- 14 / 14 / 81 entry
- 1 başlık
- 1 trend
- 416.75 incipuan
zuna "Ugla pua na sin."
-
+6 -1
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Sabah çınlama sesinin duyuyordum. Gözlerim kapalıydı. Ağzımı açıp dilimi çıkardım ve gözlerimi açtım. Kapıda yaşlı adam bana bakıyordu. Volasea Rimande diyip sesi kestim. Gülümsedi. Öğrenmişsin evlat.. Hızlı öğreniyorsun.. Baş komutan sorgu odasında seni bekliyor. dedi ve çıktı. Hemen normal kıyafetimi giyip aksesuarlarımı taktım ve silahımı alıp aşağı sorgu odasına indim. Odanın ortasında El-Resai elleri, ayakları ve ağzı bağlı şekilde duruyordu. Karşısında da baş komutan ve kar maskeli adam..
Demek geldin Hakan. O zaman başlayabiliriz. dedi ve El-Resai'nin ağzını çözdü. Çözer çözmez Öldürün çünkü hiç bir şey öğrenemeyeceksiniz dedi ve sırıttı El-Resai.. Baş komutan Kendinden eminliğini sakın yitirme. Çünkü sana işkence etmek bana zevk verecek El-Resai.. Bayılmadan önce ki sesi hatırlıyor musun? Sana onla işkence edicem. Yalvarana kadar öldürmem için yalvarana kadar.. Senden bilgi istemiyorum dedi ve güldü baş komutan. Ben yavaştan ağzımı açıp dilimi çıkarıyordum. Volasea Rimande ! diye kükredi baş komutan. El-Resai'nin gözleri fal taşı gibi açılmış bağırıyordu. Ne istiyorsun? NEEE !! diye bağırıyordu. Baş komutan tekrar kelimeleri söyledi ve ses kesildi. Hiç bir şey. Ne de olsa bişey söylemiyceksin. dedi ve tekrar kükredi. El-Resai ağlamaklı bir sesle Anlatıcam ne sorarsan cevap vericem. YETER ! dedi. Komutan tekrar kükredi ve El-Resai rahatlamış görünüyordu.
'' Türkiye'deki bağlantı kim? EN BAŞTAKi !! Söyle Resai Kim? dedi komutan. El-Resai kafasını kaldırdı. El-nieda.. Kod adı El-nieda. Sivas'ta terzicilik yaparak kendini kamufle ediyor. Gerçek adı Ahmet KIZIL Gözlerim fal taşı gibi açıldı ve ellerim titremeye başlamıştı. Söylediği adam babamdı.. BENiM BABAM !! Boğazına sarıldım ve DOĞRUYU SÖYLE ULAN PiÇ KURUSU ! KiMi KiME AVLATIYOSUN YILAN !! diye bağırdım ve VOLASEA RiMANDE !! Diye bağırdım. Sesin nasıl yankılandığını hissediyordum. Ağzım kapalıydı ama ses sanki o anın duygularıyla etkileyemiyordu. Dayanıyordum sese öfkemi burnumdan soluyordum.
El-Resai ise DOĞRUYU SÖYLÜYORUM ! YALAN SÖYLÜYORSAM GELiP KAFAMA gibARSINIZ ! KESiN ŞUNU ! diye bağırıyordu. Arkamdan bi ses Volasea Rimande ! diye kükredi. Baş komutan yanımıza gelip Doğru söylediğine inanıyorum '' dedi gülümseyerek ve silahını çekip El-Resai'yi tam şakağından vurdu. Ben ise Gerçeği söylediğini nerden biliyorsunuz dedim. Sakin gözükmeye çalışıyordum. Sese karşı yalan söyleyemez dedi. Ama söylediği kişi bab.. Biliyorum.. Üzgünüm evlat. diyerek lafımı kesti ve odadan çıkmak üzere arkasını döndü. O an ki düşüncelerim çekip komutanı vurmamı söylüyordu. Yoksa babamı avlatacaktı bana elimi silahıma attım ve kolumu biri tuttu.
SAKIN dedi kısık bir sesle.. Sakın.. Amacın devlete hizmet. Duygularına değil çömez.. dedi kar maskeli adam. Komutan odadan çıkmıştı. Kar maskeli adamda arkasından gitti. Gözlerim boşluğa bakıyordu. -
+5
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Sınırdan tekrar TK arabasına bindik bedenim artık hareket etmekte zorlanıyordu. Üsse vardığımızda El-Resai'yi askerlere teslim edip hemen odama çıktım. Artık göz kapaklarımı tutamıyordum öyle ki araba da bile uyuyordum. Üstümü çıkarıp kendimi yatağa attım ve tavana bakarak olanları hatırlıyordum. Tam gözlerim kapanmıştı ki odamın kapısı gürültülü bir şekilde açıldı. Kar maskeli adam içeri girdi. Ayağa kalktım beni görmesiyle sarılması bir oldu. Korkuttun çömez, hatırlayabileceğinden umutlu değildim sesi. dedi. Ardından baş komutan odaya girdi. imkansızı başardın Hakan ! diye kükredi gülerek.
