1. 126.
    0
    kaanı unuttuk amk
    kaan 1.05
    ···
  2. 127.
    0
    bir iki parça atıp yemeğe gitcem binler. fazla geç kalmayalım. herkesin işi gücü oluyo.. yarın işe gidicek arkadaşlarımız var...
    ···
  3. 128.
    0
    ______________çember tuvalli kızıl tablo_______________

    bölüm-1

    2008 yılı kış aylarıydı.
    Annem, gizem ve ben uzun yıllardır sessiz ve sakin bir hayat sürüyorduk.
    Annemin sağlık durumu pek iyi olmasa da, bizi mutlu gördüğü için idare etmeye çalışıyordu.
    Aradan geçen yıllarda, gizemle işler ciddileşmiş, hatta annelerimiz bile tanışmıştı.

    Gizemin annesi Tülin hanım, apartmanlarına taşındığımda beni pek sevmemişti biliyorum.
    Ama sonradan tavırlarlarında gözle görünür bir değişme olmuştu…
    bunun sebebi gizem miydi?
    Yoksa bıçaklanığım geceden sonra bana acımış mıydı?
    Bilmiyorum.

    Ama değişmişti.
    Ben sevdiğini bile hisseder olmuştum.
    Başımdan neler geçtiğini bilse, ya da kızını ne işlere bulaştırdığımı…
    benden nefret eder hatta

    öldürebilirdi bile…
    ···
  4. 129.
    0
    Gizem okulunu bitirmiş, orta halli bir firmada satış kontrol elemanı olarak çalışıyordu.
    Bense geçen zaman içinde, bir üniversitede, sevmediğim halde edebiyat bölümü bitirmiştim.
    Drama ve sahne sanatları üzerine yüksek lisans yapmak için uğraşıyordum…
    hayatım rutine girmişti anlayacağınız.
    Sakinleşmişti.
    Bir anca okulu bitirip, belki de evlenmeyi düşünüyordum.

    O gece aldığım telefon, tüm hayatımı değiştirecekti…
    ···
  5. 130.
    0
    Sakin bir kış akşamıydı.
    Gizemle yaptığımız telefon görüşmeleri, aradan geçen zaman uzadığı için, yani birbirimiz görmyeli çok olduğu için, uzamaya başlamıştı.
    Bu durum sinir bozsa da, bunu ona anlatamıyordum.
    Gece yarısına doğru telefonu kapattık.
    Hemen ardından telefonum çaldı.
    Yıllardır sesini duymadığım eski bir dosttu bu…
    sesi son derece sakindi.

    ilginç bir şekilde sakin…
    ···
  6. 131.
    0
    -neredesin olum. Saatlerdir seni arıyorum…

    Pardon kimsiniz?

    - Sebastian…

    vay anasını… yıllardır haber almamıştım kendisinden. Bana çok yardımı dokunmuştu. Neredeyse bay x kadar. Ama merak etmeyin, sebastianla asla akraba çıkmayacağız.

    Bende sana ait bir şey var…. Dedi.

    Şaşırmıştım.
    Ne diye sordum.
    Telefonda olmaz dedi.

    Buraya gelir misin?

    Gelemem dedim. Çok yoğunum.
    Aslında değildim.
    Sadece antalya’ya gitmek istememiştim.
    Torosların diğer tarafı, benim için kötü anılarla doluydu…
    Tamam o zaman dedi.
    Ben seni ziyarete gelirim.

    Birkaç gün içinde…
    ···
  7. 132.
    0
    Beklemeye başladım. Kafamda sorular uçuşuyordu.
    Bana ait ne olabilirdi ki elinde?
    Ayrıca neden şimdi vermek zorundaydı?
    Neydi o elindeki?
    Neydi?

    Uzun zamandır böyle çetrefilli düşüncelerle yormamıştım kafamı…
    ama böylesi düşünmeyi özlediğimi fark ettim.
    Arkası belli olmayan tehlikeli durumlara, çözümler aramayı…
    mazoşist bi yanım var galiba diye geçirdim içimden.

    Sabırsızdım…
    ···
  8. 133.
    0
    nerden devam ediyosun lan amcık eski hikayenin linkini ver unuttum amk
    ···
  9. 134.
    0
    reserve
    ···
  10. 135.
    0
    sebastian ın verceği şey için bahis oranları :

    - dildo verecek : 3.40

    - biblo verecek : 5.50

    - iglo verecek : 10.0
    ···
  11. 136.
    0
    (bkz: gelin şahit olduğum devlet sırrını vol 2)
    ···
  12. 137.
    0
    reserved bin
    ···
  13. 138.
    0
    Sebastian bi kaç güne kadar geldi.
    Aradı.
    Buluştuk. Anlatmaya başladı:

    -elimde sana ait bişey var.

