senin ta amk erkeğim diye gezme ortalıkta mal oluşum

Evet beyler zütünü kaldırdığımız kızları giblemezsek ne mi olur?

Cevabı aşağıda;

1.Bugün niye hiç mesaj gelmedi diye söylenirler;

Her gün en az 10 mesaj atmaya alıştırılan kızlar o gün neden hiç mesaj gelmedi diye bir kendini sorgular , bunların kankaları da yazmayınca iyice şüpheye düşerler.

2.Bir anda iltifatsız bir dünyanın içinde kalırlar;

Arkadaş çevrelerindeki okul , iş vs de bir tanede olsa sürekli iltifat eden bir erkek vardır mutlaka iltifat etmesini beklerler ama biz onları takmayız , Kimsenin ilgilerini çekmediğinde kızlar için güzel olmak pek bir şey ifade etmeyecek.

3.Dünya tersine dönecek;

Yollarda , işlerde , Düğünlerde , Toplu taşıma vs Uzun zamanın ardından pes eden kızlar saldırıya geçecekler ve özellikle yakışıklı erkeklere yönelik girişkenliğe yönelecekler : Yavrumm hepsi senin mi be maşallah kollara bak sana diyorum kırmızı tişörtllii gibi sözler havada uçmaya başlayacak. Bizde hiç yüz vermeden hadi ordan be pis sapık diyip gideceğiz.

4.Google'da nasıl erkek tavlanır diye aratmaya başlarlar;

Tüm denemelerine rağmen bizi ağlarına düşüremeyince google hazretlerine sormayı deneyecekler , google aramalarında rekor kıracak cümle olacağı kesin.

5. Erkeğe taciz oranı artabilir;

Kadınlarında abazaları vardır. Onları ilgisiz kalmış bir şekilde düşünemiyorum büyük ihtimalle fordculukla işe başlarlar ahahah , Sonrası meçhul.

evet beyler işte yaşanacak şey bunlar ama şuan tam tersi yaşanıyor gibi gibi neyse okuduğunuz için teşekkürler şukuyu esirgemeyin..

nefes aldığına şükret aq

aminu daminu gibtiğum

okuyanı gibsinler aq k*rdü

aq giblenmedik bile

Okumayın ateist oldum

Vosvoslar Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar ve Almak isteyenlere;

1- Hararet sorunsalı

Bir çok insan hava soğutmalı motora sahip olduğu için sürekli hararet yaptığı düşüncesi içerisindedir ancak sanıldığı gibi sürekli hararet yapmaz. Tabi bu sizin aracı kullanmanıza ve aracın motorunun durumuna göre değişir. Aracınızı iyi tanımalısınız ki gereğinden fazla ısındığında gerekli müdahaleyi yapabilesiniz. Yani bu dediğim her 250 km de bir kaç dakika rölantide aracı bekletmektir bunu yaparsanız ve aracınız sağlam ise hiç bir sorun çıkarmayacaktır.

2- Çok arıza çıkartır

Bu da bir diğer yanılgıdır. Bu araçların neredeyse tüm parçaları mekaniktir ve elektrik aksamı yok denecek kadar azdır. Hal böyle olunca eğer aracınız bakımlı ise normal araçlardan farksız olacaktır arıza konusunda hatta daha az bile bozulabilir.
Ve dostlar şunu da unutmayın bu araçlar 1938 ile 2003 yılları arasında üretilmiştir yani yaşları biraz büyük illa ki ufak tefek sıkıntıları olacaktır. Ancak aracınız gerçek bir vosvos severden alırsanız (gerçekten aracına değer veren bakımlarını zamanında yaptırmış) sorun yaşamazsınız ve mutlaka alırken bir bilene ve vosvos ustasına aracı gösteriniz dış güzelliğine aldanmayınız. (maalesef piyasada dışı güzel ancak motoru ve dıştan görünmeyen yerleri sıkıntılı bir çok vosvos bulunmakta)

Yakıt konusu...

