besliyorduk. yine bir gün bin arkadaşımla köpeklere ekmek vermeye gittik. anneleri yavruların yanında yoktu ekmekleri köşeye koyduk, bin arkadaşım şamataya bak şimdi kankaaa dedi ve gibini çıkarttı yavru köpeğe yalatmaya başladı. nasıl yalıyo kankaa şuna bahele la heheheasa derken köpek dişini geçirmiş bunun gibine o günden sonra homo olarak yaşdıbına devam ediyor.

anasının amı dolmuş lan burası.. olm biz nasıl büyüyoruz lan böyle. iyiki bunlar kalmıyo karakterimizde...

lan ben kanadı kırık karga bulmuştum 7 yaşında falandım aldım sardım kanadını falan saçma salak bir bez parçasıyla 5-10 dk sonra ölmüştü gözyaşlarına boğulmuştum sonra yavru kedi bulmuştum da bizim oçları eve almama izin vermemişti binada bakıyodum gözleri açılmamıştı daha bitane başka kedi girip zütürmüştü yine ağlamıştım kuzenim bitane kaplumbağyı su dolu çukra atmıştı baloncukalr çıkardı hala aklımdadır ondada ağlamıştım ben çok severim lan hayvanları en son 1 sene önce doberman aldım besledim büyüttüm evde bakamıyordum yine kaşamları işten sonra eve gider sonra tekrar fabrikaya gelir onunla saatlerce oynardım sıkılmasın diye onnu o halde taş zeminde yanlız gördükçe yine ağlardım

@107 şuku panpa iyiki yazdın dünyam karardıydı.

bitane kuşum vardı ölünce çok üzülmüştüm bahçeye gömmüştüm lan.hep kötülüklerimi anlatıcaz.

bi kızın saçını yakmıştım. hafif ucundan ama ödü takuna karıştı küsmüştü bana

@15 ağladım amk

@40 dıbına koyim yeter