0
Beyler biraz bilgilenin diye Gelin ata binmiş ya nasip demiş atasözünün özünü anlatıyorum, şukularınızı bekliyorum.
insan ne kadar plan yaparsa yapsın, kısmetse gerçekleşiyor. imza atana kadar pek çok şey gelişebilir o yüzden özellikle nişanlı kızlara ailelerin sanki küçük bir uyarısı gibi.
aslında bu atasözü sırf gelin olma anlamında da düşünülmemeli. tedbir, garantiye alma vs. pek çok anlamı da içinde barındırıyor. diyelim az çok tanıdığımız birinden bir eşya aldık ama henüz eşya eve gelmedi. eşya eve girmeden bütün parayı senetsiz sepetsiz verdik. allah korusun adam yolda kalp krizi geçirdi. ya da başka bir şey oldu sonra inkar etti. yaşanan olumsuz tecrübeler son noktaya kadar güvensizliği ön plana çıkarıyor. kanunlar da maalesef insanları her türlü suçu işleyebilir mantığına göre yapılmış. o kadar kötü şeyler duyuyoruz ki ama bu suçlar daha önce işlenmiş ki kanunlarda var.
yine de herşeye bu kadar karamsar bakmamak lazım aslında.. sonra insanların pgibolojisi bozuluyor.
hikayesine de gelirsek;
günlerden birgün bi padişah yaşarmış ve yaşadığı diyarda uzun sakallı kader yazıcı bi emmi var imiş. öyle böyle değil allah onu öyle görevlendirmiş insanların evlenecekleri kişileri kader gibi yazarmış. sordukları zaman ise ben yazarım kağıda çiftleri allahın izniyle atarım suya olursa olur olmazsa allah bilir, bana görev böyle verilmiştir der. (eskiden bu insanlardan çokmuş şimdilerde niye yoksa orasını bilemem.) tabi bunu duyan padişah ise önce işkillenir sonrada neyse diyelim bi de biz uğrayalım bu emmiye der. tabi padişahın ise 7 oğlu 1 bacısı vardır. 7 oğul evlidir fakat o tek bacısı bi türlü evlenememiştir. burnu yukarıda derler ya o hesap işte. neyse lafı uzatmadan yavaştan sadede gelelim. padişah gider bizim kader yazan emmimize, derki böyle böyle "bacımı da allahın izniyle yazda bizim vezirin oğluna rahata varsın artık hemde gözetimimiz altında olur". tabi emmi ise herşeyi bilen allahın izniyle zaten bacınızı ben kağıda yazdığını söyler. padişah sorar "kime yazdın?" " şu dağı görüyon mu" der emmi? "işte o dağın arkasında 7tane daha dağ vardır işte o 7 dağın arkasında yaşayan bi çobana yazdım attım suya. olursa allah nasip ettiyse bana öyle yazmayı demek ki o bunu benden istemiş anldıbına gelir". herneyse padişah ise kızar sinirlenir "yaw olur mu öyle şey bu adam düpe düz sahtekar" der, zorlada olsa vezirin oğluna verir. kutlamalar için gelin bacımız ata biner şehri gezdirilir derken tam o sıra bi toz bulutu bi rüzgar kalkmış ki sorma nasıl. göz gözü görmez olmuş. at ise durur mu korkmuş tabi koşmuş ha koşmuş.. bakmış ki gelin dağın başında kimsecikler yok etrafta toz bulutu rüzgar dinincede bu çobana rastgelmiş. çobanda tabi aç kalmış kurt gibi yılların patlamasını yaşıyor kendi çapında, ata binmiş gelini görünce demiş ki yaw allahım demek ki nasibim buymuş diyerek gelinin kolundan tuttuğu gibi oracıkta sahiplenmiş.
atasözü. adı üstünde ataların sözü. kulağa sıradan gelir söylenmesi ama gel gör ki anadoludaki ninelerimizden dedelerimizden hikayenin aslını duyana kadar. insan vayy bee diyor. bu yukarıdaki hikayenin ardından halk ne demiş kendi arasında biliyo musunuz?
-"gelin ata binmişte ya nasip demiş."