El-Resai yi yarın sorguluycam. Seni bu zevkten mahrum etmek istemiyorum. Dinlen yarin sorguda sende bulunacaksın dedi. Selam verdim. Odadan çıktı, maskeli adamda onu takip etti. Yine o tarifsiz mutluluk ve huzur içimi kaplamıştı. Kendimi yatağa bıraktım.. -
+4
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
O sırada El-Resai'nin telefonu çaldı. Büyük antenli telefon demeye bin şahit isteyen eski bir şeydi. Telefonu açtı ve konuşmaya başladı. O sırada bense sonumun geldiğini düşünmeye başlamıştım. Şimdi anlamıştım asıl ölüm hissi nasıl oluyor çünkü diğer her şeyde bir nebze umut vardı ama şuan adamlarını öldürdüğüm bir IŞID başının elindeydim. Konuşsam ölecektim. Konuşmasam daha acılı ölecektim. O sırada kamuflajın yakasının iç kısmında bir şey gözüme çarptı. Çenemle biraz itelediğimde yazıyı okuyabildim..
Volasea Rimande !..
Bu o sesin adıydı ama bana burda ne faydası olabilirdi ki? Geçmiş gözümde canlandı. Odamda yemek için israr ederken yaşlı adam söylediğinde nasıl duymaya başlamıştım? Odamda sese duyarlı mıydı? Belki de tüm tesiste vardı. O an El-Resai'nin kahkahasıyla irkildim. Senin kendi dostların bile istemiyor ajan ! Haha ! Telefondaki kimdi bilmiyorum ama seni nasıl konuşturacağımı söyledi bana..
O an beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Blöf mü yapıyordu? Yoksa gerçekten birisi beni satmış mıydı? Artık hissizleşmiştim ve dönüp imkansız olduğunu mu söyledi? diyip sırıttım. Oda Blöf yaptığımı mı düşünüyorsun? O zaman sana şöyle söyleyeyim damağındaki iyileşmeyen yaranı biliyorum. Orayı dağladığım da da gülebilecek misin bakalım haha! dedi. Gözlerim açıldı. Bir ihtimal ya o ses damağımdaysa? ya komutan bu günü düşünebildiyse? dedim içimden. El-Resai bana doğru ağır adımlarla gelmeye başlamıştı. Denemekten hiç bişey olmazdı.
Telefondakine teşekkür ettiğimi söyle Diyip güldüm. Kafamı eğip yüksek bi sesle Volasea Rimande !!! diyişimle çınlama dağ taşa kadar çıkmıştı sanki. Hemen ağzımı hafifce açıp dilimi çıkardım. El-Resai ve yanındaki 2 asker yerde kıvranıyordu. Masaya baktığımda saatim tam kafamı hedef alıyordu. Sandalyede zıplayarak çapraz durdum. Artık tam kollarımın bağlı olduğu sandalyenin koluna bakıyordu. 14:30 diye bağırdım bağırırken ses benimde beynimde yankılanmıştı. Demir parçası kolumu sıyırarak sandalyenin kolunu paramparça etmişti. Ellerimi ve ayaklarımı çözdükten sonra ayağa kalkıp aksesuarlarımı ve mermi takımımı taktım. Uyuşturucu mermiyle El-Resai'yi boynundan vurdum. daha sonra bıçağımı alıp 2 askerin boğazını kestim..
Çadırdan dışarı çıktığımda bütün askerler meydanda yan yana yerde kıvranıyordu. O an bir bombayla hepsini uçurma düşüncesi vardı kafamda ancak hepsini bıçağımla boğazlarını keserek öldürdüm. Askerlerin işi bittikten sonra dönüp El-Resai'nin boynuna bir uyuşturucu mermi daha sapladım ve araçlarından birine koyup sınıra doğru yola çıktım. -
+4
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Kardeslerim hepinizden ayri ayri ozur dilerim ani bir cenaze haberiyle sehir disina cikmak zorunda kaldm ne deseniz haklisiniz. Aksam yazmaya baslicam halen okumak isterseniz tabi.. Tekrar ozur dilerim -
+4 -6
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Kardeşlerim bi 20 dakika sigara molası vereyim devam edeceğim.. -
+8
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Alkış sesleri duyuyordum.. Göz kapaklarım ağırlaşmıştı açmakta zorlanıyordum..