Bu araçlar boxer tipi motora sahipler ve benzinlidir küçük olmasına karşın yakıt tüketimi biraz fazladır bu da günümüz de maddi açıdan sıkıntıya sokabilir.Lpg sistemini bu araçlara da uygulayabilirsiniz ancak biraz zahmetli bir iştir.

Unutmayın vosvoslar sadece araba değil bir dosttur.

Bir yerde yazı buldum ve Fenerbahçeli olarak bu haklı şampiyonluğun nedenlerini paylaşmak istedim..

Beşiktaş'ı şampiyon yapan 4 neden:

Genç Olmaları

Futbolcunun en formda olduğu yaş aralığı 25-30 arasıdır ve Beşiktaş’ta bulunan oyuncuların büyük bölümü bu yaş aralığında. Kondisyon olarak zirve yaptıkları çağda olduklarından dolayı özellikle maçların son 3’te 1’lik bölümünde oyuna daha çok ağırlık koyuyorlardı.

Bir arada Oynamaya Alışmaları

Sezon başında çok fazla transfer yapılmadı ve geçen sezonki kadro korundu. Takımın kaderinde en belirleyici rol oynayanlar birbirlerine aşinaydı. Birbirlerinin dilini çözdüler. Takım arkadaşlarının birbirlerinin ne zaman nereye koşu yapacağı, güçlü ve zayıf yönlerini ezberlemeleri zihinsel telepatiyi güçlendirir. Uyumu kolaylaştırır. Yalnızca oyun içinde değil, saha dışında da şehri tanımak futbolcuya çok avantaj sağlar. Sonradan takıma katılanlar da uyum sıkıntısı yaşamayınca daha konsantre şekilde yeteneklerini sergilediler.

‘Winner’ Karakterli Oyuncular

Beşiktaş geçtiğimiz 2 sezonda da lig sonuna kadar şampiyonluk iddiasını korumasına rağmen son birkaç haftada fire vermişti. Bunun birçok sebebi olduğu gibi, en ciddisi bana göre oyuncuların ‘şampiyon’ karakteri taşımamasıydı. Kritik maçlarda telaştan elleri ayaları dolaşıyordu. Sonra sayısız kupa görmüş Gomez diye bir Alman onlara kazanma ruhu aşıladı. Sosa’da zaten bulunan kalite ve olgunluk şaha kalktı. Gerideki tecrübeli Atiba, Marcelo ve Rhodolfo gibi oyuncular etrafındaki gençleri kazanmaya alıştırdı. Takım sakin olmayı, kötü oynayarak da kazanmayı öğrendi. iyi oynayınca zaten kazanılıyor. Bu sene oyuna hükmetmeden de topu kaleye sokabilmeye alıştılar.

Şenol Güneş Faktörü

Ve tabii şüphesiz en büyük baş aktör Şenol Güneş.
Kendisi oldum olası oyunculardan maksimum verimi almayı bilmiştir. Bir futbolcu 7/10 ise, Şenol Güneş o 7’nin tamdıbını yansıtmasını sağlar. Altında ne tür bir sebep yatıyor bilemem. Yönettiği her takımdaki oyuncular var olan potansiyellerini daima tam anlamıyla yansıtabildiler. Beşiktaş öldürücü hücum taktiğine rağmen defansta çok dişe dokunur boşluklar vermiyordu. Yenilen goller oyuncuların bireysel yetersizliğinden kaynaklandı. ismail’e ismail gibi davrandı, Quaresma’ya Quaresma gibi… Yani oyuncu nasıl rahat ediyorsa öyle oynadı. Her biri takımdaki yerini de amacını da net olarak algıladı.
ileriye dönük büyük riskler aldı. Karşılığında da kendisinin ilk şampiyonluğunu kariyerine yazdı.

Okuduğunuz için teşekkürler , Beşiktaşlı panpalarımdan şuku bekliyorum.