    -elinde bişey yoktu amk. Ayrıca anladık da aga ne var?

    - burada veremem dedi. Minibüse geçelim.

    Siyah vito’ya bindik.
    Sebastian bana halleniyo diye içimden geçirmedim desem yalan olur amk.
    Yuvarlak bişey çıkardı.
    Bi kumaşla kaplıydı.
    Yaklaşık 1 metre çapı olan, çember bir levha gibi.
    Hani şu 19 mayıs törenlerinde kızların gösteri yaptığı şeylere benziyordu.
    Bu ne abi dedim.

    Açtı…
    ···
  14. 139.
    0
    kıyafetleri, orta çağı andırıyordu.
    çok zengin biri olmadığı, giydiklerinden anlaşılıyor.
    özensiz bir şekilde oturmuş.
    modellik yapmak istemiyormuşcasına.
    elinde bi bez vardı.
    ne anlama geliyordu acaba?
    sıkı sıkı tutmuştu?
    ama kırmızı rengin sebebini anlamıştım.
    orta çağ dönemindeki kötü şartlara bir gönderme olabilirdi bu.
    malum kırmızı akla ilk kaos ve ölümü getirirdi.

    aşk’ı da tabi.

    ama bu tabloya bakıp aşk’ı görememiştim.

    bu kadar güzel bir kadın gülmüyorsa, kötü giden bir şeyler olmalıydı…
    ···
  15. 140.
    0
    bu senin…

    dedi sebastian.

    bay x tüm mirasını sana bıraktı.
    benim aracılığımla.
    neden dedim yıllar sonra gelip söylüyorsun bunları?
    her şeyi öğrendiğinden ve tamamen güvenli olduğundan emin olana kadar söylememi istemedi.

    ancak,
    bu işleri bırakacağını biliyordu.
    kendine yeni bir hayat kurduktan sonra getirmemi istedi.
    sadece bu değil.
    yurt içi ve dışında birkaç da daire var.
    ayrıca yüklü de bir miktar para.

    hepsi senin için. ...
    ···
  16. 141.
    0
    tamam da abi dedim.
    ben bu hayatı kuralı, tamamen diğer şeylerden kurtulalı en az 6 yıl oldu.
    neden şimdi?

    bir şey daha var dedi.

    bu tablo, çok eski…
    ve gizemli…
    kimin yaptığına dair kimsenin bir fikir yok…
    bir ara araştırmacıların eline geçmiş…
    sergilemeden anlamak istemişler.
    sonra çalınmış.

    bay x’le , kp’nin parmağı olabilir.
    olmaya da bilir.
    bilemiyorum.
    ama soruşturdum.
    çalındıktan sonra bakanlık, araştırmayı yapan yabancı ekibe kesmiş cezayı.
    çok büyük bir miktarmış…
    tablonun değerini sen düşün…
    seninle güvende olacaktır.

    benimleyken değil…
    ···
  17. 142.
    0
    tamam dedim.
    eve geldim.
    ama bu iş içime hiç sinmemişti.
    kötü bi his vardı içimde…
    tabloyu biraz daha inceledim.
    çok ilginçti…
    baktıkça gerildiğimi hissediyordum.
    inceledikçe yeni bir ayrıntı çarpıyordu gözüme.

    her şeyden önce o kız…
    o kadar mutsuzdu ki…
    mona lisa aklıma geldi.
    onun en azından bir yarısı gülüyor dedim.
    bu kız hiç gülmüyordu.
    bordodan, pembemsi kırmızıya kadar uzanan koyuluklarda yapılmış bir tablo…
    ilginçti.

    ayrıca neden köşegen bir tuval değil de çember şeklinde bir tuval kullanılmıştı??
    ···
  18. 143.
    0
    tabloya baktıkça geriliyordum.
    saate baktım.
    3 gelmişti..
    ne ara bu kadar zaman geçti amk dedim.

    takribi 3 saattir tabloya bakıyormuşum…

    karşıdaki tekli koltuğa bıraktım tabloyu.
    yattım.
    ama huzursuz olmuştum.
    kalkıp ters çevirdim göremeyeceğim şekilde.

    uykuya dalmışım…
    ···
  19. 144.
    0
    sarmadı beni ajanlik gibi ben bırakıyorum siz takılın
    ···
  20. 145.
    0
    reserved
    ···