Hadi ajan ! Sabaha kadar seni bekleyemeyiz. dedi birisi ve ardından kahkaha sesi duydum.
Gözümü zar zor açtığımda bir sandalyeye bağlanmıştım ve karşımda o Türk ajanı duruyordu yanında da iki tane IŞID askeri.
Şaka mı bu? Gerçekten benim için senin gibi bir çömezi mi gönderdiler? 200 askerimi öldürüp beni kamptan kaçıracakmış hahaha ! Gerçekten bu bi şaka olmalı dedi. Halen gülüyordu. işte karşındayım. El-Resai.. Ne yapacaksın?
Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Nasıl yemiştim bu yemi? neden sorgulamamıştım kimsin necisin kimin emrindesin diye? Sanırım haddinden fazla dikkatsiz davranmıştım. Kolyem saatim ve saatim çaprazımdaki masanın üstünde duruyordu. Salak gibi herşeyimi söylemiştim bir de adama. Artık yakalanmış olmam umrumda değildi. Böyle bir acemilik yaptığım için ölmeyi hak ettiğimi düşünüyordum.
Şimdi ya bana bütün orginazsyonu, başındakileri herşeyinizi anlatırsın yada ben tırnaklarını sökmeye başlarım hangisi? Elinde bir pense tutuyordu.. -
+5
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Bir tenekenin başına gittik ve ısınıyor gibi yaparak kısık sesle konuşmaya başladık. Ajan Bir planım var herkesi öldürmeden de El-Resaiyi burdan kaçırabiliriz. El-Resai bana güveniyor çadırına girebilen tek kişiyim. Geldiğimin 2. günü onu uykusunda öldürmeye çalışan birini öldürdüm. Gizli bıçağın silahın her hangi bir şeyin var mı onu bayıltmaya yada etkisiz hale getirmeye yarayacak? diye sordu. Kolyemin halat oluşunu ve onla bağlayabileceğimizi anlattım. Ancak saatimin bayıltmaktan çok öldürebileceği için kullanmayacağımı ifade ettim. Yüzüğümde zaten çadırda kalmıştı. Silahımı kılıfından çıkardım ve hemen eliyle geri soktu. Sakın kılıfından çıkarma burda o derece bir silah yok ! Dedi. Ardından Çadırına ben hariç kimse giremiyor önce çadırına gidip etkisiz hale getirelim. Ordan çıkarsa işimiz 2 katı zorlaşır dedi. Fikri mantıklı gelmişti ve dönüp ağır adımlarla çadırına yürümeye başladık.
Yürürken Seni, size özel bir bilgi verecekmiş duymak istersiniz diye getirdim diycem. Kulağına eğilecek kadar yaklaşmanı sağlıycam. Orda hünerini gösterip onu etkisiz hale getirmelisin dedi. Başımı sallayarak onayladım ve çadıra yürümeye devam ettik.
Çadırın girişine geldiğimizde Hazır mısın? diye sordu. Başımla onayladım çadıra girdik. Çadır 2 bölümdü diğer bölümün girişine geldik içeri girdik. Diğer çadıra göre fazla fazla lükstü minderler vs. ama bi sorun vardı. Çadır boştu..
Birden boynumdan içeriye bir iğnenin girdiğini hissettim ve arkamı dönemeden gözlerim karardı. -
+6
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Ben yeni bir plan yapmaya çalışırken içeriye birisi daha girdi. Elinde kayıt cihazı tarzında bir şey vardı. Tam silahımı doğrultmuştum ki kayıt cihazına konuşmalarını duydum. 3. gündeyim El-Resai nin güvenini gittikçe kazanıyorum. Benden şüphelenen yok. Görev devam ediyor. Türkçe konuşuyordu !.. Bu bir Türk ajanıydı ve aralarına sızmıştı. O anda dönüp beni gördü ve silahına davrandı. DUR ! TÜRKÜM dedim. Gözleri açılmıştı. Sen kimsin? Dedi. '' Vakit yok ama görevim tüm kampı temizliyip El-Resai'yi kaçırmak dedim. Kamuflajında Türk bayrağı vs. var mı dediğinde hayır anlamında kafamı salladım. O zaman ne giydiğin çokta önemli değil. Sadece yüzünü biraz çamurla ve ağzını örtüyle kapa dedi. Şaşırmıştım. Belli bir kıyafetleri yoktu demek ki. Askerden sivilden aldıkları kıyafetleri giyiyorlar o yüzden yüzün kapalı olduğu sürece kimse senin ajan olduğunu anlamayacaktır. '' dedi.