Duygulandım lan hayat çok acımasız aq

tırstım lan o yüzden çugu

verdim şukunu güzelmiş

vay be dedirttin bana kardeşim şukunu verdim

hepsinin yalan zütüne yuva yapmıştır ve alayı muallakdir amk

Mekanı cennet olsun panpa 28 aralıkta babamı ellerimle toprağa verirken ruhumuda gömdüm onun yanına çok zor alışmak

ilginç bişeye benziyo birazdan okurum verdim şukunu

senin şuan yaptığın ne o zaman

sessiz tipler: bunlardan çekinilmesi gerekilir pek konuşmazlar orta boylu ve zayıftırlar kavgada direk 25 numaraya dönüşebilirler bunlara güven tam olur.

aynı beni özetlemişsin panpa damarlarımdaki asil kanın beynime hücum etmesi yeterlidir

edit:çugulayan her kimse mesaj atsın yüz yüze görüşelim

cahil kalmayın diye paylaştım aq sanki sadece ben copy paste yapıyorum leş gibi gezin aq banane

Hayatın bizim için acı gerçeğini söylüyorum beyler,

Paranın açamayacağı hiç bir kapı yoktur, ama bazı insanlar parayla saadet olmaz derler.

Gelin bide bu konulara beraber göz atalım.

Paran olursa evin olur araban olur, yazlığın olur villan olur, yatın katın olur, rahat konforlu bir hayatın olur.

Paranın açtığı kapılar;

Paran olursa eğlence hayatın geniş olur, her türlü mekana girer çıkarsın, her türlü mekanda yerin olur, şeklin olur, hesap kitapla işin olmaz, mekandan ayrılınca ekstradan bahşiş atarsın. En önemlisi de fakirin günlerce dil döküp peşinden koştuğu veya konuşmaya çalıştığı fakat elde edemediği kızların 10 misli havalısını 1 gecede kelime dökmeden konuşmadan paket yaptırıp cebine koyarsın..

Şu unutulmamalıdır ki boş cüzdanla şekil şukul yapılmaz.

Paran varsa doğum tarihinle derdin olmaz;

ister 50 yaşında ol. 18, 20'lik kızları cebinde bil. Kızların içinde nakit sıkıntısı olduğu sürece onların gözünde yeşiller seni gencecik filinta yapmaya devam edecek. bkz Ali Ağaoğlu.
Paran varsa terk edilmezsin, aksine sıkılırsan terk edersin. Paran servetin olduğu sürece bu hayatta karşı cins tarafından yalnız bırakılmazsın. Gelenin üstüne gelen gelir ve sen her zaman kazanırsın.

Paran olursa tipinle işin olmaz, en yakışıklı erkek sensindir.
Her türlü erkekle rekabetin olur, her türlü kızın vazgeçilmezi sensindir. Şunu unutmayın ki para 1 numaralı kusur kapatıcı unsurdur. Her zaman sen kazanırsın her zaman yeşiller kazanır.
Paran olursa liseye üniversiteye okula mektebe gerek yoktur.
iş kurarsın adam alırsın maaşlarını verirsin kendi işinde zirvede olursun. Zevk için okurum diyorsan orası senin bileceğin iş. iyi bir servetle yıllarca okumuş beyni yanmiş eli kalem tutan mezunların kazandığı para senin ciklet parandır.
Paran olursa çok fazla eleştirilirsin, arkandan binbir türlü hakaret döner. Sebep? Böyle hayatı kim istemez ki?
Zenginin malı züğürtün çenesini yorar misali.

Paran olursa aşk hayatın gelişir, herkes tarafından sempati kazanırsın, fakir baktığı zaman abaza, zengin baktığı zaman 'aşk' denilen kavram vardır. Aynen de öyledir.
Para sende olduğu sürece attığın her şey 'düşeştir'.

Paran varsa ortamların adamı sensindir;

Kaptanda sensin şefte sensin reiste sensin, istediğini yazar istediğinin üstünü çizersin. Buna rağmende hiç bir zaman yalnız kalmazsın.

Paran olursa dinamik olursun;

Şu parayla saadet olmaz diyenlere sözüm, rahat konforlu bir hayat yaşıyorsan eğer, mutlu olacaksın, ay sonunu denk getirememe gibi vs vs kafanı kurcalayan bir şey olmayacak. Kafanı kurcalayan üzüntü ve stresin olmayacağı için hastalıklara yakalanma davetinde bir o kadar az olacak.
Yakalansan bile yurt dışına gider en kral tedavileri görürsün, en pahalı ilaçlar bitkiler gıdalar vs vs bide bunlar var işin içinde. Özel tedavi özel hizmet öyle kolay değil.

