
- 3 / 3 / 156 entry
- 0 başlık
- 0.32 incipuan
zayl üçüküncü nesil normal
-
0
sayın başbakanım fiat almaya gittim
porsche almayım fiat alayım hatta almışken Fiat Freemont alayım dedim o da 2000cc olduğu için ötv 'den fiyat yükselecek denildi ne yapayım şimdi sipariş geçemiyorum -
0
2 lira zam için sigarayı bırakanın
hesap yapıp bir yıllık sigara parası ile araba alan zihniyetinde aq -
0
2 lira zam için sigarayı bırakanın
ben ta aq
ayip lan derdi sevinci keyfi kederi paylaştığım biricik sigaramı 2 lira için bırakmam bırakanında burdan taa aq -
0
yonjadan düşürüp siktiğim karı ibretlik
üç harfli dediği gib olum işte hiçmi recep ivediği izlemedin istegini dile getirmiş bu anlamamış -
0
beyler jaguar xf aldım
jaguarın internet sitesine bakıp yetkili bayi adı yazıp fiyat listesindeki fiyatı buraya yazmakla olmuyor tosun pazarlıksız don almıyor millet kimi gibiyonn sen olümmmm -
-1
beyler son dönemde ne ayakkabı giyiyonuz
Herzamankinden farksız bi sabahtı... inanılmaz bi rüzgar vardı dışarda da..ince de bi yağmur başlamıştı. Hafif bi kahvaltı için oturmuş, kahvemi koymuş, kibrit kutusu büyüklüğündeki beyaz peynirden yiyordum. -Kahve istermisin dedim? istedi... kahvesini aldı yanımdaki sandalyeye oturdu. yağmuru ve bir türlü gelemeyen baharı dinliyordu.Önümde duran çilek reçeline meyil ettim, kaşıkla az bişey aldım. Kaşığı ağzıma zütürürken boynuma reçel damladı.Ben kaşıkla almak için hamle yaptım elimi tuttu kenara itti..! Gözlerimin içine baktı, zamanı bekletti... işaret parmağının ucuyla reçeli boynumdaki çukurdan sıyırdı, dudaklarıma zütürdü. Yavaşça reçeli dudaklarıma yaydı... sonra yawaşça kendi dudaklarına sürdü. Diliyle dudaklarımı ıslattı, reçeli tattı. Yağmur hızlandı. Rüzgara karıştı... Bana doğru döndü, başını bana doğru eğdi, dudaklarını benimkilere değdirdi... hafifçe dudaklarımdaki reçeli tattı. Bende onun dudaklarını tattım. Dudaklarını geri çekmeden önce elinin ucuyla son kez dokundu elime... Dudaklarımı yaladı. Ayağa kalktı beyaz gömleğinin eteği içindeki kısmını çıkardı... Düğmelerini açmadan gömleğini göğüsüne kadar sıyırdı... Sütyen giymemişti. Beni kendine döndürdü, yavaşça t-shirt'ümü sıyırdı, kucağıma oturdu yawaşça usulca tenini tenime değidirdi... göğüs uçları göğüsüme değdi, eteğini sıyırdı, sonra...
-N'oldu dedi? -
0
hatay bazen meşe bazen üzüm kadir
Herzamankinden farksız bi sabahtı... inanılmaz bi rüzgar vardı dışarda da..ince de bi yağmur başlamıştı. Hafif bi kahvaltı için oturmuş, kahvemi koymuş, kibrit kutusu büyüklüğündeki beyaz peynirden yiyordum. -Kahve istermisin dedim? istedi... kahvesini aldı yanımdaki sandalyeye oturdu. yağmuru ve bir türlü gelemeyen baharı dinliyordu.Önümde duran çilek reçeline meyil ettim, kaşıkla az bişey aldım. Kaşığı ağzıma zütürürken boynuma reçel damladı.Ben kaşıkla almak için hamle yaptım elimi tuttu kenara itti..! Gözlerimin içine baktı, zamanı bekletti... işaret parmağının ucuyla reçeli boynumdaki çukurdan sıyırdı, dudaklarıma zütürdü. Yavaşça reçeli dudaklarıma yaydı... sonra yawaşça kendi dudaklarına sürdü. Diliyle dudaklarımı ıslattı, reçeli tattı. Yağmur hızlandı. Rüzgara karıştı... Bana doğru döndü, başını bana doğru eğdi, dudaklarını benimkilere değdirdi... hafifçe dudaklarımdaki reçeli tattı. Bende onun dudaklarını tattım. Dudaklarını geri çekmeden önce elinin ucuyla son kez dokundu elime... Dudaklarımı yaladı. Ayağa kalktı beyaz gömleğinin eteği içindeki kısmını çıkardı... Düğmelerini açmadan gömleğini göğüsüne kadar sıyırdı... Sütyen giymemişti. Beni kendine döndürdü, yavaşça t-shirt'ümü sıyırdı, kucağıma oturdu yawaşça usulca tenini tenime değidirdi... göğüs uçları göğüsüme değdi, eteğini sıyırdı, sonra...
-N'oldu dedi? - daha çok