Dediğini yapıp yüzüme çamurladığım bir örtüyü sarıp dışarı çıktık. Gerçekten de bana bakan bile yoktu. -
+7
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Cadırın arka kısmına gelir gelmez. Adamı yan kısmındaki çöp tenekesine attım ateş sönmüştü ama o kadarda göze batmayacaktır diyerek tekrar arka kısma geçtim. bıçağımla hafif bir delik açıp içeriye baktım. içerde 2 kişi vardı ve yatıyorlardı. Uyuyor gibi bir halleri vardı delikten daha fazlasını göremiyordum. Arka kısmını bir kapı şeklinde yavaşça kesip içeri girdim. Hemen yatan adamların boğazına bıçağımı saplayıp bıraktım. Etrafıma baktığımda anlamıştım. Bu adamlar uyumuyorlardı yaralıydı. Çünkü etrafta bir sürü ilaç, sargı bezleri, alkoller vs. ile doluydu. Burası kampın hastanesi gibi bir yerdi ve benim için bulunmaz bir nimetti. Boğazını kestiğim adamların üstünü örttüm çarşaflarla ve arka kısımda açtığım deliğin üst kısmına çengele benzeyen yüzüğümün bıçağını geçirdim ve çadırın diğer kısmına da geçirip öylece bıraktım. Artık delik yanına gidilmedikçe fark edilmiyordu.
ilaç dolabına benzeyen bezden dolabı çadırın girişine 90 derece olacak şekilde çektim ve arkasında beklemeye başladım. Yarım saat sonra çadıra 2 kişi girdi. Yatakta yatanların yanına gittikleri anda silahımla onları vurup boğazlarını kestikten sonra yatakdakilerin üstüne koyup çarşafı üzerlerine çektim ama planımda bi terslik vardı o yataklara bütün kampın ölüsünü sığdıramayacaktım nihayetinde. Beklerken bir yandan da yeni bir şeyler düşünmeye başladım. -
+8
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Askerlerden birini gizlici öldürüp kıyafetini giymek ilk aklıma gelen seçenekti ama şayet ki işler ters giderse her tarafımı sarmalayan çelik yeleğimi bırakıp yerine bir atlet giymiş gibi olacaktım. Kamuflajımdan ayrılmak istemiyordum o yüzden. Ancak diğer türlü içeriye nasıl gireceğim girsem de nasıl dolaşabileceğimi bilmiyordum. Plansız girmektense beklemeye yeğledim ve düşünmeye devam ettim. 1 saatin sonunda aklıma yatan bir şeyler oluşmaya başlamıştı.
Çadırlardan birisi tam tepesinde olduğum yerin aşağısındaydım çadıra arkadan girebilirdim. Artık uygulama zamanıydı. Aşağıya yavaş yavaş kaymaya başlamıştım. Bir yerde düzlüğe çıktım ve daha aşağıya kaymak için düzlüğün bitişine adım attım. O anda Hua? diye bir ses duydum. Durduğum tepenin aşağı kısmına nöbetçi dikmişlerdi ve beni görmüştü. O anda silahımı çekip ateşledim. Adamın boynuna saplanan mermiyle birlikte yıkıldı yere. Silahımı hep bayıltıcı mermiyle doldurmuştum. Burda çıkaracağım bir gürültü sonum olabilirdi. Adamın yanına gidip bıçağımla boğazını kestim ve benle beraber aşağı sürüklemeye başladım. -
+9
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
Yolda giderken olacakları ve olabilecekleri düşünüyor bir yandan da damağımda geçmez bilmemiş yarayla oynuyordum. Baş komutanın sadece tırnağıyla açtığı bu yara yıllar sonra bile dilime takılıyordu. Ne kadar güçlü ve heybetli olduğu bir kez daha aklımda canlanmıştı. Bu sırada araba durdu. Sınıra gelmiştik. Arabadan inip haritada işaretlenmiş yere doğru yürümeye başladım vakit öğlendi ve güneş tepeden bir işkenceci gibi parlıyordu.
Yaklaşık 5 saatlik yürüyüşün sonunda bir dağa tırmanışım sona ermişti ve arka tarafına baktığımda gözlerim yuvalarından fırlayacak gibiydi. Çünkü 200 askerden 1 tane bile eksiği yokken fazlası var gibi duruyordu. Her tarafta esirler, bağıran adamlar ve çadırlar vardı. her çadırın yanında yanan bir çöp tenekesi, kampın giriş ve çıkışlarında 20 tane nöbetçi vardı. Oturup plan yapmalıydım. Bir yandan da yine sesin olduğu odaya gireceğim zaman ki hissin başladığını hissediyordum. Yine ölmüştüm.. -
0
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ -
0
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ -
0
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ -
0
farkında olmak zorundasın hayatını değiştiren mail
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++ - daha çok