Ve gün gelir servetin biterse, para suyunu çekerse, işte asıl o zaman hayatı öğrenir insan.
Para varken her şey güzel, para elden gidince ise o kadar servetin içinden çıkıp aşağıdaki hallere düşmek kaçınılmazdır.
Evet millet yukardaki anlatımlar bu dünya için geçerli. Hayat paranın üzerine kurulan bir düzendir, paralı insanla parasız insanın hayatları yaşantıları arasında dağlar denizler uçurumlar kadar fark var. Diyeceğim o ki hayatın acı gerçekleri bunlar..

Hayat adaletsiz ve acımasızdır.
Bana en çok koyan hayatın adaletsizliğidir. Bu dünyanın gelip geçici bir düzen olmasının bilinci üzerine bu adaletsizliği sindirmeye çalışıyorum. Demek ki neymiş? Parayla saadetin üstünde saadet oluyormuş..

Okuduğunuz için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.

Parfüm kokusunun kalıcı olmasını isteyenler buyursun..

Selam beyler ve dişi panpalarım;

Birçoğumuz parfüm kullanmayı severiz, ama çoğu zaman firmaların üretmiş olduğu parfümleri dener çok basit kokuyor ya da kalıcılığı yok deriz. Oysa o kadar para verip, en marka parfümü alsak bile, nasıl kullanmamız gerektiğini bilmiyorsak sonuç yine aynıdır.
Sizde kullandığınız parfümün kısa sürede etkisinin geçmesinden şikayetçiyseniz, aşağıda yazdıklarımı deneyebilirsiniz.

Parfümünüzü, sıkmadan önce, sıkacağınız yerlere kokusu olmayan vazelin sürün.

Cildin kuru olması, kokuyu az tutar. Ama yağlı olması, parfümde daha hızlı etki yaratır ve kokuyu daha uzun süre tutar. Eğer cildiniz yağlıysa vazelin sürmenize gerek yok.
Parfümünüzü, 15-20 cm kadar uzaktan sıkın.

Parfüm uzaktan sıkıldığında dağılacağı için, üzerinizde daha kalıcı bir koku bırakacaktır. Yakından sıkılan parfüm ise, belli bir bölgeye geleceği için etkili sonuç vermez.
Parfümünüzü, kıyafetinize değil, sadece teninize sıkın.

Parfüm kıyafette değil, tende daha kalıcıdır. Bu yüzden teninize sıkmalısınız. Hem böylece bazı parfümler kıyafette iz yaptığından, bu sorundan da kurtulmuş olursunuz.
Parfümünüzü, banyo yaptıktan sonra sıkın.

Parfümünüzü mutlaka banyo yaptıktan sonra, teninize sıkın. Gözenekler açık olduğundan, kokunuz kalıcı olacaktır.
Parfümünüzü, bilek içlerinize sıkın.

Bilek içlerinde kan akışı hızlı olduğundan, bu bölgeye sıkmak parfümünüzü kalıcı yapacaktır.
Parfümünüzü, boyun arkası, kulak arkaları ve boyun bölgesine sıkın.

Tıpkı bilek içlerinde olduğu gibi, boyun çevresi ve kulak arkalarında da kan akışı hızlıdır. Bu yüzden sıkarken çoğunluğu bu bölgelerden yana kullanmalısınız.

%100 denenmiş ve onaylanmıştır(parfüm marka olmalı amk pazardan alınan parfümde işe yaramaz)

Okuduğunuz için teşekkür ederim şukuyu esirgemeyin.

Hakan Arıkan'ın var pnp lüks daire inşaatında çalışırken gelmişti 15 dk fln oturduk muhabbet ettik no'sunu istedim verdi çok şükür. 1 defa aradım hal hatır sormak için sağol kardeşim fln dedi bu kadar yani.

yolla panpa

rez en önlerden

Rizörvıt