+97
-5
selam beyler.
durup dururken iki sene önce kara harp okulu elemelerinde başıma gelenler aklıma geldi. kimsenin gibinde olmasa da anlatmak istiyorum. özellikle askeri okullara girme niyeti olan arkadaşlar okuyabilirler. istemeyenler de okuyabilir amk.
ankara'da yaşıyorum. kendimi bildim bileli asker olmak istemiştim öyle öyle bir istek değil ama, bir tutku haline gelmişti artık. üniversite sınavına çalıştığımdan daha fazla spor çalışması falan yapıp kendimi harp akademisine hazırlıyordum. sınav geldi çattı girdik fena değil denebilecek bir not aldım ve barajı geçtiğim için başvurum kabul edildi. önce girmeyi daha çok istediğim hava harp okulu sınavlarına ve mülakatına girmek üzere istanbul'a yola çıktık.
evraklar falan hazır, her şey gayet yolunda. annem babam bana bakınca geleceğin havacı subayını görüyor, elle tutulacak hiç bir şeyim olmamasına rağmen benimle gurur duyuyorlardı. canlarım benim.
sağlık kontrolü vardı ilk başta, vücudu tepeden tırnağa, gözlerden ayak tabanlarına; dişlerden taşaklara kadar kontrol ettiler. neyse ben hepsinden teker teker sağlam raporunu aldım, ama ortopedi doktoru bende bir defo yakaladı. Tremor diye bir rahatsızlık amk. ellerimde hafif bir titreme olduğu için beni alamayacaklarını söyleyip gibtir ettiler.
üzüldüm tabi, gözlerim doldu filan ama daha kara h.o. vardı. randevu aldım gittim oraya da.
nizamiye kapısından girerken kendimi geleceğin gene kurmay başkanı olarak hayal ediyorum falan, acayip işler işte.
neyse uzatmayım, tremer taku orda da çıktı meydana dediler güle güle. ama daha ilginç bir şey geldi başıma kontrol eden doktor şöyle bir baktı bana, pasaport memuru edasıyla, bendeki sıkıntıları saydı teker teker.
- kaburgalarda asimetri
- göğüs kafesinde yamukluk
- kürek kemiği asimetrisi
- bacaklarda bilmemneylik işte amk
- ...
bir iki tane daha saydı böyle ulan dedim madem vardı bula bende, bir önceki sefer niye kimse böle bir şey olduğunu bana söylemediler. itiraz hakkımız var, kullandım onu. bu sefer farklı bir komutan bakıyor bize.. tabip yarbay bilmem kim.
"evladım dedi, sende tremor var maaleef uygun değil askeriye için :((" dedi. tamam dedim komutanım, ama diğerleri??
baktı şöyle ve onların bende olmadığını söyledi aq.
o kadar kızdım ki olm anlatamam. almayacaksan alma amk ama zütünden de element uydurma bari.
çıkışta biz eleneneri bir odaya topladılar yollamak için, konuştum adamlarla neden elendiniz falan. taşakları küçük olduğu için elenenlerden tutun vallahi yalan söylemiyorum ayak baş parmaığıbüyük olduğu için elenelere kadar kimler kimler var. yani öyle bir eleme yapıyorlar ki asker değil manken alıyorlar sanırsınız. bizi zütürmeye bir üsteğmen geldi. onu görünce iyice sinirim attı dıbına koyim. adam dişlekti be. dişlek.
madem bu kadar özenerek alıyonuz bu herifin ne işi var lan burda???
belli ki torpille gelmiş buralara. ya işte böyle beyler.
orda işler biraz karışık.
sonra kader bizi aldı makine mühendisliğine zütürdü. burda arıyoruz nasibimizi artık.